- 13 Temmuz 2020 Pazartesi 12:26

Batmanlı 15 Temmuz gazileri o geceyi anlattı

A
A
A
Batmanlı 15 Temmuz gazileri o geceyi anlattı

Batmanlı 15 Temmuz gazileri Abdullah Ağaya ve Ayhan Taşdemir, 4 yıl önce FETÖ hain darbe kalkışmasına nasıl karşı koyduklarını ve o gece yaşadıklarını anlattı.

Batmanlı 15 Temmuz gazileri Abdullah Ağaya ve Ayhan Taşdemir, 4 yıl önce FETÖ hain darbe kalkışmasına nasıl karşı koyduklarını ve o gece yaşadıklarını anlattı.


FETÖ üyelerinin 15 Temmuz 2016’da kalkıştığı hain darbe girişimi 4’üncü yılına girdi. 15 Temmuz darbe girişiminde sokağa çıkan Batmanlı gazi Abdullah Ağaya, o gece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla 45 günlük ikizlerini bırakarak darbe girişiminini karşısında durduğunu söyledi. Ağaya, "Kalkışmayı duyar duymaz İstanbul Büyükşehir Belediyesinin önüne geçtim. Orada darbecilerle karşı karşıya geldik. Onlara karşı hiçbir an geri adım atmadık. Geri çekilmediğimizi gören FETÖ’cüler bana direkt ateş ederek sağ bacağımdan yaralandım. 3 ay boyunca hastanede tedavi gördüm. Hastanede doktorun bana söylediğine göre yarım saat daha geç kalsaydım kan kaybından hayatımı kaybedecektim. Ben de benim için vatanımızın bölünmemesi, bayrağımızın düşmemesi ve Cumhurbaşkanımızın sağlının önemli olduğunu söyledim. Bana bir kurşun isabet etti, ama böyle bir durumda bilsem ki bin kurşun isabet edecek yine darbeye karşı dururum. 10 tane çocuğum olsa da yine bırakır çıkarım. Cumhurbaşkanımızın yanında olmaya devam edeceğim. Hastanede ilk gözümü açtığımda akılıma ilk gelen Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan’ın yaşayıp yaşamadığıydı. Yaşadığını öğrenince çok mutlu oldum. İnanılmaz ama FETÖ’cüler asker kıyafeti giyerek gözlerini kırpmadan bizlere sıktılar" dedi.



"FETÖ’cü hainler rastgele üzerimize ateş açtı, 9 defa ameliyat geçirdim"


Darbe kalkışması sırasında İstanbul Büyük Şehir Belediyesi önünde ayağından vurularak yaralanan 15 Temmuz Gazisi Ayhan Taşdemir de "İstanbul’a sezonluk olarak çalışmaya gitmiştim. Yaz aylarında her yıl mevsimlik olarak gider dönerdim. 15 Temmuz 2016’da hain darbe kalkışması esnasında iş dönüşü eve geldiğimde televizyonda bir hareketlilik olduğunu gördüm. Daha sonra bir darbe kalkışması olduğunu öğrendim. Bekar evinde 8 kişi beraber yaşıyorduk. Kardeşlerim de vardı benimle. Bir şeyler yapmak istedik ama ne yapacağımıza karar veremedik. Daha sonra darbe bildirisinin televizyonda okutulmasının ardından, Cumhurbaşkanımızın televizyona bağlanarak darbe kalkışmasının olduğunu söylemesi ve milleti darbeye karşı direnmeye davet etmesinin üzerine kardeşlerimle beraber İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünün önüne geçtik. Oraya yetiştiğimde 10 bine varan bir kalabalığın olduğunu gördüm. Ben ve kardeşlerim birbirlerimizden hiç kopmadık. Emniyetin kısa sürede vatanına bağlı güvenlik küvetleri tarafından kurtarıldığını gördük, polis araçlarından sürekli Belediyenin kontrol altına alındığı ve vatandaşların o yöne gitmesi gerektiği anonsları yapılıyordu. Orada bulunan mahşeri kalabalığını bir kısmı Belediye ye doğru yöneldi. Diğer yarısı da valiliğe doğru gitti. Ben ve kardeşlerim ellerimizdeki bayraklarla belediyeye doğru gittik. Oraya vardığımızda bütün giriş ve çıkışların tutulduğunu gördük. Belediye ye girmeye çalıştık. FETÖ’cüler üzerimize rastgele ateş açmaya başladı. Ben hastanede 9 ayrı ameliyat geçirdim. Uyandığımda akılıma ilk gelen şey darbecilerin başarılı olup olmadığıydı. Sorduğum ilk soru buydu. Çok şükür ki vatanına bağlı güvenlik güçleriyle kahraman vatandaşların direnciyle FETÖ’cülerin bertaraf edildiğini ve vatan hainlerine gereken dersin verildiğini öğrendim. Daha sonra geldim şimdi memleketimde yaşıyorum. Hain darbe kalkışmasının üzerinden 4 yıl geçmiş. Aklımda kalanlara bakacak olursak, o geceye dair hiç bir şey unutmamışız. Bu gün yine olsa aynı kararlılıkla yine karşı çıkarız" diye konuştu.


2 şehit kardeşi Mutalip Çelik de, "Devletimizi, milletimizi ve bayrağımızı korumak için gazi olan 15 Temmuz gazilerimiz ile birlikteyiz. Gerçekten gazilerimizden dinlediğimizde tüylerimiz diken diken oluyor. Gazilerimiz diyor ki gözlerimizi açtığımızda ilk sorduğumuz soru devletimiz bölündü mü bölünmedi mi, o hainler amaçlarına ulaştı mı, ulaşmadı mı, Cumhurbaşkanımız sağ mı, değil mi bunları soruyorlar. Diyorlar ki çocuklarımız olduğu halde aklımıza ilk gelen devletimizin bekası ve Cumhurbaşkanımız olmuştur" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.