EKONOMİ - 02 Kasım 2024 Cumartesi 09:33

Balıkesir Tarım ve Hayvancılık Fuarı kapılarını açtı

A
A
A
Balıkesir Tarım ve Hayvancılık Fuarı kapılarını açtı

Balıkesir’de “İklime Uygun Tarım Projesi” kapsamında düzenlenen Tarım ve Hayvancılık Fuarı, kapılarını ziyaretçilerine açtı. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, önümüzdeki yıllarda gerçekleşecek fuarların daha güçlü ve sayıca da artacağını belirterek, yeni fuar merkezi talepleriyle ilgili olarak “Valiliğimizin öncülüğünde Büyükşehrimiz, odalarımız, borsamız beraber Balıkesir’imize güzel bir fuar merkezi kazandıracağız” dedi.


Balıkesir’de “İklime Uygun Tarım Projesi” kapsamında 1-5 Kasım günleri arasında düzenlenecek Tarım ve Hayvancılık Fuarı, kapılarını ziyaretçilerine açtı. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Balıkesir Sanayici ve İş İnsanları Derneği (BASİAD), Balıkesir Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Balıkesir Ticaret Borsası ve Güney Marmara Kalkınma Ajansı’nın iş birliğinde Ali Hikmet Paşa Spor Tesisleri’nde bu yıl ilki düzenlenen fuarın açılış törenine Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, DEVA Partisi Balıkesir Milletvekili Burak Dalgın, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Balıkesir Cumhuriyet Başsavcısı Abdülkadir Akın, Altıeylül Belediye Başkanı Hakan Şehirli, Balıkesir İl Tarım ve Orman Müdürü Erkan Alkan, BASİAD Başkanı Selçuk Savaş, Balıkesir Ticaret Odası Başkanı Rahmi Kula, Balıkesir Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Çetin, Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Ali Bilcanlı, sektör temsilcileri, akademisyenler ve çiftçiler katıldı. Bu yıl ilki düzenlenen fuarın Balıkesir’deki tarım ve hayvancılık sektörünün kalkınmasına önemli katkılar sunacağını söyleyen Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, şehrin fuar alanı ihtiyacını gidermek için , “Valiliğimizin öncülüğünde Büyükşehrimiz, odalarımız, borsamız beraber Balıkesir’imize güzel bir fuar merkezi kazandıracağız” dedi.


Fuar merkezi kazandıracağız


İlki gerçekleşen fuarın Balıkesir için çok önemli olduğuna vurgu yapan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, “Tarım ve hayvancılığın başkenti diyoruz. Ama tarım ve hayvancılıkla ilgili fuarların öne çıktığı ve örnek olan bir fuar organizasyonuna ihtiyacımız vardı. Bu birincisidir. İkincisi çok daha güçlü olacak. Daha sonra da bu devam edecek. Ve inşallah Balıkesir’imize yakışır bir fuar alanıyla da taçlandıracağız. Hep birlikte beraberlik içerisinde Valiliğimizin öncülüğünde Büyükşehrimiz, odalarımız, borsamız beraber Balıkesir’imize güzel bir fuar merkezi kazandıracağız” dedi.


Tarım ve hayvancılık kırmızı çizgimiz


Balıkesir’in geniş coğrafyasıyla büyük ve zenginliklere sahip olduğunu belirten Akın, “Balıkesir’imiz tarım sektörü açısından ülkemizin öncü kentlerinden bir tanesi. Pek çok coğrafi işarete sahip tarımsal ürünümüz var. Büyükbaş ve küçükbaşta bölgemizde ve ülkemizde önemli bir konumdayız. Dünya çapında ödüllü ballarımız var. Dünyanın en kaliteli zeytinleri bölgemizde yetişiyor. Biz de bu öncü rolümüzün bilinciyle kentimizin tarım potansiyelini çok daha ileriye taşımak için hep birlikte çalışıyoruz. Balıkesir olarak, tarım ve kırsal kalkınma konusunda yapacağımız çalışmalarla eminim ki ileriye doğru çok daha iyi bir noktaya hep birlikte geleceğiz.” dedi. Şehirlerin kalkınmasında planlamanın hayati önem taşıdığına değinen Akın, bu anlamda Balıkesir’de Planlama ve Kalkınma Ajansını kurduklarını söyledi. Yapılan ve hayata geçirdikleri tüm projelerde tek amaçlarının çiftçinin toprağını terk etmemesi sağlamak olduğunu ifade eden Akın, “Göreve geldiğimizden bugüne kadar Balıkesir’de tarım ve hayvancılık sektörüne hayat vermek için birçok adım attık. Tarımın ve hayvancılığın önemine de dikkat çekiyoruz. Çünkü kentimizdeki sürdürülebilir tarım ve hayvancılık bizim kırmızı çizgilerimizden bir tanesi” şeklinde konuştu.


Bamyadan sonra sıra humus, elma ve kırmızı meyvelerde


Üreticinin devamlılığını sağlamak ve pazar sorununu ortadan kaldırmak için Çiftçimize Destek Programını parça parça hayata geçirmeye başladıklarını aktaran Akın, “Bu kapsamda üreticimize, belirli destekler sağladık, sağlamaya da devam ediyoruz. Üreticimizden piyasa fiyatının üzerinde satın aldığımız ürünleri katma değeri yüksek ürünlere çevirip ihraç ediyoruz. Bunun en güzel örneklerinden bir tanesi bamyaydı. Şimdi Gönen’de humusla devam edeceğiz. Bugünlerde de çiftçimizin susam, kırmızı meyveler ve elmalarını satın alarak Balıkesir’de çiftçimizle sözleşmeli tarımla çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu şekilde maalesef toprağını terk eden, köyünü boşaltan, artık topraktan uzaklaşan vatandaşlarımızı tekrar toprağına dönmeye ve orada üretip kazanmaya teşvik etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.


Fuar, önemli yere sahip


Türkiye’de tarım ve hayvancılık sektörünün gelişimi açısından büyük önem taşıyan Balıkesir’de bu yıl ilki düzenlenen fuarın açılış töreninde konuşan Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, “Balıkesir, tarım, tarih kültür şehri diyoruz. Ama en önemlisi de Balıkesir Türkiye’yi doyuran tarım şehri diyoruz. Durum böyle olunca böyle bir şehre yakışan bizim de bu anlamda Balıkesir’imize çok önemli marka değer katacak olan bu tip organizasyonlar bu tip fuarlardır. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. DEVA Partisi Balıkesir Milletvekili Burak Dalgın ise “Yaşadığımız dönemde tarımın, gıdanın, suyun ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Önümüzdeki dönemde savaşların da, uluslararası rekabetin de bu çerçevede gerçekleşeceğini unutmamamız lazım diye düşünüyorum” dedi.


Başkan Akın’a teşekkür


Fuarın gerçekleştiği Ali Hikmet Paşa Spor Tesisleri’nin kentte bulunan en iyi fuar alanı olduğunun fakat bunun yeterli olmadığını belirten BASİAD Başkanı Selçuk Savaş, “Bu fuarın gerçekleşmesi ve şehrin fuarı olması için bizleri heyecanıyla destekleyen ve de sahiplenen Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Akın Beyefendiye teşekkür ederiz.” şeklinde konuşurken, Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Ali Bilcanlı “Bu fuar şehrimiz için çok büyük bir önem arz etmektedir” dedi.


Balıkesir Ticaret Odası Başkanı Rahmi Kula, düzenlenen fuarın önemli olduğunu ifade ederken, Balıkesirli üreticilerin her şeyin en iyisini hak ettiğini söyledi. Balıkesir Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Çetin “Bu fuar tarım sektöründe yeni bakış açıları geliştirecektir.”



Balıkesir Tarım ve Hayvancılık Fuarı kapılarını açtı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul "Sürdürülebilir Geleceği Tasarla" (SGT) Yarışması’nın 10’uncusu sonuçlandı Rönesans Holding’in, 10’uncusunu düzenlediği "Sürdürülebilir Geleceği Tasarla" Yarışması bu yıl Esmiyor ve Impact Hub İstanbul iş birliği ile gerçekleşti. İklim değişikliği ile mücadele olarak belirlenen tema çerçevesinde ‘Azaltım’ veya ‘Uyum ve Dayanıklılık’ odağında projelerin kabul edildiği Sürdürülebilir Geleceği Tasarla Yarışması’nda yapı, ürün ve hizmet tasarımı kategorilerinde toplam dokuz proje ödül aldı. Rönesans Holding’in, gençlerin fonksiyonel, insan ihtiyaçlarını karşılayan ve bunun yanında doğaya saygılı çözümler sunan fikirler üretmelerini teşvik etmek ve daha iyi yaşam koşulları sağlanmasına katkıda bulunarak geleceği şekillendirmek amacıyla düzenlediği "Sürdürülebilir Geleceği Tasarla" (SGT) Yarışması’nın 10’uncusu sonuçlandı. Esmiyor ve Impact Hub İstanbul iş birliği ile gerçekleştirilen ve iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik yenilikçi ve sürdürülebilir çözümlerin ödüllendirildiği yarışmada, üç farklı kategoride toplam 9 proje ödül almaya hak kazandı. SGT Yarışması’nda finale kalan 14 ekip, 19 Aralık’ta jüri karşısına çıkarak projelerini sundu. Jüri değerlendirmesi sonucunda ‘Yapı Tasarımı’, ‘Ürün Tasarımı’ ve ‘Hizmet Tasarımı’ kategorilerinde dereceye giren ekipler belirlendi. Her kategoride birinci olan projeler 50 bin TL, ikinciler 40 bin TL, üçüncüler ise 30 bin TL’lik ödülün sahibi oldu. Üç kategoride dokuz proje ödüllendirildi Yapı Tasarımı kategorisinde; kriz anlarında dönüştürülebilir ve dayanışmayı güçlendiren modüler bir yapı sistemi öneren ‘Ekolojik Çekirdek Projesi’ birinci olurken, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla toplumsal güven ve farkındalık oluşturmayı hedefleyen ‘Ekinoks Projesi’ ikinci, doğal döngülerle sosyal etkileşimi bir araya getiren bütüncül yaşam alanı önerisi ‘DeepFlow Projesi’ ise üçüncü oldu. Ürün Tasarımı kategorisinde; tarımsal atıkları geri dönüştürerek çevre dostu bir gübre geliştirmeyi amaçlayan ‘BiyoPolTech’ birinci oldu. Jüri değerlendirmesinde alg teknolojisiyle oksijen üreten akıllı kent direği ‘Yeşil Direk’ ikinci, tek kullanımlık plastiklere alternatif olarak biyobozunur ambalaj sunan ‘Bak-pack Projesi’ ise üçüncü olarak seçildi. Hizmet Tasarımı kategorisinde ise atıkları hammaddeye dönüştüren blockchain tabanlı pazar yeri ‘Re-source’ birinci, iklim verilerinin insan sağlığı üzerindeki etkilerini anlık izleyen ‘Sağlık Odaklı İklim Haritaları (SOİH)’ ikinci, binalar için şeffaf ve dijital bir çevresel performans sistemi sunan ‘Yeşilport Projesi’ ise üçüncülük ödülünü kazandı. 157 aday, 67 başvuru, yoğun bir gelişim süreci Toplam 157 aday sisteme giriş yaparken; 41’i hizmet tasarımı, 13’er tanesi ürün ve yapı tasarımı olmak üzere 67 başvuru alındı. Ön değerlendirme sonucunda seçilen 14 proje, iki aylık kapsamlı bir kapasite geliştirme programına dahil edildi. Program kapsamında ekipler; sürdürülebilirlik, değer önerisi geliştirme, varsayım doğrulama, proje planlama, hikâye anlatıcılığı ve etkili sunum teknikleri başlıklarında eğitimler aldı. Her projeye mentor ve uzman desteği sağlandı. Alanında uzman jüri kadrosu Yarışmanın jüri kadrosunda; akademi, özel sektör ve sivil toplumdan alanında uzman isimler yer aldı. Yapı Tasarımı Kategorisi’nde Rönesans Holding Sürdürülebilirlik ve Çevre Direktörü Evrim Atalas, Başkent Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nden Doç. Dr. Öğr. Üyesi Betül Bilge Özdamar, Rönesans Holding Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Baytan, PIN Architects Kurucu Ortağı Salih Küçüktuna jüri üyesi olarak yer aldı. Ürün Tasarımı Kategorisi’nde ise TOBB ETÜ, Endüstriyel Tasarım Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Aydın Öztoprak, Toyi Kurucu Ortağı ve Tasarımcısı Elif Atmaca, Airqoon Kurucu Ortağı Barış Can Üstündağ ve Doç. Dr. Engin Kapkın jüri üyeliği yaptı. Hizmet Tasarımı Kategorisinde ise Galatasaray Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Belgin Kaygan, Impact Hub İstanbul Kurucu Ortağı Ayşe Sabuncu, KODA Kurucusu ve Genel Koordinatörü Mine Ekinci, Pakt Ajans Kurucusu Anlamlandırıcı Serdar Paktin jüri üyesi olarak yer aldı. "Sürdürülebilir Geleceği Tasarla" 10 yılda, 150’nin üzerinde üniversite semineriyle 400 binden fazla öğrenciye yüz yüze, dijital kanallarla ise yılda ortalama 3 milyon öğrenciye ulaştı.
Eskişehir Yurt dışından telefon alışverişi devri kapanıyor Yurt dışından bireysel olarak getirilen cep telefonlarının pasaport kayıt harcının 2026 yılında 57 bin 241 TL 26 kuruş olması bekleniyor. Eskişehir’de uzun zamandır telefon tamiri ve satışı yapan Yiğit Aytekin ise bu durumda yurt dışından yapılan telefon alışveriş devrinin biteceğini belirtti. Halihazırda 45 bin 614 TL olan kayıt ücretinin, yeni yılda 57 bin 241 TL kuruş seviyesine çıkması öngörülüyor. Bu durumun yurt dışı telefon pazarını tamamen bitirme noktasına getireceği belirtiliyor. Öte yandan ise oluşan bu yüksek kayıt ücretine karşılık bazı vatandaşlar, piyasada 5-6 bin liraya satılan cihazlara daha önce kayıt ettirilmiş cihazların numaralarının kopyalanması gibi illegal yöntemlere yönelme eğilimi gösteriyor. Uzun yıllardır Eskişehir’de telefon satışı ve tamiri yapan Yiğit Aytekin ise telefonlarda bu yönetim bir durum ve suç teşkil ettiğini kesin bir dille hatırlattı. Yasa dışı pasaport numara kopyalama işlemlerinin büyük idari ve maddi cezalara neden olduğunu belirten Aytekin, güvenlik risklerine de dikkat çekti. "Kayıt ücreti 45 bin TL’den 57 bin TL’ye çıkacak" Yeni yılda artan kayıt ücreti hakkında konuşan esnaf Yiğit Aytekin, "Yurt dışından getirilen telefonların kayıt harçları hakkında önemli bir güncelleme bulunmaktadır. 2025 yılında bu harç ücretleri 45 bin 614 TL iken, bu ücretin 2026 yılında 57 bin 241 TL 26 kuruş olarak güncellenmesi beklenmektedir. Vatandaşlara bu konuda önerimiz şudur, yılbaşından evvel, bu zamlı fiyattan etkilenmemek adına, pasaport kayıt harçlarını mevcut fiyattan yapabilirler. Geçtiğimiz yıllarda pasaport kayıt harçları çok daha düşüktü 3 bin TL, 6 bin TL gibi. Bu dönemlerde insanlar yurt dışına çok gidip telefon getiriyordu; hatta tur şirketleri vizesiz, sadece kimlikle gidilebilen ülkelere "telefon turları" düzenliyordu. Oradan, özellikle pahalı olan, çok satılan telefonları alıyorlardı. Ancak, ücretin 45 bin 614 TL’ye çıkmasıyla bu durum zaten neredeyse tamamen bitirildi. Şimdi ücretin 57 bin TL seviyesine çıkmasıyla birlikte, yurt dışından telefon getirip kaydettirmek artık çok mantıklı olmayacak. Bu durum, yurt dışı telefon pazarını neredeyse bitirecektir. Böylelikle, iç pazarda Türkiye’ye resmi yollarla getirilen telefonlar daha fazla satış görecektir" dedi. "Vatandaşların yasa dışı yollara yönelmemesini tavsiye ediyoruz" Artan ücretler yüzünden illegal yollara yönelmeyi düşünen kullanıcılara uyarılarda bulunan Aytekin, "Vatandaşlar bu yüksek ücrete karşılık farklı çözüm yolları arayabiliyorlar. Piyasada 5-6 bin liraya satılan cihazlara kayıt numarası kopyalamak gibi kaçak yöntemlere yönelmek söz konusu olabiliyor. Bazı cihazlarda bu kayıt numaraları değiştirilebiliyor, lakin bu illegal bir durum ve suç teşkil ediyor. Bu işlemi yapmanın hem büyük idari cezaları hem de parasal cezaları vardır. İnsanların bu tür yasa dışı ürünlere yönelmemesini tavsiye ederiz. Ayrıca bu işlemler yapılırken cihazların güvenlik duvarları kaldırıldığı için, telefonlar çok güvensiz hale geliyor. Bazı cihazlarda ise, sim kart takılıp telefona bağlanan harici cihazlar var. Bu cihazda sim kartınızı takıyor, uygulamasını kuruyorsunuz ve bağlantılı bir şekilde çalışıyor. Ancak bu, iki tane telefon taşıyormuşsunuz gibi bir durum oluşturduğu için tek telefon kullanmak adına sağlıklı değildir" ifadelerini kullandı. "Kullanıcılar bankalarındaki tüm parayı kaybetme riskiyle karşı karşıya" Bu illegal yolların ise telefonlara zararlı yazılım bulaştırabileceği ve bu durumun banka uygulamalarına kadar uzanabileceğini aktaran Yiğit Aytekin, "Bu tarz bilinmeyen yazılımları yüklemenin cihaza zararı olabilir. Son zamanlarda piyasada çokça duyulan reklam virüsü gibi virüsler, bu uygulamalarla birlikte telefonlara gönderilebiliyor. Bu virüslerle herkese mesaj gidebilir. Android cihazlarda ise o virüslü uygulamayı yükledikten sonra, banka uygulamasına girilip dolandırıcılık bile yapılabiliyor. Bundan kaynaklı olarak, hem bilmediğimiz uygulamalar indirilmemeli hem de bilmediğimiz cihazlar kullanılmamalıdır. Vatandaşlar 40 bin liradan kaçarken, bu yasa dışı yöntemlerle bankalarındaki tüm parayı kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilirler" şeklinde konuştu.