EĞİTİM - 15 Temmuz 2021 Perşembe 21:09

Bartın Üniversitesindeki panelde 1960’tan 2016’ya darbeler konuşuldu

A
A
A
Bartın Üniversitesindeki panelde 1960’tan 2016’ya darbeler konuşuldu

Bartın Üniversitesinde gerçekleştirilen “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Paneli”nde 1960’dan 2016’ya kadar darbeler ve bu girişimlerin sosyolojik yansımaları ele alındı.

Bartın Üniversitesinde gerçekleştirilen “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Paneli”nde 1960’dan 2016’ya kadar darbeler ve bu girişimlerin sosyolojik yansımaları ele alındı.


Bartın Valiliği ve Bartın Üniversitesi tarafından düzenlenen “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Paneli” saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, “15 Temmuz 2016 gecesi, aziz milletimizin sokaklara, meydanlara inerek; imanından aldığı güç ve büyük cesaretle bir kez daha istiklali ve istikbali için verdiği destansı mücadeleye şahit olduk” dedi.


“Şanlı bir istiklal mücadelesi verildi”


15 Temmuz 2016 tarihinde şanlı bir istiklal mücadelesi verildiğinin altını çizen Rektör Uzun, “Türkiye’miz, güzel ülkemiz 15 Temmuz gecesi gizli ve sinsi bir biçimde devlet ve toplum içinde örgütlenen Fetullahçı Terör Örgütü’nün kanlı darbe girişimiyle bir facianın eşiğinden dönülmüştür. Milli Şairimizin ‘Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın’ dediği gibi; milletimiz de göğsünü siper etmiştir ve bu hayâsızca akını durdurmuştur. ‘Ya istiklal, ya ölüm’ kararını yüreğinde vermiş bu millet, istiklalinin de istikbalinin de sigortası imanıyla sadece şanlı bir zafer değil aynı zamanda geleceğini de kazanmıştır” diye konuştu.


“Bir ve beraber olmalıyız”


Rektör Uzun, gelebilecek tüm tehlikelere karşı dimdik durabilmek için bir ve beraber olunması gerektiğini de vurgulayarak “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla meydanları, havalimanlarını ve caddeleri doldurmuştur. Bir tek Anadolu’da da değil, gözü bizde nice uzak diyarlar, İslam’ın son kalesi için kıyama kalkmış, dualar etmiştir. Başkomutanımızın olağanüstü kararlı duruşu ve liderliği etrafında kenetlenen milletimiz, kararlılığıyla ertesi gün bizi yeniden aydınlığa taşımıştır” ifadelerine yer verdi.


“Öncesi ve Sonrası ile 15 Temmuz”


Açılış konuşmasının ardından geçilen “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Paneli”nde konuşan Bartın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Ömer Baykal, 15 Temmuz darbe girişimine giden sürece tarihi bir bakış açısıyla değindi.


“Öncesi ve Sonrası ile 15 Temmuz” adlı konuşmasında Baykal, “1876’dan bu yana ne yazık ki kayda değer bir darbe tecrübemiz bulunmaktadır. Cumhuriyet tarihine baktığımızda ise 27 Mayıs 1960 tarihinden itibaren başlayan süreçte, Türkiye’de siyasal ve hukuki sistemin üzerinde bir vesayet sisteminin oluşmasına ve olumsuz bir sonuçla günümüze kadar gelmesine neden olmuştur. Bu süreç içerisinde darbeler, darbe girişimleri, bildiriler, muhtıralar demokratik alana her zaman zarar verdi. Yaşanan birçok gelişme halk ve siyasi erkler üzerinde bir baskı ve çaresizlik durumu oluşturdu. Ancak AK Parti dönemiyle birlikte demokrasi çerçevesinde yönetilen süreç ve bu süreçte 27 Nisan 2007 muhtırasına karşı gösterilen duruş oldukça önemliydi. Siyaset ve toplumsal alan bu süreçte etkili bir direnç gösterdi. Bu sürece kadar saç ya da sakal uzatmak gibi sivil itaatsizlik durumları en fazla yapılabilen eylemdi. 15 Temmuz 2016 tarihinde ise milletimiz, devletini korumuştur, istiklalini ve istikbalini korumuştur” dedi.


“1960’tan 2016’ya Darbe Karşıtlığının Sosyolojisi”


ARGETUS Araştırma Şirketi Kurucusu Erol Erdoğan ise “1960’tan 2016’ya Darbe Karşıtlığının Sosyolojisi” adlı konuşmasında “Aslında 1960’tan itibaren 2016’ya kadar Türkiye’de gerçekleştirilen darbelerde hiçbir değişiklik yok. Yani hemen hemen aynı yöntemler kullanılmaya devam etti. Bildiriler, semboller ve işgal ettikleri yerler de hep aynı olmuştur. TRT’yi işgal ederek ve oradan bildiri okuyarak darbe yapabileceklerini düşünen ezberci bir anlayışla bugüne kadar geldik. Ancak diğer bir taraftan darbe karşıtlığı durum da olağanüstü gelişti. 15 Temmuz gecesinde yaşlısı genci, kadını erkeği her kesimden gösterilen olağanüstü duruş aslında bir gecede gerçekleşen bir durum değildir. 1960 yılından bu yana insanlarımız bilinçlendi ve darbelerin getirdiği olumsuzluklara karşı bir tavır geliştirdi. 15 Temmuz 2016 gecesinde de bu millet, diğer sosyolojik etmenleri de dâhil edersek, istiklalini ve istikbalini kazanmayı bildi” diye konuştu.


Panel, Bartın Valisi Sinan Güner ile Rektör Uzun’un konuşmacılara teşekkür belgelerini taktim etmesiyle son buldu.


15 Temmuz Kitapları Sergisi


Panelin ardından katılımcılar Bartın Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen “15 Temmuz Kitapları Sergisi”ni dolaşarak 15 Temmuz darbe girişiminin farklı bakış açılarıyla yansıtıldığı kitaplar hakkında bilgiler aldı.


Bartın Üniversitesi sosyal medya hesapları ve web sayfalarında da canlı olarak yayınlanan panele; Garnizon Komutanı Dz. Kd. Alb. Erkan Şahin, Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, Cumhuriyet Başsavcısı Faruk Kaynak, İl Emniyet Müdürü Şakir Engin Korkmaz, İl Jandarma Komutanı J. Alb. Fahri Semiz, Sahil Güvenlik Batı Karadeniz Grup Komutanı YB. Safa Söylem, üniversite personeli ve öğrenciler katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Abdullah Avcı: “Kupayı 10. kez müzemize götürmek istiyoruz” Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, ulaşılabilir olarak koydukları hedeflerden bir tanesini gerçekleştirdiklerini belirterek, “Kupayı 10. kez müzemize götürmek istiyoruz” dedi. Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final rövanş maçında Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nda Fatih Karagümrük ile karşılaşan Trabzonspor, sahadan 4-0 galip ayrılarak adını finale yazdırdı. Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulunan Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, “Sezonun en önemli maçlarından bir tanesi. Bu sezonun içerisinde bizim gibi takımların inişlerin-çıkışların olduğu sezonu yaşıyoruz. Ulaşılabilir koyduğumuz hedef lig üçüncülüğü ve Türkiye Kupası’nda final oynamaktı. Bu hedeflerden bir tanesini kazandık. Trabzonspor bu ülkenin en güçlü şehri ve takımlarından bir tanesidir. Kupayı 10. kez müzemize götürmek istiyoruz” ifadelerini kullandı. “Umarım tüm kupaları kazanmak nasip olur” Karagümrük karşılaşmasının ikinci yarısında topa sahip olmanın önemine vurgu yapan deneyimli teknik adam, “Oyun olarak Karagümrük ile 4. maçımızı oynuyoruz. İlk yarıda 0-0 biterken planladığımız oyunu, yapacağımız baskıları bazen geç bazen yanlış yönlendirmeler yaptık. Devre arası konu, baskıyı şu şekilde yapacağımız üzerineydi. İlk maçtaki avantajlı skor olsa da kazanmak istiyorduk. Golü bulduktan sonra sevindirici tarafı, oyuna sahip olmak bu disipline devam etmek son derece önemliydi. Bugün itibarıyla baktığımızda son derece mutluyuz, teknik adamlık kariyerimde 3. finalim olacak. Trabzonspor tarihinde tüm kupaları almış bir isim Ahmet Suat Özyazıcı. Umarım bana da tüm kupaları kazanmak nasip olur” şeklinde konuştu. Galibiyeti bordo-mavili taraftarlara armağan eden Avcı, “Trabzonspor taraftarının nasıl bir oyun istediklerini biliyorum. Onlara da teşekkür ediyorum” diyerek sözlerini noktaladı.