KÜLTÜR SANAT - 15 Ekim 2018 Pazartesi 10:05

Bingöl’de geleneksel yöntemlerle "tatlı" kış hazırlığı

A
A
A
Bingöl’de geleneksel yöntemlerle "tatlı" kış hazırlığı

Bingöl’de bağ bozumunun ardından üzüm pekmezi ve pestili için geleneksel yöntemlerle hummalı çalışmalar gerçekleştiren köylüler, tatlı bir kış telaşı yaşıyor.

Bingöl’de bağ bozumunun ardından üzüm pekmezi ve pestili için geleneksel yöntemlerle hummalı çalışmalar gerçekleştiren köylüler, tatlı bir kış telaşı yaşıyor.


Kent genelinde olduğu gibi Genç ilçesi Servi bölgesi Çaybaşı köyünde de kış hazırlıkları başladı. Kış aylarının vazgeçilmez tatlarından olan pestil ve pekmez, zorlu birçok aşamalardan geçirildikten sonra yenmeye hazır duruma getiriliyor. Sonbaharın gelişiyle bağbozumu ile birlikte toplanan üzümlerin bir kısmı kaynatılarak pekmez haline getirilirken, bir kısmı da gerçekleştirilen işlemlerin ardından bezlerde serilerek pestil haline getiriliyor.



“Hem tüketiyoruz, hemde satarak geçiniyoruz”


Geçimlerini pekmez ve pestil ile yaptıklarını belirten Çaybaşı Köyü muhtarı Süleyman Alakaş, “Bizim üzümlerimizin hasat zamanıdır. Üzümleri koparıp mahsere götürüyoruz. Orada ezip kazanların içine koyuyoruz. Ezdiğimiz üzümleri pekmez ve pestil yapıyoruz. Bizim köyde yılda 3 ton pestil ve 4 ton pekmez yapıyoruz. Bu bizim ana geçim kaynağımızdır. Tüm köylü bu işi memnuniyetle yapıyor. Pestilimizi yapıyoruz, çarşaflara seriyoruz. Kış aylarında hem kendimiz tüketiyoruz, hemde satıp geçimimizi yapıyoruz"dedib


Pestilin kısa sürede satılarak tükendiğini ve ellerinde kalmadığını aktaran Alakaş, köyden göçenlerin olduğunu, onların da tekrar köyüne dönerek hep birlikte bu işi yapmak istediklerini ve böylece köyün kalkınacağına inandığını kaydetti.



“Kış aylarının en tatlı hasadını yapmaya başladık”


Köy sakinlerinden Süleyman Alakaş ise “Biz, şuanda kış aylarının en tatlı hasadını yapmaya başladık. Genellikle pekmezi, pestili kış aylarında yenebilecek bir şekilde yapıyoruz. Buna da kış aylarının en tatlı yiyeceği diyoruz. Üzümü koparıyoruz, mahserde eziyoruz, şilemizi çıkarıyoruz ve pestilimizi yapmaya başlıyoruz, iç piyasaya satıyoruz. Bu pestil ve pekmezi genellikle kendi sağlığını seven insanlar alıyor. Çocuklar için bire bir faydalı bir yiyecektir. Sabahları aç karnına bir kaşık pekmez yiyen bir insan, genellikle sağlıklı bir hayat sürer. Bunu iddia ediyorum” şeklinde konuştu.



“Pekmez, kansız ve hasta olan insanlara birebirdir”


Pekmez ve pestilin, kansız ve hasta olan insanlara güç kattığını dile getiren Yıldız Baysal’da, “Eşim memurluktan emekli olduktan sonra köye yerleşmeye karar verdik. Dededen kalma bağlarımız var. Sonbaharda üzümleri topluyoruz. Pekmez yapıyoruz, pestil yapıyoruz. Geçimimizi bu şekilde yapıyoruz. Çok ciddi bir gelir kazanmıyoruz. Her aile birkaç kazan kaynatıp pekmez ve pestili yapıp satıyoruz. Pekmez, kansız ve hasta olan insanlara birebirdir” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.