EĞİTİM - 18 Mart 2021 Perşembe 23:41

Çanakkale Savaşları’nın Siyasi ve Askeri Sonuçları

A
A
A
Çanakkale Savaşları’nın Siyasi ve Askeri Sonuçları

Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 106.

Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 106. yıl dönümü dolayısıyla “Çanakkale Savaşları’nın Siyasi ve Askeri Sonuçları” adlı etkinlik gerçekleştirildi.


Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından çevrimiçi olarak düzenlenen konferans yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, Çanakkale’de milletimizin tarihine kahramanlık destanı olarak yazılan bir istiklal mücadelesi verildiğini söyledi.


Çanakkale’de genç eğitimli nüfusun yitirilmiş olmasının önemli etkileri olduğunu aktaran Rektör Uzun, “Yurdun dört bir yanından gelerek vatan savunmasına katılan yiğitler siperlerde omuz omuza çarpışarak bir milletin geleceğini kazanmıştır. Çanakkale Zaferi üzerinde yaşadığımız coğrafyayı bir kara parçası olmaktan çıkarıp, bir ruh ve değişmez bir öz haline getirmiştir. Böyle bir ecdadın torunları ve bu necip milletin bir ferdi olmaktan ne kadar gurur duysak azdır. Bu düşüncelerle 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’ni coşkuyla kutladığımız bu günde Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm şehitlerimizi ve ebediyete irtihal etmiş gazilerimizi saygı ve minnetle anıyorum” dedi.


“Çanakkale Savaşları’nın Siyasi ve Askeri Sonuçları” adlı konferansı veren Sakarya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Enis Şahin, Çanakkale Savaşları’nın tarihimizdeki en parlak zaferlerden biri olduğu ve İstiklâl Savaşı’na giden yolda milletimizin haklı mücadelesini yansıttığı ifade etti.


Şahin, Çanakkale cephesinde görev alan 250 bine yakın askerin çok büyük bir kısmının okumuş tahsilli öğrencilerden oluştuğunu vurgulayarak “Öğretmenler ya da öğrenciler harbi diye de adlandırılan Çanakkale cephesinde Türk Milletinin Çanakkale’ye bir anlamda istikbalini gömdüğünü söyleyebilirim” şeklinde konuştu.


Anadolu halkı tüm olumsuzluklara rağmen çoluk çocuk kadın erkek genç yaşlı demeden Çanakkale için seferber olduğunu da aktaran Şahin, “Çanakkale Savaşları, tüm dünyanın Osmanlı Devleti’ni hasta adam olarak anlattığı, can çekişiyor dediği bir anda gerçekleşmiştir. Bu dönem, Anadolu ve Trakya topraklarından yeni bir devletin filizlenme aşaması ve bu devletin kurucusu olacak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de askeri dehasının gün yüzüne çıktığı bir dönüm noktasıdır” diye konuştu.


Konferans karşılıklı soru ve cevapların alınmasının ardından son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.