- 26 Mart 2019 Salı 16:50

Bilecik’te “İnönü Muharebelerinin Basına Yansımaları” konferansı verildi

A
A
A
Bilecik’te “İnönü Muharebelerinin Basına Yansımaları” konferansı verildi

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesinde “İnönü Muharebelerinin Basına Yansımaları” konulu konferans düzenlendi.

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesinde “İnönü Muharebelerinin Basına Yansımaları” konulu konferans düzenlendi.


Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Konferans Salonu’nda saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan konferansa Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Volkan Marttin, Şeyh Edebali Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Konferansta konuşma yapan Dr. Volkan Marttin, "Birinci İnönü Muharebesi diye adlandırılan muharebe Çerkez Ethem’in ayaklanmasının bir sonucu. Çünkü Türk ordusu bütün yükünü Gediz ve çevresine götürmüş, çünkü Gediz’de Çerkez Ethem var kuzey mıntıkası boşta. Yunanlılar bu doğrultuda aslında 6 Ocak’ta deniyor ancak ilk temas 9 Ocak’ta başlayacak. Bu teması sağlayana kadar Türk ordusu çok zorlanacak. Bir kere İsmet beyin burada özel bir gayreti var Albay İsmet’in. Başka bir şey de bu dönem düzenli orduya girdi deniyor hatta bazı sınavlarımızda düzenli ordunun ilk zaferi diye anlatıyoruz. Fakat biz şunu okuduk, gördük ki düzenli ordu daha Sakarya Meydan Muharebesi tam oturmadı sebebi ya orduyu kurmak onlara emir komutu zinciri altına getirmek kolay değil. İnönü Muharebelerinin böyle bir cendereden geçtiğini görüyoruz. Çünkü bir tarafta yapılanma sürecinde olan bir ordu var diğer tarafta ise daha nizami bir ordu var. Bunu milli mücadeleyi yapanlar avantajlı duruma getiriyorlar. Şöyle ifade edeyim başında Tük ordusunu gören Yunan birlikleri Tük ordusunun delme çatma bir ordu olduğunu zannediyor" dedi.


“Mevcut sayıları çeşitli kaynaklarda değişse de çok adil bir savaş olamadığını görüyoruz”


Marttin konuşmasın devamında yapılan savaşın çok adil olmadığına değinerek, “1’inci İnönü Muharebesi Zaferi kazanıldıktan sonra 2’ncisinde de Türk ordusunun aynı şekilde delme çatma bir yapıyla savaşacaklarını zannediyorlar. Ama 2’nci İnönü Muharebesine geldiğimizde iş biraz daha farklılaşıyor ve burada da kesin bir sonuç elde edilecek. O zamanda çıkan gazetelerde İnönü’nün geçilemez olduğu vurgusu var. Çanakkale geçilemediyse İnönü’de geçilemez deniliyor. Çünkü bu iki muharebe de hem 1’inci İnönü Muhaberesi hem 2’nci İnönü Muharebesi taarruzdan ziyade savunma, düşmanın rakibin taarruzunu kırmaya yönelikti. Mevcut sayıları çeşitli kaynaklarda değişse de çok adil bir savaş olamadığını görüyoruz. Yunanlıların bu dönemlerde gazetelerde açıkladıklarını ben size şöyle aktarmak isterim. Gazeteler o dönemde Atina kaynaklı ve Anadolu’da çıkan Rumca gazetelerden esinlenerek İstanbul’da çıkarıyorlar. Bu gazetelerde şuna çok vurgu yapılıyor deniyor ki Yunanlılar 1’inci İnönü Muharebesinde Türk mevzilerini kırdılar, Eskişehir’i ele geçirebilirlerdi ama geçirmediler. Yunanlılar bu yenilgilerini bir bahane bulmuşlar Eskişehir gibi mamur bir kente girmek istemediklerini dile getirecekler. Bunu o dönem içerisinde gazeteler konu ediyorlar. Yunanlılar böyle söylüyorlar diye fakat işin aslının öyle olmadığı ilerde belli oluyor. Savaşın geçtiği günlerde gelen haberler Hakimiyeti Milliye’de geçtiği gibi geçiyor” dedi.


Konferans, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Selma Öztürk Çetinkaya tarafından Osmangazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Volkan Marttin’e üniversitenin anı tabağının hediye edilmesinin ardından sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: “Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin’in BM’ye üyeliğinin tekrar görüşülmesini talep eden karar tasarısını kabul etmesinin ardından açıklama yaptı. Bakan Tunç, karar tasarısının özgür Filistin için önemli bir adım olduğunu değinerek, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin BM Güvenlik Konseyi’nde tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin’e bazı ilave haklar tanınmasını talep eden karar tasarısını kabul etmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır. Ülkemizin yanı sıra 80’e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısının 143 evet oyuyla kabulü, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin 7 Ekim’den bu yana işgalci İsrail tarafından soykırıma uğrayan Filistin’e desteğini göstermesi açısından önemlidir. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığı kabul edilmelidir. Filistin halkı kendi ata yurtlarında, insan onuruna yakışır şekilde yaşamalıdır” ifadelerine yer verdi. İsrail’in saldırılarının son bulması gerektiğini belirten Bakan Tunç, “Gazze ve Refah bölgesinde çocuk, kadın, sivil demeden 35 bin Filistinliyi öldüren, 78 binden fazla Filistinliyi yaralayan İşgalci İsrail’e karşı uluslararası mekanizmalar artık gereğini vakit kaybetmeden yapmalıdır. İnsan haklarını yok sayan, uluslararası hukuku görmezden gelen, savaş suçu işleyen ve soykırım yapan İsrail’in saldırıları son bulmalıdır. İsrailli yetkililer Uluslararası Ceza Mahkemesi huzuruna çıkarılmalı, gereken ceza verilmelidir. İşgalci İsrail Devletinin Uluslararası Adalet Divanınınca verilen tedbir kararına uyması sağlanmalıdır. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarında yanlarında olmaya, dünyada adaleti ve hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.