EĞİTİM - 24 Mayıs 2019 Cuma 12:49

Bu okulda İngilizce öğrenmek daha kolay hale geldi

A
A
A
Bu okulda İngilizce öğrenmek daha kolay hale geldi

Burhaniye ilçesinde, Şehit Ahmet Çelik Ortaokulu’nda hazırlanan İngilizce sınıfında başlatılan Kahoot uygulaması yabancı dil öğrenmeyi kolaylaştırdı.

Burhaniye ilçesinde, Şehit Ahmet Çelik Ortaokulu’nda hazırlanan İngilizce sınıfında başlatılan Kahoot uygulaması yabancı dil öğrenmeyi kolaylaştırdı. Okul Müdürü Sait Yılmaz ve İngilizce Öğretmeni Bahar Özgel’in öncülüğünde hayırseverlerin yardımı ile döşenen sınıfta dersler oyunlar eşliğinde yapılırken, İngilizce öğrenmek zevk haline geldi.


Burhaniye’de 500 öğrencinin eğitim gördüğü, Şehit Mehmet Çelik Ortaokulu’nda hazırlanan İngilizce Sınıfında, ilçede ilk kez başlatılan oyun tabanlı Kahoot uygulaması öğrencilere İngilizceyi sevdirdi. Ellerinde tabletlerle derse katılan öğrenciler, öğretmen Bahar Özgel’in sorularını yanıtlarken, eğlenerek öğreniyorlar. Öğrenciler, uygulamadan duydukları memnuniyeti dile getirirken, emeği geçenlere teşekkür etti. Öğrencilerden Ahmet Berkay Hozar, "Bu uygulamayla İngilizceyi daha iyi öğrenebiliyoruz. Uygulama, hem eğlenceli, hem de rekabet içeriyor. Bu rekabet bizi heyecanlandırıyor. Biz bu uygulamayı çok sevdik” dedi. İklim Su da, “İngilizceyi eğlenerek öğreniyoruz. İngilizceyi daha rahat öğreniyorum ben. Çok güzel” dedi. Tuna Özen ise, “Çok zevkli bir uygulama. İngilizceyi daha kolay öğrenmemi sağlıyor. Eğlenerek öğrenebildiğimiz zaman insanın isteği daha fazla oluyor” dedi. Sevim Sürücü de,” Eğlenerek öğreniyoruz. Bunu yapanlara çok teşekkür ediyoruz. Bahar öğretmenime ve diğer yardım eden bütün insanlara bütün kişilere çok teşekkür ediyorum” dedi. Uygulamanın çok yararlı olduğunu anlatan İngilizce Öğretmeni Bahar Özgel, “Çocukların eğlenerek oyunla öğrenmelerinin çok önemli olduğunu düşünen öğretmenlerden birisiyim. Bu amaçla da, bu sene başında özel bir sınıf hazırladık. Özel bir derslik hazırladık. Çocukların fiziksel olarak kendilerini kısıtlamadan eğlenerek öğrenmelerini sağlayan fiziksel bir eğitim ortamı hazırladık. Şu anda başladığımız Kahoot uygulaması da tam olarak sınıfımızla düşüncemizle örtüşen bir uygulama oldu. Kahoot sayesinde öğrencilerimiz, heyecanla, rekabetle oyunlar oynayarak derse katılıyorlar. Oyun tabanlı bir öğrenme platformu Kahoot. Sınıflarımızda bunu uygulamaya başladık. Şu anda sadece yabancı dil ağırlıklı sınıfımızda 5’nci Sınıflarımızda uyguluyoruz. Ancak, zamanla bütün sınıflarımızda bu uygulamayı yapmayı düşünüyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.