POLİTİKA - 21 Mayıs 2018 Pazartesi 16:16

CHP Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce;

A
A
A
CHP Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce;

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, Bartın’da halka hitap etti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, Bartın’da halka hitap etti. İnce, "Dün biraz sesim kısıldı. Doktorlar bir gün dinlendirmemi söyledi. Tam iptal edecektik baktık yandaş medya saldırıyor. CHP’de kriz, Muharrem İnce küstü. Ya bu ülkede rahatlıkla sesim bile kısılamıyor.Genel merkez yapar milletvekili listelerini. Ben Cumhurbaşkanı olduğumda milletvekili listesini değil bakanların listesini yapacağım" diye konuştu.


24 Haziran 2018 günü yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde mitinglerini sürdüren CHP Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce; Bartın Cumhuriyet Meydanı’nda halka hitap etti. CHP’nin milletvekili listelerinin açıklanmasıyla ilgili konuşan Muharrem İnce, "Dün biraz sesim kısıldı. Doktorlar bir gün dinlendirmemi söyledi. Tam iptal edecektik baktık yandaş medya saldırıyor. CHP’de kriz, Muharrem İnce küstü. Ya bu ülkede rahatlıkla sesim bile kısılamıyor. Arkadaşlara iğneyi yiyelim Bartın’a gidelim dedik. Şimdi birkaç uyarım olacak. Bunlardan birincisi milletvekili listeleri açıklandığında memnun olan olur olmayan olur. Fakat hedef büyük, zaman dar, işimiz çok bunlarla uğraşacak halimiz yok. Bunu bir kenara bırakacağız. Hepsi bizim arkadaşımız fark etmez. Genel merkez yapar milletvekili listelerini. Ben Cumhurbaşkanı olduğumda milletvekili listesini değil bakanların listesini yapacağım zaten. Onun için bu işlere takılmayın. Hiç CHP’yi haber yapmazlar ama böyle fırsat bulduğunda haber yaparlar. Bunlara takılmayın. Sadece CHP’lilerin değil AK Partili kardeşlerimin de ülkücü kardeşlerimin de HDP’li, Saadet Partili kardeşlerimin de hepsinin oyunu istiyorum ben hepsinin. 81 milyonun oyuna talibiz" diye konuştu.



"Gel peşime takıl da gör araştırmayı"


CHP Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, televizyon kanallarındaki anketlere ilişkin de "Şu televizyonlara akşamları çıkan anketçilerin bir kısmı, hepsini demiyorum onları ciddiye almayın. Onlar bir şey bilerek konuşmuyor. Onlar birilerinin sözcüsü. Ortada araştırma yok. Ne araştırmasını yapıyorsun ya. Gel peşime takıl da gör araştırmayı. Otobüsümüzde yer var. Gel otobüse bin, gel gör milletin ilgisini. Bunlara takılmayın. Bunlar mahcup olacaklar biz bu seçimi alacağız. Dün Adana’daki muhteşem manzarayı görmenizi isterdim. 100 bin kişi" diye konuştu.



"Sesimiz kötü olabilir ama sözümüz doğrudur"


13-20 Mayıs 2018 tarihleri arasında TRT’de kendisine 16 dakika yer verildiğini söyleyen CHP Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, "Bugün sesimiz kötü olabilir ama sözümüz doğrudur merak etmeyin. Bundan hiç kuşkunuz olmasın. Bugün arkadaşlar yolda gelirken verdiler. TRT1 var, 13-20 Mayıs arasında Erdoğan’a 1 saat 57 dakika söz vermiş. Muharrem İnce’ye 16 dakika. Yani 117 dakika birine, 16 dakika birine. Peki, sizler bu meydanı dolduranlar, ben hepimiz elektrik faturamızda TRT payı ödüyor muyuz? Hepimiz ödüyoruz. Bunun adil olması gerekmez mi? Ey Erdoğan, haberin yok mu senin bundan. Burada kul hakkı var kul hakkı. Bizim de o faturalarda payımız var. Ben TRT’ye hakkımı haram ediyorum" diye konuştu.



"24 Haziran’da seçim güvenliğini sağlayacağız"


Televizyon kanallarında bütün adayların karşılıklı tartışmasını istediğini ifade dene Muharrem İnce, "Ben televizyonlarda bütün adayların karşılıklı gelip tartışmasını istiyorum. Erdoğan da dâhil. Bartın’dan son kez tekrar ediyorum. Televizyona çıkalım uygar ülkelerde nasıl oluyorsa öyle yapalım. Size sorsunlar bana sorsunlar diğer adaylara sorsunlar. Zamanımız dar, hedefimiz büyük. 24 Haziran’da ilk işimiz seçim güvenliğini sağlayacağız. 50 bin avukat, 24 Haziran’da size ihtiyacım olabilir cübbelerinizi arabanızda gezdirin, 24 Haziran’da size ihtiyacım olabilir sizi YSK’nın önüne çağırabilirim. Sonra hukuk güvenliğini sağlayacağız. Bağımsız mahkemeler, hukukun üstünlüğü, herkes mahkemelerin verdiği karara uyacak, güvenecek. Ekonomimiz de bu karara bağlı. Yabancı yatırımcı Türkiye’ye güven duymuyor. Para gelmiyor, yatırım yapmıyor. Para güvenli limanı sever. Tedirgin olur uluslararası piyasalar. Ekonominin başına ehliyetli düzgün insanları getireceğiz. Ekonomiyle ilgili kurulları başta Merkez Bankası olmak üzere bağımsız, özerk hale getireceğiz. Merkez Bankası Başkanını CHP genel merkezine davet etmeyeceğiz, onurunu kırmayacağız. Türkiye’de yıllardır duyduğumuz şey şudur. Ey milletim kemer sık, tasarruf yap. Bu sefer kemer sıkma sırası devlette olacak. Devlet kemer sıkacak. Milletin kemer sıkacak hali kalmadı. Kemerin son deliğine geldi artık. İsraf ekonomisinden insaf ekonomisine geçeceğiz. Cumhurbaşkanı saraylarda yaşamayacak. O sarayda yaşamayacağım. Orayı üniversite sınavında yüksek puan gençlerimize vereceğiz. Bilim merkezi yapacağız orayı. 16 yıldır milletvekiliyim, bir süre önce evimi satın aldım. Evim bana saray gibi geliyor zaten. Evime doyamadım ki, devletin işleri için de Çankaya Köşkü’nü kullanırım" diye ifade etti.



"Benim Cumhurbaşkanlığımda Milli eğitim politikasında önce uzlaşacağız"


Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Milli Eğitim politikalarında uzlaşacaklarını söyleyen CHP Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, şöyle devam etti:


"İlk dört ayda 747 milyon lira örtülü ödenekten kullanılan para, be mübarek ne yaptın bu parayla sen. Kime verdin sen bu paraları. 3 bin koruma, 300 araç, koca bir saray 2 milyar dolar sarayın maliyeti. Ev yapsak 100 bin ev yaparız. Parayı nereden bulacaksın Muharrem İnce, ’Sen Suriyelilere nereden bulduysan 40 milyar doları ben de oradan bulacağım.’ Suriyelilere harcadığımız paralarla ev yapmış olsaydık 2 milyon ev yapardık. Asla düşmanlık değil hep barış hep kardeşlik, hep huzur, hep barışma. Anneler size sesleniyorum, AK Parti’ye oy vermiş kadınlarımıza sesleniyorum. En değerli varlığınız evladınız. Sizin vicdanınıza sesleniyorum. Eğitimden memnun musunuz? Değilsiniz değil mi. 20 yılda 10 bakan değişti, 5 kez sınav sistemi değişti. Bu ülkede eğitimde bir uzlaşmaya varmamız lazım. Ben iktidara gelirim, istediğim gibi eğitimi yaparım. Olmaz bu doğru değil, bir kere yapacağız ama uzlaşarak değişeceğiz. O masanın etrafında AK Partililer, MHP’liler, İyi Partililer, Saadet Partililer, Demokrat Partililer olacak, benim Cumhurbaşkanlığımda. Milli eğitim politikasında önce uzlaşacağız. Sınav sisteminde önce uzlaşacağız. Sınav böyle olacak diyeceğiz. Memleketimin evlatlarına yazık oluyor. 24 Haziran’da üniversite sınavı vardı. Ne oldu değişti, sınava 9 ay kala, 7 ay kala, 4 ay kala değişiklik yapıp 2 ay kala tarihini değiştirdiler. Şimdi milletimin vicdanına sesleniyorum. Hayatta en önemli şey çocuğumuzdur diyorsunuz da çocuğunuzun eğitimi çok mu önemsiz. Sizinle dalga geçiyorlar. Onlara fizik öğretmeni Muharrem İnce söz veriyor çocuklarınızın soruları çalınmayacak. FETÖ ile birlikte soruları çaldılar, yandaşlarına verdiler. Allah’ın huzurunda söz veriyorum, öğretmenlik yaptığım yıllarda Fizik’te yazılı kâğıtlarını, önce ataçla isimlerini kapatırdım ismini görmeden kağıdı okurdum. Adından etkilenmeyeyim, adil olayım diye. Çocuklarınız bu ülkede adil sınavlara girecekler. Eğer bu ülke çocuklarını ücretsiz sınava sokamıyorsa yazıklar olsun. Bartın bu eğitimle doğrudan ilgili, sizde termik santral var mı, kuruyorlar mı? İstiyor musunuz? Ama bize enerji lazım. Güneşten, rüzgardan, yenilenebilir enerji kaynaklarından. Türkiye 100 enerji tüketiyorsa, şu anda 30’unu tüketebiliyor. Türkiye’nin güneş enerjisi potansiyelini iyi kullanabilirsek 100 tüketiyorsak, 130 üretebiliriz. Güneş enerjisine geçmek için bize iyi eğitimli çocuklar lazım. Çünkü güneş enerjisini depolamak zor iş. O zaman bu konuda uzman gençlere ihtiyaç var. Her yıl 10 bin gencimizi yurt dışına göndereceğiz. En kısa sürede bilgisayar mühendisi sayısını 100 bine çıkartacağız. O gelip meydanlarda, tezek diyecek, pislik diyecek ben gelecek diyeceğim. Aramızda fark olacak. Aramızda şöyle fark olacak. O gelecek meydanlarda ’Benim valim, benim müsteşarım, benim genelkurmay başkanım, benim bakanım’ diyecek. Ben ise ’Sayın Genelkurmay Başkanı, Sayın Bakan, Sayın Vali. O Genelkurmay başkanı milletin Genelkurmay başkanı.’ Ben O’na ’Benim Genelkurmay Başkanım diyemeyecek. Ama o da helikoptere binip birilerini tehdit etmeye gitmeyecek. Giderse hemen görevden alacağım. Şimdiki dönem ile gelecek dönem arasında bir fark olacak. Cumhurbaşkanı ’TEOG’u kaldırın dediği zaman kalkmayacak, üniversiteleri bölün deyince bölünmeyecek.’ Faizleri düşürün diye bir talimat vermeyecek. Mesela bir iş adamı yatırım yapıyorsa üç ay sonra kurallar değişmeyecek. O bilecek, maç başlamışsa kurallar değişmeyecek."



"Dış politika ayaküstü, medyatik açıklamalardan uzak olacak"


Dış politikanın ayaküstü, medyatik açıklamalardan uzak olacağını ifade eden İnce, "Dış politikamız ayaküstü, radikal, medyatik açıklamalardan uzak olacak. Uzmanlardan oluşmuş ve diplomatları ’monşerler’ diye aşağılamayan bir yapı. Kararlı, tutarlı bir dış politika. Bu ülkede 4 milyon Suriyeli var. Şu anda Suriye’de Türk Büyükelçisi var mı? Koca Türkiye Cumhuriyeti 4 milyon Suriyeliye bakıyor ama Suriye’de büyükelçisi yok. Tayyip Erdoğan Esad’a kızmış. Ben Allah’ın izni, milletin isteğiyle seçildiğimde oraya büyükelçi göndereceğim. Sorunları çözeceğiz, Suriye’nin toprak bütünlüğü esas. Suriye’ye yeni bir anayasa ve BM gözetiminde Suriye dışında yada içindeki bütün Suriyelilerin katıldığı bir seçim. Güle oynaya gidecek Suriyeliler memleketlerine. ABD ile problemlerimiz var. Meydanlarda bağırarak çözülmez bu sorunlar. Dış politika meydanlarda kavga ederek olmaz. Arka tarafta masada kararlı mücadeleyle olur" diye konuştu.



"Asgari ücret 2 bin 200 lira olacak"


Asgari ücret ve çiftçiye indirimli mazotun yanı sıra vaatlerini de sıralayan İnce, şöyle devam etti:


"Asgari ücret 2 bin 200 lira olacak. Çiftçiye mazot 3 lira olacak. Üniversite öğrencileri 19 Mayıs’ta 500 lira, 29 Ekim’de 500 lira. Bunu size Muharrem İnce vermeyecek. Bunu size CHP vermeyecek. Tıpkı şimdi verilenleri Tayyip Erdoğan’ın vermediği gibi. Bunu başaracağız. Bunu yapacağız. Öğretmenler ve polisler söz 3 bin 600 ek göstergeyi vereceğiz. Sözleşmeli öğretmenlik kaldırılacak. Polis memurlarına mesai ödenecek ve sendikalı olacaklar. Angarya olmayacak. Astsubaylara ve uzman çavuşlara verdiğim sözün de arkasındayım. Emekliler önce torunlarınıza sonra size. Önce gençlere, sonra o gençler iyi okullarda okuyacak ülkeyi kalkındıracaklar emekliler de rahat yaşayacak. Bu gençlerin benim ülkemin gençlerinin Fransa’nın gençlerinden ne eksikliği var. 16 sene sonra manifesto yayınlıyor. 16 senedir neredesin? Dolar yukarı doğru çıkıyor mu? Diyor ki ’tek dertleri benim’ diyor. Vallahi değilsin, bizim derdimiz doları, Euro’yu indirmek, faizleri indirmek. Ben geldiğimde bunlar inecekse sende iniver ne olacak. Türkiye’de devlet yönetimi akılsızdır. Hukuk sistemi akılsızdır. Ekonomi politikaları akılsızdır. Dış politika akılsızdır. Eğitim akılsızdır. Türkiye’nin yönetimi tek adam var bir de tek adamın yanında ehliyetsiz bir takım var. Tek adam ve ehliyetsiz takımını gönderip güçlü lider ve liyakatli takımı getireceğiz. Hiç kimseyi kamuda yükselirken, komiser olması için CHP’li mi değil mi diye bakmayacağız. Tam tersine biz diyeceğiz ki bu ilçe milli eğitim müdürlüğü yaparsa öğretmenleri iyi çalıştırır, ehliyete, liyakate bakacağız. Bunu birlikte kuracağız. Bundan yana hiç kuşkunuz olmasın. Türkiye’yi barıştıracağız, Türkiye kucaklaşacak. Hukuk devleti olduğumuzda yatırımcının önündeki bürokratik engelleri aştığımızda, ekonomiyle ilgili kurallarda, israf yerine üretim ekonomisini seçtiğimizde her şey düzelecek. Türkiye’de meralar atıl, 3.5 tarafı denizlerle çevrili balıkçılıktan yeterince yararlanamıyor, deniz taşımacılığından yararlanamıyor, hayvancılıktan yararlanamıyor sanki Türkiye’nin üzerine gelmişiz ve boşuna bekliyoruz. Topraklarımız ekilmiyor her şey atıl. Kenarda bekliyor biz de Türkiye’nin üzerine dikilen nöbetçileriz. Hayır, böyle olmayacak bunu üretime dönüştüreceğiz."



"Güneş enerjisinden yararlandığımızda termik santrale gerek kalmayacak"


Güneş enerjisinden yararlanmak gibi enerji politikası vaatlerine yönelik açıklamalarda bulunan İnce, "Güneş enerjisinden yararlandığımızda termik santrallere gerek kalmayacak. Amasra’da yeniden 2 bin kişi çalışmaya başlayacak. Bunu başaracağız. Bunu yapabiliriz. Önemli olan 3.5 tarafı denizlerle çevrili Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip, neden fakiriz biz. Çünkü kötü yönetiliyoruz. Her şey siyasallaşmış, eğitim siyasallaşmış, din siyasallaşmış, ekonomi siyasallaşmış, spor siyasallaşmış. Önce barışacağız. Gelir dağılımını hakkaniyete uygun yapmamız lazım, bunu hep birlikte yapacağız" şeklinde konuştu.


Muharrem İnce’ye mitingin sonunda Bartın çileği hediye edildi. İnce, "Her yaz ilk kirazı dalından yemeyi kendi köyüme saklarım. Bu yaz bu mümkün değil, çilek için de öyle. İnsanların böyle garip tutkuları vardır. Benim de var. 54 yaşındayım. Ramazan ve Kurban Bayramı’nın arife akşamı kendi köyümden başka hiçbir yerde olmadım. Bayram sabahı hep köyümden uyandım. Her bayram sabahı kendi köyümdeki camiye gittim. Cumhurbaşkanı olduğumda da ona devam edeceğiz. Kiraz ve çilek konusunda kendi köyümden yiyemiyorum ama her gittiğimiz yerde vatandaşlarımız getiriyorlar" diye konuştu.


İnce, mitinge katılanlara karanfiller atarak mitingini sonlandırdı. Muharrem İnce ve beraberindekiler Bartın mitinginin ardından Zonguldak’a hareket etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Dünya pazarında Türk Kuruyemişi ve kuru meyve tercihi yükseliyor 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş ve organik ürünler ihraç ediliyor. Kuru meyve kategorisinde, tüketicilerin ilk tercihi genellikle kayısı olurken, kuruyemişte ise Antep fıstığı öne çıkıyor. Açılış konuşmasını Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yaptığı Uludağ Ekonomi Zirvesi Sapanca’da devam ediyor. Bu yıl 13’üncü kez düzenlenen zirve, Türkiye ve dünya genelinden birçok iş dünyası lideri ve akademisyeni ağırlıyor. Dün açılış konuşmaları ve ilk gün oturumlarının olduğu zirve, bugün ise çeşitli paneller ile devam ediyor. İş insanları sektörleri ile alakalı konuları zirvede değerlendirirken, kuru yemiş ve kuru meyve ihracatındaki artış dikkat çekti. 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş ve organik ürünler ihraç ediliyor. Kuru meyve kategorisinde tüketicilerin ilk tercihi genellikle kayısı, kuruyemişte ise Antep fıstığı olduğu ifade edildi. Türk ürünlerini diğerlerinden ayrılan en büyük özelliği ise organik tarım yöntemlerine dayalı olarak üretilmeleri oluyor. Organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilen Türk organik kuru meyve ve kuruyemişi global pazarda daha fazla tercih edilmeye başlandı. 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş, kuru meyve ve bakliyat ihraç ettiklerini belirten Orgibite CFO’su Gökçen Şeker, Türkiye’den ihraç ettikleri ürünlerin genel profili hakkında bilgi vererek, tüketicilerin kuru meyve kategorisinde kayısı ve kuruyemişte Antep fıstığını tercih ettiğini dile getirdi. Ayrıca, Türk ürünlerinin diğerlerinden ayıran en önemli özelliğin organik tarım yöntemlerine dayalı olarak üretildiğinin altını çizdi. “En büyük fark organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilmeleri” Panel sonrası açıklamalarda bulunan Gökçen Şeker, Türkiye’den ihraç edilen kuru meyve ve kuruyemişlere en yoğun talebin Amerika Birleşik Devletleri’nden geldiğini belirtirken, Avrupa Birliği ülkeleri, Orta Doğu ve Asya pazarlarındaki ülkelerin de Türk ürünlerine ilgi gösterdiğini vurguladı. Türkiye’nin tarımsal potansiyeli ve ürün kalitesinin global pazarda rekabet avantajı sağladığını ifade eden Şeker, Türkiye’den 30 farklı ülkeye kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyat gönderdiklerinin altını çizdi. Şeker, ayrıca ürün portföyleri içinde en çok tercih edilenin kuru meyve kategorisinde kayısı, kuruyemiş kategorisinde ise Antep fıstığı olduğunu belirtti. Türk organik ürünlerinin diğerlerinden farkının, organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilmesi olduğunun önemini anlatan Şeker, "Sağlık bilincine sahip tüketicilerin tercih sebebi haline geldi. 2023 yılında hem organik hem de konvansiyonel ürün ihracatında önemli bir artış yaşandı. Bu artışın devam edeceğine inanıyoruz. 2024’ün ikinci yarısı ve 2025 yıllarında organik kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyat ihracatını artırarak global pazardaki varlığımızı güçlendirmeyi hedefliyoruz" dedi. “Dijital dönüşüm ile dünyada rekabet gücümüzü artırdık” Dijital dönüşümün, hem iç pazarda hem de dış pazarda rekabet gücünü artırdığını vurgulayan Şeker, "Dijital platformlara yapılan yatırımlarımızla, online satış kanalları ve dijital pazarlama stratejileri sayesinde organik ürünlerimizin geniş kitlelere ulaşmasını sağladık. Bu durum, hem müşteri memnuniyetini hem de operasyonel verimliliği artırmamıza imkan tanıdı. Dijitalleşme, tüketicilere daha hızlı ve etkili bir şekilde ulaşmamızı ve onların ihtiyaçlarını daha iyi anlamamızı sağlıyor. Ayrıca, Türk kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyatlarının dünya genelinde tanınırlığını ve talebini artırmaya yönelik pazarlama stratejilerimizde de dijitalleşme önemli bir rol oynamaktadır" diye konuştu. “Organik ürünlerin sertifikalandırılması” Gökçen Şeker, pazarlama ve markalaşmanın önemine vurgu yaparak, "Türk organik ürünlerinin tanınırlığını artırdık. İhracat rakamlarını artırmak için, kalite standartlarının yükseltilmesi ve pazar çeşitliliğinin önemli olduğunu biliyoruz. Markalaşma çalışmalarını önemseyerek lojistik süreçlerde de verimliliği arttırdık. Ar-Ge yatırımları ve yeni pazarlara açılım da ihracatı artırmak için etkili stratejilerdir. Bununla birlikte, organik ürün ihracatını artırmak için, sektör olarak organik tarımın teşvik edilmesi ve organik ürünlerin sertifikalandırılması önemli. Pazarlama ve markalaşma çalışmalarıyla organik ürünlerin bilinirliğinin artırılması ve yeni pazarlara açılım sağlanması gerekmektedir" şeklinde konuştu.
Çanakkale Deprem bölgesindeki köy çocukları için verilen konsere, bilet yerine ayakkabıyla girdiler Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi tarafından “Müzikle Umuda Yolculuk” konseri gerçekleştirildi. Konsere gelenler, deprem bölgesindeki köy çocukları için verilen konsere, bilet yerine ayakkabıyla girdiler. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi, İletişim Fakültesi, Kurumsal İletişim Direktörlüğü ve Sosyal Sorumluluk Projeleri Koordinatörlüğü tarafından ortaklaşa organize edilen “Müzikle Umuda Yolculuk” konseri düzenlendi. Konsere, seyirciler, bilet yerine 28-42 numara yeni spor ayakkabı ile giriş sağladı. Bu ayakkabılar köy okullarındaki çocuklara ulaştırılacak. Bu konserle birlikte, ihtiyaç sahibi çocuklara yardım edilmesi amaçlanıyor. Konseri Çanakkale Belediye Başkanı Av. Muharrem Erkek, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale İl Emniyet Müdürü Selim Arıcı, Sosyal Sorumluk Koordinatörü Doç. Dr. Hicran Özlem Ilgın, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda öğrenci izledi. Sosyal Sorumluk Koordinatörü Doç. Dr. Hicran Özlem Ilgın, “Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi toplumsal faaliyetlerinden bir yenisini daha gerçekleştiriyor. Şahane bir konser verilecek. Konserde temel amacımız köy okullarındaki öğrenciler için izleyici, dinleyicilerden birer spor ayakkabı getirmesini istedik. Bugün gelen misafirlerimiz bilet yerine spor ayakkabı getirdiler. Bu ayakkabılar bayramdan önce köy okullarındaki minik öğrenciler ile buluşturulacak. Konserde müzik ve sahne sanatları fakültesi orkestrası ile barış koromuz sahne alacak” dedi. Projeye spor ayakkabı ile destek vererek, konseri izlemeye gelen Osman Acar, “İhtiyacı olan çocuklar için bu birlikteliğin sağlanmış olması çok önemli. Bizde çorbada ki tuz misali bu katkıyı yapabildiğimiz için kendimizi çok mutlu hissediyoruz” diye konuştu.