- 18 Mart 2018 Pazar 14:33

“Çanakkale Şehitleri” oratoryosu ayakta alkışlandı

A
A
A
“Çanakkale Şehitleri” oratoryosu ayakta alkışlandı

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 103’üncü yıl dönümünü dolayısı ile Bilecik Belediyesi Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen anma programında lise öğrencilerinin sergilediği oratoryosu ayakta alkışlandı.

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 103’üncü yıl dönümünü dolayısı ile Bilecik Belediyesi Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen anma programında lise öğrencilerinin sergilediği oratoryosu ayakta alkışlandı.


18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 103’üncü yıl dönümünü kutlamaları ilk olarak Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk sunulması, şehitlik ziyareti ile başladı. Ardından Bilecik Belediyesi Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezinde 15 Temmuz Şehitler Anadolu Lisesi tarafından organize edilen programa, Bilecik Valisi Tahir Büyükakın, AK Parti Bilecik Milletvekili Halil Eldemir, Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, Bilecik 2. Jandarma Tugay Komutanı Tuğgeneral Tanju Selçuk Yücel, Bilecik İl Emniyet Müdürü Ertuğrul Namal, Bilecik İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, Bilecik Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Hayati Durak, kurum müdürleri ile öğrenciler katıldı.


"Sakarya’yı, Dumlupınar’ı Büyük Taarruzu, Kurtuluş Savaşımızı unutmayalım"


Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan 15 Temmuz Şehitler Anadolu Lisesi Müdürü Sami Aygün, Çanakkale zaferi milletin yokluk savaşı imkansızlığın başarıldığı Kurtuluş Savaşına giden yolda çok önemli bir kilometre taşı ve tarihte benzerine az rastlanan kahramanlık destanlarından biri olduğunu belirtti. Aygün, “15 Temmuz Şehitler Anadolu Lisesi olarak hazırlamış olduğumuz 18 Mart Şehitleri Anma siz zaferlerle doludur. Fakat Yıl dönümünü kutladığımız Çanakkale zaferinin bu zaferler içerisinde müstesna bir yeri vardır. Çanakkale geçilirse, boğazlar ve İstanbul teslim alınarak Osmanlı Devleti savaş dışı bırakılacaktı. Bu emellerini gerçekleştirmek için 19 Şubat 1915’ten itibaren medeniyetin ve tekniğin tün imkanlarıyla donatılmış donanmaları ile Çanakkale Boğazının iki tarafındaki Türk tabyalarını bombardımana başladılar. Yaklaşık bir ay sürdürdükleri bu korkunç bombardıman sonunda 18 Mart’ta Çanakkale Boğazını geçmek için harekete geçtiler. Bu arada Yüzbaşı Hakkı Bey 17 Mart gecesi elde bulunan son 26 mayını Nusret mayın gemisine yükleyip büyük bir itina ile tarihe yön verecek şekilde denize dökmüştü. Bundan habersiz olan düşman gemileri kendilerinden emin ilerlerken, Çanakkale Boğazında mayınlar patlıyor ve koca zırhlılar ardı adına batıyordu. Böylece savaşın birinci perdesi deniz savaş askerinin büyük zaferi ile sonuçlanıyordu. Haçlı ordularının en şiddetli şekilde saldırdığı, mermilerin havada çarpıştığı, tarihin kaydettiği en büyük insan kıyımının yaşandığı Çanakkale Savaşları, imkan ile imanın savaşıdır Çanakkale’de 253 bin Türk askeri şehit oldu. Türk’ün ölümsüz zaferini kanlarıyla tarihe yazan kahraman şehitlerimizi daima hatırlamak, şükran borcumuzu unutmamak ve gelecek nesillere anlatmak zorundayız. Aziz şehitlerimize minnet borcumuzu ödemek istiyorsak onların canları pahasına bize emanet ettiği bu kutsal vatanı ilelebet yaşatmak ve muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkarmak için çalışalım. Tarihimize milli manevi değerlerimize sahip çıkalım. Çanakkale ruhunu unutmayalım. Sakarya’yı, Dumlupınar’ı Büyük Taarruzu, Kurtuluş Savaşımızı unutmayalım. 15 Temmuzu, birlik ve beraberliğimizi unutmayalım. Biz milletçe birlik ve beraberlik içinde olursak yenemeyeceğimiz düşman yoktur. Günümüzde ve geçmişte vatanımız uğruna can veren aziz şehitlerimizi, gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyoruz. Ruhları şad olsun” dedi.


Konuşmaların ardından, 15 Temmuz Şehitler Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan sırasıyla gölge oyunu, şiirler, “Çanakkale Şehitleri” oratoryosu sergilendi. Lise öğrencilerinin sergilediği oratoryosu ayakta alkışlanırken, sahnenin tepesinden inen Türk Bayrağı’nın açılmasıyla program sonra erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Kazada şehit olan polisin cenazesi törenle memleketine uğurlandı Isparta’da görevi başında otomobilin çarpması sonucu şehit olan polis memuru Yonuz Turan’ın cenazesi, düzenlenen törenin ardından memleketi Afyonkarahisar’a gönderildi. Isparta-Eğirdir karayolunun 3. kilometresinde meydana gelen kazada, Eğirdir Dağ Komando Okulu’nda görevli askeri personel İlker A. idaresindeki 17 UY 843 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yolda radar uygulaması hazırlığı yapan Trafik Denetleme Müdürlüğünde görevli polis memuru Yonuz Turan’a ve ardından 32 A 5953 plakalı trafik aracına çarpmıştı. Çarpışmanın şiddeti ile polis aracı ve polis memuru şarampole savrulmuştu. Kazada yaralanan Yonuz Turan, sürücü İlker A. ve otomobilde yolcu olarak bulunan Ali K., Yunus Y. ve Murat E., Isparta Şehir Hastanesine kaldırılmıştı. Turan, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Şehit polis memuru Yonuz Turan’ın cenazesi, Isparta İl Emniyet Müdürlüğünde düzenlenen törenin ardından memleketi Afyonkarahisar’a gönderildi. Törende şehit polisin eşi Aynur Turan ve çocukları güçlükle ayakta durdu. Anne babası ise sağlık ekipleri tarafından sakinleştirildi. Şehidin cenazesi cenaze aracına konulurken mesai arkadaşları gözyaşlarına hakim olamadı. Törene Isparta Valisi Aydın Baruş, Garnizon Komutanı Kıdemli Albay Mehmet Kahraman, Isparta Cumhuriyet Başsavcısı Doç Dr. Aydın Turhan, Eğirdir Dağ Komando Okulu Komutanı Tuğgenaral Ahmet Aşık, Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay İlker Şimşek, şehidin ailesi, akrabaları ve mesai arkadaşları katıldı. Şehit polis Turan’ın Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesindeki Alacamii’nde kılınacak cenaze namazının ardından defnedileceği öğrenildi.
Muğla Bodrum’da kedi ve köpek katliamı Muğla’nın Bodrum ilçesinde 5 köpek ve 2 kedi zehirlendi. Hayvanlardan 3’ü yapılan müdahale ile kurtulurken, 4’ü telef oldu. Yalıçiftlik Mahallesi’nde kimliği belirsiz kişi veya kişilerce bırakılan zehir, mahalleye bir ay önce taşınan Gizem Sümer’in köpeğinin zehirlenmesine neden oldu. Köpeğini ölü bulan Sümer, evinin çevresinde ölü halde başka bir köpek ile bir kedi de buldu. Bölgede yapılan aramada Sümer’in komşunun 3 köpeği de zehirlenmiş halde bulundu. 3 köpek ise, sahiplerinin erken fark etmesiyle müdahale edilerek kurtarıldı. Aynı bölgede inşaat işçileri tarafından da bir kedinin zehirlenmesi sonucu telef olduğu belirlendi. 6 aylık Yoda isimli köpeği telef olan Gizem Sümer, "Ben Yalıçiftlik’e yeni taşındım. Bir ay oldu. Dün maalesef köpeğimi ölü buldum, zehirlenmiş. Dün akşam da bir tane ölü kedi buldum. Bu sabah evimin bahçesinin yukarısında bir ölü köpek daha buldum. Bir komşumun 3 tane köpeğini zehirlemişler. Onlar fark edip zeytinyağı içirmişler. Kusunca iyileşmişler, bir tanesi pek iyi değilmiş. Onlara köylülerden birisi köpeklerini öldüreceğini söylemiş fakat kim yaptı, nasıl oldu hiç bilmiyorum. Kameralara bakacağım ama ben başka hayvanların da başka bu şekilde ölmesini istemiyorum. Elimden ne geliyorsa yapmak istiyorum. Bodrum Belediyesi Veterinerlik İşleri Müdürlüğü’nden gelip ölü köpekleri aldılar" diyerek hayvanların zehirlenmesine tepki gösterdi.