GENEL - 14 Ocak 2020 Salı 09:29

Mandıra değil meslek lisesi

A
A
A
Mandıra değil meslek lisesi

Balıkesir Fahri Kiraz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Gıda Teknolojileri bölümü öğretmen ve öğrencileri okulda kurulan atölyede yağlı inek sütünden doğal mayalı yoğurt üretiyor.

Balıkesir Fahri Kiraz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Gıda Teknolojileri bölümü öğretmen ve öğrencileri okulda kurulan atölyede yağlı inek sütünden doğal mayalı yoğurt üretiyor. 1,5 ayda toplam 6 ton yoğurt üreten Fahri Kiraz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmen ve öğrencileri, ürettikleri yoğurdu toptan ve perakende olarak satıyor.


Fahri Kiraz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Gıda Teknolojileri bölümünde üretilen yoğurtlarda kütlece en az yüzde 3,5 süt yağı, yüzde 4 süt proteini bulunuyor. Tarım ve Orman Bakanlığından gerekli izinlerin alındığı yoğurt üretimi ayrıca Türk Gıda Kodeksi Fermente Süt Ürünleri Tebliğine uygun yapılıyor. Yoğurt üretimi öncesinde öğrenciler gelen sütlerin yağ oranını ve bakteri oranını ölçerek sütlerin kalitesini belirleyerek üretim yapıyor.



Gıda Teknolojileri öğretmeni Semih Kanatlar: “6 tona yakın yoğurt ürettik”


Fahri Kiraz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Gıda Teknolojileri öğretmeni, Gıda Mühendisi Semih Kanatlar, kurulan atölye ile ilgili yaptığı açıklamada, “Balıkesir ili Altıeylül ilçesi Fahri Kiraz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Gıda Teknolojisi alanı olarak öğrencilerimizle beraber yağlı inek sütü ve doğal yoğurt mayasından üretilen, kütlece en az yüzde 3,5 süt yağı ve yüzde 4 süt proteini içeren, Tarım ve Orman Bakanlığından gerekli izinleri, onayları alınmış, Türk Gıda Kodeksi Fermente Süt Ürünleri Tebliğine uygun olarak kaliteli, sağlıklı, doğal, hiçbir şekilde katkı maddesi içermeyen yoğurtlar üretmekteyiz. Şu ana kadar 6 tona yakın yoğurt üretimi yapmış bulunmaktayız. Bu yoğurtlarımız iki farklı ambalajda sunulmakta; bunların bir tanesi 10 litrelik ambalajda Milli Eğitim Bakanlığına bağlı pansiyonlarda kalan öğrencilerimize göndermekteyiz. Diğer kısmı ise 2 kilo olarak perakende halkımıza satış yapmaktayız. Bu projenin amacı; öğrencilerimizin okulda aldığı teorik bilgileri bu üretim tesisinde pratik bilgilere çevirmek ve bu üretilen yoğurtların elde edilen kârlarından öğrencilerimize bir miktar pay ayırmak olup, bu projede emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.



Müdür Yardımcısı Fatih Saffet Erciyas: “Okul pansiyonlarına ve vatandaşlara satışını yapıyoruz”


Fahri Kiraz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Teknik Müdür Yardımcısı Fatih Saffet Erciyas üretim atölyesinin kuruluşuyla ilgili olarak, “Burada öğrencilerimizin alanlarında uzmanlaşması için aldıkları eğitimin günlük yaşantılarında, ellerindeki mesleklerine uygulayabilmeleri için eğitim vermekteyiz. Burada öğrenciler doğal, sağlıklı yoğurt üretimine alanında uzman öğretmenlerimizle beraber katılmaktadırlar. Burada üretilen yoğurtlarımızı pansiyonlarımıza, anaokullarımıza toptan şekilde vermekteyiz. Aynı zamanda okulumuzda satış şubemiz bulunmaktadır. Kendi okulumuza gelerek vatandaşlarımız da bu yoğurtlardan satın alabilirler, bundan faydalanabilirler. Atölyemiz Güney Marmara Kalkınma Ajansı desteğiyle kurulmuştur. Milli Eğitim Bakanlığımızın da bize desteği olmuştur burasının kurulmasında ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.



Emine Karakaş: “Okul bu işi yapmayı bana sevdirdi”


Yoğurt üretimine katılan okul öğrencisi Emine Karakaş ise evde şimdiye kadar yoğurt mayalamadığını, atölye sayesinde bunu öğrendiğini belirterek, “Burada insanlar için sağlıklı yoğurt yapıyoruz. Ben daha önce evde hiç yoğurt mayalamadım, burada ilk defa yapıyorum. Normalde böyle iş yapmasını sevmem ama okulda bu işi yapmak hoşuma gitmeye başladı. Bölüm hocamız Semih Kanatlar öğretmenimize teşekkür ederim, okulun da bize sunduğu katkılar için teşekkür ederim” dedi.


Balıkesir’deki okulda üretilen yoğurtlar 10 litrelik ambalajlarda okul pansiyonları ve ana okullarına toptan verilirken, okulda kurulan satış ofisinde ise vatandaşlara yönelik 2 kiloluk ambalajlarda satışı yapılıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Bakan Özhaseki: “Depremden bu zamana kadar 76 bin kadar konutu teslim ettik” Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, deprem sonrası 76 bin konutun teslim edildiğini belirterek, "Önümüzdeki aydan itibaren her ay 10 bin, 15 bin ve 20 bin civarında bitirebildiğimiz evlerin kuralarını çekip, onları da hak sahiplerine teslim edeceğiz. Bu yılsonunda 200 bini bulmuş olacağız" dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Hatay’a geldi. İlk olarak Antakya ilçesi EXPO yerleşkesinde bulunan Hatay Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret eden Bakan Özhaseki, şehrin farklı noktalarındaki şantiye alanlarını da ziyaret etti. Çalışmalar hakkında bilgi alan Bakan Özhaseki, ardından Mustafa Kemal Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Hatay İl Koordinasyon Toplantısı’na katıldı. Türkiye genelinde bin 240 şantiye alanının olduğunu belirten Bakan Özhaseki, bu zamana kadar yapımı tamamlanan 76 bin konutun da teslim edildiğini söyledi. “Depremden doğrudan ve dolaylı olarak 14 milyon insan etkilendi” Türkiye’nin 15 ay önce büyük bir felaketle karşı karşıya geldiğini hatırlatan Bakan Özhaseki, Hatay’da 9 saat arayla uzun süren iki tane şiddetli deprem olduğuna değinerek, “Bundan dolaylı veya doğrudan etkilenen insan sayısı 14 milyonu buldu. 18 tane şehrimizde de hasar var. Yapılan tespitlerde ara ara bu sayılar düşebilir ama ortalama 850 bin bağımsız birimin zarar gördüğünü biz de tescil etmiş olduk. Ülke olarak çok şükür büyük bir milletiz. Böyle bir milletin ferdi olmak ve üyesi olmak hepimiz için şereftir” dedi. “Türkiye genelinde bin 240 yerde şantiye alanımız var” Türkiye genelinde bin 240 yerde şantiye olduğunu ifade eden Bakan Özhaseki, AFAD’ın deprem bölgelerinde bildirmiş olduğu hak sahipliği sayısının 400 bin civarında konut ve 40 bin civarında da iş yeri olduğunu belirterek, “Mahkemelik durumlar nedeniyle arada sayılar değişiyor veya süreler uzatılıp yeni müracaatlar alınıyor. Bu sayının 500 bine doğru yaklaşacağını kabul ediyoruz. Biz bakanlık olarak 500 bin civarında konut ve iş yeri yapma planlamalarımızı sürdürüyoruz. Ülke genelinde şu anda bin 240 yerde şantiyemiz var. 110 bin kişilik bir çalışan ordusuyla bu işleri sürdürmeye gayret ediyoruz. Genel olarak bin 240 yerde şantiyemiz var. Hatay merkezde bugün arkadaşlarımız 68 yerde şantiyemizin olduğunu söylediler" diye konuştu. “Depremden bu zamana kadar 76 bin kadar konutu teslim ettik” Köylerde de hasar olduğunu dile getiren Bakan Özhaseki, “Bu köylerde önce normal inşaatlarımız devam ederken, deprem konusundaki uzman hocalarımızın tavsiyesiyle çelik evlere başladık. O çelik evlerimiz de çok hızlı bir şekilde devam ediyor. Şu ana kadar 76 bin kadar konut teslim ettik. Önümüzdeki aydan itibaren her ay 10 bin, 15 bin ve 20 bin civarında bitirebildiğimiz evlerin kuralarını çekip, onları da hak sahiplerine teslim edeceğiz. Bu yılsonunda 200 bini bulmuş olacağız. 400 bin civarında hak sahibinin 395 bin konut için bir ay içerisinde ihalesini yapacağız. Bunlara da en fazla bir yıl gibi bir süre veriyoruz. Ufak tefek aksamalar olabilir ama büyük ihtimalle gelecek sene ortası veya güz ayları gibi bütün konut ve iş yerleri için hak sahiplerinin tamamının haklarını inşallah bitirmiş ve teslim etmiş olacağız” ifadelerini kullandı.
İstanbul Eyüpsultan’da okul müdürünü silahla öldüren zanlı çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi Eyüpsultan’da okuldan atılmasından sorumlu tuttuğu okul müdürünü silahla vurup hayatını kaybetmesine neden olan Y.K. çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi.Eyüpsultan’da 7 Mayıs’ta meydana gelen olayda iddiaya göre yabancı uyruklu öğrenci Y.K. (17), okuduğu özel liseden atılmasından sorumlu tuttuğu ve aralarında geçen tartışma dolayısıyla husumet beslediği okul müdürü İbrahim Oktugan’ı odasında silahla vurarak ağır yaralamıştı. Hastaneye kaldırılan Oktugan hayatını kaybederken, olayın ardından yakalanan Y.K. gözaltına alınmıştı.TutuklandıEmniyetteki işlemleri tamamlanan suça sürüklenen çocuk Y.K., Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi. Burada Savcılığa ifade veren Y.K., daha sonra çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.Hayati vücut bölgesine hedef alarak 2 el ateş ettiği belirtildiOlaya ilişkin detaylar ise Savcılığın sevk yazısında ortaya çıktı. Sevk yazısında, öldürülen Oktugan ile suça sürüklenen çocuk Y.K. arasında okulda ilişiğin kesilmesi ve aralarında geçen tartışma dolayısıyla husumet beslediğinin anlaşıldığı, 2023 Aralık ayında gerçekleşen olay sonrasında suça sürüklenen çocuğun ulaştığı ruhi sükûnete rağmen fiilini planladığı şekilde icra ettiği, böylece Y.K.’nın eğitimci Oktugan’ı silahla hayati vücut bölgesine hedef alarak 2 el ateş ettiği ve hayatını kaybetmesine neden olduğu belirtildi."Bu olaydan dolayı yaşananları kendime yediremedim’’Öte yandan suça sürüklenen çocuk Y.K.’nın Savcılıkta verdiği ifadesi ortaya çıktı. Y.K.’nın ifadesinde, ‘’2023’ün ilk döneminin ortalarında başka bir okuldan bu özel liseye kayıt oldum. Burada çeşitli sebeplerde hakkımda disiplin cezaları yazıldı, ben imzalamak istemedim. Aralık ayında sınıfımdayken disiplin cezalarından dolayı annemin geldiğini öğrendim. Müdür İbrahim Oktugan’ın odasına gittim, annemle oturuyorlardı. Anneme Arapça bir şeyler söylemek istediğim sırada müdür, ‘’Burası Türkiye, benim okulumda kimse bu şekilde başka dil konuşamaz’ dedi. Aramızda sözlü bir tartışma yaşandı. Annemin üzerine yürümesi üzerine polisi de aradık, daha sonra okulu terk ettik ve olaydan sonra bir daha okula dönmedim. Bizden aldıkları parayı da geri vermediler. Bu olaydan dolayı yaşananları kendime yediremedim’’ dedi.‘’Sabah anneme börek alacağımı söyleyerek çıktım, okula gideceğimden kimsenin haberi yoktu’’Olaydan 1 gün önce aynı okulda okuyan birini gördüğünü ve Aralık ayında yaşadığı olayın aklına geldiğini söyleyen Y.K. ifadesinin devamında, ‘’Tekrar sinir oldum. Müdürün hala okulda olup olmadığını sordum. Hala orada çalıştığını söyleyince 4 Mayıs günü 10 bin lira karşılığında aldığım tabanca ile okula gitmeye karar verdim. Sabah anneme börek alacağımı söyleyerek çıktım, okula gideceğimden kimsenin haberi yoktu. Kapıya geldiğimde selam verdim, bir anda kapı açıldı. Kimseye bir şey söylemeden hızlı bir şekilde müdürün odasına geçtim. Masada oturuyordu, beni görünce ayağa kalktı. Amacım ayaklarından vurmaktı ama bir anda kolunu havaya kaldırınca bana vuracağını düşünerek koluna doğru ateş ettim. 2 mermim vardı, ikisi de karnına geldi. Bana saldıracağını düşünerek ateş ettim. Sonrasında hızlıca odadan çıkıp geldiğim kapıya yöneldim ve silahı yere doğru tutarak ‘peşimden gelmeyin’ dedim. Kapıya koşup kapıyı zorladım, açılmayınca birinden açmasını rica ettim. Bir çocuk da kapıyı açtı. Benim amacım öldürmek değildi, dövmekti. Eve geçtim ve börek götürdüm. Üzerimi değiştirdim. Bir süre sonra da silahı ve telefonumu Alibeyköy Barajı’na attım’’ ifadelerini kullandı.