YEREL HABERLER - 07 Şubat 2014 Cuma 13:26

Ak Parti Bartın İl Başkanı Yaşar Arslan

A
A
A
Ak Parti Bartın İl Başkanı Yaşar Arslan

AK Parti Bartın İl Başkanı Yaşar Arslan, yaklaşan yerel seçimler öncesi Bartın’la ilgili birçok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Siyasetten, yerel yönetimlere, yatırımlardan, sosyal hayata gibi bir çok konularda açıklamalarda bulunan AK Parti Bartın İl Başkanı Yaşar Arslan “Bartın Belediye Başkan adayımız Dr. Seyfettin Kalay ile büyük projelerle Bartın’ın 5 yıllık geleceğine damga vuracağız. Bartın’a vizyon katacağız” dedi.
ARSLAN: “YILLARDIR AYNI SORUNLAR VAR”
Bartın’da yıllardır aynı sorunların konuşulduğunu, Bartın Irmağı’nın can çekişmeye devam ettiğini, su, çöp, trafik ve hava kirliliği sorunlarının devam ettiğini ifade edeN Arslan, “30 Mart yerel seçimlerinden seçimlerinden sonra AK Parti Bartın’ın 5 yıllık geleceğine damga vuracaktır” dedi. İl Genel Meclis üyeleri konusuna da değinen Arslan adayları kamuoyu ile paylaşacaklarını Bartın’da herkesi temsil eden bir meclis kuracaklarını söyledi.
ARSLAN: “TOKİ KÖPRÜSÜNDE GECİKME NEDENİ BELEDİYE”
TOKİ köprüsü hakkında da açıklamada bulunan Başkan Arslan “Köprünün yapılacağı yer Bartın Belediyesi sınırları içerisindedir. urada bizim yapmamız gereken TOKİ köprüsü için ihtiyaç olan meblağı buraya getirmekti. Biz bunu 11 Eylül 2011 tarihinde özel idaresi hesaplarına gönderdik. Bundan sonraki süreç tamamen Bartın Belediyesi ve Çevre Şehircilik Bakanlığı arasında gelişen süreçtir. Milletvekilimiz Yılmaz Tunç’ta bunu kamuoyu ile paylaştı. Bu gecikmenin nedeni bugünkü belediyedir. Biz yükümlülüğümüzü yerine getirdik. Buradaki sıkıntı belediyede ki teknik ekibin yetersizliğinden kaynaklanmış olabilir. Ama mağdur olan Bartın halkı oluyor. Süratle TOKİ köprüsünün yapılması gerek. Artık Kemer Köprü’de mevcut yükü kaldıramamaktadır. Tarihi köprümüzü koruyarak alternatif köprülerde yapmamız gerekiyor” dedi.
ARSLAN: “YENİ BİR SAYFA AÇILIYOR”
Baraj konusuna da değinen Başkan Arslan, “Kirazlıkköprü Barajı konusunda daha önce ihale kanunundan kaynaklanan bir sıkıntı vardı. 2012 yılı itibari ile önceki süreç tavsiye edildi. Yeni bir döneme girildi ve Kirazlıkköprü Barajı, Kozcağız Barajı ve Kışla Sel Kapanı projelerinin ihalesi tamamlandı. Şu anda yeni bir sayfa açılıyor” dedi.
ARSLAN: “ÖNCELİKLİ SORUN SUDUR. ÇÜNKÜ SU HAYATTIR”
Bartın’ın yaşadığı su sorununa da değinen Başkan Arslan “Yaklaşık 20-25 yıl oldu ve bu yükü çekemez oldu. Zaman zaman çatlayıp patladı ve ulusal gündeme de konu oldu. Bartın’ımız açısından kötü bir imajdı. O hat Bartın’ın 25 yıldır yükünü çekmiş ve artık yenilenmesi gerekiyor. Bartın Belediyesi bugün 5 Milyon TL ile Yalı’da ucube bir bina yapıyor. Daha öncelikli yerlerimiz varken Eski Hastane Caddesi’ne yapılan ışıklandırmalar bile israftır. Yapılması gereken daha öncelikli işlerimiz var. Kenar mahallelere gidildiği zaman acil ihtiyaçların neler olduğu görülüyor. Öncelikli sorun sudur çünkü su hayattır” dedi.
ARSLAN: “SOKAKLARIMIZ CIVIL CIVIL OLDU”
AK Parti ile Bartın’ın çok şey kazandığını söyleyen Başkan Arslan “Bundan 10 yıl önce Bartın’da Valilik bile Kaymakamlık binasında hizmet veriyordu. Kamu binalarımız yoktu. Mevcut devlet hastanesi bile yılan hikâyesine dönmüştü. Bugün 400 yataklı yeni bir Devlet Hastanesi’nin de projesi bitmek üzeredir. Yakın tarihte temelini de atacağız. AK Parti iktidarında Bartın Üniversite ile buluştu. Bugün 9 bin öğrenci Bartın’da öğrenim görüyor. Sokaklarımız cıvıl cıvıl oldu. Bartın’da AK Parti iktidar olduğu zaman tek bir duble yolu yoktu” dedi.
ARSLAN: “BARTIN IRMAĞI’NDA HİÇBİR ADIM ATILMADI”
Bartın Irmağı’nın can çekiştiğini söyleyen Başkan Arslan, “Yalı boyuna yapılmış bir yürüyüş yolu Bartın Irmağı için proje olamaz. Bugün orada 1 kort, basket ve voleybol sahası var. Bartın Irmağı’nda bize göre hiçbir adım atılmadı. Bartın Irmağı bugün can çekişiyor. Dünyada çok az yere nasip olan bir ırmağımız var. Sanayi altında bütün çöpler ırmağın altında. Kanalizasyon ırmağa akıyor. Katı atık bertaraf tesisi yapılamadı. Bunlarla beraber hava kirliliği Bartın’da devam ediyor. Doğalgaz geldi ama yeterince insanlar faydalanamadı” dedi.
ARSLAN: “YALI MEYDANI KATLEDİLDİ”
Yalı’da yapılan AVM inşaatını da eleştiren Başkan Arslan, “Zaten Bartın çok fazla meydana sahip olan bir şehir değildir. Yalı Meydanı’mızda katledildi. Bu inşaat başlamadan önce iki üç gün arayla üst üste açıklamalar yaptık. Bartın’da birçok sivil toplum örgütü olmasına karşın bizim gibi duyarlılık göstermediklerini düşünüyorum. Kimsenin sesi soluğu çıkmadı. Bize göre Yalı Meydanı Bartın’ın tek meydanıydı. Şu dönemde umre yolcularımız var kafileler gönderiyoruz. Onları uğurlayacak bir meydanımız yok. İmam Hatip Camii’nin avlusuna sıkışıp kalıyoruz. Yalı’da ki hem Taşev hem de AVM inşaatı için DSİ’den görüş alınması gerekirken alınmadığını biliyoruz. Herkes o binanın oraya yakışmadığını ifade ediyor” dedi.
ARSLAN: “BELEDİYE AK PARTİ’DEN DEĞİL DİYE, YATIRIMI ESİRGEMEDİK”
Bartın’a yapılan hükümet yatırımları konusuna da değinen Başkan Arslan, “Herkesin bir siyasi partisi olabilir. İnsanlar ideolojik düşünebilir. Mevcut belediye başkanımızın seçildikten sonra bize Ankara lazım değil dediğini hatırlıyorum. Bartın’a birçok bakanımız geliyor. Bir Belediye Başkanı muhalefet partisinden olabilir. Bunun örneği çok. Mevcut Belediye Başkanımızın kendisine tek bir proje ile gelip destek istemediğini ifade ediyor. 4 belde belediye başkanımız ile Kurucaşile Belediye Başkanımız sürekli Milletvekilimiz ile irtibat halindeler. Bartın Belediyesi AK Parti’den değil diye biz Bartın’dan yatırımları esirgemedik. Bitmiş yatırım tutarı 1.6 Trilyon’dur. Devam eden yatırım tutarı da 2 Trilyon tutarındadır. Bartın’ın çıkmazı ve handikabı Belediye Başkanı’nın proje bazlı taleplerinin olmayışıdır” dedi.
ARSLAN: “BARTIN’IN 19. MAHALLESİ İNKUMU OLACAK”
Başkan Arslan AK Partili Bartın Belediyesi ile İnkumu’nu Bartın’ın 19. Mahallesi yapacaklarını ifade etti. Ulaşımı kolaylaştıracak tünel projesi ve Bartın’ın kangren olan sorunu çöplük sorununu da katı atık bertaraf tesisinin yapımı ile çözeceklerini söyledi.
ARSLAN: “BAŞKAN RO-RO KONUSUNDA HALKA SÖZ VERMİŞTİ”
Ro-Ro iskelesi konusunda konuşan Başkan Arslan, “Ro-Ro İskelesi konusunda Belediye Başkanı Bartın halkına söz vermişti, ama hiçbir şey yapmadı. Aslında başkanın en isabetli projelerinden biriydi. Ama hiçbir adım atılmadı. Ulaştırma Bakanımız Bartın’a geldiği zaman TSO’na bir ziyarette bulunmuştu. Başkan her zaman olduğu gibi maalesef orada da yoktu. Bakanımız orada deklare etti ve Ro-Ro İskelesi konusunda yasal bir sıkıntı varsa her türlü alt zemini oluşturmaya hazır olduklarını söyledi. Eğer Belediye Başkanımız biraz akıllı davransaydı BAKKA’ya proje verir ve Bartın Limanı’na Ro-Ro iskelesi projesini yapabilirdi. Yalı’da 5 milyon TL’lik bir bina yapılacağına bu rakamla Ro-Ro İskelesi yapılabilirdi. Sürekli olarak bir sürü gemi limana giremediği için açıklarda bekliyor. Bunun nedeni limanın yetersiz olmasıdır” dedi. Trafik sorununa da değinen Arslan, çömünü onlardan kat ve kat daha iyi bildiklerini söyledi.
Bartın’ın iki dönemdir kaybettiğini belirten Arslan “Bartın’ın asıl sorunları hala çözülememiştir. Trafik sorunu, hava kirliliği, ırmak kirliliği gibi herşey ortadadır. Bartın’da Dr. Seyfettin Kalay kardeşimizle birlikte Bartın halkının hizmetine talibiz. Bu sefer siyasi görüş her ne olursa olsun saygı duyuyoruz. Ama bu sefer ortak paydamız olan Bartın için karar vermelerini istiyoruz. Verecekleri karardan dolayı da asla mahcup etmeyeceğiz. 30 Mart’ta kazanan Bartın olsun istiyorum. Bugüne kadar mevcut belediye başkanlarına zor olan bizim adayımıza kolay olacak. Bartın Merkez, Ulus, Amasra, Kurucaşile ve beldelerimizle birlikte yeni bir dönem başlatacağımıza inanıyoruz. Tüm teşkilatımız gece gündüz demeden çalışıyor ve bu çalışmaların karşılığını da alacağımıza inanıyoruz” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Dünya pazarında Türk Kuruyemişi ve kuru meyve tercihi yükseliyor 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş ve organik ürünler ihraç ediliyor. Kuru meyve kategorisinde, tüketicilerin ilk tercihi genellikle kayısı olurken, kuruyemişte ise Antep fıstığı öne çıkıyor. Açılış konuşmasını Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yaptığı Uludağ Ekonomi Zirvesi Sapanca’da devam ediyor. Bu yıl 13’üncü kez düzenlenen zirve, Türkiye ve dünya genelinden birçok iş dünyası lideri ve akademisyeni ağırlıyor. Dün açılış konuşmaları ve ilk gün oturumlarının olduğu zirve, bugün ise çeşitli paneller ile devam ediyor. İş insanları sektörleri ile alakalı konuları zirvede değerlendirirken, kuru yemiş ve kuru meyve ihracatındaki artış dikkat çekti. 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş ve organik ürünler ihraç ediliyor. Kuru meyve kategorisinde tüketicilerin ilk tercihi genellikle kayısı, kuruyemişte ise Antep fıstığı olduğu ifade edildi. Türk ürünlerini diğerlerinden ayrılan en büyük özelliği ise organik tarım yöntemlerine dayalı olarak üretilmeleri oluyor. Organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilen Türk organik kuru meyve ve kuruyemişi global pazarda daha fazla tercih edilmeye başlandı. 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş, kuru meyve ve bakliyat ihraç ettiklerini belirten Orgibite CFO’su Gökçen Şeker, Türkiye’den ihraç ettikleri ürünlerin genel profili hakkında bilgi vererek, tüketicilerin kuru meyve kategorisinde kayısı ve kuruyemişte Antep fıstığını tercih ettiğini dile getirdi. Ayrıca, Türk ürünlerinin diğerlerinden ayıran en önemli özelliğin organik tarım yöntemlerine dayalı olarak üretildiğinin altını çizdi. “En büyük fark organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilmeleri” Panel sonrası açıklamalarda bulunan Gökçen Şeker, Türkiye’den ihraç edilen kuru meyve ve kuruyemişlere en yoğun talebin Amerika Birleşik Devletleri’nden geldiğini belirtirken, Avrupa Birliği ülkeleri, Orta Doğu ve Asya pazarlarındaki ülkelerin de Türk ürünlerine ilgi gösterdiğini vurguladı. Türkiye’nin tarımsal potansiyeli ve ürün kalitesinin global pazarda rekabet avantajı sağladığını ifade eden Şeker, Türkiye’den 30 farklı ülkeye kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyat gönderdiklerinin altını çizdi. Şeker, ayrıca ürün portföyleri içinde en çok tercih edilenin kuru meyve kategorisinde kayısı, kuruyemiş kategorisinde ise Antep fıstığı olduğunu belirtti. Türk organik ürünlerinin diğerlerinden farkının, organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilmesi olduğunun önemini anlatan Şeker, "Sağlık bilincine sahip tüketicilerin tercih sebebi haline geldi. 2023 yılında hem organik hem de konvansiyonel ürün ihracatında önemli bir artış yaşandı. Bu artışın devam edeceğine inanıyoruz. 2024’ün ikinci yarısı ve 2025 yıllarında organik kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyat ihracatını artırarak global pazardaki varlığımızı güçlendirmeyi hedefliyoruz" dedi. “Dijital dönüşüm ile dünyada rekabet gücümüzü artırdık” Dijital dönüşümün, hem iç pazarda hem de dış pazarda rekabet gücünü artırdığını vurgulayan Şeker, "Dijital platformlara yapılan yatırımlarımızla, online satış kanalları ve dijital pazarlama stratejileri sayesinde organik ürünlerimizin geniş kitlelere ulaşmasını sağladık. Bu durum, hem müşteri memnuniyetini hem de operasyonel verimliliği artırmamıza imkan tanıdı. Dijitalleşme, tüketicilere daha hızlı ve etkili bir şekilde ulaşmamızı ve onların ihtiyaçlarını daha iyi anlamamızı sağlıyor. Ayrıca, Türk kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyatlarının dünya genelinde tanınırlığını ve talebini artırmaya yönelik pazarlama stratejilerimizde de dijitalleşme önemli bir rol oynamaktadır" diye konuştu. “Organik ürünlerin sertifikalandırılması” Gökçen Şeker, pazarlama ve markalaşmanın önemine vurgu yaparak, "Türk organik ürünlerinin tanınırlığını artırdık. İhracat rakamlarını artırmak için, kalite standartlarının yükseltilmesi ve pazar çeşitliliğinin önemli olduğunu biliyoruz. Markalaşma çalışmalarını önemseyerek lojistik süreçlerde de verimliliği arttırdık. Ar-Ge yatırımları ve yeni pazarlara açılım da ihracatı artırmak için etkili stratejilerdir. Bununla birlikte, organik ürün ihracatını artırmak için, sektör olarak organik tarımın teşvik edilmesi ve organik ürünlerin sertifikalandırılması önemli. Pazarlama ve markalaşma çalışmalarıyla organik ürünlerin bilinirliğinin artırılması ve yeni pazarlara açılım sağlanması gerekmektedir" şeklinde konuştu.
Çanakkale Deprem bölgesindeki köy çocukları için verilen konsere, bilet yerine ayakkabıyla girdiler Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi tarafından “Müzikle Umuda Yolculuk” konseri gerçekleştirildi. Konsere gelenler, deprem bölgesindeki köy çocukları için verilen konsere, bilet yerine ayakkabıyla girdiler. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi, İletişim Fakültesi, Kurumsal İletişim Direktörlüğü ve Sosyal Sorumluluk Projeleri Koordinatörlüğü tarafından ortaklaşa organize edilen “Müzikle Umuda Yolculuk” konseri düzenlendi. Konsere, seyirciler, bilet yerine 28-42 numara yeni spor ayakkabı ile giriş sağladı. Bu ayakkabılar köy okullarındaki çocuklara ulaştırılacak. Bu konserle birlikte, ihtiyaç sahibi çocuklara yardım edilmesi amaçlanıyor. Konseri Çanakkale Belediye Başkanı Av. Muharrem Erkek, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale İl Emniyet Müdürü Selim Arıcı, Sosyal Sorumluk Koordinatörü Doç. Dr. Hicran Özlem Ilgın, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda öğrenci izledi. Sosyal Sorumluk Koordinatörü Doç. Dr. Hicran Özlem Ilgın, “Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi toplumsal faaliyetlerinden bir yenisini daha gerçekleştiriyor. Şahane bir konser verilecek. Konserde temel amacımız köy okullarındaki öğrenciler için izleyici, dinleyicilerden birer spor ayakkabı getirmesini istedik. Bugün gelen misafirlerimiz bilet yerine spor ayakkabı getirdiler. Bu ayakkabılar bayramdan önce köy okullarındaki minik öğrenciler ile buluşturulacak. Konserde müzik ve sahne sanatları fakültesi orkestrası ile barış koromuz sahne alacak” dedi. Projeye spor ayakkabı ile destek vererek, konseri izlemeye gelen Osman Acar, “İhtiyacı olan çocuklar için bu birlikteliğin sağlanmış olması çok önemli. Bizde çorbada ki tuz misali bu katkıyı yapabildiğimiz için kendimizi çok mutlu hissediyoruz” diye konuştu.