YEREL HABERLER - 02 Mayıs 2012 Çarşamba 15:22

DAHİLİYE UZMAN DOKTOR REZZAN GERGİN, KENE SOKMALARINA KARŞI UYARDI

A
A
A
DAHİLİYE UZMAN DOKTOR REZZAN GERGİN, KENE SOKMALARINA KARŞI UYARDI

Yaz ayının gelmesiyle ortaya çıkan kene sokma vakalarına karşı uzmanlar uyarıda bulundu.
Batman Medical Park Hastanesi Dahiyle Uzmanı Dr.Rezzan Gergin, Kırım Kongo kanamalı hastalığının yayılmasına sebep olan kenelerin bahar ve yaz ayının gelmesiyle vaka sayılarında artış olmaya başlandığını söyledi. Dr.Rezzan Gergin, vatandaşlardan yeşil ve piknik alanlarına gidildiğinde (su kenarları, otlaklar, çalılık ve yüksek otlu alanlar) uzun giysiler giymeleri, bacakları açıkta bırakmamalı, paçalar çorap içine konulup kenenin vücuda ulaşması zorlaştırmaları gerektiğini ve piknik dönüşünde tüm vücut
kontrol edilip yapışık kene olup olmadığına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Dr.Rezzan Gergin, "Yeşil alanlara giderken böcek kaçırıcı sıvı ve jeller cilde sürülebilir veya giysilere emdirilebilir. Bu maddelerin az da olsa sağlık sakıncaları olduğu dikkate alınmalıdır. Keneler kan emen parazitlerdir Kenelerin kan emişi genellikle uzun bir süreçtir. Sinekler gibi hemen sokup kısa sürede kan emişini bırakmazlar.Kan emmeye başlayan kene, ağız kısmındaki hortumunu cilt içine sokar ve doyuncaya kadar
çıkartmaz. Bu hortum, geri çıkışı engellemek için çıkıntılar içerdiğinden kolay çıkmaz. Bu nedenle keneyi çıkartmak için zorlamamak gerekir. Çok zorlandığında sıvıyı erken salgılayıp virüsü bulaştırabilir veya boru kısmı koparak cilt içinde kalabilir. Ayrıca, zorlama kenenin patlayarak enfekte sıvı ve kanının cildimizdeki çiziklerden ya da gözümüze sıçrayarak bulaşmasına yol açabilir. Bu nedenle vücuda yapışık kene görüldüğünde bir cımbızla ağız kısmından tutularak yavaşça sağa-sola oynatılıp bir vida
gibi çıkartılmaya çalışmalı ya da bir sağlık kurumuna başvurularak çıkartılması sağlanmalıdır" dedi.
HASTALIK OLUŞMASI VE BULGULARI
Hastalık genellikle kene ısırığı ile virüsün bulaşmasından 1-3 gün sonra ortaya çıktığını ve bu süre en fazla 9 güne kadar uzayabildiğini söyleyen Dr.Rezzan Gergin, "Hasta hayvanın kan ve vücut sıvıları bulaşmış ise bu durumda hastalığın ortaya çıkışı 13 güne kadar uzayabilmektedir. Ateş, kırıklık, baş ağrısı, halsizlik, aşırı duyarlılık, kol, bacak ve sırtta şiddetli ağrı ve belirgin iştahsızlık bulguları ile başlar. Bazen kusma, karın ağrısı ve ishal olabilir.İlk günlerde yüz ve göğüste küçük cilt altı
kanamaları, gözlerde kızarıklık, gövde, kol ve bacaklarda bir yere çarpmış gibi cilt altı kanamalar oluşabilir.Burun kanaması, kanlı kusma, kanlı dışkılama, kanlı idrar görülebilir. Vajinal kanamaya da rastlanabilir.Ağır olgularda hepatit, karaciğer, böbrek, akciğer yetmezlikleri oluşabilir" diye konuştu.
Diğer çoğu virüs hastalıklarında olduğu gibi bu hastalığın da doğrudan bir tedavisi ve etkili bir ilacının olmadığı daha çok destek tedavisi ve bulguları gidermeye yönelik tedaviler ve bazı antivirütik ilaçlar uygulandığını belirten Dr.Gergin, "Erken dönemde başlanılan destek tedavi daha başarılı sonuç vermektedir. Geç başlanılan tedavi ve ağır seyredebilen hastalık öldürücü olabilmektedir.Hastalığa karşı aşı çalışması yürütülmekle birlikte henüz koruyucu bir aşı geliştirilememiştir" dedi.
Kene sokması sonrasında hastalığın nasıl bulaşıldığı konusunda da bilgi veren Dr.Gergin, "Hastalık, kenelerin sokması sonrası salgıladıkları sıvıyla, kenelerin çıkartılırken ezilmesi sonucu çıkan sıvı ve kanıyla veya kene sokması sonucu virüsü alıp hasta olmuş hayvanların kan ve salgıları ile bulaşabilmektedir" dedi.
KENE SOKMALARINDAN KORUNMA YOLLARI
Kene kokma olaylarından korunmak için özellikler hayvanları kenelerden uzak tutarak kenelerin yayılmalarının önüne geçilebileceğinin altını çizen Dr.Gergin, "Yeşil ve piknik alanlarına gidildiğinde (su kenarları, otlaklar, çalılık ve yüksek otlu alanlar) uzun giysiler giymeli, bacakları açıkta bırakmamalı, paçalar çorap içine konulup kenenin vücuda ulaşması zorlaştırılmalıdır. Dönüşte tüm vücut kontrol edilip yapışık kene olup olmadığına bakılmalıdır.Yeşil alanlara giderken böcek kaçırıcı sıvı ve jeller
cilde sürülebilir veya giysilere emdirilebilir. Bu maddelerin az da olsa sağlık sakıncaları olduğu dikkate alınmalıdır. Hayvan besliyorsanız hayvanlarınızı dolaştırırken onlara da bu sıvılardan sürebilirsiniz.Vücuda yapışık kene tespit edildiğinde keneyi çıkartmak için fazla zorlamamalı, halk arasında yaygın olduğu şekliyle sigara veya kibritle yakma, kenenin üzerine kolonya, alkol veya diğer kimyasal maddeler uygulanmamalıdır. Bu maddeler kenenin daha erken aşamada kusmasına ve enfekte sıvıyı vücudumuza
salgılamasına neden olabilir.Vücuda yapışık kene tespit edildiğinde eldiven takarak ve bir cımbız ile kene vücuda yapışık ağız kısmından tutularak yavaşça sağa-sola sallanarak bir vida gibi çıkartılmalı veya bir sağlık kurumuna başvurularak çıkartılması sağlanmalıdır" şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana 4 çocuk, beğendiği 4 motosikleti galeriden çaldı...O anlar kamerada Adana’da 4 çocuk motosiklet galerisine gelerek beğendikleri motosikletleri çaldı, bu anlar ise anbean güvenlik kamerasına yansıdı. Kısa sürede yakalanan ve yaşları 14 ile 15 arasında değişen 4 çocuk da tutuklandı.Olay, 30 Kasım günü Yüreğir ilçesine bağlı Levent Mahallesi Girne Bulvarı’nda motosiklet satışı yapan bir galeride meydana geldi. İddiaya göre, arkadaş olan M.H. (14), B.K. (15), İ.A. (15) ve E.K. (14) gezintiye çıktıkları sırada sıfır motosiklet satan bir galerinin önüne geldi.Çocuklar vitrinden birbirlerine beğendikleri motosikletleri gösterdi. Ardından çocuklardan biri zorla kepengin altından geçip galeriye girdi. Sonra kepengin tuşuna basarak açtı. Ardından diğer çocuklar da içeri girdi. İçeri giren çocuklar beğendikleri motosikletleri alıp götürdü.Olay anı ise anbean güvelik kameralarına yansıdı. İş yeri çalışanları sabah galeriye geldiğinde motosikletlerin eksik olduğunu görünce güvenlik kameralarına baktı. Hırsızlığı gören çalışanlar durumu polise bildirdi. Bölgeye Asayiş Şube Müdürlüğü bağlı Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri sevk edildi. Kamera kayıtlarını inceleyen polis, 4 çocuğun kaçış güzergahını çıkarttı. Çocukların evlerine gittiği tespit edildi. Yapılan operasyonla 4 çocuk da evlerinde yakalandı. Çaldıkları motosikletler de ele geçirilerek galeriye teslim edildi.Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 4 çocuk, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Ordu ‘Burun estetiğinde altın oran, kişiye özel belirlenmeli’ Burun estetiğinde tercih edilen güncel yaklaşımlardan bahseden Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Nuh Evin, "Cerrahi yaklaşımın seçimi hastanın kemik yapısı, cilt kalınlığı ve fonksiyonel ihtiyaçlarına göre belirlenir. Her teknik bilimsel olarak farklı katkı sağlar ve bu nedenle analiz aşaması ameliyatın en kritik bölümüdür" dedi. Medical Park Ordu Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Nuh Evin, burun estetiğinde (rinoplasti) kullanılan ‘altın oran’ kavramının güncel cerrahi pratikte yalnızca estetik bir referans değil, yüz analizinde kullanılan bilimsel bir ölçüm aracı olduğunu açıkladı. Doç. Dr. Evin’e göre altın oran, yüzün yatay ve dikey boyutlarının matematiksel uyumunu tanımlarken, modern rinoplasti planlamasında anatomik bütünlük, fonksiyonel gereklilikler ve yumuşak doku dinamikleri ile birlikte değerlendirilebileceğini söyledi. "Hastaya özel planlama şart" Doç. Dr. Nuh Evin, burun estetiğinde standart bir oran yaklaşımının bilimsel olarak artık geçerli olmadığını ifade edere, "Hastanın nazal kemik yapısı, kıkırdak hacmi, deri kalınlığı, septum desteği ve yüz açılarının tamamı bireysel olarak değerlendirilmelidir. Altın oran, bu değerlendirmelerde bir çerçeve sunar ancak cerrahi kararlar tamamen kişiye özel anatomik gerekliliklere göre verilir" ifadelerine yer verdi. Burnun estetik açıdan ideal kabul edilen açılarının bilimsel karşılıklarına da dikkat çeken Doç. Dr. Evin, örneğin nazolabial açı, dorsal estetik çizgiler ve tip projeksiyonu gibi parametrelerin her hastada farklı olması gerektiğini vurguladı. Bu amaçla ameliyat öncesi hastanın fotoğrafları üzerinde yapılan sanal planlama ile ideale yakın bir burun görüntüsü elde edildiğini dile getiren Doç. Dr. Evin, böylece hastanın burun algısı ve beklentileriyle tıbbi normların sentez edilerek en doğru sonucun hedeflendiğini belirtti. "Fonksiyonel rinoplastide yeni yaklaşımlar" Doç. Dr. Evin, özellikle fonksiyonel burun cerrahisinin estetik operasyonlarla entegre yapılmasının güncel standart haline geldiğini söyleyerek, "Septum deviasyonu, burun içi valv darlıkları, konka hipertrofisi gibi fonksiyonel problemler, estetik rinoplasti ile eş zamanlı olarak düzeltilmelidir. Rinoplastide burunda estetik bir iyileşme sağlarken aynı anda solunum kapasitesini artırmak, cerrahinin başarısı için kritik bir adımdır. Nazal valv açıları ve hava akımı ölçümleri artık cerrahi planlamanın önemli bir parçasıdır" şeklinde konuştu. "Cerrahi teknikler" Gelişmiş cerrahi altyapılarla hastalara modern yaklaşımlar sunduklarını belirten Doç. Dr. Evin, özellikle yapısal (structural) rinoplasti ve koruyucu (preservation) rinoplasti tekniklerine öyle dikkat çekti: "Yapısal Rinoplasti: Burun ucu ve dorsumun özel kıkırdak greftleriyle güçlendirilmesi, uzun dönem stabil sonuçlar sağlar. Koruyucu Rinoplasti: Burnun doğal anatomisinin mümkün olduğunca korunması, daha hızlı iyileşme ve daha doğal bir görünüm sunar." Cerrahi yaklaşımın seçimi hastanın kemik yapısı, cilt kalınlığı ve fonksiyonel ihtiyaçlarına göre belirlendiğine dikkat çeken Doç. Dr. Evin, "Her tekniğin bilimsel olarak farklı avantajları vardır, bu nedenle analiz aşaması ameliyatın en kritik bölümüdür. Estetik ve fonksiyonel burun ameliyatları öncesi fizik muayene, sanal planlama, radyolojik görüntüleme ve endoskopik burun içi değerlendirmesi kullanılarak kişiye özel en doğal sonuçlar hedeflenmektedir" ifadelerini kullandı.