MAGAZİN - 28 Temmuz 2025 Pazartesi 09:57

Eğitim, öğretim ve şov bir arada

A
A
A
Eğitim, öğretim ve şov bir arada

Bir televizyon kanalındaki yetenek yarışmasında Türkiye birincisi olan Hayatın Ritmini Yakala grubu, Türkiye’nin turizm merkezlerinden Kuşadası’nda hem tatil yaptı hem de sokak gösterileri ile vatandaşlara adeta resital sundu. 1000. gösterisini Kuşadası’nda yapan öğrenciler, ritm tutkusu ile kendilerine hayran bıraktı.


Balıkesir’in Kepsut ilçesinde bulunan Yatılı Bölge Ortaokulunun ’Hayatın Ritmini Yakala’ ritim grubu, 3 gönüllü müzik öğretmeni ve öğrencileriyle birlikte dünyayı dolaşıyor. Tatil amaçlı olarak Kuşadası’na gelen ritim grubu öğrencileri, Kuşadalılar için performanslarını sergileyip büyük beğeni toplayarak ilgi odağı oldu. Türkiye’de ’yılın öğretmeni’ seçilen müzik öğretmeni Ayşe Oral ve öğrencileri performansları ile ülke sınırlarının dışına çıkarak Almanya, Gürcistan, Kazakistan, Fransa, Hollanda, Belçika, İtalya, İspanya, Çekya’ya Türkiye’nin adını gururla taşımayı başardı. 13. defa gerçekleştirdikleri geleneksel hale gelen ’Tatilde İlk İz’ projeleri için tatillerini bu yıl Kuşadası’nda geçirdiler. Müzik Öğretmeni Ayşe Oral’ın ağabeyi Müzik Öğretmeni Nuri Dağdelen, 2012 yılında kurduğu Hayatın Ritmini Yakala ritim grubu ile birçok başarıya imza attıklarını belirterek, "Her yıl köylerde yaşayan yeni öğrencilerimizin ilklerini yaşatmak amacıyla tatile götürmekteyiz. Kuşadası’nda da ilgi, alaka çok büyük, halk bizi biz de Kuşadası halkını çok sevdik" dedi.


Öğrencilerin hayatına müzikle dokunmanın çok güzel geri dönüşleri olduğundan bahseden Ayşe Oral ise, "Balıkesir Kepsut’tan geliyoruz. ’Hayatın Ritmini Yakala’ ritim grubumuzda köylerde yaşayan öğrencilerimiz yer alıyor. Amacımız, onların hayatlarına dokunmak. 13 yıldır abim ve eşiyle birlikte, 3 gönüllü müzik öğretmeni her yaz yeni öğrencilerimizin hayatında bir ilke vesile olmaya çalışıyoruz. Kendi imkanlarımızla onları tatile getiriyoruz. Dünyayı dolaşıyoruz, 1000. konserimizi de şu an Kuşadası’nda veriyoruz. Her gün 5 bin, 6 bin kişiyle burada buluşuyoruz. Gündüzleri ders çalışıyor, oyunlar oynayıp denize giriyoruz. Yüzme öğreniyoruz, hiç görmedikleri yerleri birlikte keşfediyoruz. En güzeli de öğrencilerimizin günlük yaşam becerileriyle tanışması ve sorumluluk duygusunu öğrenmeleri oluyor. Ayrıca müziğimizi halkla buluşturuyoruz. Grubumuz kız çocuklarından oluşuyor ve darbukaya, defe, bateriye, davula vurarak ’Kadına Şiddete Hayır’ diyoruz. 14 kişiyle çıktığımız 24 günlük tatilimiz birkaç gün sonra sona eriyor" diye konuştu.



"Tam 1000 konser"


Kuşadası’nda gündüz kitap okuyarak, ders çalışarak ve çeşitli kültürel gezilere katılarak kaliteli zaman geçirdiklerini anlatan Sedanur Dağdelen, akşam olduğu zaman Atatürk Anıtı ve El Heykeli önünde Kuşadalılar’la buluşup sokak müzisyenliği yaptıklarını anlatarak, "Akşamları sokak müzisyenliği yapıp izleyicilerle buluşuyoruz. Literatür araştırmalarına göre dünya üzerinde böyle bir proje bulunmamaktadır. Şu an 17. nesil ile çalışıyoruz. 13 yıldır bu projeyi sürdürüyoruz. Dünyayı dolaşıyoruz. Ulusal, uluslararası arenada 1000’i aşkın konser verdik. Yaklaşık 15 ülkede Türk bayrağımızı en iyi şekilde dalgalandırarak savaşa hayır, barış, birlik beraberlik, kardeşlik mesajlarını vurguladık, yine ritimlerimize vurarak kadına şiddete hayır mesajlarını veriyoruz. 14 kişiyle 24 günlük tatilimiz devam ediyor, buradan Kuşadası Belediyesi ve halkına çok teşekkür ediyoruz" dedi.


Haticenur Erşen ise grubun bir parçası olmaktan dolayı büyük gurur ve mutluluk yaşadığını anlatarak, "Hayatın Ritmini Yakala grubunun öğrencisiyim ve bu grubun bir parçası olmak benim için büyük bir şans. Bu yaz tatilim unutulmaz anılarla dolu dolu geçiyor. Arkadaşlarımla denize giriyor, yüzme öğreniyor, tekne turuna çıkıyoruz. Aquaparkta ve lunaparkta doyasıya eğleniyoruz. Sabahları ders çalışıyor sonrasında ise oyunlar oynayıp birlikte konserler veriyoruz. Hem öğreniyor hem de hayat boyu unutamayacağımız anılar biriktiriyoruz" şeklinde konuştu.



Kitap projesi çok yakında


Grubun, bugüne kadar katettiği ilham verici yolculuğu anlatan ve 2 ciltten oluşacak kitap serisi yakında okurla buluşacak. Bu eserler, "nereden nereye" geldiklerini belgeleyen özel hatıralarla dolu bir arşiv niteliği taşıyacak ve birçok öğretmen ve öğrenciye ilham olacak. Paris’e giden Kepsut Yatılı Bölge Ortaokulu, ’Hayatın Ritmini Yakala’ grubu 593’üncü konserini Eyfel’in önünde vermişti. Grup, Eyfel’in yanı sıra Anamour Konser Salonu ve Ressamlar Tepesi’nde ayrıca Amsterdam/Dam Meydanı ve Belçika/Grand Place’da toplam 24 konsere imza attı. Paris’ten yayın yapan Radyo Anadolu’nun canlı yayınına katılan ve Paris medyası haber kanallarında yer alan grup, Eyfel, Disneyland, Trocadéro, Ressamlar Tepesi, Notre Dame Katedrali, Şanzelize Caddesi ve Zafer Takı, Versay Sarayı ve bahçeleri, opera binası, Fransa Paris Başkonsolosluğu, Louvre Müzesi, Seine Nehri tekne gezisinin yanı sıra Paris şehir turu ile Paris’in tarihi ve turistik yerlerini gezip tanıma imkânı da buldu.



Eğitim, öğretim ve şov bir arada

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Arapçanın evrensel mirası OMÜ’de kutlandı Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde (OMÜ) "Dünya Arapça Günü" kapsamında düzenlenen programda, Arapçanın evrensel mirası çeşitli etkinliklerle öğrencilere tanıtıldı. Arapça Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğünce, "18 Aralık Dünya Arapça Günü" dolayısıyla bir etkinlik gerçekleştirildi. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Mavi Salon’da düzenlenen programa, üniversitenin farklı akademik birimlerinden akademisyenler ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Etkinliğe İlahiyat Fakültesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi ile Yabancı Diller Yüksekokulu paydaş olarak katkı sundu. Söz konusu birimlerden çok sayıda akademik personel ve öğrenci programda yer aldı. "Arapça, farklı coğrafyalar ve kültürler arasında güçlü bir bağ kuruyor" Programın açılış konuşmasını yapan Arapça Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Hasan Selim Kıroğlu, ’18 Aralık Dünya Arapça Günü’nün, Arapçanın evrensel bir dil olarak taşıdığı kültürel, tarihi ve entelektüel mirası hatırlatmak açısından önemli bir gün olduğunu belirtti. Arapçanın yalnızca bir iletişim aracı olmadığını vurgulayan Kıroğlu, bu dilin yüzyıllar boyunca bilim, edebiyat, felsefe ve sanat alanlarında üretilen önemli eserlerin taşıyıcısı olduğunu ifade etti. Kıroğlu, Arapçanın farklı coğrafyalar ve kültürler arasında güçlü bir bağ kurduğunu belirterek, bu tür etkinliklerin dilin tanıtımına ve öğrencilerin akademik ve kültürel gelişimine katkı sunduğunu söyledi. Etkinlik kapsamında Arapça slayt gösterileri, şiir dinletisi, skeç, şarkı, röportaj ve bilgi yarışması gibi çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi. Program, katılımcıların ilgiyle takip ettiği gösterilerin ardından hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Demir, OMÜ’de öğrencilerle buluştu Ayrıca İlahiyat Fakültesi tarafından, ’Hitabet ve Mesleki Uygulama’ dersi kapsamında öğrencilere yönelik bir söyleşi programıyla danışman akademisyenlere teşekkür belgesi takdim töreni gerçekleştirildi. Program kapsamında, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet İshak Demir tarafından öğrencilere yönelik bir söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşide, hitabet, mesleki uygulamalar ve din hizmetlerinde sahadaki tecrübelerin önemi üzerine değerlendirmelerde bulunuldu.
Ankara CHP lideri Özel: "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" dedi. Özel, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Asteğmen Kubilay’ın şehit edilişinin 95. yıl dönümüne değinen Özel, "Bugün eğer bu grup toplantımız olmasaydı, Meclis açık olmasaydı pek çoğumuz gibi ben de her yıl olduğum gibi Menemen’de olacaktım. Bugün Asteğmen Kubilay’ın, Bekçi Şevki ve Bekçi Hasan’ın katledilişlerinin 95’inci yılı. Kubilay Menemen’e asteğmen olarak gitti ve Cumhuriyet’in ay-yıldızlı bayrağına karşı manda ve himaye yanlılarının ellerinde şeriat bayrağı ile dolaştıklarını, Cumhuriyet’e ve kurucusuna meydan okuduklarını, gördükleri yerde Türk bayrağını indirip şeriat bayrağı çektiklerini görünce yanındaki iki bekçi arkadaşıyla birlikte bunların karşısına dikildi. Gözü dönmüş caniler Kubilay’ı önce yaraladılar. Sonra yaralı bedenine işkence ettiler. Kubilay’ı ölümünün, şehadetinin 95’inci yılında Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki ile birlikte rahmet ve minnetle anıyoruz. Kubilay’dan bize emanettir. Cumhuriyet düşmanlarına baş eğmeyeceğiz. Gerekirse baş vereceğiz. Ama baş eğmeyeceğiz" ifadelerini kullandı. "Yönetme kabiliyetlerini kaybetmişler, artık karşımızda bir iktidar partisi yok" Partisinin iktidara hazır olduğunu ifade eden Özel, "Ben Meclis grubumuzun komisyon ve Genel Kurul performansından memnunum. Tahmin ediyorum Erdoğan da görüyordur. Ben AK Parti’nin performansından da çok memnunum. Doğruya doğru, muhalefete hazırlar. İktidar perspektiflerini kaybetmişler. Yönetme kabiliyetlerini kaybetmişler. Artık karşımızda bir iktidar partisi yok. Müstakbel bir muhalefet partisi var. Ana muhalefet olabilirler mi bilmem ama muhalefete hazırlar. Meclis Genel Kurulu’na baktığımızda ya da Plan ve Bütçe Komisyonu’na baktığımızda bir tarafta sorunu gören, isyan eden, edilen isyanı duyan ve çözüm öneren bir parti var, Cumhuriyet Halk Partisi. Öbür tarafta eleştiriyi ya duymayan ya da duyduğu eleştiriye hakaretle cevap veren, kendilerine verilen 70-80 dakika kürsüye çıkıp hakaret eden, muhalefete muhalefet eden, ülkenin ana muhalefet partisine muhalefet eden bir partiyle karşı karşıyayız; Adalet ve Kalkınma Partisi" dedi. "Bu darbenin maliyeti, 160 milyar dolar" AK Parti’nin 2025’te işçiyi, emekliyi yüksek enflasyon ve faize ezdirdiğini dile getiren Özel, "2025 enflasyon hedefi yüzde 17,5 idi. Yüzde 17,5 enflasyon hedefi açıkladılar ve yılı yüzde 30’la bitirdiler. Bunu sorduğunuzda da utanmadan, çekinmeden sanki iki-üç puanmış gibi ’enflasyon hedefimizden biraz saptık’ diyorlar. ’Biraz’ dedikleri sapma, yüzde 77. Hedef yüzde 17,5 ama gerçekleşen yüzde 30. O ’birazcık’ dediğinde fark şu: Bir mal veya hizmet geçen seneden bugüne ne kadar zamlandıysa, yarısını hedeflediler ve öbür yarısını beceriksizliklerinden ve kötü niyetlerinden dolayı sizin sırtınıza yüklediler. Ne oldu geçen sene, geçen sene ne oldu da bu hedef tutmadı? Ne olduğunu söyleyeyim; 19 Mart sivil darbesi oldu. Buradan bütün vatandaşlarımıza hatırlatırım: Bu darbenin maliyeti, 160 milyar dolar. Devasa bir para. Emekliye lazım paranın 70-80 katı, asgari ücretliye lazım paranın 90 katı gibi bir para" şeklinde konuştu. "Asgari ücret Avrupa Birliği’ndeki hiçbir ülkeden yüksek değil" AK Parti’nin iktidara geldiğinde Türkiye’deki asgari ücretin Avrupa’daki 12 ülkeden daha yüksek olduğunu belirten Özel, "Şimdi asgari ücret Avrupa Birliği’ndeki hiçbir ülkeden yüksek değil. Biz de 446 euro, Almanya’da 2 bin 100 euro, Fransa’da bin 800 euro, Yunanistan’da bin 27 euro. Geldiğinde depremden dolayı ÖTV konmuştu. Biliyorsunuz. Özel Tüketim Vergisi. Arabadan da alınıyordu. Yüzde 27 ile en düşüğü, en yükseği yüzde 50. Bugün geldiler, en düşük ÖTV yüzde 60, en yüksek ÖTV yüzde 220. Depremde geçici konan vergiyi yüzde 220 ile uygulamaya devam edip, geldikleri gün 8 çeyrek altın alan asgari ücreti 2 çeyrek altına indirmiş bir iktidardan bahsediyoruz arkadaşlar" diye konuştu. "Bahis ve uyuşturucu ülkenin ana gündemi oldu" CHP lideri Özel son olarak, "Hem bahis hem uyuşturucu ülkenin ana gündemi haline geldi. Aslında memleketin gündemi çoktan bu; yıkılan aileler, evlatlarını okula yollarken korkan aileler. Okulların önü çete dolu, torbacılar dolu. Çalıştığı iş yerinin kasasından parayı alıp bahis oynayıp batanlar, intihar edenler, evliliği bozulanlar, kaçanlar, korkunç bir ülke haline geldik. Sokağın gündemi nihayet başka vesilelerle ülkenin gündemi haline geldi. Hakemler, futbolcular yasağa rağmen bahis oynuyor. Bir hakem düşünün 18 bin kez yasa dışı bahis oynamış. Hafta sonu maç oynatmış, hafta içi 18 bin kez yasa dışı bahis oynamış. Bunu yakalayamamışlar, bunu kaydedememişler. 17 bin 999 kez ıskalamışlar. En sonunda 18 binincide ortaya çıkmış. Tam anlamıyla bir çürümüşlük var" dedi.
Ankara Savcıların şifresiyle UYAP’a girip dosya kapattığı iddia edilen zabıt katibinin yargılanmasına devam edildi Ankara Adliyesi’nde savcılara ait kullanıcı bilgilerini kullanarak Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’ne (UYAP) izinsiz şekilde giriş yaptığı ve bazı soruşturma dosyalarını kapattığı iddia edilen zabıt katibinin de aralarında bulunduğu 16 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Ahmet Yılmaz, bazı tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Mahkemede dava dosyasına gelen mazeret dilekçelerinin okumasının ardından tanıklar dinlendi. Sanık Yılmaz’ın nişanlısı tanık N.J.R, "Ben olayları Ahmet boşanma davası açtıktan sonra eski eşinin evimizi basmasıyla öğrendim. Şikayetinden sonra da birkaç kez aradı, buluşmak istedi. O sırada Ahmet’le küstük. Zeliha bana ’Ahmet’i şikayet ettim, ömrünün sonuna kadar içerde yatsın’ dedi. Ben de ’Suçunu bilemem ama ben konuşursam ailesine rezil ederim, söyle karşıma çıkmasın’ dedim. Bu söylediklerim dosyayla alakalı değildi. Benim bu olayla ilgili bilgim yok" ifadelerinde bulundu. Tanık S.F.E. ise sanık Ömer Faruk Bol ile yakın arkadaşı olduğunu ifade ederek, "Ahmet Yılmaz’ı, Muhammet abi yurt dışına gittikten sonra görmeye başladım. Ömer’e lazım olduğunda kredi kartlarımı veriyordum. Bazen Ömer’de kalıyordu. Yakın dostum olduğundan sorgulamıyordum. Tüm gün birlikteydik kartlarımı kullanmasında da bir sakınca görmedim" dedi. Mahkemece dinlenen tanık Y.B.Y. de çalışma vizesi çıkartmak istediğini, internet üzerinden M.F.I’yla tanıştığını, kendisiyle ödeme için iletişime geçtiklerini, parayı sanık Ömer Talha Bol’un alacağını söylediklerini anlattı. Para teslim edilirken Bol’la arasında şifreli konuşma geçmediğini söyleyen Y.B.Y, "Ömer’i tanımıyorum, para teslim edilirken telefonda M.F.I. ile teyitleştik. Ben bu parayı 5 yıllık çalışma vizesi için verdim. Olaylarla alakalı bilgim yok. Ardından ailevi sebepler yüzünden gitmekten vazgeçtim" diye konuştu. Tanık beyanlarının ardından, duruşmaya yarına ertelendi. İddianame geçmişi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianame kapsamında, zabıt katibi Ahmet Yılmaz’ın FETÖ firarisi avukat Muhammet Talha Bol’un talebi üzerine, aralarında FETÖ şüphelilerinin de bulunduğu bazı dosyalarda para karşılığı usulsüz işlemler yaptığı ifade ediliyor. Aynı zamanda Yılmaz’ın dosya numaralarını değiştirip evrak sildiği, taraf isimlerini değiştirdiği, dosyaların içini boşalttığı, bu işlemleri ise kendisinin ve birlikte çalışması nedeniyle şifrelerini bildiği savcıların UYAP oturumları üzerinden yaptığı belirtiliyor. Yılmaz hakkında toplam 1190 yıl 5 aya kadar hapis cezası talep edildi.
Zonguldak BEUN’den Finans Merkezine ziyaret Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Finans Topluluğu öğrencileri, Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası İstanbul Finans Merkezi yerleşkesine akademik bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret, Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen ÜNİDES çerçevesinde yürütülen ve BEUN Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Finans ve Bankacılık Bölümü 3. sınıf öğrencisi Muhammed Yetiş tarafından hazırlanan "Para Politikalarına Yakından Bakış: Merkez Bankası Ziyareti ve Uygulamalı Eğitim" başlıklı proje kapsamında 19 Aralık 2025 tarihinde gerçekleştirildi. Programa, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nin yanı sıra Kastamonu Üniversitesi ve Beykent Üniversitesi öğrencileri de katılım sağladı. Yaklaşık 3 saat süren program kapsamında, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında görev yapan uzmanlar tarafından çeşitli sunumlar gerçekleştirildi. Bu çerçevede Pelin Şenoğlu tarafından TCMB’nın kurumsal yapısı ve kariyer olanakları, Büşra Nur Güllü Çıraklı tarafından işe alım süreçleri ve aranan nitelikler, Gülnihal Tüzün tarafından para politikası ve merkez bankacılığı uygulamaları, Atakan Eren Ölmez tarafından ise TCMB Elektronik Veri Dağıtım Sistemi (EVDS) hakkında kapsamlı bilgiler sunuldu. Program, öğrencilerin merkez bankacılığı uygulamaları ve kariyer süreçlerine ilişkin merak ettikleri konuları doğrudan uzmanlara yöneltebildikleri soru cevap bölümü ile sona erdi.