- 13 Ocak 2022 Perşembe 09:32

Bayburt’ta asırlık ’ehram’ geleneği yaşatılıyor

A
A
A
Bayburt’ta asırlık ’ehram’ geleneği yaşatılıyor

Bayburt’ta, Anadolu’da el tezgâhlarında dokunan ve birçok yörede kadınların geleneksel giysileri arasında yer alan ’ehram’ dokumacılığı geleneği yaşatılıyor.

Bayburt’ta, Anadolu’da el tezgâhlarında dokunan ve birçok yörede kadınların geleneksel giysileri arasında yer alan ’ehram’ dokumacılığı geleneği yaşatılıyor. Ehram dokuma ustası Sevim Ataner, ’Yaşayan İnsan Hazineleri Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcileri’ kategorisinde aldığı ödülünü memleketine getirdi.


Anadolu’da el tezgâhlarında dokunan ve birçok yörede kadınların geleneksel giysileri arasında yer alan ’ehram’ geleneği Bayburt’ta asırlardır sürdürülüyor.


Yörede kadınların dışarı çıkarken kullandığı, tüm vücudu kaplayan, yöresel motiflerle süslü ehram dokumacılığı yapılıyor. Bayburt’un en önemli kültürel varlıklarından biri olan ehram; yazın serin kışın ise sıcak tutan yapısı nedeniyle yöre kadınların vazgeçilmezi olarak nitelendiriliyor.


Atölyede onlarca ev hanımı iş hayatına atılıyor. Kadınlar, kurslarla hem ev ekonomilerine katkı sağlıyor hem de ehram yapımını öğreniyor.


Ehram dokuma ustası Sevim Ataner, ’Yaşayan İnsan Hazineleri Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcileri’ kategorisinde aldığı ödülünü memleketine getirdi. Ödüle layık görülen 21 isimden biri olan Ataner, ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden almıştı. Ödülünü Bayburt’a getiren Ataner, duyduğu mutluluğu, "Ben bu ödülü kolay bir şekilde almadım, çok emek vererek aldım. Ödülümü Bayburt adına, Bayburtlu kadınlar adına aldım. Emeği geçen herkese teşekkür ederim" ifadeleriyle dile getirdi.


56 yaşındaki Ataner, 12 yaşından beri ehram dokuma işiyle uğraştığını dile getirerek, meslekte 44 yılı geride bıraktığını vurguladı. Ehram dokumayı küçük yaşlarda annesinden öğrendiğini belirten Ataner, "Ehram dokuma sanatını annemden 12 yaşındayken öğrendim. 12 yaşından bugüne ehram dokuma sanatını sürdürmekteyim. 1999 yılına kadar evimde ehram dokuyordum, 1999 yılında Kültür Bakanlığı araştırmacıları tarafından kültür kimlik kartına layık görüldüm. 1999 yılında resmi olarak halk eğitim merkezinde usta öğreticilik yapmaya başladım. 2017 yılına kadar usta öğretici olarak çalıştım. 2017 ise kendi imkanlarımla, kendime ait küçük bir atölye kurdum. Atölyemde güzel işlere imza attık şu anda da Bayburt Üniversitesi’nde çalışıyorum. 10 kadınla birlikte Bayburt Üniversitesi atölyesinde ehram dokuyoruz" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Hayvan koruma dernekleri: "Vali Yavuz’un açıkladığı maddelerden biri cımbızla alınarak infial oluşturuldu" Kocaeli’de Valiliğin sokak hayvanlarıyla ilgili alınacak tedbirlere ilişkin yaptığı açıklamaya gösterilen tepkilerin ardından açıklama yapan hayvan koruma dernekleri, Vali Yavuz’un açıkladığı maddelerden biri cımbızla alınarak infial oluşturulduğunu belirtti. Kocaeli Valiliği, vatandaşların şikayetleri üzerine sokak hayvanlarıyla ilgili alınacak tedbirlere ilişkin açıklamalarda bulunmuştu. 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği kapsamında belediyelerin görev ve sorumlulukları hatırlatılırken vatandaşlar insan sağlığını tehdit eden hayvanların itlaf edilmesiyle ilgili maddeye tepki gösterdi. Olayların büyümesi üzerine hayvanları koruma dernekleri Kocaeli Valiliği ile görüşerek basın açıklaması yaptı. "Vali Seddar Yavuz’un açıkladığı maddelerden biri cımbızla alınarak infial oluşturuldu" Kocaeli Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Selma Pilatin Pek, "Valimiz Ali Aday’la görüşme yaptık. Valimiz yeni bir komisyon oluşturduklarını söyledi. Bu komisyonda artık belediyeleri, bakımevlerini DKMP’ler, emniyet müdürlüğü, tarım il müdürlüğü, çevre ve şehircilik müdürlüğü, il sağlık müdürlüğü olarak denetimlerine başlayacak. Vali Seddar Yavuz’un açıkladığı maddelerden biri cımbızla alınarak infial oluşturuldu. Biz Kocaeli Dernekleri olarak Kocaeli mükemmel demiyoruz. Ama Kocaeli’mizde de biz böyle sorunları istemiyoruz” diye konuştu. "Her ilçe belediyesi bakımevi yapmak zorunda" Valiliğin yaptığı açıklamayla tamamen yasa metninin paylaşılmasıyla ilgili olduğunu belirten KOHAYDER Başkanı Semra Çelikkaya, "Valilik, ’Belediyelere işinizi yapın’ demiş. Kanuna göre nüfusu 100 binin üzerinde olan her ilçe belediyesi bakımevi yapmak zorunda. Belediye bütçesini de yüzde 5’ini bakım evi yapıp hayvanların kısırlaştırılması için harcamak zorunda. 5199 Sayılı Kanunun yönetmeliği de yasada var olan bir şey. Peki Kocaeli’de bütün belediyeler bunu yapmış durumda mı? Hayır. Ülkemizde bin 395 belediyenin sadece bin 112’si kısırlaştırma yapmış. Sonra diyoruz ki ’Niye sokaklarda hayvanlar var?’ Çünkü kısırlaştırmıyorsunuz. Avrupa sokaklarında, ’Hayvanları yok’ deniliyor. Avrupa yüzyıllar önce kısırlaştırma işine başlamış. Avrupa itlaf da ediyor ama kısırlaştırma işlemine de yüzyıllar önce başlamışlar. Bizim belediyelerimiz maalesef bu işi ciddiye almadı, yapmak istemedi. Valimizin açıklaması da tamamen bununla ilgilidir" şeklinde konuştu. "Kocaeli’de hayvanların uyutulmasına ilişkin uygulama duymadım" Açıklamada yasa maddesi dışında bir şeyin olmadığını belirten Çelikkaya, "Yasada itlaf var mı diye soracak olursanız Türk Medeni Kanun’un birinci maddesidir. Yasalar kanunlar konuluş sebebiyle birlikte özü ve sözü birlikte yorumlanır. Hayvanları koruma yasasının böyle bir itlafa izin vermesi söz konusu değildir, bu özüyle beraber yorumlanır. Oradaki maddede hayvanın iyileşme şansı yok ve acı içindeyse hayvanı uyutuyorlar. Bunları veteriner hekimlerde yapıyor. Bu madde yanlış anlaşılmalar sebep olabiliyor. Diğer illere bilemem ama hayvanların uyutulmasına ilişkin Kocaeli’de böyle bir uygulama duymadım" ifadelerini kullandı.