KÜLTÜR SANAT - 18 Ekim 2019 Cuma 12:26

Bartın Üniversitesi’nden bölge tarihini değiştiren keşif

A
A
A
Bartın Üniversitesi’nden bölge tarihini değiştiren keşif

Bartın Üniversitesi tarafından yürütülen arkeolojik yüzey araştırmalarında tespit edilen Paleolitik döneme ait buluntular, bölge tarihinin 10 bin yıldan daha eski olduğunu ortaya koydu.

Bartın Üniversitesi tarafından yürütülen arkeolojik yüzey araştırmalarında tespit edilen Paleolitik döneme ait buluntular, bölge tarihinin 10 bin yıldan daha eski olduğunu ortaya koydu.


Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fatma Bağdatlı Çam tarafından yürütülen "Bartın İli ve İlçeleri Yüzey Araştırması: Bartın’ın Taş Çağlarından Osmanlı Döneminin Sonuna Kadar Olan Dönemlere Ait Kültür Varlıklarının Tespiti ve Belgelenmesi Projesi” kapsamında çalışmalar tamamlandı. Bartın Üniversitesi’yle birlikte 6 faklı üniversiteden öğretim elemanları ile Kültür ve Turizm Bakanlığı personelinin yer aldığı çalışmalar 2 yıl boyunca devam etti. Yüzey araştırmaları kapsamında Bartın’ın Ulus ve Amasra ilçeleriyle merkeze bağlı Mugada, Karasu, Beşköprü, Arıönü, Güzelcehisar, Kocareis ve Arıt köylerinde yüzey araştırmaları yapıldı.



“Bölge tarihi Taş Çağlarına kadar uzanıyor”


Uzun soluklu çalışmalar sonucunda elde edilen bulguları değerlendiren Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Çam, yapılan tespitler ışığında Bartın’ın yerleşim tarihinin Paleolitik Dönem olarak adlandırılan Taş Çağlarına kadar uzandığını söyledi.


Doç. Dr. Çam, araştırmalar kapsamında tespit edilen buluntuların bölge tarihinin 10 bin yıldan eski olduğunu kanıtladığını da ifade ederek, “Bölgede elde edilen Paleolitik döneme tarihlenen taş aletler bölge tarihinin on bin yıldan daha eski olduğunu kanıtlamaktadır.” dedi.



“Amasra’nın yerleşim tarihi bilinenden daha eski”


Cenevizliler dönemine ait tarihi kalenin UNESCO’nun Dünya Miras Geçici Listesi’ne yer aldığı Amasra ilçesindeki çalışmalar hakkında da bilgi veren Doç. Dr. Çam, “Bartın sınırları içerisinde Ceneviz Kalesi ile tanınan Amasra’nın (Amastris Antik Kenti) Roma ve Bizans Dönemine ait önemli yapı kalıntılarının korunduğu ve antik kentin yapılacak kazılarla ortaya çıkartılabileceği anlaşılmaktadır. Ayrıca Amasra ve çevresinde olasılıkla Demir Çağlarından itibaren kullanılan Anakaya Anıtları ve seramik buluntular tespit edildi.” diye konuştu.


Doç. Dr. Çam, Amasra’nın yerleşim tarihi bilinen 3 bin yıldan daha eskiye uzandığının da tespit edildiğini sözlerine ekledi.



“En az Amasra kadar önemli yerleşim merkezleri tespit ettik”


Bölge tarihiyle ilgili heyecanlandıran açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Çam, Amasra dışında en az burası kadar önemli ve görkemli yeni yerleşim merkezlerinin tespit edildiğini ifade etti.


Doç. Dr. Çam, antik kaynaklarda ismi geçmeyen bu yerleşimlerle ilgili çalışmaların gelecek yıllarda yapılacağının da müjdesini verdi.



Doç. Dr. Çam katkı sunanlara teşekkür etti


Bartın’da gerçekleştirilen ve bölge tarihiyle ilgili yeni verilerin ortaya konulduğu çalışmalara destek verenlere teşekkür eden Doç. Dr. Çam, “Gerçekleştirilen çalışmalar iç ve dış paydaşlarımızın destekleriyle nihayete ulaştı. Bu noktada Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne şükranlarımızı sunuyoruz. Destekleri için Bartın Valimiz Sayın Sinan Güner başta olmak üzere Bartın Belediye Başkanımız Sayın Cemal Akın, Bartın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı, Kozcağız Belediyesi, Amasra Belediyesi’ne teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ayrıca tüm çalışmalarımızda olduğu gibi bölgemize odaklanarak gerçekleştirdiğimiz arkeolojik yüzey araştırmalarında da yakın ilgileri ve destekleri dolayısıyla Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Sayın Orhan Uzun’a teşekkür ederiz.” şeklinde konuştu.



Rektör Uzun tebrik etti


Proje ekibini gayretlerinden dolayı kutlayan Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun ise “Bartın Üniversitesi olarak tüm çalışmalarımızda bölgemizden başlayarak, ülkemizin gelişimine katkı sunmak için gayret ediyoruz. Bu misyonla Sanat Tarihi Bölümü öğretim elemanlarımız tarafından yürütülen ve dış paydaşlarımızın destek verdiği projeyi oldukça anlamlı buluyorum. Bölge tarihini değiştiren, ortaya konulan verilerle bizleri heyecanlandıran proje dolayısıyla başta Doç. Dr. Fatma Bağdatlı Çam olmak üzere tüm çalışma ekibine teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki önümüzdeki dönemde bu çalışmaya entegre olarak yapılacak çalışmalarla da önemli sonuçlar elde edilecektir. Ayrıca bu doğrultuda destekleri için Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy ile birlikte bakanlık çalışanlarına, iyi dilekleri ve yakın ilgileri dolayısıyla YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın M. A. Yekta Saraç hocamızla birlikte YÖK üyelerimize de şükranlarımı sunuyorum.” diye konuştu.



Araştırmalara 6 üniversiteden öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı


Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Çam başkanlığındaki yüzey araştırmalarına; Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Bakanlık Yetkili Uzmanı Nihal Temiz, Bartın Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Ali Bora, Dr. Öğr. Üyesi Handan Bilici, Arş. Gör. İzzettin Elalmış ile Arş. Gör. Sinan Paksoy, Adnan Menderes Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nden Arş. Gör. Mükerrem Kürüm, Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Suhal Sağlan, Süleyman Demirel Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nden Arş. Gör. Ercan Verim, Kocaeli Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Arş. Gör. Yasemin Bora, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Epigraf, Doç. Dr. Bülent Öztürk, Ardahan Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Berkay Dinçer, Arkeolog Zeynep Kelpetin ve Bartın Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü ile Adnan Menderes Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü öğrencileri katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.