GENEL - 16 Mart 2018 Cuma 12:21

Çalışma azmi engel tanımıyor

A
A
A
Çalışma azmi engel tanımıyor

Batman’ın Gercüş ilçesine bağlı Yolağzı köyünde tekerlekli sandalyeye mahkum el sanatları ustasının çalışma azmi, görenleri kendisine hayran bırakıyor.

Batman’ın Gercüş ilçesine bağlı Yolağzı köyünde tekerlekli sandalyeye mahkum el sanatları ustasının çalışma azmi, görenleri kendisine hayran bırakıyor.


Gercüş ilçesine bağlı Yolağzı köyünde yaşayan, hemen hemen her işini akülü tekerlekli sandalye üzerinde yapmaya çalışan Heybetullah Yarba, evinin altında kurduğu marangoz atölyesinde eski elektronik cihazlarla yaptığı makinelerle ağaçtan süs eşyası, Kur’an rahlesi, baston, çocuk oyuncakları, mutfak aletleri gibi birçok el emeği göz nuru eşyalar imal ediyor. Engelli olmasına rağmen 4 çocuk okuttuğunu belirten Yarba, kimsenin engelli durumunu bahane etmemesi gerektiğini belirtti. Yarba, "Sakat kaldıktan sonra uzun süre yatağa bağımlı kaldım. Çok zor günler geçirdim. Bu süre zarfında yine boş durmadım. 12 yıl boyunca okudum. Özellikle Kur’an-ı Kerim’i en güzel şekilde öğrenip okudum. Üç ay önce bu işe başladım. Elimde bulunan eski dinamo ve bazı elektronik eşyaları bu iş için dizayn ettim. Bu şekilde çalışmaya devam ediyoruz" dedi.



"İşimi arkadaşım gibi görüyorum"


Günümüzde sağlam insanların bile artık çalışmaktan imtina ettiğini belirten Yarba, işini çok sevdiğini ve arkadaşı gibi gördüğünü söyledi. Yarba, "Yaklaşık 3 ay oldu bu işe başladım. Bu malzeme yanımda daha önce nereye koyacağımı bilemiyordum. Yerim dardı. Artık yerimde duramıyordum. Bu malzemeleri bir değerlendireyim dedim. Ondan sonra bu işe başladım. Bu işe önce Kur’an rahlesi ile başladım. Daha sonra çocuk oyuncakları yaptım. Malzeme aldım, tahta aldım ve mutfak eşyaları yapmaya başladım. Bu şekilde devam ediyorum. Çok şükür halimize. Kimse demesin ben engelliyim. Herkes kendine göre bir iş yapabilir. Bugün gerçekten dışarıya, çevreye baktığımız zaman adam var 2 kişi taşıyabilecek durumdadır ama dilencilik yapıyor. Bu şekilde gördüğüm zaman ben utanıyorum. Git kendine bir iş yap, çalış. Hiç olmazsa bir arkadaşın olsun. Yaptığım işi gerçekten arkadaş olarak görüyorum. Kendimi kesinlikle engelli görmüyorum. Çok şükür, elhamdülillah. Bu durumda olanların kendilerine bir iş yapmalarını tavsiye ediyorum" diye konuştu.



"Hiç boş durmadım"


Daha önce inşaat işleriyle uğraştığını belirten Yarba, sakat kaldığı süre zarfında hiç boş durmadığını, bu durumunu Allah tarafından kendisine verilen bir fırsat olarak gördüğünü dile getirdi. Yarba, "Kalıp, duvar ve demircilik işleri yapıyordum. 2005’e kadar inşaatta çalıştım. 2005’te Antalya’da çalışırken kalıp söktüğüm sırada üçüncü kattan düştüm. Kazada belim kırıldı. Buna rağmen çok şükür elhamdülillah diyorum. Tamam, yatalak kaldım, şimdi de yatalak durumdayım. Ama azmimizi göstermek için dedim ki bir iş yapayım ve çalışayım. Yatmakla olmuyor dedim. Yattığım zamanlarda da çok şükür boş durmadım. Kitap okudum, Kur’an öğrenmeye çalıştım. Okumam zayıftı. Allah’ü Teala öyle bir fırsat verdi ben de bu fırsatı değerlendirmek istedim. Kur’an-ı Kerim’i güzelce öğrenmeye çalıştım ve öğrendim. Yaklaşık 12 yıl bu şekilde devam etti. Bu yıl yeni bir iş yerim oldu. Benim bir arkadaşım oldu. Kendi kendime çalışayım dedim. Dört çocuğum var, dördünü de okutuyorum, yani malulen verilen maaşla geçinmek zordur. İş yapalım dedik. Allah ne verirse bereket versin. Bu şekilde devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.


Yaptığı eserler hakkında bilgi veren Yarba, hobi olarak yaptığı ağaçtan gemi maketinin hikayesini şöyle anlattı:


"Buradan tüm dünyaya sesleniyorum. Maketini yaptığım bu gemiyi Hazreti Nuh’un gemisine benzetiyorum. Nasıl ki o gemiye binen herkes tufandan kurtuldu ise bugün de bizim kurtuluş gemimiz şüphesiz Kur’an’dır. Bu nedenle Kur’an’a ve efendimizin sünnetine uyan, kurtuluşa erecektir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Deprem bölgesinde kalıcı konutların teslimi devam ediyor Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından asrın felaketinin izleri silinmeye devam ediyor. Depremlerde köy evleri yıkılan Gaziantepli Enis Sezer ve ailesi de çelik karkastan yapılan yeni yuvalarına kavuştu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde; bin 240 şantiyede 110 binden fazla ekiple çalışmalarını sürdürüyor. Afetin birinci senesinde 76 bin konut hak sahiplerine teslim edilirken, 396 bin 220 kalıcı konutun inşası da devam ediyor. “Ellerinden gelenin daha iyisini yaptılar” Asrın felaketi olarak hafızalara kazınan depreme, Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde ailesi ile birlikte yakalanan Enis Sezer, Mesthüyük köyünde çelik karkastan yapılan yeni köy evine kavuştu. Devletin, depremin ilk anından itibaren her zaman yanlarında olduklarını ve kendilerini hiç yalnız bırakmadığını ifade eden Sezer, “Nasıl yapılacak diye merak ediyorduk? Evleri yetiştirmek için yağmur, çamur, yaz, kış demeden sürekli çalışmalarına devam ettiler. Ellerinden gelenin daha iyisini yaptılar. Bu kadar güzel olacağını hiç beklemiyorduk” diye konuştu. “Vatandaşımız için en güzelini yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz” Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki de konuya ilişkin yaptığı açıklamada, her zaman depremzedelerin yanlarında olduklarını belirterek, "Enis kardeşimin de tüm depremzede vatandaşlarımızın da hiç endişesi olmasın. Dün olduğu gibi bugün de yarın da onların yanındayız. Onlar için en iyisini en güzelini yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Kayseri Kayseri’de Siyeri-i Nebi coşkusu Kayseri’de Anadolu Gençlik Derneği (AGD) tarafından düzenlenen Siyer-i Nebi Yarışması, 21 okulda gerçekleşti. Eğitim ve maneviyatın önemine vurgu yapmak amacıyla düzenlenen yarışma, öğrencilerin Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’i anlama ve anlatma becerilerini geliştirmeyi hedefliyor. Yarışma hakkında açıklamalarda bulunan AGD Kayseri Şube Başkanı Yusuf Şahin; öğrencilerin bu tür etkinliklerle manevi değerlere daha fazla önem vermelerinin sağlandığını belirtti. Şahin; "Siyer-i Nebi yarışması, gençlerimizin peygamberimizi daha yakından tanımalarını ve hayatını anlamalarını sağlamak amacıyla düzenleniyor. Bu tür etkinliklerle gençlerimizin manevi yönden gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Bu gibi etkinlikler gençler arasında manevi değerlere olan ilginin artmasına ve peygamberimizin hayatının daha geniş kitlelere ulaşmasına katkı sağlıyor. Biz de bu amaçla çalışmalarımızı genişleterek yapmaya özen gösteriyoruz. Bu sene de 21 okulda sınavı icra ettik. Gençlerin bu derecede ilgisi ile biz de heyecanlanıyoruz. Biz bu coşkuyu ile çalışmalarımızı da hızlandıracağız. Gençlerimizle faaliyetlerimiz aralıksız sürecek" dedi. Yarışmaya katılan öğrencilerin, Hz. Muhammed’in (s.a.v) hayatını ele alan kitaptan girdiği sınavda büyük bir heyecanla sınavı yaptıkları görüldü. Yarışmada dereceye giren öğrencilere çeşitli ödüller verileceği açıklandı.