SAĞLIK - 27 Aralık 2019 Cuma 15:38

Uzmanından mide botoksu uyarısı

A
A
A
Uzmanından mide botoksu uyarısı

Gastroenteroloji Uzmanı Dr.

Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Evren Kanat, mide botoksu yapacak kişilerin iradeli ve istekli olmaları gerektiğini, operasyonda üç temel unsurun olduğunu ifade ederek, doğru malzeme kullanılması, yapılan işlemlerin kas dokusuna iyi enjekte edilmesi ve hastalarda uygun dozda kullanılmasının önemli olduğunu söyledi.


Batman’da hizmet veren Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Evren Kanat, mide botoksu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Dr. Kanat, mide botoksundaki temel noktanın hastaların kilo vermesinde yardımcı olması olduğunu belirterek, "Mide botoksunda temel nokta hastanın iradeli ve tam istekli olması gerekiyor. Çünkü bu tek seferli, kısa süreli durum değil. Ortalama bir hastada mide botoksu 3 ila 6 ayda etkisini gösterebilmektedir. Mide botoksunda üç temel unsurumuz var; doğru malzeme kullanılması gerekmektedir. Yapılan işlemler kas dokusuna iyi enjekte edilmesi gerekiyor ve hastalarda uygun dozda kullanılması lazım. Batman’da genelde tek flakman kullanılıyor ama biz daha çok hastanın kilosuna göre yapıyoruz. Minimum 2 flakman 200 ünite dediğimiz şekilde olması lazım. Bazı hastalarda 3-4 flakom kullanabiliriz, bazen ara doz bile yapabiliriz. Diğer önemli nokta ise hastanın midesine uygun sayıda enjeksiyon yapılması lazım. Ortalama 20, bazen 40 enjeksiyon noktası dediğimiz uygulamalar yapabiliyoruz. Tabii onu da hastaya göre seçiyoruz. Mide botoksu işleminde çok sıkıntı genelde yaşamaz hastalar. İşlem ortalama 30 dakikalık bir süreçtir, anestezi eşliğinde bu operasyonu yapıyoruz. Hastalar işlem sonrası uyanıp evine gidebilir, günlük hayatına devam edebilir, herhangi bir sıkıntı yaşamazlar" dedi.



"Amacımız botoksta hastanın yaşam tarzını değiştirmek"


Amaçlarının botoksta hastanın yaşam tarzını değiştirmek olduğunu kaydeden Dr. Kanat, "Mide botoksundaki etki genellikle 3-5, bazen 7. günde görülür. Ortalama 5 günlük bir bekleme süresi gerekiyor. Bu süre zarfında hastalarda önemli olan beslenme ilk 4-5 günde sıvı ağırlıklı gıdayla devam ediyoruz, daha sonraki aşamalarda diyetisyen eşliğinde diyetini kademe kademe arttırabilmekteyiz. Burada 3 kişi işin içindedir, hastanın kendisi, gastroenteroloji doktoru ve diyetisyen çok önemlidir. 3 kişiyle beraber yola çıkılır, yine temel nokta hastanın kendisidir. Diyetine riayet etmesi, egzersizle kilo vermeye devam etmesi lazım. Buradaki amacımız botoksta hastanın yaşam tarzını değiştirmek istediğinde yardımcı olmaktır. Hastanın buna uzun süre devam etmesi lazım. 3-6 ay değil, doğru bir beslenme bilincine sahip olması lazım, uygun zamanlarda egzersiz yapması gerekiyor. 3 kişiyle yola çıkarız ama daha sonra hasta tek başına kalır ama doğru beslenme ve doğru egzersizle beraber istediği kiloda sürekli kalır. Botoks bir vesiledir, mide balonu gibi o da bir vesiledir, hastaya bir umuttur. Hasta için ateşleyici bir nitelik taşımaktadır. Hastalar iradeleri olduktan sonra ve doğru malzeme ile doğru dozda, doğru enjeksiyonla yapıldığı zaman uygun bir diyetisyenle beraber hasta istediği kiloya ulaşabilmektedir ve mutlu bir hayat sürdürebilmektedir" diye konuştu.



"18 yaşından sonra mide botoksu olunabilir"


Mide botoksunun 18 yaş üstü hastalara yapılabildiğini belirten Kanat, "Özellikle diyabetik hastalarımıza da kilo vermek isteyen, tansiyon hastası, kalp hastasına da uygulanabilir, faydası da olur. Kiloda da badymax endeksi dediğimiz bir hesaplama var. Hastalarda ideal ortalama 18-25 arası ideal sınırdı, bizde 25-30 badymax endeksine sahip olan kişiler daha çok fayda görüyor. 30-35 badymax endeksi olan kişilerde fayda görebilir ama onlarda biraz daha zordur. Daha uzun vadelidir, doz miktarı artar, enjeksiyon sayısı artar. Genelde bu hasta grubunun ek hastalığı da mevcuttur. Daha fazla irade göstermesi lazım beslenmesine, diyetine, sporuna daha çok önem vermesi lazım. Ek hastalık, kronik hastalık grubu birazcık daha zordur hastalar için. Çünkü işin içine çok daha ilaç girer, yapılan enjeksiyon sayısı ne kadar fazla bile olsa etkinlik artabilmektedir" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Öğretmenlere, meslek liselerine destek çağrısı Aydın’ın Nazilli ilçesinde ilçenin en köklü liseleri arasında ilk sıralarda yer alan Nazilli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden, ortaokulların rehber öğretmenlerine, meslek liselerine destek çağrısı geldi. Nazilli İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek’in öncülüğünde Nazilli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ev sahipliğinde geniş katılımlı bir toplantı düzenlendi. Nazilli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Faruk Al’ın ev sahipliğinde düzenlenen kahvaltılı toplantıya Nazilli İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek başta olmak üzere Aydın Bilim, Teknoloji ve Sanayi İl Müdürü Hacı İbrahim Buğdaycı, Nazilli İş Kurumu Müdürü Yakup Ergenlik, Nazilli İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü İhsan Çatma, Nazilli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Arslan, Yönetim Kurulu ve komite üyeleri, iş dünyasından temsilciler ve ilçedeki ortaokulların rehber öğretmenleri katıldı. Meslek Lisesi müdür yardımcıları ile alan şeflerinin de hazır bulunduğu toplantıda Meslek Liselerinin her geçen gün öneminin artması, mezunlarının ise düz liselere ve üniversite mezunlarına karşı avantajları anlatıldı. Beyaz yakalı-mavi yakalı kavramlarının değişimi, mesleki eğitimin önemi ve iş avantajları tartışıldı. “Meslek liseleri çok önemli” Toplantının açılış konuşmasını yapan Nazilli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Faruk Al, okullarının öneminden söz ederek ülkenin ve ekonominin kalkınmasında çok önemli olduğunu ifade etti. Öğrencilerin meslek liselerine yönlenmesi konusunda rehber öğretmenlerin kanalize etmeleri açısından paydaşlarla bilgi alışverişinde bulunmayı amaçladıklarını belirtti. “Meslek lisemizdeki teknoloji dışarıyla yarışıyor” İlçedeki meslek liseleri hakkında bilgi veren Nazilli İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek: “Nazilli’deki Mesleki Eğitim Merkezi dahil olmak üzere meslek liselerimizde toplam 3 bin 337 öğrencimiz var. İlçemizdeki 7 bin 800 olan toplam lise öğrencilerimizle oranladığımızda yüzde 42 ediyor. Bizim için bu oran yeterli değil. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 60’larda. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde bu oranın yüzde 70’lerde olması gerektiğini düşünüyorum. Şu anda toplantı yaptığımız okulumuz Türkiye’de köklü geçmişi olan en başarılı okullar arasında yer alıyor. İlçemizdeki toplam 5 meslek okulumuzda farklı misyon ve vizyona sahip. Bu okulumuzda geleceğin meslekleri diyebileceğimiz 8 alanımız var. Geçen 10 yıl içerisinde de bu okulumuz son teknoloji sanayilerle yarışır teknolojiye sahip hale geldi. Her geçen yıl da kendini geliştirerek teknoloji ve imkanları ile en iyi eğitimi vermeye devam ediyor. Bizlerin düşüncesi siz rehber öğretmenlerimizin meslek liselerimizi iyi tanımaları ve gelecekte vasıfsız eleman sayısının azaltılmasında önemli rol oynamanız. Teknolojiyi iyi kullanan vasıflı elemanlar meslek liselerinde yetişiyor. Sanayici ise vasıflı çırak, kalfa ve usta tercih ediyor. Bu da meslek liselerimizin önemini kat kat artırıyor. Rehber öğretmenlerimizden ricamız, çocuklarımıza meslek liselerimizi en iyi şekilde anlatarak vasıflı eleman olarak daha kolay iş bulmalarını sağlamak için yönlendirme yapmanızdır” dedi. “Üretimin artması gerekiyor” Aydın Bilim, Teknoloji ve Sanayi İl Müdürü Hacı İbrahim Buğdaycı ise kendisinden örnek vererek 1990’lı yıllarda beyaz yakalının az, mavi yakalının ise çok olduğunu ifade etti. Günümüzde ise beyaz yakalının çok olması nedeniyle iş bulmada büyük sıkıntılar yaşadıklarını belirtti. Ancak meslek lisesi mezunlarının kısa sürede meslek edinmesi ile iş sıkıntısı yaşamadıklarını, üretimi artırarak enflasyonun düşmesinde büyük rol oynadıklarını ifade etti. “Lisans mezunu olmak sorunları çözmüyor” Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Arslan da konuşmasında meslek liselerinin üretimde büyük önem arz ettiğini ifade ederek: “Biz üretmeden büyüyecek bir ülke değiliz. Çocuklarımızın gelecekte refah düzeyinin artmasını istiyorsak bizim gibi odaların katkıda bulunması ve meslek liselerinin öneminin acilen anlatılması gerekiyor. Bizlerin acilen sorunların tespitini yapmamız lazım. Çocukların lisans mezunu olması sorunları çözmüyor. Bizim dileğimiz meslek lisesi çıkışlı olarak çocuklarımızın mühendisliklere geçmesidir. Çocuklarımız gelecekte başarılı olacaksa en azından meslek lisesi mezunu olmaları hayatlarını kolaylaştıracaktır” dedi. Toplantıya katılan rehber öğretmenler ve sanayiciler, sıkıntılarını ve düşüncelerini dile getirerek uzun bir süre fikir alışverişinde bulundu.
Şanlıurfa Binlercesi iş yerini bastı, esnaf neye uğradığını şaşırdı Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde nereden geldiği belli olmayan arılar, sanayideki iş yerlerini bastı. Arıların baskınına çalışırken yakalanan esnaf neye uğradığını şaşırdı. Edinilen bilgiye göre olay, Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesindeki Küçük Sanayi Sitesinde yaşandı. İş yerinde çalışan esnaf gökyüzünde bulut şeklinde bir karartı gördü. Yaklaşan karartıya dikkatlice bakan esnaf, binlerce bal arısının kendilerine doğru geldiğini fark etti. İlk şoku atlatan esnaf, dışarı kaçarak arı sokmalarına karşı kendilerini korumaya çalıştı. Arıları uzaklaştırmak için her yolu denediler Sanayi esnafı, iş yerlerini istila eden arılardan kurtulmak için her yolu denedi. İlk önce ateş yakıp duman yaparak arıları uzaklaştırmaya çalışan esnaf, bunu başaramayınca bu defa hava tabancasıyla arılara müdahale etti. İş yerlerine hava sıkan esnaf, arıların dışarı kaçmasını sağlamaya çalıştı. Bunun da işe yaramadığını gören esnaf, bu defa tazyikli su ile arıları uzaklaştırmaya çalıştı. Yaklaşık 2 saat mücadele eden esnaf, sonunda arılardan kurtulmayı başardı. Geçen yıl da aynı olay yaşandı Geçen yıl da aynı şekilde arıların baskınına uğradıklarını söyleyen sanayi esnafı Halil Ölmezler, “İş yerinde çalışırken aniden bulut şeklinde arıların geldiğini gördük. Neye uğradığımızı şaşırdık. Ondan sonra kendi imkanlarımızla, onlara da zarar vermemek için hafif bir duman yaptık. Bizi de rahatsız ettiler çünkü burada iş yapamaz olduk. Aynı şekilde geçen yıl da bunu yaşadık. Nereden geliyorlar, ne şekilde geliyorlar bilmiyorum” diye konuştu.
İstanbul Fenerbahçe - Beşiktaş maçları hırçın geçiyor Süper Lig’in 34. haftasında yarın karşı karşıya gelecek Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında son dönemde oynanan müsabakalar hırçın geçiyor. Son 10 yıldaki derbilerde 13 kırmızı ve 124 sarı kart olmak üzere toplam 137 kart çıktı. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Fenerbahçe ile Beşiktaş, 27 Nisan Cumartesi günü kozlarını paylaşacak. Kadıköy’de oynanacak mücadele öncesi ezeli rekabette son dönemlerde sarı ve kırmızı kartların çokluğu dikkat çekiyor. İki takım arasında oynanan son 20 lig maçında hakemler, toplam 13 kırmızı ve 124 sarı kart gösterdi. Sarı-lacivertli futbolcular, söz konusu müsabakalarda 61 sarı, 4 kırmızı kartla cezalandırıldı. Siyah-beyazlı oyuncular ise 63 sarı, 9 kez de kırmızı kart gördü. Söz konusu süreçte Fenerbahçe 6 kez sahadan galibiyetle ayrılırken, Beşiktaş da 5 maçta gülen taraf oldu. 9 karşılaşma ise berabere sonuçlandı. 339 faul, 13 penaltı Nisan 2014’ten bu yana oynanan iki ekip arasındaki lig maçlarında 339 kez faul düdüğü çalındı. En fazla faul yapılan mücadele, 25 Şubat 2019’da Beşiktaş’ın ev sahipliğindeki 3-3’lük müsabaka oldu. İki takım lehine toplam 41 faul kararı verildi. 24 Eylül 2017’de Kadıköy’deki karşılaşmada ise 5 kırmızı, 9 sarı kartın yanı sıra 2 penaltı kararı çıktı. Son 20 maçta toplam 13 kez beyaz noktaya gidildi. Sarı-lacivertliler, 9 penaltının 7’sini gole çevirirken, 2 penaltıdan yararlanamadı. Siyah-beyazlılar ise 4 penaltının 3’ünde gol sevinci yaşadı.