ASAYİŞ - 08 Aralık 2025 Pazartesi 00:09

Batman’da hasta almaya giderken yolda kalan ambulansı özel idare ekipleri kurtardı

A
A
A
Batman’da hasta almaya giderken yolda kalan ambulansı özel idare ekipleri kurtardı

Batman’ın Gercüş ilçesinde sobadan sızan karbonmonoksit gazından etkilenen hastaya ulaşmak için köye giden ambulans, yağışlar nedeniyle yolda kaldı. Mahsur kalan ambulans, özel idare ekipleri tarafından kurtarıldı.


Gercüş ilçesinde dünden beri etkisini gösteren yağmur hayatı olumsuz yönde etkiledi. İlçeye bağlı bağlı Kırkat köyü Öteyaka mezrasında sobadan sızan karbonmonoksit gazından 6’sı aynı aileden, 7 kişi etkilendi. Gaz etkilenenleri almaya giden bir ambulans, yağış nedeniyle yolda kalarak hastaya ulaşamadı. Bunun üzerine özel idare ekiplerinden yardım istendi. Gercüş Kaymakamlığı Özel İdare Şantiye Şefliği personelleri olay yerine giderek ambulansı saplanan çamurdan çıkartarak kurtardı. Hastalar hastaneye ulaştırıldı.



Batman’da hasta almaya giderken yolda kalan ambulansı özel idare ekipleri kurtardı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Kaymaz: "FETÖ’nün, PKK’nın, DEAŞ’ın ve Türkiye düşmanlarının farklı maskelerle tekrar sisteme sızma çabalarına geçit verilmemelidir’’ Erdemliler Hareketi Derneği Diyarbakır Temsilcisi Atilla Kaymaz, FETÖ’nün, PKK’nın, DEAŞ’ın ve Türkiye düşmanlarının farklı maskelerle tekrar sisteme sızma çabalarına geçit verilmemesi gerektiğini belirterek, "Bugün yapılması gereken, af pazarlıkları değil, milli güvenliğe kast eden her odağın toplumsal hafızadan silinmesini değil, tam tersine doğru şekilde hatırlanmasını sağlamaktır" dedi. Erdemliler Hareketi Derneği Diyarbakır Temsilcisi Atilla Kaymaz, FETÖ gerçeğinin hala ortada dururken, bugün hala bu yapıyı koruma ve kollama arayışında olanların niyetini sorgulamak her vatanseverin görevi olduğunu söyledi. "Kim gerçekten yanlışın düzelmesini istiyor, kim zinciri kırmak için konuşuyor, kim zinciri saklamak için çabalıyor? Bu sorular artık bir vicdan muhasebesi değil, Türkiye’nin güvenlik hafızasını diri tutma zorunluluğudur" diyen Kaymaz, "Son dönemlerde kamuoyuna pompalanan mağduriyet hikayeleri, kesinlikle duygusal zeminlerde değil, devlet aklıyla okunması gereken bir operasyon dili olarak karşımızdadır. Zira terörsüz Türkiye hedefinin olgunlaştığı bir süreçte, FETÖ’ye yönelik af baskısının yeniden gündeme getirilmesi masum bir teklif değil, Türkiye’nin istikrarını bulandırmak isteyen küresel aklın bir provokasyon denemesidir. Bu girişimlerin arkasında, ülkemizi kaosa sürüklemek isteyen evangelist-siyonist odakların taşeronluğunu yapan yapılar olduğunu görmek için derin bir analiz yetmez; sadece hafızası güçlü olmak yeterlidir" diye konuştu. Bugün gerçekleri ters yüz ederek konuşanların olduğunu ifade eden Kaymaz, "Cehaleti bilgi, ihaneti makyajlı siyaset, terör işbirlikçiliğini ise ’normalleştirme çabası’ gibi sunan bir siyasal kitleyle karşı karşıyayız. Bir kısmı harici zihniyetin kalın çizgilerini taşıyan, bir kısmı da meşruiyet devşirmek için her dönemin rüzgarına göre yön değiştiren bu profil, FETÖ’nün yıllardır bu millete yaşattığı acıları, kumpasları, casusluk faaliyetlerini, faili olduğu ihaneti yok sayarak bugün af dilenciliğine soyunabiliyor. Bu tablo, sadece siyasi bir zafiyet değil, devlet hafızasına kasteden bir sorumsuzluk halidir. Terörsüz Türkiye vizyonu, bir lütuf değil, milletimizin bedel ödeyerek inşa ettiği bir beka projesidir. Bu projeye yönelik her sabotaj girişimi, hangi siyasi kostümle sunulursa sunulsun, milletimizin huzuruna, devletimizin birliğine, Cumhuriyetimizin bekasına yönelmiş bir tehlike olarak okunmalıdır. FETÖ’nün, PKK’nın, DEAŞ’ın ve Türkiye düşmanlarının farklı maskelerle tekrar sisteme sızma çabalarına geçit verilmemelidir. Bugün yapılması gereken, af pazarlıkları değil; milli güvenliğe kast eden her odağın toplumsal hafızadan silinmesini değil, tam tersine doğru şekilde hatırlanmasını sağlamaktır. Türkiye artık terör örgütlerinin manevra alanını daraltmış, oyun kuran bir ülkedir. Bizler de bu süreçte milletimizin yanında, devletimizin safında, liderliğini kararlı şekilde sürdüren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın duruşunun arkasında olmayı bir sorumluluk olarak görüyoruz. Beka, sadece bugünü değil; yarınları da koruma iradesidir. Ve biz bu iradeden asla vazgeçmeyeceğiz" şeklinde konuştu.
Adana Depremde ölenlerin altınlarını çalan eski polise, aynı gün önce tutuklama, sonra adli kontrol verilmesi tepki çekti Adana’da depremde yıkılan binanın enkazından çıkan altınları, hayatını kaybedenlerin yakınlarına teslim ettikten sonra, "Savcılık geri istiyor, bütün altınlar toplandıktan sonra yeniden teslim edeceğiz" diyerek zimmetine geçirdiği tespit edilen eski polis memuruna ilk duruşmada önce tutuklama talebiyle yakalanma kararı çıkması ardından, aynı gün yurt dışı yasağıyla adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılması tepki çekti. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 yılında meydana gelen depremlerde Adana’nın Çukurova ilçesi Huzurevleri Mahallesi’ndeki İhsan Bayram Sitesi C Blok’un yıkılması nedeniyle 82 kişi hayatını kaybetti, 6 kişi de yaralandı. Yıkılan binanın enkazından çıkartılan altınlar ise 100. Yıl Şehit Rüstü Bayram Polis Merkezi’ne teslim edildi. Burada görevli polis memuru E.C. (30), binada hayatını kaybedenlerin yakınlarına altınları polis merkezinde güvenlik kamerasının önünde tutanak düzenleyerek teslim etti. "Altınlar eksik, geri verin" diyerek altınları aldı İddiaya göre, bir süre sonra polis memuru E.C., altınları teslim ettiği kişileri arayıp, "Ailenize ait başka altınlar da var. Hepsini tek teslim tutanağı ile vermem gerek. Bu nedenle altınları iade edin, savcı incelemeyi yaptıktan sonra size geri teslim edeceğim" diyerek polis aracıyla evlerine gidip geri aldı. Bu sırada altınları bozdurduğunu söyleyen Orhan Boncukluğu’na şüpheli E.C. bir de, "Benim tanıdık kuyumcum var. Oraya git o altınları yeniden yaptır ve bana teslim et" dedi. Boncukluoğlu da yeniden altın yaptırıp teslim etti. Müfettişlerin incelemesi devam ederken E.C., polislikten istifa etti. Ancak Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı, E.C. hakkında 2 kez ’devlet memurluğundan çıkartma’ cezası verdi. Devlet memurluğundan çıkarılan eski polisin, "koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçirme" suçundan 9 yıl 6 aydan 22 yıl 5 aya, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 2 yıl 5 aydan 8 yıl 7 aya kadar hapsinin istendiği iddianame, Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. 27 Kasım’da görülen ilk duruşmaya sanık E.C. katılmadı. Hakim bunun üzerine tutuklama talebiyle yakalama kararı çıkardı. Bu karar üzerine avukatı aracılığıyla ifade veren sanığa mahkeme bu kez yurt dışı yasağı koyarak adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanma kararı çıkardı. "Anneannemin yadigarını ölmüş annemin kolundan çaldılar" Bu karara depremde annesi Hülya, babası Recep ve kız kardeşi Yaren Uğurlu’yu kaybeden Özlem Çelik tepki gösterdi. Çelik, enkazda 2 Adet 50 gram Adana Burması, 2 adet Tarsus Burması, 1 adet çeyrekli bilezik, 2 adet çocuk künyesi, 2 adet gram altın 34 adet çeyrek altın, 13 adet tam altın, 2 adet yarım altının kaybolduğunu belirterek, "Depremde annemi, babamı ve kız kardeşimi kaybettim. Deprem sırasında Danimarka’da bulunuyordum. Enkazdan çıkarıldığında annemin kolunda o bilezik vardı. Biz, cenazenin tespiti için belirleyici unsurun annemin kolundaki ‘Tarsus örgüsü’ denilen bilezik olduğunu söyledik. Bileğindeki bileziğin bizde fotoğrafı da var. Sonrasında bu bilezik ablama teslim ediliyor. Bir süre sonra ilgili polis memuru ablamı arıyor. ‘Sizin diğer altınlarınız da çıktı fakat bunu size teslim edebilmemiz için diğer altını da getirmeniz gerekiyor. Savcının talimatı var.’ diyerek ablamdan bileziği geri alıyor. Daha sonra bilezikten haber çıkmadı" dedi. Güvenlikten sorumlu bir polis memurunun böyle bir şey yapmasının kendilerini çok üzdüğüne dikkat çeken Çelik şöyle devam etti: "Annemin enkazda başka altınları da vardı ama hiçbiri bulunamadı. Ancak bizim için en önemli olan, annemin kolundan hiç çıkarmadığı ve rahmetli anneannemden kalan o bilezikti. Mahkemede ifademizi verip delillerimizi sunduk. Tutuklama kararı çıktı ancak daha sonra karar iptal edildi. Aynı gün iki farklı kararın nasıl çıktığını anlayamadım." "Neden tutuklama kaldırıldı" Avukat Nazan Akça ise, "Bu polis memuruyla ilgili Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 27 Kasım’da ilk duruşma yapıldı. Sanık sıfatıyla yargılandığı ilk duruşmaya bile gelmedi. Bunun üzerine müştekilerden biri dinlendi. Diğer kişiler ise zaten talimat yoluyla dinlenmişti. Mahkeme, delillerin toplanmamış olması, tanıkların dinlenmemiş olması ve delilleri karartabileceği şüphesiyle polis memurunun sabah tutuklanmasına karar verdi. Biz duruşmadan çıktıktan bir saat sonra gıyabımızda duruşma açılıyor ve sanığın tutuklanması kaldırılıyor. Sanık, adli kontrolle serbest bırakılıyor. Çok merak ediyorum: O bir saat içinde ne oldu? Hiçbir tanık dinlenmedi ve hiçbir delil toplanmadı. Mahkeme bir saat içinde hangi delili topladı da o kişiyi serbest bıraktı? Maalesef bu durum akıl alır gibi değil. Mahkeme gerekçesinde, tutuklamaya yönelik bir müzekkere yazılmıştı. "İfade verdiği için tutuklama kaldırılmış." deniliyor. O zaman neden tutuklandı? Sadece yakalama kararı verilebilirdi. Hukuki olarak yanlış bir karar olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
Adana Başkan Demirçalı, "2 bin 500 metrekarelik parkımız herkes için düşünülmüş bir proje" Adana Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı, hizmete açtıkları Özgür Mahalle Parkı’nda incelemelerde bulunurken," 2 bin 500 metrekarelik parkımız herkes için düşünülmüş bir proje" dedi. Yüreğir Belediyesi, ilçe sakinlerinin yaşam kalitesini yükseltmek ve mahallelere yeni sosyal alanlar kazandırmak amacıyla yürüttüğü çalışmalar kapsamında Özgür Mahalle Parkını hizmete sundu. Toplam 2 bin 500 metrekare alan üzerine kurulan park, modern yapısıyla bölgeye yeni bir nefes alanı kazandırdı. Park içerisinde çocuk oyun alanları, yürüyüş yolları, dinlenme alanları ve spor alanları bulunuyor. Her yaştan vatandaşın güvenle ve keyifle kullanabileceği şekilde tasarlanan park, mahalle sakinlerinin günlük yaşamında önemli bir buluşma noktası olacak. Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı, parkta incelemelerde bulunarak vatandaşlarla sohbet etti. Başkan Demirçalı, yeni parkın Özgür Mahallesine hayırlı olmasını dileyerek şunları ifade etti: "Yüreğir’in her mahallesine kaliteli, güvenli ve kullanılabilir sosyal alanlar kazandırmak için çalışıyoruz. 2 bin 500 metrekarelik Özgür Mahallesi parkımız, çocuklarımızdan spor yapmak isteyen gençlerimize, yürüyüş yapmak veya dinlenmek isteyen vatandaşlarımıza kadar herkes için düşünülmüş bir proje. İlçemize hayırlı olsun." Başkan Demirçalı, ilçeye değer katacak projelerin yeni yılda da artarak devam edeceğini söyledi.