ASAYİŞ - 26 Eylül 2025 Cuma 22:41

Boz ayı avlayan iki avcı fotokapana yakalandı

A
A
A
Boz ayı avlayan iki avcı fotokapana yakalandı

Bartın’ın Ulus ilçesinde ormanda boz ayı avlayan iki avcı, fotokapan görüntülerine yakalandı. Yasal işlem başlatılan avcılara toplamda 170 bin TL para cezası kesildi.


Ulus ilçesinde Doğa Koruma Milli Parklar Müdürlüğünce ormana kurulan fotokapana boz ayı avlayan iki avcı yansıdı. Görüntülerde avcıların, araçlarıyla ormana gelerek fener ve tüfekle gezdikleri anlar yer aldı. Silah sesi ve ardından boz ayı sesinin de yer aldığı görüntüler üzerine ormanlık alanda inceleme yapan ekipler, bir bozanın vurulduğunu tespit edildi. Yürütülen çalışmalarda avcıların kimlikleri tespit edildi. Ateş edenin R.Ü., yanındaki arkadaşının ise İ.D. olduğu belirlendi.


Yasal işlem başlatılan avcılara toplamda ise 170 bin TL para cezası kesildiği öğrenildi.



Boz ayı avlayan iki avcı fotokapana yakalandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Iğdır Göreve giderken gözünü kaybeden korucu: "Gaziliğim verilmedi, kapılar yüzüme kapandı" Göreve giderken geçirdiği kaza sonucu sağ gözünü büyük oranda kaybeden geçici köy korucusu Davut Kısak,(34) aradan geçen yıllara rağmen gazilik hakkını alamadığını, görevden çıkarıldığını ve yalnız bırakıldığını söyledi. Olay, 6 Mart 2020 tarihinde meydana geldi. Kısak, motosikletle görev yerine giderken çantası ve silahını bağladığı çengelli lastiğin koparak gözüne isabet etmesi sonucu ağır yaralandı. Arkadaşları tarafından hastaneye kaldırılan Kısak, Kars’tan Erzurum’a sevk edildi. Pandemi nedeniyle ameliyatları ertelenen Kısak, geçirdiği operasyonlara rağmen sağ gözünün yalnızca yüzde 20’sini kurtarabildi. Tedavi sürecinin ardından görev yerine dönen Kısak, gözünün yüzde 80 kaybı raporu gerekçe gösterilerek görevden alındığını belirtti. Görevden çıkarılırken son maaşının da geri alındığını söyleyen Kısak, maddi ve manevi olarak zor durumda kaldığını ifade etti. Yaşadıklarını anlatan Kısak, "Ben evimden görev için çıktım. Göreve giderken bu kaza başıma geldi. Canımı ortaya koyarak bu işi yapıyordum. Ama kaza sonrası sahipsiz kaldım. Temizlik işi bile yaparım dedim, dinlemediler. Kapılar yüzüme kapandı. Ben sadece hakkım olan gaziliği istiyorum" dedi. Hakkını aramak için yargı yoluna başvurduğunu belirten Kısak, açılan davalardan birinin sürdüğünü, birinde ise 70 bin lira tazminata hükmedildiğini, ancak bunu kabul etmediklerini söyledi. Kısak, "Ben para değil, emekliliğimi ve gaziliğimi istiyorum" diye konuştu. Yaptığı başvurulardan da sonuç alamadığını öne süren Kısak, zaman aşımı gerekçesiyle taleplerinin reddedildiğini söyledi. Kısak, "İşte nereye başvurduysam kapılar yüzüme kapandı. ’Senin durumun zaman aşımına uğramış. Biz artık bir şey yapamayız. Mahkemeye ver’ dediler" diye konuştu. Kısak’ın eşi Ayşe Kısak ise yaşadıkları mağduriyeti dile getirerek, "Çocuklarımız okuyor. İhtiyaçlarını karşılayamıyoruz. Eşimin hakkını versinler, bize yardımcı olsunlar" dedi.
Ankara Özer’den Bahçeli’ye ziyaret: "Kutuplaşmayı geride bırakıp kucaklaşma zamanı" Görevden alınan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret ettiğini belirterek, görüşmede barış süreci, toplumsal uzlaşı ve yargıya güven başlıklarının ele alındığını kaydetti. Özer, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ziyarette Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in selamlarını Bahçeli’ye ilettiğini ifade etti. Görüşmede, Türkiye’nin uzun yıllardır ön yargılar, ezberler ve korkularla şekillenen sorun alanlarının samimi, kararlı ve özverili bir yaklaşımla aşılabileceğini dile getiren Özer, şu ifadeleri kullandı: "Barış sürecine doğrudan ve dolaylı katkı sağlayacak hususlar ve çelişkiler üzerine derin bir sohbetimiz oldu. Toplumsal barışın kalıcı hale gelmesi için kimsenin dışlanmaması ve özellikle bu süreçte CHP’ye yapılan kuşatmanın son bulmasının önemine değindim. Yargıya olan güvenin artırılmasının işin miheng noktası olduğu, bunun barış sürecinin güven bulması için gerekli olduğu, güven artırıcı adımlara ihtiyaç olduğuna değindim. Yargılamaların cezalandırmaya dönüşmemesi gerektiği, tutuksuz yargılama ile bir yumuşamaya ihtiyaç olduğunu, kayyım rejimine son verilmesi, AYM ve AİHM kararlarının uygulanmasının sürece olacak katkısını vurguladım. Zira günümüzde yargıya olan güvenin azalması ülkemiz demokrasisine ve barış sürecine zarar verdiği aşikardır. Şimdi kutuplaşmayı geride bırakıp kucaklaşma zamanıdır. Bunu mutlaka başarmalı ve yakaladığımız bu fırsat hiçbir şartta heba edilmemelidir. Zira bu fırsat sadece Türkiye’nin iç barışı için değil aynı zamanda bölge barışı içinde büyük bir öneme sahiptir. Türkiye bu sorunu demokrasi içinde çözmeli, eşit temelde barış içinde bir arada yaşamayı perçinlemelidir." Özer, nazik ev sahipliği dolayısıyla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye teşekkür ederek görüşmeye ilişkin paylaşımında, Bahçeli’ye "Köklere Yolculuk" ve "İnsanlık Nereye Gidiyor" adlı kitaplarını hediye ettiği fotoğraflara yer verdi.
Antalya Antalya’da cinayet davasında ağırlaştırılmış müebbet talebi Antalya’da 45 yaşındaki Nida Nazlıer’in banyoda boğazından ve yüzünden bıçaklanarak öldürülmesine ilişkin hazırlanan iddianamede, tutuklu sanık hakkında "canavarca hisle kasten öldürme" ve "konutta silahla yağma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Muratpaşa ilçesi Zerdalilik Mahallesi Cebesoy Caddesi üzerinde bulunan dört katlı apartmanın birinci katında 31 Temmuz 2025 akşamı meydana gelen olayda, 45 yaşındaki Nida Nazlıer yatak odasında defalarca bıçaklanarak öldürülmüş halde bulundu. Cinayetin ardından bölgedeki çok sayıda güvenlik kamerasını inceleyen Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, olay saatinde apartmandan çıkan bir kişiyi tespit etti. Yapılan çalışma sonucunda yabancı uyruklu olduğu belirlenen, üzerinden kimlik çıkmayan şahıs başı ve eli kanlı halde bir berber dükkanına girdi, ardından kaçmaya çalıştığı sırada yakalandı. Kimliği belirlenemeyen şahsın parmak izi alınarak Aref Elhussein (28) olduğu tespit edildi. Emniyette ifadesi alınan Aref Elhussein’in, Nida Nazlıer’le ücret karşılığı ilişkiye girdiklerini, ilişki sırasında taraflar arasında anlaşmazlık çıktığını ve Nazlıer’in kendisini aynaya ittiğini iddia ettiği öğrenildi. Aref Elhussein’in, camın kırılmasıyla yaşanan boğuşma sırasında ölümün meydana geldiğini öne sürdüğü öğrenildi. Cinayetin ardından, 31 Temmuz 2025 tarihinde evinde banyoda boğazı ve yüzünden bıçaklanarak öldürülmüş halde bulunan 45 yaşındaki Nida Nazlıer’in ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, Antalya Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu. İddianamede, tutuklu sanık Aref Elhussein’in "canavarca hisle kasten öldürme" ve "konutta silahla yağma" suçlarından cezalandırılması talep edildi. Otopsi raporunda çok sayıda kesici alet yarası Maktule yapılan ölü muayene ve otopsi işlemlerinde, çene altından boyun bölgesine uzanan, damar yaralanmalarını içeren kesik vasıflı yaralar tespit edildi. Boyun, yüz, göğüs, sırt, kulak, el ve ayak bölgelerinde farklı boyutlarda çok sayıda kesici alet yarası bulunduğu, sırt bölgesinde 9,5 ila 12 santimetre arasında değişen 14 ayrı kesik olduğu kaydedildi. Otopsi bulgularında, boyun bölgesinde hayati damarları etkileyen kesici alet yaralanmaları ve yoğun kan kaybına işaret eden bulgulara yer verildi. Evde kan izleri, kırık cam parçaları bulundu Olay yeri inceleme ekiplerince yapılan çalışmalarda, apartman girişi ile maktulün evine çıkan merdivenlerde kan izlerine rastlandığı, daire kapısında herhangi bir zorlama izinin bulunmadığı ifade edildi. Maktulün cansız bedeninin yatak odasında bulunduğu, odanın farklı noktalarında kan lekeleri olduğu, gardırop üzerinde kırılmış cam parçaları bulunduğu, yatak yanında ayak izi tespit edildiği belirtildi. Komodin üzerinde ise içerisinde meni bulunan kullanılmış bir prezervatif kabının bulunduğu iddianameye yansıdı. Kamera kayıtları sanığın kaçışını ortaya koydu İddianamede yer alan güvenlik kamerası incelemelerine göre, olay sonrası başını giysiyle kapatan bir kişinin elinde poşetle binadan ayrıldığı, bir süre apartman kapısı önünde beklediği, ardından taksiye binerek Kepez ilçesi Ömer Buyrukçu Caddesi’ne gittiği belirlendi. Ziynet eşyaları başka bir adreste ele geçirildi Kolluk kuvvetlerinin çalışmaları sırasında, A.L. isimli kişinin, şüphelinin kendisine bir çanta bıraktığını beyan ettiği aktarıldı. Çanta içerisinde bulunan ziynet eşyalarının maktule ait olduğunun, maktulün yakınları tarafından teşhis edildiği belirtildi. Çanta içinde ayrıca şüpheliye ait pasaport, kimlik, cep telefonu ve çeşitli ziynet eşyalarının bulunduğu kaydedildi. Savunmadaki cinsel saldırı iddiası raporlarla örtüşmedi Aref Elhussein’in savunmasında, maktulle Telegram üzerinden tanıştığını, 100 Dolar karşılığı cinsel ilişki için eve gittiğini, olay sırasında zorla cinsel saldırıya uğradığını öne sürdüğü aktarıldı. Ancak Antalya 2. Sulh Ceza Hakimliği kararı doğrultusunda yapılan iç beden muayenesinde, cinsel saldırı iddiasını doğrulayacak herhangi bir bulguya rastlanmadığı, anal muayenede travmatik iz tespit edilmediği belirtildi. İddianamede, şüphelinin bu yöndeki beyanlarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu kanaatine varıldığı ifade edildi. Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü Kimlik Tespit Büro Amirliği tarafından hazırlanan raporda, olay yerinde tespit edilen ayak izinin şüphelinin sağ ayağıyla uyumlu olduğuna işaret edildi. "Canavarca hisle" işlendiği değerlendirmesi Tüm soruşturma evrakı birlikte değerlendirildiğinde, iddianamede şüphelinin maktulü yağma amacıyla darp etmeye başladığı, saldırının oda içerisinde kırılan cam parçalarıyla da maktulü baş ve boyun başta olmak üzere vücudunun muhtelif yerlerinden çok sayıda kesici alet darbesiyle gerçekleştirildiği, yaraların sayısı ve niteliği dikkate alındığında eylemin "canavarca hisle" işlendiği kanaatine varıldığı kaydedildi. Ayrıca, sanığın; maktulün ölmesinin ardından da üzerinde bulunan ziynet eşyalarını ve cep telefonunu alarak olay yerinden ayrılması nedeniyle konutta silahla yağma suçlarını işlediği kaydedildi. Cumhuriyet savcısı, sanık Aref Elhussein’in "canavarca hisle kasten öldürme" ve "konutta silahla yağma" suçlarından cezalandırılmasını talep etti. İddianamede ayrıca, sanığın gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği sürenin cezadan mahsup edilmesi, bazı delillerin dosyada saklanması, bazı eşyaların ise sahiplerine iade edilmesi istendi. Hazırlanan iddianame, Antalya Ağır Ceza Mahkemesi tarafından değerlendirilecek.