- 17 Ocak 2021 Pazar 09:17

(Özel) İki senede 3 bin 500’ün üzerinde oyuncak topladı

A
A
A
(Özel) İki senede 3 bin 500’ün üzerinde oyuncak topladı

Balıkesir’in Altıeylül ilçesinde "Antika Şükrü" olarak tanınan Şükrü İlkdoğmuş’un, yiyecek firmalarının çocuk menülerinde yer alan oyuncaklardan oluşan koleksiyonu büyük ilgi görüyor.

Balıkesir’in Altıeylül ilçesinde "Antika Şükrü" olarak tanınan Şükrü İlkdoğmuş’un, yiyecek firmalarının çocuk menülerinde yer alan oyuncaklardan oluşan koleksiyonu büyük ilgi görüyor.


Oturduğu evin çatı katında hazırladığı odada 3 bin 500’ün üzerinde yiyecek menülerinde yer alan minyatür oyuncakları biriktiren Şükrü İlkdoğmuş, onlara gözü gibi bakıyor. 43 yaşındaki Şükrü İlkdoğmuş, menü oyuncaklarından oluşturduğu koleksiyonun yanı sıra eski para, rozet ve çeşitli el aletlerinin bulunduğu koleksiyona da sahip.


Kendisinin koleksiyon için yiyecek menülerinde yer alan masal kahramanlarını seçtiğini ifade eden Şükrü İlkdoğmuş, insanların geçmişe dönük hatıralarını canlandırabilecekleri her şeyin koleksiyonunu yapabileceklerini söyledi. Özellikle çocukların oynadığı oyuncakların atılmaması gerektiğini kaydeden Şükrü İlkdoğmuş, oyuncakların güzel bir koleksiyonun yanında ihtiyacı olan çocukların da sevinme aracı olabileceğini dile getirdi.



"3 bin 500’ün üzerinde oyuncak biriktirdim"


Antika Şükrü olarak tanınan 43 yaşındaki Şükrü İlkdoğmuş, mini oyuncak koleksiyonuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Son zamanlarda bir merak olarak uyandı içimde, oğlumun da birazcık merakından dolayı iki sene önce başlamış olduğum menü oyuncaklarının koleksiyonunu yapmaya çalıştım. Hemen hemen odamızın içinde 3 bin 500’ün üzerinde oyuncağımız var. Oyuncaklar genellikle yiyecek menülerinde çıkan oyuncaklar olduğu için masal kahramanları, masal kahramanlarının yaşamış olduğu olaylar yer alıyor. Bu masal kahramanları insanlara birazcık ders verici özellikle olduğu için ben de geçmişten geleceğe birazcık da olsa yön çizmesi amacıyla koleksiyonumu oluşturmaya başladım. Bilindiği gibi 40 yaşından sonra insanların birazcık hafıza kaybına uğramasından dolayı oyuncakların bizi geçmişe götürmesi benim için daha çok anlam kazandı. Bir de son 1 yıldan beri üzerimizdeki pandemi olaylarından dolayı ben koleksiyonumun olduğu çatı katına çıkıyorum onlara bakarak hem geçmişimi, hem de onların insanlara vermiş olduğu hizmeti görüyorum. Bir yıldan beri pandemide hem vakit geçirmek amacıyla hem de insanlara bir şey yapmak için bu oyuncakları biriktirdim. İnşallah insanlar da bir şeyler biriktirerek geçmişten geleceğimize yön vermek amacıyla biriktirmeye başlar” diye konuştu.



"Kullanılmayan oyuncakları çöpe atmayın"


İnsanlara koleksiyon yapma çağrısında da bulunan Şükrü İlkdoğmuş, özellikle çocukların oynadığı oyuncakların çöpe atılmaması gerektiğini ifade etti. İlkdoğmuş, “Bir de çocuklarımızın oynadıkları oyuncakları lütfen çöpe atmayalım, bunları birileri değerlendirsin, bu oyuncaklarla başka çocuklar oynasın. Gerçekten emek vererek hazırlanıp yapılan, binlerce lira verilen paraları yazık etmeyelim. Bu koleksiyon olur veya hiç oyuncak bulamayan bir çocuğun elinde bir oyuncak olur. Böylelikle çocuklar sevinmiş olur. Benim koleksiyondaki asıl amacım oyuncakların ebatlarının küçük olması ve eskiye çok merakım olmasından dolayı bu yolu seçtim. Yani böyle toplamak isteyen arkadaşlarımız farklı şeyler de seçebilirler. Ben menü oyuncaklarını kabullendim. Menü oyuncakları gerçekten hem yemiş olduğumuz menüler olsun hem de kendi oyuncaklarının kalitesi olsun ben bunları yaptım. İnşallah başkaları da bu tür şeylerin koleksiyonunu yapar. İnsanlar bu oyuncakları niye atıyor, niye başka birisinin kullanması için bir kenara koymuyor, ben onu merak ediyorum. Lütfen oyuncakları atmayın diyorum” ifadelerini kullandı.


Oturduğu evin teras katında oluşturduğu mini oyuncaklardan oluşan koleksiyonun tanıdıkları ve mahalle sakinlerinin büyük ilgisini çektiğini söyleyen Şükrü İlkdoğmuş, haftanın birkaç günü onları koleksiyonunu göstermek üzere ağırladığını dile getirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Hazine avcıları ahırdan tünel kazarak tümülüsün altını oydu Muş’ta yapısı itibarıyla piramitleri andıran topraktan yığma ve içinde mezar odası bulunan binlerce yıllık tümülüsler, definecilerin tahribatına uğrayarak yok olma ile karşı karşıya kaldı. Muş Ovası’nda yer alan ve antik dönemlere ait önemli yapılardan biri olan Yaygın Çarşı Tümülüsü, altın bulma iddiasıyla hazine avcıları tarafından tahrip edildi. Tarihi ve kültürel değer taşıyan bu tarihi eserin zarar görmesi, kamuoyunda büyük tepki uyandırdı. Tepenin yakınında bulunan bir ahırın içerisinden tünel kazarak tümülüsün altına kadar ilerleyen hazine avcıları, tümülüsün yanı sıra çevredeki diğer tarihi yapıları da tehdit ederek ciddi zararlara yol açtı. Hazine avcılarının izinsiz ve kontrolsüz kazı faaliyetleri, Yaygın’daki tarihi binaya da ciddi zarar verdi. Bu kazılar sırasında, binanın duvarlarında çatlaklar oluşurken temellinde ise ciddi hasarlar meydana geldi. Ahırdan kazılan tünel yağmurun yağması ile çökünce durumu fark eden vatandaşlar jandarma ve AFAD ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen ekipler, burada yaptıkları çalışmalar neticesinde konu ile ilgili soruşturma başlattı. Tarihi yapılara zarar veren hazine avcılarına tepki gösteren Maşallah Çelik, “Tepenin yakınındaki bir ahırın içinden tünel kazarak binanın altına kadar gelmişler. Yağmurların yağması ile tünel çöktü. Biz de fark ederek jandarmaya haber verdik. Jandarma ve AFAD gerekli incelemelerini yaptı. Burası tarihi bir yer, burayı korumamız lazım. Devletin desteği ile bu hazineciler yakalanmalı. Bina şu an çökme riski yüksek. Hazineciler binanın altını ağaç kütükleriyle destek vermişler. Bu bina ve bu tepe bizler için çok önemli” dedi.