YEREL HABERLER - 16 Mart 2012 Cuma 13:32

REKTÖR MOLLAMAHMUTOĞLU, MUHTARLARLA BİRARAYA GELDİ

A
A
A
REKTÖR MOLLAMAHMUTOĞLU, MUHTARLARLA BİRARAYA GELDİ

Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Mollamahmutoğlu, bir grup akademisyen, idari personel ve öğrenci ile birlikte Bayburt merkezindeki mahallelerin muhtarlarını ağırladı. Rektör Mollamahmutoğlu, toplantıda muhtarların üniversite ile ilgili sorularını da içtenlikle cevapladı.
Üniversitenin sürdürdüğü ‘Sosyal Dayanışma ve Dönüşüm Projesi’ çerçevesinde mahalle oda-larında gerçekleştirilen ‘kaynaşma’ toplantılarının bu seferki adresi Bayburt Öğretmenevi oldu. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Burhanettin Altan, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yakup Basmacı, Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahri Özbayoğlu, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Şevki Özbilen, Genel Sekreter Vekili Aras Ünsal’ın da aralarında bulunduğu kalabalık bir akademik ve idari personel grubuyla Bayburt Öğretmenevi’ndeki Bayburt Köşesi’nde muhtarları ağırlayan Rektör Mollamahmutoğlu, üniversite ile halk arasındaki iletişimin güçlendirilmesi için üç yıldır bu tip buluşmalar gerçekleştirdiklerini belirtti.
Çeşitli zamanlarda öğrencileri de yanına alarak mahalleleri tek tek dolaştıklarını ve mahalle odalarına misafir olduklarını, öğrencilerin burada sorunlarını ilk ağızdan dile getirme fırsatı bulduklarını kaydeden Rektör Mollamahmutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sefer de değerli muhtarlarımızı biz ağırlayalım istedik. Sağ olsunlar ilgi gösterdiler. Üç yıldır üniversite ile Bayburtlu hemşehrilerimiz arasında sağlıklı bir iletişim geliştirmek, sorunları konuşarak çözebilmek için yoğun çaba gösteriyoruz. Üniversitenin kurulması ve öğrenci sayısının hızla artmasıyla hem öğrenciler açısından hem de yerel halk açısından çeşitli sorunlar ortaya çıktı. Bu gayet doğaldır ve yeni üniversite kurulan bütün yerlerde karşılaşılan bir durumdur. Önemli olan bu sorunları konuşarak, sağlıklı bir iletişim ortamı sağlayarak ve mümkün olduğu kadar sorunun muhataplarını bir araya getirerek çözmektir. Bunun için de başta mahalle odaları toplantıları olmak üzere, paneller, öğrenci forumları, esnaf ziyaretleri gibi aktiviteler gerçekleştiriyoruz. Bu açıdan büyük bir mesafe aldığımızı da görüyorum. Üç yıl önce dile getirilen sorunlarla bugün dile getirilen sorunları karşılaştırdığımızda, münferit birkaç hadise dışında birçok sorunun halledildiğini görüyoruz.”
Toplantıda söz alan öğrenciler, karşılaştıkları sorunları dile getirerek çözüm için muhtarlardan yardım istedi. Toplantıya katılan muhtarlar ise, daha önce de Rektör Mollamahmutoğlu’yla bir araya geldiklerini ve ellerinden gelen yardımı yapacakları sözünü verdiklerini anımsattı. Kendilerine başvuran tüm öğrencilerin sorunlarını çözmeye çalıştıklarını ifade eden muhtarlar, öğrencilerden de Bayburt halkının yaşam biçimi ve değerlerine saygı göstermelerini istedi.
Çay, közlenmiş patates ve meyve ikramının yapıldığı toplantı, geç vakitlere kadar devam etti. Toplantıya Karasakal Mahallesi Muhtarı Ziya Şadan Çalışkan, Kadızade Mahallesi Muhtarı Ünal Ilıkçı, Kaleardı Mahallesi Muhtarı Arif Kalekahyası, Uzungazi Mahallesi Muhtarı Celal Fidan, Mehmet Çelebi Mahallesi Muhtarı Osman Narman, Zahit Mahallesi Muhtarı Mahmut Orun, Tuzcuzade Mahallesi Muhtarı Yusuf Öztuna, Şingah Mahallesi Muhtarı Dursun Yerlikaya ve Veysel Mahallesi Muhtarı Orhan Gülsüm katıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Fındıkta rekolte tartışması başladı Kanada’da düzenlenen 41. Uluslararası Kuru ve Kabuklu Meyveler Kongresi’nde (International Nut and Dried Fruit Council-INC) fındık rekoltesinin gerçeği yansıtmadığını ileri süren Giresunlu fındık sanayicisi Mustafa Demirci, yüksek fiyat politikası yerine istikrarlı ve yüksek verimli bir politika yürütülmesi gerektiğini söyledi. Giresunlu fındık sanayicisi Mustafa Demirci yaptığı açıklamada, “Kanada’da 41. INC kongresi düzenlendi. Bu kongrede dünyadaki fındık üretiminin yüzde 58.19’unu karşılayan Türkiye hala birinci sırada yer alırken, 2024 yılı rekoltesi ise 785 bin ton olarak açıklandı. Ancak bu rekoltenin gerçeği yansıttığı şüphelidir. Çünkü yapılan rekolte çalışması karanfil sayımına göre yapılmıştır. Bilindiği gibi bu sene mevsim şartları nedeniyle tozlaşma yeterince olmadı ve açan fındık çiçekleri döllenemedi. Yine karanfil sayımından sonra zirai don riski geçmiş olsa da kuraklık ve sis nedeniyle kayıplar yaşandı. Zaten tozlaşma olmayan fındığın dökülmesi muhtemeldir. Bunları göz önünde bulunduracak olursak açıklanan rekolte yanıltıcı olabilir. Ayrıca geçen yıl Türkiye’de Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda resmi kaynaklarca açıklanan rekolte sonradan revize edilerek 670 binlere düşürülmüştü. Yani bu INC’nin açıkladığı rekolte geçen yılın üzerinde görünüyor ve bunun imkanı yok” dedi. "Yüksek fiyat politikası yerine, sabit fiyat politikası yürütülmelidir" Uluslararası Kuru ve Kabuklu Meyveler Kongresi’nde açıklanan rekoltenin serbest piyasayı nasıl etkileyeceği yönünde de açıklamalarda bulunan Demirci, “Her yıl INC toplanarak bir rekolte açıklar ve bu rekolteye göre de serbest piyasalar yön bulur. Bu rekoltenin serbest piyasayı nasıl etkileyeceğini göreceğiz ancak ülkemizde her yıl verim düşerken, fındık üretiminde rakiplerimiz artarken biz hala yüksek fiyat politikasıyla hareket ediyoruz. Fındık üretiminde ülkemizin rakipleri olan ülkelerde her yıl fındık üretimi artmaktadır. Bugün dünyada fındık üreten diğer ülkelerin ellerinde fındık kalmazken bizim ülkemizde stok mevcuttur. Fındık ihracat gelirimiz döviz yüksekliğinden dolayı artmış görünürken, rakamsal bazda yüzde 20 düşüş yaşandı. Yani önceki yıla göre yüzde 20 daha az fındık sattık. Elimizde kalan bu fındık stoklarımızda duruyor. Bunun nedeni yüksek fiyat politikasıdır. TMO bile üreticiden 82.5 liraya aldığı fındığı 130 liradan piyasaya arz etti ama yüksek fiyat politikasından dolayı talep görmedi. Peki ne olacak 130 liraya satamadığı fındığı biraz daha elinde tutarsa mecburen yarı fiyatına yağlığa satmak zorunda kalacak. Bu da milli zarar anlamına gelmektedir. Dolayısıyla bizim yüksek fiyat politikası yerine sabit fiyat politikasıyla hareket etmemiz gerekir. Üreticilerimize de az fındıkla çok kazanç elde etme düşüncesi yerine üretimi artırıcı destek verilmelidir. Bugün bölgemizde dönüm başına en fazla 70 kilogram fındık alınmaktadır oysaki bu verim 150-200 kilograma nasıl çıkartıla bilinir bunun çalışması yapılmalıdır. Bunun için ilgili bakanlık ülkemizdeki fındık paydaşlarını bir araya getirerek fındık şurası gerçekleştirmelidir” ifadelerini kullandı.
Osmaniye Osmaniye’de ‘Yöresel Yemek Lezzetleri Festivali’ başladı Osmaniye’de Yöresel Yemek Lezzetleri Festivali başladı. Osmaniye ve yakın illere özgü yöresel yemekler festivalde yer aldı. Osmaniye Atatürk Caddesinde kurulan 80 stantta yöresel yemekler ve tatlılar vatandaşların beğenisine sunuldu. Yaklaşık 2 gün sürecek festivalde gastroshow ve yarışmalar, müzik dinletisi, müzikli çocuk etkinliği, söyleşi programları, türkü gecesi, annemin yemekleri yöresel yemek yarışması ve gençlik konseri düzenlenecek. Osmaniye bölgesine ait unutulmaya yüz tutmuş anne tatlısını yapmak ve bu lezzeti unutturmamak istediğini söyleyen Osmaniye Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı Havva Saçıkara Çetin, ‘Bu festival gerçekten Osmaniye’nin ihtiyacı olduğu çok güzel festival olduğunu düşündüğümüz için elimizden gelen bütün hünerlerimizi ortaya koymak istedik. İlk aklıma gelen şey, herkes her şeyi yapacaktır mutlaka sıkma, gözleme, etli kömbe bunların hepsi var ama unutulmaya yüz tutmuş olan bu anne tatlısı, annem rahmetli küçükken biz çocukken yapardı. Ekmeğin arkasından yapardı. O lezzet tadında bu festivalde bunun olması mutlaka gerekiyor diye düşündüm çünkü canlanması gerekiyor. Osmaniye yer fıstığımızdan sarı burma tatlısı içerisinde çok hafiftir yediğimiz zaman insanları rahatsız etmez. Aynı bayram kömbesi gibi 1 ay, 2 ay kalsa bile hiç bozulmayan bir tattır, lezzettir.. Festivale gelen herkesin bizim standımızda bu tatlıyı mutlaka herkesin tatmasını kesinlikle öneriyorum" dedi. Deprem bölgesi Osmaniye’de bu tür etkinliklerin yapılmasının insanlar için iyi olduğunu söyleyen Selma Karasakal, ‘Osmaniye’mizde ilk defa gerçekleştirilen yöresel lezzetler festivali bizi de çok mutlu etti, çok hoşumuza gitti. Halkımız da çok mutlu oldu. Biliyorsunuz Osmaniye büyük bir deprem geçirdi ve herkesin içerisinde büyük bir acı oldu. Bu şekilde yapılan bir etkinlik buradaki arkadaşlara da, halkımızın içinde de çok güzel bir proje oldu. Ben belediyemize çok teşekkür ediyorum bütün halkımız ve bizleri düşünüp de bu şekilde bir proje yaptıkları için halktan çok rağbet görüyor, gördüğünüz gibi birçok arkadaşlarımız yani etkinlik alanına geldiler. Bizler açısından da halkımız açısından da çok verimli geçiyor"dedi.