ÇEVRE - 02 Mayıs 2021 Pazar 10:07

(Özel) Marmara Denizi salya kıskacında

A
A
A
(Özel) Marmara Denizi salya kıskacında

Balıkesir’in Bandırma ilçesinde bir süredir görülen ve her geçen gün etkisini artıran müsilaj (salya) tehlikesi binlerce balığın ölümüne neden olurken, hem Marmara Denizini hem de balık popülasyonunu tehdit eder hale geldi.

Balıkesir’in Bandırma ilçesinde bir süredir görülen ve her geçen gün etkisini artıran müsilaj (salya) tehlikesi binlerce balığın ölümüne neden olurken, hem Marmara Denizini hem de balık popülasyonunu tehdit eder hale geldi.


Bandırma’da sahil kesimleri başta olmak üzere körfezin birçok kesiminde geniş tabakalar halini alan müsilaj tehlikesi her geçen gün tehlikeli boyutlara ulaşmaya başladı. Bandırma Körfezi’nin yanı sıra Misakça, Şirinçavuş, Tatlısu gibi sahil kesimlerinde de yoğun olarak görülmeye başlayan müsilaj tabakaları denizdeki birçok balığın solungaçlarını tıkayarak ölümüne neden oluyor.


Yapılan incelemelerde Misakça, Şirinçavuş sahillerinde binlerce balık ölüsü ile karşılaştıklarını ifade eden Bandırma On Yedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi’ndeki tehlikeyi İhlas Haber Ajansı’na anlattı.



Marmara kıyılarına yumurtlamak için gelen binlerce gümüş balığı öldü


Bandırma On Yedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, vatoz ve pisi balığı gibi dip balıklarının yanı sıra bu aylarda Marmara kıyılarına yumurtlamak üzere gelen gümüş balıklarının da müsilaj tabakaları nedeniyle öldüğünü ifade ederek, "Müsilaj şu anda Marmara Denizi’ndeki en büyük sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bunun oluşmasında üç temel faktör var. Bir tanesi bu sene Marmara Denizi soğuyamadı. Önümüzdeki senelerde de küresel iklim değişikliğine bağlı olarak daha sık göreceğiz bu soğuyamama olayını. Suyun sıcaklığı yüksek. İkinci olarak ise Marmara Denizi’nin çevresinde 25 milyon insan yaşıyor ve müthiş bir endüstri var. Bu endüstri ve nüfusun atıklarının tamamı dolaylı ya da doğrudan Marmara Denizi’ne bırakılıyor. Bu yüzde azot fosfor yükü denilen besin elementlerinin ve besin tuzlarının miktarı yükseldi. Bir de deniz şartları durağan olduğu için bu üç şart bir araya geldiğinde bazı plankton türleri, alg türleri hızlı çoğalmaya başladılar. Mevcut azot fosfor yükünün yüksek olması ve deniz şartlarının durağan olmasına bağlı olarak. Bunların ortaya çıkardığı salgı ve bakterilerin de kümelenmesi ile birlikte deniz salyası, müsilaj ya da balıkçıların tabiri ile kay kay dediğimiz olayın ortaya çıkmasına neden oldu. Şu anda müsilaj tabakaları yüzeyden başlayıp 30 metreye kadar devam ediyor. Denizin altı, üstünden daha kötü vaziyette. Bunların bir kısmı havaların ısınması ile birlikte parçalanarak üste çıkmaya başladı. Bir kısmı da parçalanarak denizin dibine çökmeye başladı. Denizin dibine çökenler balıkları öldürmeye başladılar. Yaklaşık 5 kilometrelik bir mesafede binlerce balık ölüsü ile karşılaştık. Misakça, Şirinçavuş sahillerinde daha çok dip balıklarını öldürdü. Vatozlar, pisi balıkları onların çok sayıda ölmüşlerine rastladık. Bugünlerde Marmara kıyılarında yumurtlayan gümüş balıkları, yumurtlamak için kıyıya gelen bu balıklar kıyıda kümelenmiş olan müsilaj tabakaları nedeniyle oksijensiz kaldılar ve yoğun şekilde onların ölüleri ile karşılaşmış olduk. Dolayısıyla Marmara’da durum çok kritik" dedi.



"Marmara Denizi’nin yükü azaltılmalı"


Bandırma On Yedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı müsilaj tehlikesinin her geçen gün büyüdüğünü ifade ederek, "Bunun önüne geçmek için yapmamız gereken şeyler çok basit. Küresel iklim değişikliği bir gerçek, bir realite. Bunun dikkate alınarak bir an önce iklim değişikliğine uyum çalışmalarına başlamamız lazım. Denizi soğutamayacağımıza göre mevcut şartlarda Marmara Denizi’nin yükünü azaltmamız lazım. Kirlilik yükünü, azot fosfor yükünü azaltmamız lazım. Marmara Denizi’nin çevresinde bir litre bile arıtılmadan su denize bırakılmamalı. Yoksa önümüzdeki yıllarda bu müsilaj tehlikesi daha da büyüyecek. Çok acil olarak Marmara Denizi’nin çevresindeki bütün atıkları arıtarak denize vermek yönünde bir irade ortaya koymak zorundayız. Şu anda av mevsimi kapandı. Büyük balıkçıların tamamı için av sezonu kapandı. Balıkçılar Ocak ayından bu yana müsilajdan çok mağdur oldular. Dolayısıyla balıkçıların bu dönemdeki mağduriyetlerini giderecek desteklemeler yapılmalıdır" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Darıca’da e-spor kayıtları başladı Çocukların ve gençlerin hem dijital bağımlılıktan kurtulması hem de bilişime yatkınlığı olanları yetiştirmek amacıyla kurulan Darıca Belediyesi E-Spor Merkezi’nde eğitimler için kayıtlar başladı. Teknoloji, yazılım, oyun ve e-spor alanında gençleri desteklemek için çalışmalar yapan ve bölgenin ilk e-spor merkezini kuran Darıca Belediyesi, e-spor branşında kendini geliştirmek isteyenler için yeni dönem eğitimlerin başlayacağını duyurdu. Son yıllarda özellikle gençler arasında yükselen trendler arasında yer alan e-spor’un bölgemizdeki öncüsü olan Darıca Belediyesi E-Spor Merkezi’nde kayıtların tüm hızıyla devam ettiği belirtildi. Darıca Belediyesi Gençlik ve Spor Müdürlüğü bünyesinde kurulan e-spor ile teknolojiye ve spora meraklı olan gençler bir araya gelerek hem spor yapıp hem de eğleniyor. Darıca Belediyesi bünyesinde kurulan olan e-spor takımının Türkiye E-Spor Federasyonu tarafından kurulan liglerde ve düzenlenen turnuvalarda boy göstermesi de planlanıyor. Eğitimlerle ilgili bilgi almak ve kayıt yaptırmak isteyenlerin Adnan Menderes Kültür Merkezi’nde bulunan Darıca Belediyesi Gençlik ve Spor Müdürlüğü’ne giderek bilgi alabilecekleri ifade edildi. "Teknolojiye ve spora meraklı gençleri bekliyoruz" Gençliği önemsediklerini ve gençlere yönelik projelere ağırlık vereceklerini ifade eden Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık, "Günümüz gençliğinin hem teknolojik hem de bilgi işlem açısından beklentilerini karşılamak üzere birtakım çalışmalarımız vardı. Her ailenin, her gencin aslında içinde bulunduğu dijital çağa ayak uydurma çabasında önemli bir yeri olan e-spor un bilinçli bir şekilde yapılması için çalışma başlattık ve e-spora ilgi duyan gençler için proje geliştirdik. Darıca Belediyesi olarak yüzmeden karateye, atletizmden tekvandoya kadar birçok branşta sporcu yetiştiriyoruz. E-spor ile de yeni şampiyonlar yetiştirmek istiyoruz. Teknolojiye meraklı ve sporu seven gençlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Yeni dönem eğitimler için teknolojiye ve spora meraklı gençleri bekliyoruz" dedi.
Zonguldak ZBEÜ’de Hıdrellez Bahar Bayramı coşkuyla kutlandı Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ), Zonguldak İl Kültür Turizm Müdürlüğü ve Zonguldak Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü iş birliğinde "Hıdrellez Bahar Bayramı" etkinliklerle kutlandı. Farabi Kampüsü Spor Salonu önünde düzenlenen etkinliklere ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Zonguldak Belediye Başkan Yardımcısı R. Kemal Cangöz, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu ve Prof. Dr. Servet Karasu, Zonguldak İl Kültür ve Turizm Müdürü Taner Dursun, Zonguldak Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Mehmet Türkmen Köse, Zonguldak Gençlik ve Spor İl Müdürü Hakan Yüksel, Orman Bölge Müdürü Faruk Bayraktaroğlu, Amele Birliği Başkanı Veli Köktürk, Meteoroloji Müdürü Arif Özkan Maraşlı, ZBEÜ Genel Sekreteri Prof. Dr. Zehra Safi Öz, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programın açılışında konuşan İl Kültür ve Turizm Müdürü Taner Dursun, canlılığını koruyan en eski geleneklerden biri olan ve Türkiye ile Kuzey Makedonya ortaklığında Somut Olmayan Kültürel Miras olarak kayda geçirilen Hıdrellez’in hoşgörü, yardımlaşma ve doğa sevgisi gibi değerleri pekiştirmek için önemli bir fırsat olduğunu vurguladı. İl Kültür ve Turizm müdürünün konuşmasının ardından kürsüye çıkan ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Hıdırellez’in gelişinin bolluk ve bereketin habercisi olduğunu dile getirerek bu bayramın tüm dünyada barışın ve dostluğun hâkim olduğu güzel günlere vesile olmasını temenni etti. Bahar Bayramının kadim Türk milletinin tarihinde dayanışmanın, kardeşliğin ve birliğin simgesi olduğunun altını çizen Rektör Özölçer, Türkiye’nin dört bir yanından yarınları için bir arada olan öğrencilerle bu bayramı kutlamanın memnuniyeti içinde olduğunu ifade etti. Açılış konuşmalarının ardından program Artvin yöresi halk oyunları gösterisi ile devam etti. Renki görüntülere sahne olan etkinlikte, Rektör Özölçer ve protokol üyeleri Hıdırellez ateşini yakarak üstünden atladı. Kemençe eşliğinde katılımcılarla horon tepilmesi, davul-zurna eşliğinde halay çekilmesi, köy seyirlik oyunu, Dedem Korkut hikâyelerinden “Kam Büre Bey Oğlu Bamsı Beyrek”in anlatımı, geleneksel Türk spor oyunlarından halat çekme ve çuval yarışması ile katılımcılara hem eğlenceli hem de kültürel açıdan zengin bir deneyim yaşatan program, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünce düzenlenen yarışmalar ile sona erdi.
Balıkesir Balıkesir Büyükşehir’in ana arıları üreticilerle buluşuyor Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, arı yetiştiriciliği yapan üreticilere; 2 bin ana arı yüzüğü ve 196 eşleşmiş ana arı hibe etti. Büyükşehir Belediyesi böylelikle hem üreticilerin sezona 15 gün daha önce başlamalarını sağlıyor, hem de daha kaliteli ve verimli bir bal hasadı almalarına imkân sunuyor. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi; Kırsal Hizmetler Dairesi bünyesinde bulunan Ana Arı ve Arı Ürünleri Üretim Tesisi’nde ürettiği ana arıları, üreticilerle buluşturuyor. Karesi ilçesine bağlı kırsal Kabakdere Mahallesi’nde 50 dönümlük arazi üzerinde kurulu olan tesiste, Büyükşehir Belediyesi’nin kalifiye personeli tarafından büyük bir özenle yetiştirilen; 2 bin ana arı yüzüğü ve 196 eşleşmiş ana arı üreticiye hibe edildi. Büyükşehir Belediyesi; Batı Anadolu (Yerli) ırkı ana arıları bal üreticilerine dağıtıp, sezona 15 gün daha erken girmelerini sağlayarak daha kaliteli ve verimli bir bal hasadı almalarına imkân sunuyor. Destekler, başvuru yapan arı üreticilerine sezon boyunca devam edecek. ‘Elimizden gelen desteği her zaman sağlayacağız’ Balıkesir’i; arı ve arı ürünleri konusunda en iyi yere getirmek için çalışmalarına ve desteklemelerine devam edeceklerini belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın “Şehrimizin arıcılık potansiyeli çok yüksek. Verimli ovaları, bereketli dağları arıcılık için çok elverişli. Bizler de vatandaşlarımızın, özellikle kırsal mahallelerde yaşayan vatandaşlarımızın bu doğrultuda üretime dâhil olması için elimizden gelen desteği her zaman sağlayacağız. Tüm arıcılarımıza bereketli bir sezon diliyorum” diye konuştu. Desteklerin çok yararlı olduğunu dile getiren arı yetiştiricileri, Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkürlerini iletti.
Kütahya Gediz SHMY kendi binasının yapımı için destek bekliyor Kütahya’nın Gediz Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda kullanılan binanın yetersizliği nedeniyle 650 öğrenci 5 sınıfta eğitim görüyor. Gediz Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokuluna ait kampüs alanı ve binası olmadığı için Gediz Meslek Yüksekokulunun tahsis ettiği ve fiziki yeterliliği olmayan blokta yıllardır eğitim veriyor. 4 bölüme sahip, kaliteli eğitimi ile büyümeye devam eden Gediz Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, sadece 5 sınıf, 1 laboratuvar, 1 konferans salonu ve öğretim üyelerinin ortak olarak paylaştığı odalardan mevcut blokta 4 birinci ve 1 ikinci öğretim ile eğitim veriyor. Fiziki olarak binanın yetersiz olması ve Dumlupınar Üniversitesine bağlı Gediz Meslek Yüksekokulu ile yıllardır birlikte kullanılan binanın öğrencileri ve akademisyenleri zorladığını dile getiren Gediz Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Dr. Yusuf Güner, “ Binamızı Gediz MYO ile ortak kullanıyoruz. 650 öğrencimiz bulunmakta. Gedizli işadamlarımızın ve hayırseverlerimizin desteklerini bekliyoruz” dedi. Müdür Dr. Yusuf Güner, “2018 yılında Kütahya’da yalnızca Dumlupınar Üniversitesi vardı. 2021 itibari ile sağlık temalı ikinci bir üniversite inşa edildi. Gediz Meslek Yüksekokulunun yanında Gediz Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu yeni kurulan Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne taşındı. Yaklaşık 6 yıldır sağlıkla alakalı bölümler bizim Meslek Yüksekokulu bünyemizde sürdürülüyor" dedi.