EĞİTİM - 13 Temmuz 2021 Salı 19:41

“Türkiye’de Darbeler ve 15 Temmuz”

A
A
A
“Türkiye’de Darbeler ve 15 Temmuz”

Bartın Üniversitesinde gerçekleştirilen çevrim içi konferansta 15 Temmuz 2016 tarihinde verilen demokrasi mücadelesi tarihsel bir bakış açısıyla anlatıldı.

Bartın Üniversitesinde gerçekleştirilen çevrim içi konferansta 15 Temmuz 2016 tarihinde verilen demokrasi mücadelesi tarihsel bir bakış açısıyla anlatıldı.


Bartın Valiliği ve Bartın Üniversitesi tarafından “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” kapsamında “Türkiye’de Darbeler ve 15 Temmuz” adlı konferans gerçekleştirildi. Video konferans uygulaması aracılığıyla düzenlenen ve sosyal medya hesaplarından canlı olarak yayınlanan etkinliğe Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun ile birlikte üniversitenin akademik ve idari insan kaynağı, öğrenciler ve çok sayıda kişi katıldı.


“Darbe girişimi milletimizin olağanüstü cesaretiyle başarısızlığa uğratıldı”


Konferansın açılış konuşmasını yapan Rektör Uzun, “Bu ülke, 15 Temmuz 2016 tarihinde devlet hayatında görülebilecek en sinsi saldırılardan biri olan 15 Temmuz darbe girişimiyle karşı karşıya kalmıştır. Rabbimizin yardımı ve milletimizin olağanüstü cesaretiyle başarısızlığa uğratılan hain darbe girişiminde, 251 vatan evladı hainlerin kurşunları ve bombalarıyla şehit olmuşlardır. Her kesimden ve her yaştan vatandaşlarımız, darbe gecesi şehitler kervanına katılarak sadece bugünümüzü değil aynı zamanda geleceğimizi de kazanmışlardır. Bu düşüncelerle başta 15 Temmuz kahramanlarımız olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Gazilerimizden ebediyete irtihal edenlere Allah’tan mağfiret, hayatta olanlara afiyetler temenni ediyorum” dedi.


“Ölümü öldüren bir kararlıkla destansı bir mücadele verildi”


Rektör Uzun, 15 Temmuz’un hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde, ülkemiz için bir işgal girişimi olduğunun hep hatırlanması gerektiğinin de altını çizerek “Bin yıldır hep süregeldiği gibi 15 Temmuz 2016 gecesinde de, Türkiye’nin sahibinin aziz milletimiz olduğu bir kez daha teyit edilmiştir. Milli iradeyi ayaklar altına almak ve geleceğimizi karartmak isteyenlere karşı kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla, her kesimden ve her meşrepten insanıyla milletimiz, tarihi bir ders daha vermiştir. Hürriyet aşığı bu millete zincir vurmak isteyenler tekrar denemişlerdir ve şükürler olsun ki başaramamışlardır. İşte bu nedenle, ‘Ölümü de öldüren’ bir kararlıkla verilen destansı mücadelenin kahramanları unutulmamalıdır” diye konuştu.


“Türkiye’de Darbeler ve 15 Temmuz”


Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi, Polis Akademisi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş tarafından verilen konferansta ilk olarak 15 Temmuz darbe girişiminde yaşanılanlar aktarılarak, 15 Temmuz demokrasi şehitleri başta olmak üzere tüm şehitlerimiz saygıyla anıldı.


15 Temmuz 2016 tarihinde yaşananların unutulmaması gerektiğini ifade eden Beriş, “Bizim hafızamızda 15 Temmuz 2016 gecesi yaşananların sürekli olarak canlı tutulması gerekiyor. Böyle darbe teşebbüslerinin olmaması için bunu yapmamız gerekiyor. Hain gecede milletimizin gösterdiği üstün cesaret ve fedakârlığı, tarihe altın harflerle yazılan kahramanlığı canlı tutmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.


“Ne yazık ki Türkiye Tarihine baktığımızda darbe girişimlerinin olduğunu görüyoruz”


Türkiye Tarihinde 15 Temmuz 2016 darbe girişimi ve benzeri teşebbüslerin olduğunu ifade eden Beriş, “Türkiye Tarihine baktığımızda 15 Temmuz darbe girişimi gibi teşebbüslerin ne yazık ki ilk olmadığını görüyoruz. 1946 yılında çok partili hayata geçmeye başlıyoruz ve gerçek anlamda ilk demokratik seçim 1950 yılında yapılıyor. Bu seçimlerin sonunda Demokrat Parti iktidara geliyor. Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle birlikte ordu içerisinde bazı krizler ortaya çıktığının hatta bunların farklı darbe girişimleri içerisinde bulundukları söyleniyor. Zaman içeresinde farklı yapılanmalar ve gruplar ortaya çıkıyor. Bu türde eğilimler aslında Türkiye’ye özgü bir şey değil, dünyanın genelinde benzer durumların olduğunu da görüyoruz. 1960 yılında, adına Milli Birlik Komitesi denilen bir grup silahlı kuvvetler hiyerarşisi dışında hareket ederek bir darbe gerçekleştiriyorlar. Bu darbe tamamen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin emir komuta zinciri dışında gerçekleşmiştir. Hatta darbe sonrası o dönemin genelkurmay başkanı da tutuklanır ve yargılanır” ifadelerini kullandı.


“Darbeciler millet iradesinin üstüne kendi iradelerini koymaktadırlar”


Polis Akademisi Başkan Yardımcısı Beriş, Türkiye Tarihindeki darbe ve darbe girişimlerinden bahsederek bu sürecin sosyolojik olarak da değerlendirdi. 15 Temmuz gecesi, yaklaşık 40 yıl boyunca devlet içerisinde örgütlenen bir örgütün darbe yapmaya kalkıştığını vurgulayan Beriş, “Sistem içerisinde bir takım mekanizmalar ve yapılanmalar oluyor. Bu yapılanmalar olağan dönemlerde ortaya çıkmıyorlar. Ancak olağanüstü dönemlerde ya da bir krizle karışıldığında bu yapılar devreye girerek, milletin iradesinin üstünde kendi iradelerinin olduğu mesajını çok açık bir şekilde veriyorlar” dedi.


“Darbeyle mücadele kadar vesayetle mücadele de önemlidir”


Beriş, darbe ile mücadele ederken bu sürece yol açan vesayet anlayışıyla da mücadele edilmesi gerektiğini kaydederek konuşmasına şu şekilde devam etti:


“Darbelerle mücadele ederken vesayetle de mücadele etmemiz gerekiyor. Demokratik düzenin kurulması aynı zamanda vesayetin de geriletilmesiyle mümkün olacaktır. 15 Temmuz 2016 darbe girişimi bu noktada çok önemli bir kırılma noktası olmuştur. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında ne olduğunu anlamaya çalışırken on binlerce insan sokaklara dökülmüştür. Burada Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın da liderliği çok önemli bir noktada durmaktadır. Cumhurbaşkanımızın açıklaması olmadan önce de insanlar sokağa çıkmışlardı ancak açıklamayla birlikte bu gösteriler çok daha kitleselleşmiştir. Bunun sebebi insanlarımızın bilinçlendirilmesi, 2002 yılından bu yana vesayetle mücadele kapsamında kat edilen yol ve darbe teşebbüslerinin oluşturduğu olumsuz etkinin Cumhurbaşkanımız tarafından defalarca anlatılması ve halkı bu noktada ikna etmesinden kaynaklanıyor.”


Etkinlik karşılıklı soru ve cevapların alınmasının ardından Rektör Uzun’un katkıları dolayısıyla Prof. Dr. Beriş’e teşekkür belgelerini çevrim içi olarak sunmasıyla son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale 27 yaşındaki doktor ameliyatta can vermişti, ailesinden şoke eden iddia Kırıkkale’de 27 yaşındaki Dr. Melike Sargın İlhan, görev yaptığı Tıp Fakültesi Hastanesi’nde girdiği böbrek taşı ameliyatında hayatını kaybetti. 23 Nisan günü resmi tatilde kızlarının ameliyata alındığını belirten acılı aile, ameliyatı uzman doktorlar yerine asistanların yaptığını iddia ederek, Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu. Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimi alan Dr. Melike Sargın İlhan, 23 Nisan Salı günü görev yaptığı kurumda böbrek taşı ameliyatına girdi. Asistanlar tarafından yapıldığı iddia edilen ameliyatta, Dr. Melike 6 saat süren ameliyatın ardından entübe edildikten sonra hastanede hayatını kaybetti. 27 yaşındaki Melike’nin babası Halil İbrahim (60) ve annesi Hülya Sargın (51) ise ameliyata giren asistan doktorlar hakkında Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu. Genelgeye dikkat çekildi Aile tarafından "taksirle ölüme sebebiyet verme" suçundan açılan dava evrakında, Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı "B.10.0.THG.0.10.00.02-251-99-12894" sayılı genelge hatırlatıldı. 2011 tarihli genelgede, "Sağlık Bakanlığı’nın genelgesi uyarınca hiçbir asistan doktor, henüz almadığı bir diplomanın ameliyatını gerçekleştiremez. Uzmanlık bilgi ve becerisi gerektiren her türlü müdahale ve tıbbi uygulamaların mutlaka ilgili eğitim sorumlusu veya uzman sorumluluğunda ve nezaretinde yapılmalıdır" ifadeleri yer alıyor. Baba Halil İbrahim Sargın, İHA muhabirine, ameliyat sırasında uzman doktorların olmadığını iddia ederek, ameliyatı yapan üroloji ve anestezi asistanlardan şikayetçi olduklarını söyledi. "Biz çok acılıyız" Entübe edildikten sonra kızının hayatını kaybettiğini anlatan Sargın, "Acildeki doktorlar ’üroloji doktorlarına haber verelim’ dedi. Üroloji doktoruyla konuştular. ’6 milimetre taş var, çok basit bir şekilde bu taşı alırız’ dediler. Saat 10.00’da içeriye aldılar. Çocuğum bir türlü dışarıya çıkmadı. Doğru dürüst bilgi de vermediler. Bize öldükten sonra haber verdiler. Ankara’dan tanıdık doktorları çağırdık. Onlar geliyor, bunların ilgili uzmanı Anabilim Dalı Başkanı gelmiyor. Ameliyatı yapanlar, üroloji asistanı ve anestezi asistanı. Sonra geldiler, ortalığı toplamaya çalıştılar ama bir türlü toparlayamadılar. Çocuğu orada entübe ettiler, sonra da öldü. Biz çok acılıyız, başkaları yaşamasın. Savcılığa şikayetçi olduk" dedi. "Melike’min 1 saatlik ameliyatı oldu 6 saat" Resmi tatilde kızını ameliyata aldıklarını ifade eden anne Hülya Sargın da, "Ameliyatın olacağını söylediler. 23 Nisan’da da ameliyata giriyor, resmi tatildi. Bir saatlik ameliyat oldu, 6 saat. Benim kızımı öldürdüler. Hısımım ile beraber bekliyorum. ’Mine, ben buradan kaçacağım, Melike’min 1 saatlik ameliyatı 6 saat oldu. Ben gideceğim kızımı oradan alacağım’ dedim. Aradan bir süre sonra güvenlikler geldi. Beni odaya götürdüler. Dediler ki ’kızın entübe oldu.’ Bir böbrek taşından entübe olur mu? ’Entübe oldu’ dediler" şeklinde konuştu. "Benim kızım ihmalden öldü" Kızının ihmalden hayatını kaybettiğini iddia eden Sargın, "Oradaki doktorlar beni kızımın yanına götürdü, benim o zayıf yavrum olmuş kocaman. O kadar acı ki benim kızım geri gelmeyecek. Ama başkalarının annesi de babası da yanmasın diye bu konunun sonuna kadar arakasındayım. Güvenlik sarmış, o narkoz veren doktorlar geliyorlar, ’sakın bana o kelimeyi kullanmayın’ dedim. ’Başımız sağ olsun’ dedi. Benim kızım ihmalden öldü, ben hastaneden şikayetçiyim" diye konuştu.
Manisa Manisa çiftçisi için yeni pazarlar bulunacak, mahsul toprakta kalmayacak Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Altındağ ve yönetimini makamında ağırladı. Ziyarette konuşan Başkan Zeyrek, üreticiye destek için altyapı çalışmalarına başladıklarını belirtirken, mahsulün toprakta kalmaması ve çiftçinin zenginleşmesi için planladıkları projeler hakkında bilgiler verdi. Manisa Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Altındağ ve yönetim kurulu üyeleri, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’e tebrik ziyareti gerçekleştirdi. Ziyarette konuşan Başkan Zeyrek, “Tarım, şehrimizde olmazsa olmaz. Üreticilerimizin, çiftçilerimizin sorunlarını siz de çok iyi biliyorsunuz. Yılda bir kere 250 liralık kelter vermek, seçim döneminde makine vermek, maalesef üreticiye destek değil. Üreticiye destek için altyapı çalışmalarına başladık. Onunla birlikte Gediz Tarımı Geliştirme Merkezi diye bir merkez kuracağız. 17 ilçede bu merkezi oluşturacağız. Ziraat mühendislerimiz ücretsiz toprak analizleri yapacak. Erken uyarı sistemi ile oradaki çiftçileri uyaracak. Hangi zamanda hangi ilaçlar atılacak, danışmanlık hizmeti verecek. Bir de toprakta kalan mahsulü satacak yeni pazarlar bulacağız. Kimsenin mahsulünün toprakta kalmaması gerekiyor, benim en büyük hayalim bu. Çuvaldaki üzüm para yapmıyor, o kuru üzümü 20-30 gramlık poşetlere koyduğunuz zaman katma değerli hale geliyor. Çiftçiyi zenginleştirmek lazım. 5 yıllık süreçte buna yönelik işletmeler kuracağız. Bu tesislere kooperatifler aracılığıyla çiftçiler sahip olacak. Sahibi bir tane şahıs ya da Manisa Büyükşehir Belediyesi olmayacak. Çiftçi hem üretirken, hem satarken kazansın. Bunları yapmak için göreve geldik. Bir kuruşun peşinden koşacağız, ne yiyeceğiz, ne de yedireceğiz. O adaleti ortaya koyacağız. Allah’ım inşallah bizlere yardımcı olsun” diye konuştu.
Denizli Badmintonta şampiyon raketler belli oldu Badminton Okul Sporları Küçükler Grup Şampiyonası, Denizli’nin ev sahipliğinde düzenlendi. Hasan Güngör Spor Salonu’nda gerçekleşen ve 25 takımdan 125 sporcunun final bileti için mücadele ettiği şampiyona düzenlenen ödül töreniyle sona erdi. Gençlik ve Spor Bakanlığı koordinesinde düzenlenen Okul Sporları yarışmaları farklı branşlarda devam ediyor. Yarışmalar kapsamında 03-05 Mayıs 2024 tarihleri arasında Okul Sporları Badminton Küçükler Grup Şampiyonası Denizli’nin ev sahipliğinde Hasan Güngör Spor Salonu’nda yapıldı. Denizli Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün organize ettiği şampiyonada, açılış seremonisinin ardından müsabakalar başladı. İllerinde gerçekleşen şampiyonalarda dereceye girerek Grup Şampiyonasına katılmaya hak kazanan 25 takımdan 125 sporcunun mücadele ettiği müsabakalar sonunda, Kızlar ve Erkekler kategorisinde gruplarını ilk iki sırada tamamlayan takımlar Türkiye Şampiyonası’na katılmaya hak kazandı. Son gün müsabakalarının ardından 05 Mayıs Pazar günü gerçekleşen törende, final bileti alan okul takımlarına ödüllerini Gençlik ve Spor İl Müdürü Ömer İlman takdim etti. İşte Finalist Takımlar: Küçük Kızlar: Afyonkarahisar Kırka Şehit Ramazan Bağlan Ortaokulu Aydın Asımın Nesli Anadolu İmam Hatip Ortaokulu Küçük Erkekler: İzmir Gümüldür Öğretmen Emine Yazlalı Ortaokulu Antalya İstiklal Şehit Süleyman Gür Ortaokulu