GENEL - 11 Ekim 2021 Pazartesi 19:15

Bayburt Group tarafından yaptırılan camii ve anaokulunun açılışı Yıldırım’ın katılımıyla yapıldı

A
A
A
Bayburt Group tarafından yaptırılan camii ve anaokulunun açılışı Yıldırım’ın katılımıyla yapıldı

Bayburt’ta Bayburt Group tarafından yaptırılan Hacı Kıyasi Şentürk Camii ve Nazlı Şentürk Kızılay Anaokulu, AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım’ın katılımıyla hizmete açıldı.

Bayburt’ta Bayburt Group tarafından yaptırılan Hacı Kıyasi Şentürk Camii ve Nazlı Şentürk Kızılay Anaokulu, AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım’ın katılımıyla hizmete açıldı. Adabaşı Bayram Ali Şentürk Eğitim ve Spor Kompleksi, Adişah Şentürk Anaokulu ile Nilüfer Şentürk Anaokulu’nun temel atma töreni de yoğun katılımla gerçekleşti.


AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, eşi Semiha Yıldırım’la birlikte Bayburt’ta Bayburt Group tarafından yapımı tamamlanan cami ve anaokulunun açılışına katıldı. İlk olarak Binali Yıldırım’ın eşi Semiha Yıldırım’ın öncülüğünü yaptığı, Türk Kızılay İstanbul Şube Başkanlığınca yürütülen "81 İl 81 Anaokulu Projesi" kapsamında Bayburt’un Zahit Mahallesi’nde yapımı tamamlanan Nazlı Şentürk Kızılay Anaokulu’nun açılışı yapıldı. Programda konuşan Bayburt Group Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Şentürk, “Açılışını yapacağımız Nazlı Şentürk Kızılay Anaokulu’nun hayırlı olmasını diliyorum. Semiha Yıldırım hanımefendinin eğitime olan duyarlılığı bizlere her zaman örnek olmuştur. Semiha Yıldırım hanımefendinin rehberliğinde Türk Kızılay’ının desteğiyle başlatılan ‘81 İl 81 Anaokulu Projesi’nde yer almaktan çok mutlu ve gururlu olduğumuzu belirtmek isterim. Başta öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz olmak üzere Nazlı Şentürk Kızılay Anaokulu’nun tüm mensuplarına başarılar diliyorum” dedi.


Törende konuşan Binali Yıldırım ise Şentürk ailesine yaptıkları hizmetlerden dolayı teşekkür ederek, 2 yıldır devam eden proje kapsamında 44. okulun açılışını yaptıklarını, 11 okulun inşaatının devam ettiğini, kalan okulların da en kısa sürede yapılması için hazırlıkların sürdüğünü aktardı. Eğitimin önemine değinen Yıldırım, "İşte bu anaokulu ülkemizi geleceğe taşıyacak, muasır medeniyet seviyesine ulaştıracak yavrularımızı yetiştirecek en güzel mekanlardan birisidir. Vesile olanlardan, yapımını üstlenen herkesten Allah razı olsun" dedi.


Bayburt’a yapılan yatırımları anlatan Yıldırım, "2002 yılında Bayburt’ta hızlı internet yoktu. Bugün 71 bin 500 abonesi var. Sadece 230 kilometre fiber hattı vardı, bugün bin 300 kilometre fiber hattı var. Bayburt sıcak asfaltı bilmiyordu, bölünmüş yol hak getire. Bayburt’un ne Trabzon’a, ne Erzurum’a, ne Gümüşhane’ye yol altyapısı yeterli bir şekilde yoktur. Yapımı hızla devam eden tünellerle bunu da çözüyoruz" diye konuştu.


Yıldırım, Gümüşhane ve Bayburt’un ortak kullanacağı havaalanının da gelecek yıl hizmete açılacağını belirtti. Türkiye’nin son 20 yılda büyüyerek geliştiğini dile getiren Yıldırım, "Ülkemizin 20 yıllık hedefi, 21. yüzyılın lider ülkesi olmak. Bunun için iddia sahibi olmanız lazım, bunun için hedefleriniz olması lazım. Son 20 yılda elhamdülillah Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemizi doğudan batıya, kuzeyden güneye yollarla donattık, yolları böldük, hayatları birleştirdik. Hava yolunu, halkın yolu haline getirdik" ifadesini kullandı.


Binali Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım, açılış töreninin ardından anaokulundaki bazı sınıfları gezerek, çocuklara hediyeler verdi. Yıldırım, okulun bahçesine fidan da dikti.


Daha sonra Hacı Kıyasi Şentürk Camii’nin açılış töreni gerçekleşti. Binali Yıldırım, buradaki konuşmasında Kıyasi Şentürk’e rahmet dileyerek, onun adına cami yaptıran aile fertlerine teşekkür etti.


Törende eğitim ve spor kompleksi ile iki anaokulu daha yaptıracak olan Bayburt Group Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Şentürk ile Vali Cüneyt Epcim arasında protokol imzalandı. Binali Yıldırım da protokole şahitlik etti. Açılışın ardından camide namaz kılan Yıldırım, kendisini bekleyen vatandaşlarla sohbet edip, fotoğraf çektirdi.


Açılış programlarına Bayburt Valisi Cüneyt Epcim, Sivas Valisi Salih Ayhan, Erzincan Valisi Mehmet Makas, AK Parti Bayburt Milletvekili Fetani Battal, AK Parti Kars Milletvekili Ahmet Arslan, AK Parti Erzincan Milletvekili Süleyman Karaman, Burhan Çakır, AK Parti İstanbul Milletvekili Serkan Bayram ve Bayburt Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci, Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun, Şentürk ailesi fertleri ve çok sayıda Bayburtlu katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Süper Lig’deki tek yabancı hoca Samsunspor’da SAMSUN (İHA) – Trendyol Süper Lig’de mücadele eden 20 takım arasında yabancı teknik direktör tarafından çalıştırılan tek ekip olarak Samsunspor kaldı. Son olarak Konyaspor’un, Teknik Direktör Fahrudin Omerovic ile yollarını ayırmasının ardından Süper Lig’de yabancı teknik direktörün çalıştırdığı tek takım olarak Samsunspor kaldı. Samsunspor haricindeki 19 takımın tamamı yerli antrenörlere emanet edilirken, ligin 8. haftasında kırmızı-beyazlılarda göreve gelen Alman Teknik Direktör Markus Gisdol ise halen Karadeniz temsilcisinin başında bulunuyor. Galatasaray Okan Buruk’a, Fenerbahçe İsmail Kartal’a, Trabzonspor Abdullah Avcı’ya, Başakşehir Çağdaş Atan’a, Beşiktaş Serdar Topraktepe’ye, Kasımpaşa Sami Uğurlu’ya, Çaykur Rizespor İlhan Palut’a, Alanyaspor Fatih Tekke’ye, Sivasspor Bülent Uygun’a, Antalyaspor Sergen Yalçın’a, Adana Demirspor Hikmet Karaman’a, Kayserispor Burak Yılmaz’a, MKE Ankaragücü Emre Belözoğlu’na, Konyaspor Ali Çamdalı’ya, Gaziantep FK Selçuk İnan’a, Fatih Karagümrük Tolunay Kafkas’a, Hatayspor Volkan Demirel’e, Pendikspor İbrahim Üzülmez’e ve İstanbulspor da Osman Zeki Korkmaz’a emanet edilmiş durumda. Samsunspor’un başında şu ana kadar lig ve kupada 30 maça çıkan 55 yaşındaki Gisdol, 12 galibiyet, 8 beraberlik ve 10 mağlubiyet aldı. Öte yandan kariyerine Almanya’nın Hoffenheim takımında antrenör olarak başlayan Markus Gisdol, daha sonra sırasıyla Hamburg, Köln ve Lokomotiv Moskova’yı çalıştırdı. Samsunspor ile Markus Gisdol arasındaki sözleşme sezon bitiminde sona erecek.
İzmir Ortaklık vaadiyle dolandırıldı üstüne darp edilip ölüm tehditleri aldı İzmir’de yaşayan 35 yaşındaki Sevgi Canlı, iddiaya göre tüm birikimi olan yaklaşık 1 milyon lirayı, İstanbul’da bir kafeye ortak olmak için kullandı. Dolandırıldığını anlayınca parasını geri almak isteyen Canlı, dolandırıldığı kişiler tarafından hem darp edildi hem de tacize uğradı. Darp edildiği anlar güvenlik kameralarına yansırken, şu an korkarak yaşadığını söyleyen Canlı, “Ölmek istemiyorum” dedi. Buca ilçesinde yaşayan 35 yaşındaki Sevgi Canlı, sağlık sorunları sebebiyle bir süre boyunca İzmir’den İstanbul’a gidip geldi. İstanbul’da otelde kalan Canlı, otelin yakınlarında bir kafe buldu. Bulduğu kafeye sık sık gitmeye başlayan Canlı, orada kafenin sahibiyle tanıştı. İddiaya göre bir süre sonra kafe sahibi, Canlı’ya yüzde 50 ortaklık teklifinde bulundu. Sevgi Canlı da bu teklifi kabul ederek tüm birikimi olan yaklaşık 1 milyon lirayı kafenin masrafları için kullandı. Daha sonra dolandırıldığını anlayan Sevgi Canlı, kafenin sahibinden parasını geri istedi. Parayı geri vermemekte direnen kafe sahipleri, Canlı’yı ormanlık alana götürüp, hem silahla tehdit etti hem de taciz etmeye kalkıştı. Parasını geri almak için uğraşan Canlı, son olarak kafenin içerisinde saldırıya uğradı. O anlar güvenlik kameralarına yansırken “Ölmek istemiyorum” diyen Canlı, yetkililerden yardım bekliyor. Hem dolandırıldı hem icralık oldu Dolandırılma sürecinden bahseden Sevgi Canlı, kafe sahibinin iyi niyetine güvenerek kafenin açılış parasını verdiğini belirtti. Sözlerini sürdüren Canlı, “Bana ‘kredi kartımı dükkan için kullanacaklarını ve beni dükkana yüzde 50 ortak yapacaklarını’ söylediler. Kredi kartımı da verdim ve dükkanın bütün ihtiyaçlarını aldım. Fakat ben dükkanın ihtiyaçlarını aldıktan sonra diğer ortaklar beni arayıp, ‘paranı vereceğiz, malını vereceğiz’ diye çağırdılar. Defalarca bu olay darpla sonuçlandı. Bütün param dolar, altın, euro hesabımdaydı. Yaklaşık 1 milyona yakın kaybım var. Şu anda da 370 bin lira icra dosyam mevcut” diye konuştu. Savcılıkta dekontlara, faturalara ve dövüldüğü kamera görüntülerine ait belgelerin olduğunu söyleyen Canlı, İstanbul’da gittiği her yerde rehin alındığını ve ailesinin de defalarca tehdit edildiğini aktardı. “Kişilerin bulunmasını ve yargılanmasını talep ediyorum” İlk darp olayının kafede yaşandığının altını çizen Canlı, şunları kaydetti: “Kafenin gerçek sahibi beni arayıp ‘paranı vereceğiz’ dedi. Daha sonra oraya gittim. Beş adamla oturmuş, ‘bunu sana vermeyiz’ gibi tehditvari konuşmalar yaptılar. Daha sonra ben de o parayı işletme müdüründen almak için ‘onun evine bir şeyler almam gerektiğini ve her şeyin kayıtlı olduğunu’ söyledim. Adam dükkanı dağıtıyordu ve biz hava alsın diye dışarı çıkardık. Sonra ormana götürüp silah çıkardı. Bununla ilgili şikayetim de var. Yetkililerden kişilerin bulunmasını ve yargılanmasını talep ediyorum.” “Korkarak yaşıyorum” Her gün gece korkarak uyumak istemediğini söyleyen Canlı, “Benim annem ve babam da rahatsızlandı. Ben ölmek istemiyorum ve ben şu anda korkarak yaşıyorum” diye konuştu.