ASAYİŞ - 04 Ağustos 2025 Pazartesi 11:32

BADO ile ilk Yunanistan seferinde olay

A
A
A

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından, Yunanistan’ın Midilli Adası ile Ayvalık arasında yolcu taşımacılığına başlayan Balıkesir Deniz Otobüsü’nün (BADO) ilk seferi olaylı oldu.

Ayvalık Limanı’nda yaşanan iskele krizinde Balıkesir Deniz Otobüsü’nün liman sahasını iddialara göre işgal etmesi nedeniyle 200 yolcusunu indirebilmek için yaklaşık iki saat süresince dalgalı denizde bekleyen TURYOL Feribotu’nda, hamile ve yaşlı insanlar mağdur oldu, bazılarının ise uçağı kaçırdığı iddia edildi. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi yetkilisi Ömür Boyuer seferlerin devam edeceğini söylerken, TURYOL firması ise Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nden gelen yolcuları ücretsiz taşıyabileceklerine yönelik teklifler yaptıklarını ifade etti. Sahil Güvenlik ve Ayvalık Limanı İşletmesi yetkililerinin çabalarına rağmen çözümlenemeyen kriz, Ulaştırma Bakanlığı’nın devreye girmesinin ardından Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Toplu Taşıma AŞ. Genel Müdürü Ömür Boyuer’in BADO’ya ait gemiyi Dikili Limanı’na göndermesi ve limana yanaşan geminin yolcuları tahliye etmesiyle sonuçlandı.

BADO ile ilk Yunanistan seferinde olay

Uzun süre denizde mahsur kalan yolcular Ayvalık Deniz Hudut Kapısı’dan çıkarken her iki firmaya tepki gösterdi. Hamile ve yaşlıların sıkıntılı anlar yaşadıklarını belirten yolcuların arasında bir ailenin de, yaşanılan kriz nedeniyle uçak kalkış saatini kaçırdığı belirtildi. Bir vatandaş ise; "Ahmet Akın’a sevgiler, saygılar.. İki saati geçti denizin ortasında bekliyoruz" diyerek tepkisini dile getirdi. BADO’nun gemisinin bulunduğu iskeleye yanaşamayan TURYOL’a ait ‘Samos’ gemisinin kaptanının "Sizin yaptığınızı Rumlar bile yapmaz" şeklindeki anonsu ise Balıkesir Büyükşehir Belediyesi yetkililerince tepkiyle karşılandı.

BADO ile ilk Yunanistan seferinde olay

Yaşanılanlar kriz nedeniyle oldukça üzüntülü olduklarını vurgulayan Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Toplu Taşıma AŞ. Genel Müdürü Ömür Boyuer, "Büyükşehir Belediyesi olarak BADO markasıyla Ayvalık- Midilli seferlerine başladık. Ulaştırma Bakanlığı’ndan ve Yunanistan’ın Midilli Adası yetkililerinden gerekli izinler alındı. İlk turumuzu da gerçekleştirdik. Ancak Midilli’den dönüşte, Ayvalık Limanı iskelesine yanaştığımızda aslında iskelede yer olmasına rağmen, söz konusu firmanın gemisi yanaşmayıp, bizi bağlı bulunduğumuz iskeleden çıkarmaya zorladı. Bu arada kendi yolcularını da yaklaşık bir buçuk saat civarında özellikle olarak mağdur etti ve bunun üzerinden de bir algı oluşturmaya çalıştı. Burada düzeni liman işletmesi sağlamak zorunda. Ama burada özel firmaların anlayamadığımız derecede dirençleri var" dedi. Gemi yanaştıktan sonra yolcularının mağdur olmaması adına, diğer yerde de fiziki şartları olmuş olmasına rağmen alanı açarak, firmanın gemisine yer verdiklerini anlatan Ömür Boyuer, "Ama burada geminin yolcuları tahliye edilirken, Büyükşehir Belediyesini yolculara şikâyet eden ve Büyükşehir Belediyesinin yapmış olduğu uygulamaları terbiyesizce olduğunu ifade eden geminin kaptanına yapmış olduğu anons yakışmadı" ifadelerini kullandı.

"Biz buraya katma değer katmaya geldik"

Kendilerine göre Ayvalık iskelesinde BADO gemisinin demirlenmesinde herhangi engelin bulunmadığının altını çizen Boyuer, "Ancak burada diğer firmaların olumlu yaklaşmamasından kaynaklı bir kriz var. Şunu çok net şekilde söylüyorum, bu seferler devam edecek. Çünkü bu bir vizyon projesiydi. Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Akın’ın seçim öncesinde bir vaadiydi. Geldiğimiz noktada Büyükşehir Belediyesi ve devlet geri adım atmaz. Biz, tüm şartları yerine getirdik. Gemi sınava girdi. Geminin tüm teknik donanımı, güvenliği, personelinin sertifikaları uygun görüldü. Midilli Adası tarafında da izinler alındı. Sonuçta burada yasal olmayan bir şey yok. Bir zorbalık yok ve biz dediğim gibi kimsenin ekmeğiyle oynamıyoruz. Bizim BTT olarak bünyemizdeki araçlarımızla buraya değişik noktalardan yolcu getirebilecek bir alt yapımız da var. Yani biz buraya bir katma değer katmaya geldik. Bizim burada diğer özel işletmelerin yolcularını almak gibi bir niyetimiz yok. Zaten sefer saatlerimiz de çok cazip saatler değil. Diğer firmaların Midilli’ye gitmediği ve dönmediği saatlerde seferlerimizi yapıyoruz" dedi.

"Yüklü gemilerin her zaman önceliği vardır"

TURYOL Yönetim Kurulu Üyesi ve Dış Hatlar Sorumlusu Kadir İnandı ise yaptığı açıklamada, "Aslında içinde bulunduğumuz durum hâlihazırda üç ay öncesinde birçok uyarımızın dikkate alınmamasından kaynaklanan bir sürecin bugün yaşanmasının bir sonucudur. Bugün yolcu mağduriyeti, firmamızın kurumsal olarak yıpranması gibi birçok sorunu yaşadık. Ama en önemlisi de mağdur edilen yolcularımızdı. Bize ait gemilerimizin her birinin farklı özellikleri ve meziyetleri var. Bugün bu sorunu yaşayan Samos gemisinin yanaştığı yer, on yıllardır rıhtım bölgesinde yolcularımız için kullandığımız alandır. Özellikle rıhtım yüksekliğinin düşük olması, gemiden yolcu tahliyesinin yapılacağı kapakların daha düşük seviyede olması fiziki olarak iskelede sadece gemimizin şartlarına uygundur. BADO’ya ait gemiyle ilgili Ayvalık İşletmesi; kendilerine limanın içerisindeki yoğunluğunu öne sürerek saat 10.00 ila 11.00 arasında limanı kullanabileceği akşam da 16.00 ile 17.00 arasında limanı kullanabileceği, bunun dışında liman kullanımının izin verilmeyeceği, aynı zamanda limanda geceleme, kışlama ve konaklama yapılamayacağı açıkça belirtildiği bir yazıyı, kendilerine mayıs ayı içerisinde verdiklerini biliyoruz. Bu yazıyla beraber Ulaştırma Bakanlığı’na uluslararası hat izniyle başvurulur, hat izni yazısı da, liman işletmecisinin görüş yazısına göre verilir. Dolayısıyla dün akşam yaşanan sorun da aslında İDO Dicle gemisini o saatte, o yerde bağlı olmaması gerekiyordu. Kişisel iletişimlerle, firmayla da görüştüğümüzde, akşam orada olmayacağını, rıhtımı terk edeceğini bize söylemişti. Fakat biz limana yolcumuzla birlikte geldiğimizde, rıhtımı da kullanamadığımız için biz defalarca VHF‘ten, telsizlerden, hoparlörlerden seslenmemize rağmen bilinçli ve taksirli bir şekilde gemi kapatıldı, köreltildi. Hiçbir şekilde dışardan gelen hiçbir tepkiye bir buçuk saat süresince cevap verilmedi. Denizcilikte bir kural vardır. Yüklü geminin her zaman önceliği bulunur. Velev ki böyle olmasın işletme izni olmadığı halde, konaklama hakkı olmadığı halde o saatlerde, orada bağlama hakkı olmadığı halde limanı işgal eden firma, oradan ayrılması gerekiyordu. Çünkü işletmenin denizciliğin genel kuralları gereği yolcuyu asla mağdur edilmemesi gerekir. Eğer bununla ilgili farklı bir idari takibat yapabilir ama bunu hiçbir şekilde yolcuya mal etmemesi gerekiyordu. Bizi yolcuyla beraber firmamızı, yolcumuzu mağdur ederek orada yanaştığı alanın; kendine tahsis edilmesini zorla, güçle, hakkı olmadığı halde tahsis etmeye zorladı. Biz bununla ilgili işletme, liman başkanlığı ve Ulaştırma Bakanlığını konuyla ilgili bilgilendirdik. Gemiyi buradan çektiler" ifadelerini kullandı.

BADO ile ilk Yunanistan seferinde olay

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne teklif

Ayvalık-Midilli arasındaki yolda yolcu taşımacılığı yapan iki firma olarak Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne BADO’ya ait yolcular ücretsiz olarak taşıyabileceklerine ilişkin bir teklifte de bulunduklarını kaydeden Kadir İnandı, "Balıkesir Büyükşehir Belediyemiz, böyle bir tanıtımla ilgili bir konuda kendilerine bir gemi değil iki gemiyle yardımcı olabileceğimizi, her gemi için de Balıkesir Büyükşehir Belediyesinden gönderilecek olan her yolcuyu ücretsiz olarak taşıyacağımızı, her gemide de kontenjan verebileceğimizi ve hatta geminin tamamını Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin logolarıyla kaplayabileceğimizi, içeride Balıkesir’in tanıtımını belediyemizin tanıtımını yapabilecek ekran görselleri ve postları barındırabileceğimizi ve bunlarla ilgili de belediyemizden hiçbir ücret talep etmeyeceğimizi ilettik. Hala bu teklifimiz geçerlidir" dedi. Sonuç olarak yaşanılan sürecin sonunda yaşanılan sıkıntının ortadan kaldırılacağına inandığını belirten İnandı, "Ben mutlaka uzlaşacağımızı düşünüyorum. Çünkü Ayvalık liman alanının fiziki şartlarının uygunsuzluğun bizleri burada daha büyük sıkıntılara sokacağını görüyoruz" diye konuştu.

BADO ile ilk Yunanistan seferinde olay

Hüseyin Suat Salğın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun İlkadım’dan geleceğe temiz miras: 204 bin kilo atık toplandı Samsun’un İlkadım Belediyesi, gelecek nesillere daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre bırakmak amacıyla yürüttüğü sıfır atık çalışmaları kapsamında, ilçe genelinde toplam 204 bin kilogram atık topladı. Atık oluşumunu en baştan azaltmayı, oluşan atıkları kaynağında ayrıştırmayı, mümkün olanların geri kazanımını hedefleyen ve çöpe giden atığı en aza indirmeyi amaçlayan İlkadım Belediyesi, sıfır atık çalışmalarına kararlılıkla devam ediyor. Atık toplama faaliyetlerine kararlılıkla devam eden İlkadım Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğünce, ilçe genelinde toplam 204 bin kilogram atık malzeme toplandı. İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, "Gelecek nesillerimize daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre bırakabilmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi. Toplanan atıkların uygun şartlarda saklanarak geri dönüşümünün ya da imhasının sağlandığını söyleyen Başkan İhsan Kurnaz, "Doğal kaynakların korunması, enerji ve ham madde tasarrufu sağlamak, çevre kirliliğinin azaltılması, iklim değişikliğiyle etkin mücadele ve geri dönüşümün ekonomiye katkısını da göz önünde bulundurarak sıfır atık çalışmalarımıza devam ediyoruz. İlçe genelinde yürüttüğümüz sıfır atık çalışmaları kapsamında 4 bin 620 kilogram ambalaj, bin 600 kilogram atık pil, 2 bin 121 kilogram atık yağ, 2 bin 259 kilogram atık ilaç ve 194 bin kilogram atık tekstil ürünü topladık. Topladığımız ürünlerden geri dönüşüme kazandırılacak olan atıkları geri dönüşüme kazandırıyor, imha edilmesi gereken atıkları ise bu konuda yetkili firmalara göndererek imha edilmesini sağlıyoruz. İlkadım’da sıfır atık ve temiz çevre konularında daha da önemli adımlar atacağız" diye konuştu. Sıfır atık ve geri dönüşüm konularında vatandaşların daha duyarlı olmaları, atıklarını bilinçli bir şekilde ayrıştırarak ilgili atık toplama kutularına bırakmaları gerektiğini hatırlatan Başkan İhsan Kurnaz, "Sıfır atık bilincinin yaygınlaştırılması ve sürdürülebilir çevre hedeflerimiz doğrultusunda İlkadım Belediyesi olarak, içerisinde ’Sıfır Atık Yönetim Sistemi’ projesinin de yer aldığı ’Kalkancı Sıfır Atık Mahallesi’ projemiz devam ediyor. Projemiz için aldığımız hibelerle 4 adet sıfır atık toplama aracını belediyemiz envanterine aldık. Çevre dostu projelerle hem doğal kaynaklarımızın korunmasına katkı sağlamak, gelecek nesillere daha temiz ve yaşanabilir bir çevre bırakmak, belediyemizin atık toplama kapasitesini artırmak ve geri dönüşüm faaliyetlerimizi daha sistemli ve hızlı yürütebilmek için de hibe başvurularımız var. Daha temiz bir gelecek için vatandaşlarımızın da desteğiyle daha sürdürülebilir bir çevreye kavuşacağız" şeklinde konuştu.
Bolu Bu kareler film setinden değil, ilkokuldan Bolu Köroğlu İlkokulu’nda okul binasının iç kısmında bulunan atıl alanda "Yaşayan Müze" projesi hayata geçirildi. 2. sınıf öğrencileri, yeni oluşturulan bu alanda Bolu’nun geçmişini, kültürünü ve mutfağını canlandırarak ziyaretçileri tarihi bir yolculuğa çıkardı. Çıkınlar Mahallesi’nde bulunan Köroğlu İlkokulu’nda, Yerli Malı Haftası ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli etkinlikleri kapsamında dikkat çeken bir projeye imza atıldı. 2/B sınıfı öğretmeni Esengül Acar ve velilerin iş birliğiyle, okul binasının iç kısmında bulunan ve bugüne kadar atıl durumda olan üstü kapalı boş alan, etkinlik alanına dönüştürüldü. Okula kazandırılan bu yeni sosyal alanda, 2. sınıf öğrencileri ve Sınıf Öğretmeni Esengül Acar koordinesinde "Yaşayan Müze" etkinliği düzenlendi. Miniklerden geçmişe vefa Okulun mimarisine kazandırılan yeni alanda kurulan müzede, 1970 ve 1980’li yılların Bolu yöresel kıyafetlerini giyen minik öğrenciler, adeta zamanı geriye sardı. Öğrenciler, hazırlanan özel dekorlar eşliğinde buğday öğütme, yün eğirme, halı dokuma ve yöresel çeyiz hazırlama gibi unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarını uygulamalı olarak canlandırdı. Miniklerin performansı, veliler ve öğrenciler tarafından ilgiyle izlendi. Yöresel lezzetler tanıtıldı Etkinlikte kültürel canlandırmaların yanı sıra gastronomi şöleni de yaşandı. Öğrenci ve velilerin imece usulüyle hazırladığı Bolu mutfağının demirbaşları; keşli cevizli erişte, kızılcık tarhanası, kabaklı gözleme, kanlıca mantarı, kaşık sapı, acem pilavı, lahana sarması ve Kıbrıscık kürülü sergilendi. Okulun yeni atmosferinde sunulan ikramlar, ziyaretçilere eski günleri hatırlattı. Etkinliğe katılan Bolu İl Milli Eğitim Müdürü Fatih Öncü, okula kazandırılan alanda kurulan stantları tek tek gezdi. Öncü, yöresel kıyafetler içindeki öğrencilerle sohbet ederek, sergiledikleri performanslardan dolayı tebrik etti. "Bolu’muza ait yöresel ne varsa hepsini canlandıracağız" Etkinliğin yürütücüsü Köroğlu İlköğretim Okulu 2/B sınıfı öğretmeni Esengül Acar, etkinlik öncesinde yaptığı açıklamada, "2025 yılının Aile Yılı olduğunu vurgulamak için velilerimizle birlikte Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında, Yerli Malı Haftası etkinlikleri çerçevesinde Bolu’muzun tarihi ve kültürel yönlerini tanıtmak amacıyla Yaşayan Müze sergimizi hazırlamış olduk. Hazırlamış olduğumuz bu sergide Bolu’muzun tarihi, yöresel yemekleri ve kıyafetleri tüm okulumuzun öğrencilerine tanıtılmıştır. Şimdi burada öğrencilerimiz, serginin bütün bölümlerini sizlere canlandıracaklar. Bir kısmı yöresel türkülerimizi söyleyecek, yöresel yemeklerimizin tanıtımı yapılacak. Eskiden değirmenlerde buğday öğütülürdü, bunu canlandıracaklar. Yün eğirecekler, halı dokuyacaklar. Eskiden yöresel çeyiz sermelerimiz olurdu, onları canlandıracağız. Aklımıza gelebilecek Bolu’muza ait yöresel ne varsa hepsini canlandıracağız. Bu etkinliği okulumuzda ilk kez yapıyoruz. Okulumuzun tüm öğrencilerinin yararlanması, Bolu’muzun tarihi kıyafetlerini ve yöresel yemeklerini görmeleri ve öğrenmeleri amacıyla, okulumuz genelini kapsayacak şekilde bu etkinliği düzenledik. Bu konuda destek olan bütün velilerime teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.