GENEL - 21 Mayıs 2022 Cumartesi 16:29

"Türk Mutfağı Haftası" Balıkesir Gastronomi Festivali ile başladı

A
A
A
"Türk Mutfağı Haftası" Balıkesir Gastronomi Festivali ile başladı

Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle organize edilen 21-27 Mayıs Türk Mutfağı Haftası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katıldığı "Balıkesir Gastronomi Festivali"yle başladı.

Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle organize edilen 21-27 Mayıs Türk Mutfağı Haftası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katıldığı "Balıkesir Gastronomi Festivali"yle başladı.


Türk Mutfağı Haftası her yıl belirlenen bir tema ile 81 ilde ve Türkiye Cumhuriyeti büyükelçiliklerinde, konsolosluklarda, yurt dışı müşavirlikler ve temsilcilikler aracılığıyla tüm dünyada tanıtım etkinlikleriyle kutlanacak.


Hafta kapsamında Emine Erdoğan öncülüğünde Cumhurbaşkanlığı himayesinde Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle hazırlanan ve Türk mutfağını uluslararası alanda tanıtmayı amaçlayan "Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı" kitabının lansmanı yapılacak.


Türk Mutfağı Haftası boyunca düzenlenecek etkinliklerle Türk mutfağı sadece geçmişe ve geleneğe değil, geleceğe iz bırakan yaklaşımı ve tarifleriyle uluslararası ölçekte tanıtılacak. Edremit’in tatil beldesi Güre Mahallesinde Eski Zeytinyağı Fabrikasında gerçekleşen programda ilk olarak Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz katılımcılara hitap etti. Daha sonra Balıkesir Valisi Hasan Şıldak bir konuşma yaptı.


Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy turizmde gastronominin önemine değinerek, “Cumhurbaşkanımızın himayesinde bu yıl ilk kez gerçekleştireceğimiz Türk Mutfağı Haftasının açılışını burada birlikte yapıyoruz. Tarihimizin, temas ettiğimiz medeniyetlerin, yaşadığımız coğrafyaların en nihayetinde Anadolu’nun bereketli toprağının, iklim çeşitliliğinin, dolayısıyla da flora ve fauna zenginliğinin hayat verdiği, her türlü beslenme alışkanlığına hitap edebilen mutfağımızı ve lezzetleri hep birlikte tanıtacağız. Dünyaca ünlü Türk şefler, Türk mutfağı haftası için özel menüler hazır edecek. Geleneksel Türk tatlarına özgün durumlarla dünya sahnesine taşıyan bu menüler Türkiye’nin yurt dışındaki temsilciliklerinde gerçekleştirilen etkinliklerde ziyaretçilere ikram edilecek.


Bu sayede gastro turistlerin Türkiye’ye odaklanmasını ve seyahat tercihlerinde ülkemizi listenin başına koymalarını sağlayacağız. Bütün bunlarla birlikte ülkemizde gerçekleştirilecek etkinliklerde de mutfağımızın seçkin örnekleri ikram edilecek. Türk mutfağı haftası ve vesilesiyle geniş kitleler mutfağımızın kaliteli malzemeleri özünde atıksız olması sürdürülebilirliği, dünya beslenme trendlerine uygunluğu ve bin yılları aşan kültürü hakkında bilgi sahibi olacak. Hem mutfak kültürümüze dair kendi hafızamızı, bilgilerimizi tazelemiş olacağız. Hem de uluslararası toplumun hafızasında yer edineceğiz. Burada şunu ifade etmek isterim. Türk mutfağı haftasının açılışını Güre’de Balıkesir Gastronomi Festivali’yle birlikte yapıyor olmak, ülkemizin gastronomi farkındalığının geldiği noktayı göstermesi bakımından oldukça önemlidir. Zira her bölgenin de şehrin kendi zenginliğinin farkında olması bunu sahiplenme, yaşatma ve tanıtma çabası içinde bulunması bizim kültür ve turizm bölgemize kazandırmak istediğimiz temel bilinç ana hedefimizdir. ”


Haftanın açılışı Balıkesir Gastronomi Festivali ile başladı


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, haftanın açılış programı çerçevesinde düzenlenen Balıkesir Gastronomi Festivali’nde yaptığı konuşmada, insanın Balıkesir’in güzelliklerini saymakla bitiremediğini söyledi.


Topraktan fışkıran bereket, sofraların lezzetleri, köklü bir tarih, mavi bayraklı plajlar, şifalı sular derken listenin uzayıp gittiğini anlatan Erdoğan, Balıkesir’in Türkiye potansiyelinin adeta bir özeti gibi olduğunu vurguladı.


Erdoğan, "Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı" kitabını literatüre kazandırdıklarını ve eş zamanlı olarak her yıl 21-27 Mayıs tarihlerinin Türk Mutfağı Haftası olarak kutlanacağını duyurduklarını söyledi.


Erdoğan, Türk mutfağının tüm yönleriyle tanıtılması ve dünya sıralamasında hak ettiği yere kavuşması amaçladıklarını belirterek, "Elbette Türk mutfağı halihazırda tüm dünyada biliniyor. Hatta en iyi mutfaklar arasında yer alıyor ancak biliyoruz ki bu şöhretin ana hatlarını, belli başlı birkaç yemeğimiz oluşturuyor. Halbuki Türk mutfağının kapısı, sınırları çok geniş bir tarihe ve birikime açılıyor. Anadolu’da binlerce yıllık bir geçmiş ve farklı medeniyetlerden damıtılmış bir özden bahsediyoruz." diye konuştu.


Türk mutfağı geniş yelpazesiyle dünyanın lider mutfağı


Gastronominin her gün etki alanını genişlettiğini dile getiren Erdoğan, "Gastro-kültür, gastro-turizm, gastro-diplomasi gibi birçok yeni terim, mutfağın başlı başına bir güç haline geldiğinin kanıtı. Bilhassa gastro-diplomasi, devletlerin yumuşak güç unsurları içinde baş sıralarda. O yüzden, metropollerde art arda açılan etnik restoranlar, alelade bir yeme-içme mekanından ziyade, dalgalanan ülke bayraklarıdır.


Etnik bir restoranın kapısından girdiğimizde, karşılaştıklarımız, masa, sandalye ya da iç dekorasyondan çok daha fazlası. O kapı, bir coğrafyaya, medeniyete, ekolojiye, gelenek, görenek ve inanca da açılıyor" ifadesini kullandı.


Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Günümüzde etnik restoranlar, önyargıların en hızlı eridiği, kaynaşma mekanları olarak hizmet ediyor. Dolayısıyla, tabağın üzerinde yalnızca lezzet değil, başlı başına bir kültür dünyası sunuyoruz. Tüm bunları göz önüne aldığımızda, Türk mutfağının, geniş yelpazesiyle dünyanın lider mutfağı olma potansiyeli çok net görülüyor. Sahip olduğumuz miras, ülke imajımızı güçlendirmek ve kendimizi en doğru şekilde anlatmak için eşsiz bir vasıta. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın öncülüğünde Türk Mutfağı Haftası’nı ilan ederek, hep beraber güzel bir yola çıktığımıza inanıyorum. Umarım, bu vesileyle mutfağımızı layıkıyla tanıtır ve birçok uluslararası markanın doğumuna şahit oluruz."


Yemeğin etrafında oluşan kültür başlı başına bir lisandır"


Erdoğan, ulusal mutfağın toplumun aynası olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Şöyle bir düşünecek olursak, bir yabancıya ’nimet’ kelimesinin manasını anlatmak ne kadar zor, değil mi? Oysa, yere düşen ekmeği öpüp başına koyan birini görene başka tarif gerekmez. Yani, yemeğin etrafında oluşan kültür başlı başına bir lisandır.


Dostumuzu sofrada başköşeye oturmak, ona olan sevgimizi sessizce anlatır. Büyüklerimize hürmetimizi, onlar yemeye başlayana kadar açlığımızı bekletmekle gösteririz. Yani bir sofrada başkalarıyla oturup kalkmak, aile değerlerimizden inanç dünyamıza kadar birçok bilgi verir."


Gastronomi çok boyutlu bir konu olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bildiğiniz gibi bugünün dünyasında, turizm bir kitle hareketi olmaktan çıktı. Turistler, gidilen yerin tarihini, kültürünü, yaşantısını tanımak istiyorlar, daha bireysel hareket ediyorlar. Yöresel tecrübeleri kendilerine katmak istiyorlar. Otantik olanın hızla değer kazanması elbette çok sevindirici. Gastronomi artık bizatihi bir seyahat motivasyonu. Dünyada gastronomi şehri diye anılan şehirler hızla artıyor. Ülkemizin her köşesi bir gastronomi cennetidir. Gelin, daha birçok şehrimize bu unvanı el birliğiyle kazandıralım.


Malumunuz, UNESCO tarafından koruma altına alınan yemeklerimiz var. ’Abugannuş’, ’Oruk’, ’Künefe’, ’Lokum’, ’Kaymak’, ’Sucuk’ ve ’Pöç’ten oluşan bu listeye daha birçok yemek eklenebilir ancak coğrafi işaret alabilecek daha nice yemeğimiz var. Bize düşen, bu mirasımızı ihya etmek için çalışmak ve araştırılmadık hiçbir yönünü bırakmamak. Bu vesileyle, bu alanda yapılacak özgün projelerin her zaman destekçisi olduğumu ifade etmek istiyorum."


Erdoğan, endüstrileşmenin her şeyde olduğu gibi sofraların da çehresini değiştirdiğini vurgulayarak, "Hibrit tohumlar, GDO, karbon ayak izi, fastfood kültürü derken, sofranın özünden uzaklaştık. Nitekim, bugün önlenebilir hastalıkların kökenine baktığımızda, çoğunun yiyip içtiklerimizden kaynaklandığını görüyoruz" dedi.


Bugün fastfood kültürünün albenisinin azaldığını ve dünyanın her yerinde karşılaşılan standart mekanların gücünü kaybettiğini ifade eden Erdoğan, "Tüm dünyada bir uyanış var. İnsanlar, sağlıklı ve yöresel olanın peşindeler. Helal, vejetaryen, organik gibi seçenekler en çok tercih edilenler arasında. Bu arayışa en iyi cevabın Türk mutfağında saklı olduğunu düşünüyorum. Anadolu mutfağına baktığınızda, birçok reçetenin hekimler eşliğinde hazırlandığını görürsünüz. Ruha ve bedene şifa veren tarifler vardır. Birbirimize ’şifa olsun’ diyerek oturduğumuz sofralar başlı başına sağlık merkezleridir."


Sıfır atık vurgusu


Erdoğan, sıfır atık kültürünün bugün hızla yayıldığına işaret ederek, "Mutfağımızın en önemli karakteristiği olan, kalan ürünlerin bambaşka yemeklere dönüşebilmesi de global gıda kaybı sorunu için önemli bir çözüm. Çünkü bir mutfağı atıksız kılan, ardındaki zihniyet ve öğretidir. İnsanlar doğa dostu olmanın yöntemlerini arıyorlar. Oysa bizim mutfağımızın doğa dostu kimliği yeni bir icat değil, binlerce yıllık tecrübedir. Bu tecrübeyi, doğru bir iletişim planıyla gün yüzüne çıkarmanın, bizi uluslararası kulvarda en öne taşıyacağına yürekten inanıyorum. Türk mutfağının layıkıyla tanıtılması el birliğiyle mümkün."


Emine Erdoğan, Türk mutfağının inceliklerine vakıf herkesin, birer gastro-diplomasi elçisi olabileceğini vurgulayarak, Türk mutfağının layıkıyla tanıtılmasının el birliğiyle mümkün olacağı çağrısını yaptı.


Konuşmanın ardından Balıkesir Üniversitesi Burhaniye Uygulamalı Bilimler Fakültesi, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü 1. sınıf öğrencilerinin önlük giyme töreni gerçekleştirildi.


Emine Erdoğan, öğrenci temsilcisi Melisa Selen’e önlüğünü giydirdi, daha sonra öğrencilerle ve katılımcılarla fotoğraf çektirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Büyükkılıç’tan Avrupa Spor Şehri Kayseri’ye "Spor Köyü" Projesi Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Avrupa Spor Başkentleri ve Şehirleri Federasyonuna (ACES Europe) tarafından 2024 yılı Avrupa Spor Şehri ünvanı alan Kayseri’ye yakışacak projelerden birisi olan Spor Köyü projesini de hayata geçireceklerini duyurdu. Büyükşehir Belediyesi, Başkan Büyükkılıç’ın gençlere verdiği özel önem doğrultusunda, Kayseri’yi bir spor şehri yapmak için hizmetlerini ve projelerini aralıksız sürdürüyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Kayseri’yi, sporun, turizmin, kültürün, gastronominin, eğitimin ve sağlığın merkezi yapma yönünde de birçok çalışma yaptıklarını hatırlattı. Yeni 5 yılda da spor projelerinin devam edeceğini belirten Başkan Büyükkılıç, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Spor Köyü projemiz var. 90 bin metrekarelik bir alanda her türlü etkinliği içeren Spor Köyü oluşturacağız” dedi. Büyükkılıç, 90 bin metrekare alanda kurulacak Spor Köyü’nün Avrupa Spor Şehri Kayseri’ye çok yakışacağını belirterek, “Spor Köyü içerisinde kapalı spor salonu, jimnastik salonu, kapalı tenis kortu, yarı olimpik yüzme havuzu ile mini futbol, plaj voleybolu, tenis kortları, basketbol voleybol sahaları, kaykay ve bisiklet parkurları, çocuk oyun alanları ve sosyal alanlar olacak” diye konuştu. Tramvay güzergâhı üzerinde bulunan alan ile her yaştan sporsever spor yapacağını vurgulayan Başkan Büyükkılıç, Spor Köyü’nde Büyükşehir Belediyesi’nce sürekli etkinlikler düzenleneceğini kaydetti. Büyükkılıç, merkezin yanı sıra 16 ilçeyi de spor şehrinin bir parçası olarak gördüklerini, amatör ve profesyonel sporun ve sporcunun da her zaman yanında yer aldıklarını sözlerine ekledi.
İstanbul Bizim Yağ ve SuperFresh’ten herkes için erişilebilir mutfak deneyimi Türkiye’nin taze dondurulmuş gıda ve yağ pazarının lider şirketi Kerevitaş çatısı altında faaliyet gösteren Bizim Yağ ve SuperFresh herkes için erişilebilir markalar olma hedefiyle yeni bir iş birliğine adım attı. Bizim Yağ’ın en sevilen tarifleri ve SuperFresh’in ürün içerikleri ile pişirme yöntemleri BlindLook uygulaması üzerinden görme engellilerin erişimine sunuldu. Türkiye’nin taze dondurulmuş gıda ve yağ pazarının lider şirketi Kerevitaş markalarından Bizim Yağ ve SuperFresh, görme engelli bireyler için yapay zeka destekli çözümler üreten BlindLook ile yeni bir iş birliğine başladı. Bu iş birliği kapsamında Bizim Yağ’ın YouTube’da yaklaşık 600 bin aboneye sahip olan “Hamur Bizim İşimiz” kanalındaki en çok izlenen tariflerinin yanı sıra SuperFresh ürünlerine ilişkin içerikler ve pişirme yöntemleri de, BlindLook uygulaması üzerinden görme engelli kullanıcıların erişimine açıldı. Hayata geçirilen bu iş birliği sayesinde yapay zeka ve ses odaklı teknolojiler kullanılarak görme engelli bireylerin yemek yapma deneyimini kolaylaştırmak amaçlandı. Bizim Yağ ve SuperFresh kapsayıcılık konusunda attığı öncü adımlarla BlindLook tarafından görme engelliler için yenilikçi ve erişilebilir uygulamalar geliştiren markalara verilen “EyeBrand” (Görme Engelliler İçin Marka) ünvanını kendi kategorilerinde ilk markalar olarak almaya hak kazandı. “Superfresh ve Bizim Yağ ürünlerini herkes için erişilebilir kılmayı hedefliyoruz.” Kerevitaş CMO’su Gülizar Öcal, kapsayıcılık ve erişilebilirlik hedefiyle yenilikçi projeleri hayata geçirmeye devam ettiklerini ifade ederek “Türkiye’nin lider dondurulmuş gıda ve yağ şirketi olarak, kapsayıcılıkta da öncü olmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda SuperFresh ile 7.5 milyon, Bizim Yağ ile 11 milyon olmak üzere yılda toplamda 18.5 milyon haneye ulaşan Kerevitaş markalarının mutfaklara kattığı lezzet ve pratikliğin herkes için erişilebilir olmasına önem veriyoruz. BlindLook ile başladığımız yeni iş birliği ile kendi kategorilerinde lider olan markalarımız Bizim Yağ ve SuperFresh’in tarif ve içeriklerini yapay zeka ve teknoloji sayesinde görme engelli tüketicilerimizin erişimine açtık. Bu uygulamayla kendi kategorilerinde ilk olarak EyeBrand” (Görme Engelliler İçin Marka) ünvanını alan markalarımızın diğer kurumlara da ilham olmasını diliyorum” dedi. “Erişilebilirlik ve kapsayıcılık, hayatın her alanında öncelikli olmalı” BlindLook kurucu ortağı Sadriye Görece de “BlindLook olarak, erişilebilirliğin ve kapsayıcılığın, hayatın her alanında öncelikli olması gerektiğine inanıyoruz. Bu anlayış doğrultusunda ürün ve hizmetlerini teknolojimizle kapsayıcı hale getiren markaları EyeBrand ağımıza dahil ediyoruz. Kerevitaş’ın lider markaları Bizim Yağ ve SuperFresh’in de bu sorumluluk anlayışıyla bizlere destek olması ve EyeBrand ağımıza dahil olması mutluluk verici. Eşit ve özgür dünya hayalimizi gerçekleştirme yolunda bizimle birlikte yürüdüğü için Kerevitaş ve markalarına çok teşekkür ederiz” dedi.
İstanbul Renault Duster görücüye çıktı Türkiye’de Renault markası altında yeni Renault Duster İstanbul’da gerçekleştirilen gecede görücüye çıktı. Bursa Oyak Renault Otomobil Fabrikaları’nda üretilecek olan yeni Renault Duster araç için Ümraniye’de tanıtım lansmanı düzenlendi. Renault Uluslararası Oyun Planı 2027” çerçevesinde, Türkiye’yi hem Avrupa pazarı hem de uluslararası ihracatta merkez haline getirmeyi amaçlayan en önemli adımı attı. Yıllardır Türkiye’deki SUV pazarının dinamiklerini belirleyen Duster, Renault markası altında yepyeni teknik donanımı, geliştirilmiş özellikleri ve dikkat çekici görünümü ile kullanıcılarıyla buluştu. Yeni Renault Duster, 25 Nisan’da İstanbul Ümraniye’de gerçekleştirilen lansman ile dünyada ilk kez Türkiye’de tanıtıldı. Bursa’da bulunan Oyak Renault Otomobil Fabrikaları’nda üretilecek olan Yeni Renault Duster, hem Türkiye pazarına sunulacak hem de dünyanın çeşitli noktalarına ihraç edilecek. Mayıs ayı sonunda ön siparişe açılacak olan Yeni Renault Duster, 2024 yazında yollarda olacak. "Türkiye’nin Duster’ı, bizim Duster’ımız" Renault Duster tanıtım lansmanında konuşan Mais Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş, "Bu otomobil tamamıyla Türkiye’de üretilen Bursa Oyak Otomobil Fabrikalarında üretilen ürün. Bu zamana kadar biliyorsunuz, Dacia Duster modeliyle efsaneler oluşturduk Türkiye’de. Yıllık yaklaşık 17 bin ila 20 bin adet satışıyla, SUV segmentte kendi alanında pirincilikler taşıyan birçok ilde segment lideri, pazar lideri olan bu araç Türk halkı tarafından çok sevilen bir ürün oldu. Amacımız Renault markasıyla, bu rozet değişimiyle aynı başarıyı daha da arttırarak sürdürmek. Dacia Duster iken olan kasa, Renault Duster olduğunda yani bu rozet değişimi olduğunda büyük bir değişimden geçti. Tamamıyla yenilendi aracın kasası, görünümü, iç dizaynı, ergonomik özellikleri, dijital özellikleri. Çok önemli bir unsur, yüzde 20 geri dönüşümlü malzemelerden müteşekkil içi, iç dizaynı özellikle. Dolayısıyla birçok katma değeri de bünyesinde getiriyor. Her şeyden önce tabi bizim için en önemli olan bu, Türkiye’nin Duster’ı. Bu bizim Duster’ımız. Türkiye’de Bursa Oyak Renault’un otomobil fabrikalarında üretilen aracımız. Dolayısıyla başarılarımıza daha fazla başarılı katarak devam etmek istiyoruz" diye konuştu.
Kayseri Başkan Palancıoğlu, Brüksel’de Avrupalılara hitap edecek Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, Avrupa Birliği Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Antje Grotheer’in daveti üzerine 29 Nisan’da düzenlenecek olan Avrupa Bölgeler Komitesi (BK), Türkiye ile İlişkiler Çalışma Grubu’nun 30’uncu toplantısı için Brüksel’e gidecek. Türkiye’deki 31 Mart yerel seçimlerinin ardından yeniden Melikgazi Belediye Başkanı seçildiği için Başkan Palancıoğlu’nu tebrik eden AB Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Antje Grotheer, Aralık 2023’te Melikgazi’de ev sahipliği yaptığı çok başarılı Çalışma Grubu toplantısının ardından, bu toplantının AB’nin yerel ve bölgesel otoriteleri ile Türk mevkidaşları arasındaki iş birliğini geliştirmeye devam edeceğini belirtti. Ayrıca program çerçevesinde düzenlenecek olan Genişleme Günü etkinliğinde Başkan Palancıoğlu, bir konuşma yaparak, toplantının Türkiye ve AB’deki son gelişmelerin durumuna ilişkin, katılımcılara hitap edecek. Antje Grotheer: “Palancıoğlu’nun Türkiye ile ilişkilerle ilgili bölgeler komitesi çalışma grubundaki mevcut rolü ve aktif katılımı, siyasi gelişmeler hakkında katılımcılara paha biçilmez bir fikir verecek” Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Grotheer, Başkan Mustafa Palancıoğlu’na gönderdiği davet mektubunda şu ifadelere yer verdi: “Sayın Başkan Palancıoğlu, Türkiye’de 31 Mart yerel seçimlerinin ardından yeniden Melikgazi Belediye Başkanı seçildiğiniz için sizi tebrik ediyorum. Avrupa Bölgeler Komitesi (BK), Türkiye ile İlişkiler Çalışma Grubu’nun 30’uncu toplantısını 29 Nisan sabahı gerçekleştirecek. Aralık 2023’te Melikgazi’de ev sahipliği yaptığınız çok başarılı Çalışma Grubu toplantısının ardından, bu Çalışma Grubu toplantısının amacı, AB’nin yerel ve bölgesel otoriteleri ile Türk mevkidaşları arasındaki iş birliğini geliştirmeye devam etmek olacaktır. Öncelikle AB-Türkiye ilişkilerinin mevcut durumunu yerel bir perspektiften ele alarak, hem AB-Türkiye Siyasi, Ekonomik ve Ticari İlişkilerinin Durumuna ilişkin yeni ortak Tebliğ’e hem de Türkiye’de 31 Mart 2024’de gerçekleşen yerel seçimlere odaklanacağız. Bu tartışmayı, Türkiye’de Şubat 2023’te yaşanan dramatik depremlerin ardından gösterilen dayanışmayı temel alarak, yerel ve bölgesel yönetimlerin doğal afet kurtarma ve hazırlık konusundaki rolüne ilişkin tematik bir oturum izleyecek. Çalışma Grubuna (ÇG) her zamanki gibi AB Üye Devletleri ve Türkiye’den yerel ve bölgesel düzeyde seçilmiş politikacılar katılacak. Bu Çalışma Grubu toplantısı, 30 Nisan’da ertesi sabah devam edecek olan Genişleme Günü etkinliği çerçevesinde düzenlenecek. Sizi etkinlikte konuşmaya ve toplantının Türkiye ve AB’deki son gelişmelerin durumuna ilişkin ilk tartışmasında katılımcılara hitap etmeye davet etmekten onur duyuyorum. Türkiye ile ilişkilerle ilgili Bölgeler Komitesi Çalışma Grubu’ndaki mevcut rolünüz ve aktif katılımınız, katılımcılarımıza en son siyasi gelişmeler hakkında paha biçilmez bir fikir verecektir. Çalışma Grubunun ana rolü, BK’nın bölgesel boyutun katılım sürecine dahil edilmesini artırmaya yönelik uzun süredir devam eden çabalarını güçlendirmek ve AB’nin yerel ve bölgesel otoriteleri ile Türk mevkidaşları arasında daha iyi bir siyasi diyalogu desteklemektir. Sizleri 29 Nisan 2024 tarihli Çalışma Grubu toplantısında görmeyi bekliyoruz. Saygılarımla.”