- 20 Şubat 2019 Çarşamba 11:28

Vali Pehlivan, Türk Kızılayı Bayburt Şubesi Olağan Genel Kurul Toplantısı’na katıldı

A
A
A
Vali Pehlivan, Türk Kızılayı Bayburt Şubesi Olağan Genel Kurul Toplantısı’na katıldı

Bayburt Valisi Ali Hamza Pehlivan Türk Kızılayı Bayburt Şubesi Olağan Genel Kurul Toplantısı’na katıldı.

Bayburt Valisi Ali Hamza Pehlivan Türk Kızılayı Bayburt Şubesi Olağan Genel Kurul Toplantısı’na katıldı.


Halk Eğitim Merkezi’nde düzenlenen Genel Kurul’da 3 dönemlik görev süresini dolduran Kızılay Bayburt Şubesi Başkanı Fikret Aksoy’un yerine Hümeyra Çelik seçimle yeni başkan olarak belirlendi.


Vali Pehlivan toplantının açılışında yaptığı konuşmada bu yıl 150’inci yaşını kutlamakta olan Kızılay’ın Bayburt Olağan Genel Kurulu’na katılmaktan memnuniyet duyduğunu ve toplantının hayırlara vesile olmasını temenni etti.


Aksoy’a görev yaptığı başkanlık sürecince verdiği hizmetler dolayısıyla teşekkür eden Vali Pehlivan, “Öncelikle şube teşkilatı olarak kurumsallaşmanın sağlanması, Kızılay’ın Bayburt’ta gerçek anlamda bir şube haline gelmesi ve Kızılay’ın görev ve sorumlulukları ile bağlı olduğu mevzuat hükümleri çerçevesinde hizmet çeşitliliğini artırarak daha geniş kitlelere ulaşılması konusunda gerçekten önemli hizmetler ortaya konulmuş durumda. Bu vesileyle hem başkan Fikret Aksoy’a hem de geçen bu dönemlerde yönetimde görev almış arkadaşlarımıza çalışmalarından dolayı kutluyor, teşekkür ediyorum” dedi.


Kızılay hizmetlerinin başarıyla artarak devam etmesi temennisinde bulunarak sözlerine devam eden Vali Pehlivan, “Kızılay sadece ülkemiz için değil dünya için de çok önemli, uluslararası bir kuruluş. Türk Kızılay’ı, kamu yararına çalışan bir dernek olarak özellikle son on beş yıllık süreç içerisinde Cumhurbaşkanı’mızın himaye etmesi ve üst düzey destek vermesi ile çok daha büyük ivmeler kazandı. Kızılay’ın hizmetler kapsamı çok çeşitli. Temel gaye özellikle zorda olan, yardıma, desteğe ihtiyaç duyan insanların, engelli kardeşlerimizden yetim kardeşlerimize kadar toplumumuzun dezavantajlı olarak ifade edilen kesimlerine ulaşılması konusunda çok kıymetli çalışmalar ortaya koyuyor. Hizmetlerinin içerisinde beslenmeden barınmaya, kan bağışından kök hücre bağışına kadar önemli başlıklar altında çalışmalar yapılıyor. Bu kapsamda elbette kan bağışı da hayati öneme haiz. Bugün burada Kızılay gönüllüsü genç kardeşlerimiz var ki onları Kızılay faaliyetlerinin içinde görmekten mutluluk duyuyorum. Çünkü bu hizmetleri şu anda fiilen yönetimin içerisinde olan arkadaşlarımızca yürütülüyor. Fakat devamlılığın sağlanması bağlamında genç kardeşlerimizin hatta çocuklarımızın erken yaşlarda bu kurumu, amacını ve faaliyetlerini tanıması çok önemli. Çünkü bu bayrağı gençlerimiz alacak ve inşallah daha ileri noktalara taşıyacak.” diye konuştu.


Vali Pehlivan dernek ve vakıf hizmetlerinin özveri gerektiren çalışmalar olduğuna dikkat çekerek hizmete talip olanların görevlerini vicdani sorumluluk anlayışla sürdürdüklerini kaydetti. Maddi beklenti olmaksızın yapılan bu çalışmaların manevi boyutuna işaret eden Vali Pehlivan, “Her şeyden önce başınızı yastığa koyduğunuzda o gün bir yetimin başını okşayabilmişseniz, bir yaşlının elini tutabilmişseniz, derman arayan bir hastaya kan ulaştırabilmişseniz bunun mutluluğu maddiyatla, parayla ölçülemez. Kızılay gibi kamu yararına çalışan dernekler bizlere bu hissiyatı yaşatır. İdareciler olarak bizler de görevimiz gereği bulunduğumuz yerlerde Kızılay’ı himaye etmeye gayret ederiz. Çünkü ortaya koyduğu hizmetler, vatandaşlarımıza bire bir dokunan hizmetler. Bir felaket anında vatandaşlarımızın yanında ilk beliren kurumlarımızdan birisi” dedi.


Yardım ve bağış kampanyalarının Kızılay’ın önemli faaliyet alanlarından olduğunu ve Kızılay sayesinde bu çalışmaların artık daha güvenli yapılabildiğini belirten Vali Pehlivan, günün her anında 2868’e kısa mesaj göndererek yardımda bulunabilindiğini, İl ve ilçeleri sürekli dolaşan kan alma araç ve ekipleri vasıtasıyla kan bağışı yapılabileceğini aktardı.


Kızılay tarafından on beş kez yaptığı kan bağışı nedeniyle Bronz Madalya ile taltif edildiğini söyleyen Vali Pehlivan, bu hediyenin Bayburt’a ait unutmayacağı anıları arasında yerini aldığını ifade etti.


Vali Pehlivan sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı:


“Yardımlaşma duygusu toplumumuzun ezelden beri çok önemsediği, hiç ihmal etmediği hasletlerdendir. Bu değerleri yaşatmamız lazım. Bunun için genç kardeşlerimizi gördüğümüzde çok mutlu oluyorum. Bugün yaptığımız güzel işler ve attığımız iyi adımlar çoğalmalı ki geleceğe de bu anlamda daha umutla bakabilelim. Maddi anlamda birçok şey yapabilirsiniz ki; sayısız işler yapılıyor. Bununla birlikte devleti ve toplumu ayakta tutan manevi duygulardır. İnsanları birbirlerine yaklaştıran, kenetleyen dayanışma ve paylaşma anlayışıdır. Bu duygular çok önemlidir. Ne mutlu ki; hem inancımız hem de milli duygularımız gereği bunu en iyi yaşatan ülkelerin başında geliyoruz. Dünyada nüfusuna oranla en çok insani yardım yapan ülke Türkiye’dir. Bunu gururla ifade ediyoruz. Dünyanın hangi coğrafyasında olursa olsun konu insan ise, yardımlaşma ise orada Türkiye var. Bu uğurda katkı sunan herkesi şükranla selamlıyor, bu genel kurulun hayırlara vesile olmasını diliyorum.”


Kızılay Bayburt Şubesi Başkanı Fikret Aksoy gerçekleştirdikleri faaliyetlerden örnekler aktararak toplantının hayırlı olmasını temenni etti ve vermiş olduğu desteklerden dolayı Vali Pehlivan’a teşekkürlerini iletti.


Toplantı sonunda Vali Pehlivan, Başkan Aksoy’a bugüne kadar gerçekleştirdikleri hizmetleri anısına hediye takdim etti. Açılış konuşmalarının gerçekleştirilen seçimde Hümeyra Çelik Kızılay Bayburt Şube Başkanı olarak seçildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van İranlı turizmciler Akdamar Adası’na hayran kaldı VAN (İHA) – Van’daki turizm acenteleri tarafından düzenlenen bilgilendirme programı çerçevesinde Van’a gelen İranlı turizmciler, Akdamar Adası’na hayran kaldı. Turizm acenteleri, seçim sürecinde yaşanan olaylardan dolayı tedirginlik yaşayan İranlı acentelere yönelik bilgilendirme programı düzenledi. 3 günlük info çerçevesinde Van’a davet edilen İranlı acente ve tur operatörlerine kentin tarihi güzellikleri tanıtıldı. Van Kalesi, Van Müzesi ve Akdamar Adası başta olmak üzere birçok tarihi yeri ziyaret eden İranlı acente temsilcileri, ayrıca şehir merkezi ve otellerini de gezdi. İnfo ile ilgili açıklamada bulunan turizmci Ebubekir Zirek, “Özellikle son zamanlarda Van’da yaşanan olumsuz olaylardan dolayı ilimize gelen turist sayısında azalma oldu ve bu pazar payının başka illere yöneldiğini gördük. Bizde bu kapsamda bir hafta arayla ikinci infomuzu yaptık. Bu infoda İran’ın bütün şehirlerinden gelen acenteleri buraya getirip, Van’ın ören yerlerini, otellerini ve Van’ın güzellilerini tekrar anlattık. Burada herhangi bir olayın olmadığını ve turizmin çok güzel geçtiğini göstermek için böyle bir çalışma yaptık” dedi. Üç gün boyunca Van’ı gezen İranlı acente yetkilileri ise özellikle ilk defa gördükleri Akdamar Adası’na hayran kaldıklarını belirttiler. Akdamar Adası’nın ismini duyduklarını ancak bu kadar güzel olduğunu bilmediklerini belirten İranlı acente temsilcileri, iki ülke arasında turizmin daha da gelişmesi için gerekli çalışmaların yapılacağını söylediler.
Denizli Tapusuz köyde 57 yıl sonra gelen mülkiyet sevinci Denizli’nin Buldan ilçesinde 1967 yılında baraj yapılacağı gerekçesiyle taşınan 400 nüfuslu 90 haneli Derbent Mahallesi sakinleri, aradan geçen 57 yıl sonra tapularına kavuşmanın sevincini yaşadı. 1967 yılında dönemin Adalet Partisi (AP) iktidarında Derbent köyüne sulama barajı yapılması kararı alındı. Baraj yapılacak olmasından dolayı Derbent Mahallesi baraj alanı içerisinde yani su altında kaldı. Dönemin bakanlar kurulu kararı ile mahallenin baraj alanı dışına taşınması kararı alındı ve uygulandı. Mahalle alınan kararla birlikte baraj alanının yaklaşık 10 kilometre dışından yeniden kuruldu. Mahalle, Fatıma Bağcı isimli şahıstan alınan 46 dönüm arazi üzerine yeniden kuruldu. Fakat farklı gerekçelerden tapunun devir teslim işlemi gerçekleşmedi ve arazi sahibi Bağcı İzmir’e taşındı. Aradan geçen süre içerisinde Bağcı ve eşi vefat edince belli bir süre sonra da arazi hak sahibi olmadığı için hazine arazisi olarak tapulandırıldı. Aradan seneler geçmesine rağmen mahalledeki 90 yapı ve tarım arazilerinin tapuları çıkarılamadı. 2020 yılında yıllardır devam eden tapu sorununu kamuoyu gündemine getiren dönemin mahalle muhtarı Yaşar Öz, “Devir etmek isteyen vatandaşlarımız var. Devir teslim işlemlerini tapu olmadığı için yapamıyorlar. Bu mağduriyetin bir an evvel çözülmesini devlet büyüklerimizden talep ediyorum. Köyümüzde camimiz, sağlık ocağımız, okulumuz hepsi var. Devlet kurumu olarak kurumlarımız var ama bir türlü tapumuz yok. Köyün tapusunu bir an evvel alınmasını talep ediyorum” derken; köyün eski yerleşim yerinden bu yana olan süreci anlatan Mustafa Akten ise “Bu derbent köyümüz 1967 yılında inşaatı biten derbent barajı sonrasında köyümüz buraya geldi. Köyümüz buraya gelmeden önce köy muhtarlığı aracılığıyla üzerinde bulunduğumuz tarla köy muhtarlığı tarafından Buldan’da ki bir şahıstan alındı. Tarlanın tapu işlemleri çeşitli gerekçelerden alınamadı. Daha sonraki yıllar içerisinde diğer muhtarlarda bu sorunu çözemediler. Ancak köyümüzde gerekli olan tüm devlet hizmetleri müracaatlar sonucu olarak geld. Köyümüz var olduğu halde seçimlerde de oy kullandığımız, vergilerimizi de verdiğimiz halde bir türlü köyümüzün tapusu verilmedi. Şu anda da yeni muhtarımız tapuların alınması için gerekli müracaatlarını yapıyor. Bu işlemlerin bir an önce bitirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. 53 yıldır köyümüzdeki insanlar mağdur durumdadır. Tapular 53 yıldır alınamadı. Bir türlü köyümüzün tapuları verilmedi. Hazineye geçirildi. Geçmiş dönem muhtarlara kolaylık olur diye ‘hazineye geçsin’ demişler. Tüm ilgililerin bu konuyu göz önünde bulundurarak köyümüzün mağduriyetini gidermek için tapuları bir an öncesi vermeleri gerekmektedir diye düşünüyoruz” ifadelerini kullanmıştı. Tapu sorunu 57 yıl sonra çözüldü Yaklaşık 400 kişinin yaşadığı, oy kullanılan, vergi verilen hatta okul, sağlık ocağı ve cami gibi devlet kurumlarının bulunduğu köydeki tapu sorunu nihayet mutlu sonla noktalandı. Yaklaşık 88 hak sahibi vatandaş, 57 yıldır yaşadıkları sorunun çözüme kavuşturulmasının ardından tapularını almaya hak kazandı. Buldan Belediye Başkanı Mehmet Ali Orpak, Buldan Tapu Müdürlüğünde hak sahibi vatandaşların tapularını almalarının sevincine ortak oldu. Yıllardan bu yana çekilen sıkıntıların sona ermesinden dolayı büyük sevinç yaşadığını dile getiren Başkan Orpak, “Yılların tapu sorunu artık çözüme kavuşmuştur. Bende vatandaşlarımız gibi bu sorununun çözülmesinden dolayı mutluyum. Artık vatandaşımız kendi evinde barkında, daha mutlu ve daha refah içinde yaşayacaktır. Tapularımız Buldan’ımıza ve Derbent Mahallemize hayırlı uğurlu olsun” dedi.
Siirt Siirt’te yapılıyor, İstanbul, İzmir, Mersin’de yoğun talep görüyor Siirt’te peynir sezonunun başlamasıyla birlikte yayla peynirine talep arttı. Vatandaşlar kilolarca koyun peynirini alarak kış hazırlığı yapmaya başladı. Siirt’te yapılan yayla peynirinin İstanbul, İzmir ve Mersin’de yoğun talep gördüğü belirtildi. Her yıl ilkbahar mevsimiyle birlikte göçerler tarafından yaylalarda üretilen Siirt’in yöresel peyniri, bu yıl da tezgahlardaki yerini aldı. Peynir sezonunun başlamasıyla birlikte satışların arttığını belirten peynirci Ahmet Toprakçı, "Peynir göçer peyniridir. Kışlık peyniri burada satıyoruz ve herkes kış için peynir alıyor. Kimi 50, 100, 150, 200 kilogram peynir alıyor. Bizim Siirt peyniri meşhurdur. Hepsi koyun peyniridir, göçerlerindir. Çemikari Pervari tarafından geliyor. Tabi şimdi havalar daha sıcak olmamış ama 20 gün 1 aya kadar bütün peynir satılıp biter" dedi. "İl dışından çok yoğun talep var" İl dışından da peynire yoğun talep olduğunu söyleyen Toprakçı, "İzmir’e, İstanbul’a, Ankara’ya, Mersin’e her yere gidiyor bu peynir. Bizim peynir bir numara çok kalitelidir. Kışlık herkes alıyor bunu. Biz de burada satıyoruz. Yayladan gelen peyniri biz buradan satıyoruz. Kışlık peyniri bazıları yer altına koyuyorlar, bazıları ise soğuk hava deposuna koyuyorlar. Şu anda kilosu 130 TL ama yaz ilerledikçe 200 TL’ye kadar da çıkabilir’’ şeklinde konuştu. Peynir almaya gelen Yasin Toprak, "Peyniri her sene alıyoruz. Market peyniri yenmiyor. Yazın alıp kışın yiyoruz. Fiyatı da 130 TL uygundur. Bu taze peynirdir. 20 veya 25 kilo alıyoruz. Yazın alıyoruz, kışın tüketiyoruz’’ diye konuştu.