GENEL - 26 Temmuz 2020 Pazar 12:58

"Bayburt Balı” Bayburt Üniversitesinin girişimi ile tescillendi

A
A
A
"Bayburt Balı” Bayburt Üniversitesinin girişimi ile tescillendi

Bayburt Üniversitesinin girişimleri ile Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenen ‘Bayburt Balı’ coğrafi işaret belgesi aldı.

Bayburt Üniversitesinin girişimleri ile Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenen ‘Bayburt Balı’ coğrafi işaret belgesi aldı.


Şehrin başlıca gelir kaynakları arasında yer alan ve yörenin özellikli bitki florası, doğa ve iklim koşullarına bağlı olarak rengi, kokusu, kıvamı ve tadı ile önemli bir üne sahip olan ‘Bayburt Balı’ Bayburt Üniversitesinin girişimi ile coğrafi işaret kapsamında tescillendi.


Geleneksel özellikleri ve kalitesi korunarak gelecek nesillere aktarılması ve şehrin ekonomisine değer kazandırması amaçlanarak Bayburt Üniversitesi tarafından yapılan başvuru neticesinde ‘Bayburt Balı’ 6796 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında 10.10.2019 tarihinden itibaren korunmak üzere 20.07.2020 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumunca tescil edildi.


Konu hakkında bir açıklama yapan Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun; “Bayburt Üniversitesi olarak ulusal ve uluslararası alanda ‘Bayburt Balı’nın geliştirilmesi ve tanıtımı için çalışmalar yapıyoruz.” dedi.


Bayburt yaylalarının, iklim ve bitki örtüsünün arıcılık ve bal üretimi için oldukça elverişli olduğunu ve bu durumun da ‘Bayburt Balı’nın ayırt edici özellikleri olan renk, tat, koku, kıvam ve kimyasal özelliklerine olumlu etkide bulunduğunu belirten Rektör Coşkun; Bayburt Üniversitesi Arıcılık Araştırma, Geliştirme ve Uygulama Merkezi ile Demirözü Meslek Yüksekokulu’nda yürütülen modern uygulamalarla da bu özelliklerin korunması ve yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini ifade etti. Üniversite bünyesinde arı yetiştiriciliği ve bal üretimi ile ilgili birçok proje, panel, kurs ve akademik faaliyetler düzenlenerek daha sağlıklı, doğal, yüksek üretimde arı ürünlerinin elde edilmesine yönelik çalışmalar yapıldığını dile getiren Rektör Coşkun; yöre halkının arıcılık ve bal üretiminde yüksek kazanç elde etmesi ve ‘Bayburt Balı’nın tanıtımının yapılması için de çalışmaların sürdürüldüğünü söyledi.


‘Bayburt Balı’nın coğrafi işaret ile koruma altına alınmasında emeği geçenlere teşekkür eden Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun; ‘Bayburt Balı Coğrafi İşaret Tescil Belgesi’nin Bayburt’a ve Bayburt Üniversitesine hayırlı olmasını diledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.