GENEL - 15 Şubat 2017 Çarşamba 09:06

Bu köye ‘hurdacıların’ girmesi yasak

A
A
A
Bu köye ‘hurdacıların’ girmesi yasak

Batman’ın Kozluk ilçesine bağlı Samanyolu köyünde ikamet eden vatandaşlar, köyde yaşanan hırsızlık olaylarından hurdacıların sorumlu olduğunu savunarak, köyün iki girişine “Köye hurdacı girmesi yasaktır” tabelası astı.
Kozluk ilçesine bağlı 110 haneli, 850 nüfuslu Samanyolu köyünde yaşanan hırsızlık olayları vatandaşları bezdirdi. Hırsızlık olaylarının yoğunlaşması nedeniyle araştırma yapan köylüler, köye gündüz hurdacı kılığında giren şahısların keşif yaptığını ve gece gelip hayvanlarını çaldığını belirledi. Bunun üzerine toplanan ileri gelenleri, köye hurdacıların girmesinin yasaklanması kararı alındı. Kararın alınmasının ardından köyün iki girişine, “Köye hurdacı girmesi yasaktır” tabelası asıldı.
Köy muhtarı Cevdet Avcı, köylülerin çoğunun hayvancılıkla uğraştığını belirterek, “Köyde bir kaç defa hayvan hırsızlığı oldu ve bu olayı takip ettik. Köye girenler hurdacı adı altında geliyor ve köyün içini geziyor. Arabalarına 3-5 parça hurda atıyor ve hayvanların bulunduğu ahırları tespit ettikten sonra gece gelip hayvanları götürüyor. Gerçek manada hurda alımı yapanlar da, köyde lazım ve değerli olan eşyaları çocuklardan satın alıp götürüyor. O yüzden böyle bir levha asmayı uygun gördük. Köyün iki ana girişine bu tabeladan astık. Şimdi hurdacılar bizden habersiz köye giremiyor. Giriş yapmak isteyen hurdacı tanıdık olursa izin veriyoruz, tanınmıyorsa köye almıyoruz. Çoğu tabelayı gördükten sonra köyün girişinden dönüyor” dedi.
Tabelayı hırsızlık olaylarını önlemek için astıklarını anlatan Ahmet Avcı adlı köylü ise, “Hurdacı adı altında köye girip keşif yapıyorlar, daha sonra gelip hayvanlarımızı çalıyorlar. Biz de bunun önüne geçmek için bu tabelaları astırdık. Tanımadığımız hurdacıları almıyoruz ama yine de bazıları bir yolunu bulup giriyorlar" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Antikalarla dolu iş yeri görenleri 100 yıl öncesine götürüyor Karabük’te antika eşyalar ile donatılan iş yeri müşterilerine 100 yıl öncesine yolculuk yaptırıyor. UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan Karabük’ün Safranbolu ilçesindeki yaşayan Hasan Boynueğrioğlu’nun, bir dönem çalıştığı butik otelde antika merakı başladı. Bu merakını yaklaşık 11 yıldır antika toplayarak gidermeye çalışan Boynueğrioğlu, malzemeleri 2013 yılında açtığı kafede sergilemeye başladı. Eski vitrin, fincan takımları, radyolar, dikiş makineleri, daktilolar, duvar saatleri, fotoğraf makineleri, harman makinesi gibi birçok eşyalarla donatılan iş yeri gelen müşterilerini 100 yıl öncesine götürüyor. İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan işletmeci Hasan Boynueğrioğlu, "Aga keyf kafemizi 2013 yılında kurduk. Şu anda yiyecek içecek sektöründe hizmet vermekteyiz. Burayı açmadan önce otelcilikle ilgileniyordum. Butik otelde en üst düzey sorumluydum. Oradan antika merakım vardı" dedi. Süreç boyunca antika biriktirdiğini ve sergilediğini ifade eden Boynueğrioğlu, iş yerinde antika dikiş makineleri, bavullar çeyiz sandıklarız fincan takımları, saatler, fotoğraf makineleri, hesap makineleri, daktilolar, komodin gardırop, vitrinler ve harman makinesi bulunduğunu söyledi. Müşterileri 100 yıllık harman makinesi karşılıyor Harman makinesinin 100 yıl önce kullanıldığına dikkat çeken Boynueğrioğlu, "Müşterilerin harman makinesinin başında fotoğraf çektirmeleri, daha çok hoşlarına gidiyor. Yani onu da bulduk ve getirdik. Eskiyi yaşatmayı seviyoruz. Yani müşterilerimiz çok hoşuna gidiyor, ilgi gösteriyor. Onlar da burada geçmişi yaşattığımızı hissedince onlar da kendi elindeki eşyalara sahip çıkmayı düşünüyorlar. Onlar da keyif alıyor" diye konuştu. Boynueğrioğlu, iş yerine gelen müşterilerinin de kullanmadıkları eski parçaları getirerek kendisine teslim ettiğini ve geldiklerinde kendi antika malzemelerini sergilendiğini görünce mutlu olduklarını aktardı. "Biz zaten işimize aşığız" diyen Boynueğrioğlu, "Antikaya da aşığız. Bu işi daha üst seviyelere çıkmayı düşünüyoruz. Antika ve kafecilik sektöründe de öyle. Manevi olarak biz zaten sevdiğimiz için bu işi yapıyoruz, yani zorluk da çekmiyoruz. Yaşamayı da seviyoruz. Yani sevdiğimiz için biz maddiyatı ön planda tutmuyoruz" ifadelerini kullandı. İlk defa antika dolu bir kafeye gittiğini anlatan Onur Altındağ da gördükleri karşısında zamanda geçmişe yolculuk yaptığını söyledi. Büyüklerinden dinlediği hikayelerin başrollerindeki eserleri işyerinde gördüğünü ifade eden Altındağ, "Antikalarla karşılaştıktan sonra beni biraz geçmişe götürdü. Geçmişte atalarımızın, annelerimizin, babalarımızın kullandığı dikiş makinaları, radyolar burada. Hele ki teknoloji o zaman bu kadar gelişmiş değildi. Dolayısıyla insanlar haberleri, günlük gelişmeleri, radyolardan saat başı yayınlar ile dinliyormuş. Büyüklerimizden bu hikayeleri dinlerdik. Tabii onları burada görmek bizi geçmişe götürdü” dedi. Antikalarla dolu bir işletmenin insana huzur verdiğini kaydeden Altındağ, "Gerçekten güzel bir mekan oluşturmuşlar, ortaya koymuşlar. Emek verilmiş, üzerinde çalışılmış, düşünülmüş. Biz de memnun olduk, mutlu olduk" şeklinde konuştu.