GENEL - 29 Ekim 2020 Perşembe 13:11

Balıkesir Cumhuriyeti kutladı

A
A
A
Balıkesir Cumhuriyeti kutladı

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 97’nci yıl dönümüyle ilgili kutlamalar devam ediyor.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 97’nci yıl dönümüyle ilgili kutlamalar devam ediyor. Balıkesir Valiliği tarafından hazırlanan program kapsamında Vali Hasan Şıldak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla tebrikleri kabul etti. Valilik bahçesinde düzenlenen törene protokol üyeleri katıldı.


Balıkesir Valisi Hasan Şıldak Cumhuriyetin kuruluşunun 97’nci yıl dönümü nedeniyle düzenlediği kabul töreninde birlik ve beraberlik mesajları verdi. Vali Hasan Şıldak Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun kolay olmadığını ve günümüzde de Cumhuriyete saldırıların devam ettiğini söyleyerek, Türk milletinin sahip olduğu vatan ve bayrak sevgisiyle bütün saldırıların bertaraf edildiğini dile getirdi.


Valilik tarafından düzenlenen programda Vali Hasan Şıldak, Garnizon Komutanı Hava Pilot Tuğgeneral Kemal Turan, Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, Balıkesir Milletvekilleri Belgin Uygur, Yavuz Subaşı, Ahmet Akın ve Fikret Şahin ile protokol üyelerinin tebriklerini kabul etti.



“Büyük bir coşkuyla kutluyoruz”


Tebriklerin kabulünün ardından günün anlam ve önemine ilişkin konuşma yapan Vali Hasan Şıldak şunları söyledi:


“Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce 29 Ekim 1923’de ilan edilen Cumhuriyetimizin 97’nci kuruluş yıldönümünü bugün burada ve ülkemiz sathında, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız tarafından büyük bir gururla ve heyecanla hep birlikte kutluyoruz. Milletimiz için Cumhuriyet Bayramı milli birlik ve beraberliğin, toplumsal dayanışmanın en üst düzeye çıktığı en özel gündür. Cumhuriyet kara bulutların ülkemizin üzerine çöktüğü, yokluğun kol gezdiği ve işgalin yurdumuzun dört bir yanını sardığı bir dönemde Yüce Milletimizin köklerinden aldığı güçle ve inançla yeniden filizlenmesinin ve ulu bir çınar olmasının başlangıcıdır."



“Bu devlet kolay kurulmadı”


"Milletimizin bağımsızlık konusundaki azim ve kararlılığı sayesinde kazanılan Kurtuluş Savaşı, vatan, millet ve istiklal sevgisini milli irade kavramına dönüştüren onurlu bir mücadeledir" diyen Vali Şıldak, "Bu onurlu mücadelenin sonucunda kurulan ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ’En büyük eserim’ dediği cumhuriyeti korumak ve ilelebet yaşatmak bizlerin görevidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ne şartlarda kurulduğunu, yokluklar ve imkansızlıklar içinde nasıl bir kahramanlık destanı yazıldığını hem günümüz nesillerinin hem de gençlerimizin ve gelecek nesillerin iyi bilmesi gerekmektedir. Anadolu’nun cefakar anaları bir yandan eşlerini ve oğullarını şehit olmaya uğurlarken, bir yandan yiyecek son lokmalarını bile Mehmetçik ile paylaşmış, cepheye taşıdığı silahlar soğuktan ya da yağmurdan zarar görmesin diye üzerindeki giysiyi çıkarıp onların üzerine örtmüştür. Bu devlet kolay kurulmadı, istiklal kolay kazanılmadı diyorsak ve 29 Ekim’i bayram olarak kutluyorsak atalarımızın kahramanlıklarını ve fedakarlıklarını her zaman hatırlamalıyız" ifadelerini kullandı.



“Geçmişte olduğu gibi bugün de ülkemize saldırılar devam ediyor”


Vali Şıldak, açıklamalarına şöyle devam etti: "Cumhuriyet tarihimize baktığımızda; tıpkı ondan önceki dönemlerde olduğu gibi milletimizin Anadolu coğrafyasındaki varlığını sorgulamak ve onu kanıyla suladığı bu topraklardan ayırmak için müdahale ve girişimlerin hiç eksik olmadığını görüyoruz. Türk milletinin yılmaz iradesini, vatan sevdasını, ülkesine ve bayrağına bağlılığını göz ardı eden güç ve mihraklar tarih boyunca kurdukları oyunlarda hiç sonuca ulaşamamış, başarılı olamamışlardır. Milletimize ve devletimize yönelik tehditleri yok etme girişimleri her zaman var olmuştur. Dün olduğu gibi bugün de Türkiye Cumhuriyeti terörle mücadele etmektedir. Bu mücadele sadece kendi topraklarıyla da sınırlı değildir. Devletimiz, ülkesine yönelik terör tehdidini sınırları ötesinde durdurmak için, halkının güvenliğini sağlamak için, sınırları ötesinde de kararlı bir mücadele ortaya koymaktadır. Devletimiz, milletinden aldığı güç ve destekle terörün her türüne karşı etkili bir mücadele yürütmektedir. 2016 yılında FETÖ terör örgütünün sinsi girişimini bertaraf eden Türkiye Cumhuriyeti, PKK ve diğer bütün terör örgütlerine karşı da en başarılı sonuçları elde etmektedir. Bütün bu tehditlerin, açık terör saldırılarının hedefi olan ülkemiz, bunların yanında milletimizi çeşitli senaryolarla bölmeye, kışkırtmaya ve parçalamaya yönelik pek çok girişime de sahne olmaktadır."



“Bu ruh Çanakkale ruhudur”


"Üzerimizdeki bu baskı ve tehditler milletimizin birlik ve beraberlik anlayışı karşısında başarılı olamamaktadır" ifadelerini kullanan Şıldak, "Vatan ve bayrak sevgisini, ezan sesini, şehitlik mertebesini en kutsal değerler olarak kabul eden Anadolu insanımız bölücü ve yıkıcı her türlü girişime ’dur’ demektedir. İşte bu birlik ve dayanışma ruhu, bu milli şuur, Kurtuluş Savaşı mücadelesini veren, Milli Mücadele destanını yazan, cumhuriyeti kuran insanların sahip olduğu ruhtur. Bu ruh; Çanakkale ruhudur, bu ruh Sakarya ruhudur. Dün olduğu gibi bugün de değerlerimizin, Cumhuriyetimizin, bayrağımızın, inancımızın uğrunda şehitlik yolunda yürümekten gurur duyan bir milletin fertleriyiz. Cumhuriyetimize, devletimize, vatanımıza Gazi Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde yürütülen Milli Mücadele coşkusuyla sahip çıkıyoruz. O ruhun ilk kıvılcımlarının yakıldığı Balıkesir’den de en güçlü şekilde birlik ve beraberlik içinde hep birlikte bugün sesleniyoruz. Cumhuriyetimizin kuruluş yıldönümünde en büyük gururu ve heyecanı yaşıyoruz. Çok çalışarak, ülkemizi gelişme yolunda daha yukarılara taşıyarak, milli birlik ve dayanışma duygumuzu daha da pekiştirerek yarınlara emin adımlarla yürüyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, kahraman silah arkadaşlarını ve bu toprakları bizlere vatan yapmak için canlarını feda eden bütün aziz şehitlerimizi ve ebediyete uğurladığımız gazilerimizi şükranla ve rahmetle anıyor, hayatta olanlara sağlıklı, uzun ömürler diliyor, minnet duygularımızı, şükranlarımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Bütün vatandaşlarımızın Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uluslararası Turan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yunus Emre Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin yanı sıra 77 ülkeden bin 57 başvurunun yapıldığı ‘Kızılelma’ temalı festivalde; ülkemizden 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film yarıştı. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen “Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Türk Dünyası sinemasının tüm paydaşlarını bir araya getirdi. Törene, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, EÜ üst yönetimi, yurt içinden ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler, akademisyenler, davetliler ve öğrenciler katıldı. Fotoğraf ve resim sergileri törene renk kattı Ödül töreni öncesi Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Alanında; Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının “Sessiz Tanıklar Türk Boylarına Yolculuk” sergisi ile TÜRKSOY’un “Türk Dünyası Resim Sergisi” ve “Türk Dünyası Kültür Başkentleri Fotoğraf Sergisi” sanatseverle buluştu. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Sanatsal faaliyetler üretmek, sanatın gelişimine katkı sağlamak, sanatı ve sanatçıyı sanatseverlerle bir araya getirmek, tam akredite öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin toplumsal görevleri arasındadır. Bu bilinçten hareketle Türk dünyasının ortak değerlerini ve kültürel bağlarını vurgulayarak, bu bağların güçlenmesine katkıda bulunmak, Türk devletleri ve topluluklarının kültürel çeşitliliğine ve zenginliğine katkıda bulunmak hedefiyle yola çıktığımız bu önemli organizasyonun henüz fikir aşamasında iş birliği talebinde bulunduğumuz bütün çevreler tarafından heyecanla karşılanarak sağlanan desteklerle bugünlere gelmesi sağlanmıştır” diye konuştu. “Festivalimizin geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” Bu tür bir festivale ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren Prof. Dr. Budak, “Uluslararası Turan Film Festivali, uzun süren hazırlık aşamasının ardından iki gündür Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında uluslararası film yarışması, 3 Söyleşi, 2 Fotoğraf Sergisi, 7 Gösterim Seçkisi, 1 Resim Sergisi, 1 Konser, 1 Dans Gösterisi gerçekleştirildi. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158 Film, Azerbaycan 47 Film, Kırgızistan 31, Kazakistan 21, Özbekistan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Yapılan tüm başvurular alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenleri belirlendi. Bugünkü ödül töreninde dereceye giren filmlere verilecek ödüllerin yanı sıra Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Sinema Sanatına Katkı Ödülü, İnsani Değerlere Katkı Ödülü gibi 13 ayrı kategoride özel ödüller de verilecek. Ödül alacak olan sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyorum. Ayrıca bu büyük organizasyonda bizlerle birlikte olan ve büyük desteklerini gördüğümüz Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğüne, TÜRKSOY’a, çok kıymetli sergilerini bizlere açan Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığına ve festivalimize destek veren gerek ülkemizdeki gerekse Türk Dünyasındaki değerli kurumlarına şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Festivalimizin ileriki yıllarda da Türk Dünyasında genişleyerek geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” dedi. “Türk dünyasının zenginliğini arşivlerle ortaya koyuyoruz” Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, “Bu etkinliğin, kültürün birleştiriciliği adına çok önemli bir program olduğunu ifade etmek istiyorum. Türk kültürü ve sanatının paylaşımı ve gelişimi adına düzenlenen bu festival son derece anlamlıdır. Bu programın bir paydaşı olarak Türk dünyasının zenginliğini çeşitli arşiv belgeleriyle ortaya koymaktan son derece bahtiyarız. Türkiye olarak dünyanın en büyük arşivlerine sahip olduğumuzu bilmenizi isterim. Festivalimize ev sahipliği yapan Ege Üniversitesine ve Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’a, hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, “Sinema ortak kültür mirasımızı gelecek nesillere taşıma noktasında en önemli araçlardan biridir. Bu etkinlik, Türk sinemasının çeşitliliğini yansıtmasının yanı sıra birliğimizi ve kardeşliğimizi bir kez daha tüm dünyaya gösterme fırsatı verdi. Festivalin gerçekleşmesine katkı sunan kurumlarımıza teşekkür ediyor, yarışan tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ise, “Sinema, dertli insanın işidir. Sinema yapan insan derdini paylaşmak, yarasını göstermek ister. Filmini çektikten sonra da dertleşmek ister. Bu bakımdan festivaller de sinemacıların dertleştikleri yerlerdir. Özellikle uluslararası festivaller bizim için çok önemli. Turan Film Festivali de ilk yılından büyük bir başlangıç yaptı. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi. Ödüller sahiplerini buldu Turan Film Festivali kapsamında ilk olarak prestij ödülleri verildi. İnsani Değerlere Katkı Ödülü Yönetmen Derviş Zaim ile Gönül Dağı dizi yapımcısı Ferhat Eşsiz’e, Kültürel Çeşitliliğe Katkı Ödülü TRT AVAZ kurumu adına TRT İzmir Bölge Müdürü Mevlüt Şahbaz’a, İnsan Haklarına Katkı Ödülü Karabağ-Azerbaycan Göç ve Mülteciler Bakanlığı Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov’a Toplumsal Duyarlılık Ödülü Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven’e verildi. Sinema Sanatına Katkı Ödülünü sırasıyla; Azerbaycan Sinema Ajansı, Kazakfilm, Kırgız Cumhuriyeti Kültür, Bilgi, Spor ve Gençlik Politikaları Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü adına Talant Osmanov, Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajans Uluslararası İlişkiler Daire Koordinatörü Gofurjon Musaev, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ve Oğuzhan Türkmen Film Stüdyosu adına Salisalih Bayramov aldı. Ege Üniversitesi 2024 Yılı Vefa Özel Ödülünü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin ve TRT Belgesel Kanal Koordinatörlüğü adına Koordinatör Ahmet Canbaz alırken, Genç Yetenek Ödülü Ruslan İbrahimli’ye, Teknoloji ve Sinema İlişkisi Ödülü 1453 Filmi ile Hamit Keleş’e, Medya Özel Ödülü Anadolu Ajansı adına İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal’a, Kültürel Hafıza Ödülü Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Yasin Yıldız’a, Kültürel Miras Ödülü Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal’a, TÜRKSOY Özel Ödülü ise Rejisör Alovov’a verildi. Festivalde yarışan filmlerde ise; Azerbaycan birinciliğini “Voice” filmi ile Zamin Mammadov, Kazakistan birinciliğini “Lullaby” filmi ile Dilshat Rakhmatullin, Kırgızistan birinciliğini “Hope” filmi ile Saule Mukanbetova, Özbekistan birinciliğini “Taste of Grapes” filmi ile Dmitriy Lebedev, Türkiye birinciliğini “Tradition” filmi ile Ali Rıza Bayazıt, Türkmenistan birinciliğini “Ümit” filmi ile İskender Muhammet Annamuhammedov, Uluslararası kategori birinciliğini ise “Goli’s Greatest Adventure/Iran” filmi ile Elika Mehranpoor aldı. Yöresel danslar ve şarkılar katılımcıları coşturdu Ödüllerin verilmesinin ardından festivale destek veren kurum ve sponsorların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Ekin Dans Topluluğunun “Zeybek Gösterisi”, Azerbaycan Sema Halk Dansları Topluluğunun “Azerbaycan Halk Müziğinden Potpuri”, “Göçebeler Kırgız Halk Dansı”, Kazakistan “Süyünbay Sazı” Folklor Topluluğu Dansçıları, Özbekistan Namangan Filartmonisi Müzik ve Dans Sanatçıları sahne aldı. Daha sonra tüm ülkelerin sanatçıları sahneye çıkarak Rektör Prof. Dr. Necdet Budak eşliğinde “Anayurdum” parçasını seslendirdiler. Festival tanıtım filminin de gösterildiği törenin sonunda, ödül alanlar, jüri ve katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.