ASAYİŞ - 25 Ağustos 2022 Perşembe 15:41

Şarkıcı Gülşen’e bir tepki de Bingöl’den

A
A
A
Şarkıcı Gülşen’e bir tepki de Bingöl’den

Şarkıcı Gülşen’in bir konser sırasında imam hatiplilerle ilgili söylemine bir tepki de Bingöl’deki STK’lardan geldi.

Şarkıcı Gülşen’in bir konser sırasında imam hatiplilerle ilgili söylemine bir tepki de Bingöl’deki STK’lardan geldi.


Şarkıcı Gülşen’in sahnede İmam Hatip Liselilere yönelik söylediği sözlerden dolayı tepkiler devam ederken, Bingöl’de de basın açıklaması düzenlendi. Merkez Genç Caddesi saat kulesi önünde düzenlenen basın açıklamasına birçok STK temsilcisi de katılım sağladı. Açıklamada şu ifadelere yer verdi:


"İmam Hatip Okulları bugünkü haliyle bundan 71 yıl isim ve içerik olarak ise 109 yıl önce ülkemizin eğitim hayatına zenginlik katan ve özgün bir eğitim modeli olarak geçmişten bugüne kadar milyonlarca öğrenci yetiştiren gözbebeğimiz okullarımızdır. İmam Hatip Okulları ülkemizin gelişmesine katkı sunan, milli birlik ve beraberliği önceleyen, toplumda sevgi, saygı ve hoşgörü ikliminin oluşmasına ciddi katkıları olan eğitim kurumlarıdır. Bu okullar kurulduğu günden itibaren milletimizin yoğun teveccühüne mazhar olmuş, milletine, devletine ve vatanına aşkla hizmet eden nesiller yetiştirmiştir. İmam Hatip okullarında yetişen milyonlarca genç bugün eğitimden kültüre, spordan sanata, siyasetten teknolojiye kadar her alanda göğsümüzü kabartan çalışmalara ve başarılara imza atmaktadır. İmam Hatip Okulları; öğrencisi, öğretmeni ve müfredatı ile bu ülkenin Milli Eğitim sisteminin bir parçasıdır. Eğitim sistemimiz içinde farklı kademelerde birçok farklı okul türü vardır ve İmam Hatip Okulları da bu okullardan biridir. Okul türleri içinde İmam Hatip Okullarını tercih ederek bu okullarda eğitim almak isteyen her bir vatandaşımızın tercihi, tıpkı diğer okul türlerini tercih eden vatandaşlarımızda olduğu gibi temel bir haktır ve saygıya layıktır. Bu husus temel insan hakları ve anayasamız açısından gayet açıktır. İmam Hatip Okullarının mezunları ve mensupları olarak farklı okul türlerine ve bu okullarda okuyan öğrencilerimize yönelik her türlü ayrıştırıcı yaklaşımı çirkin ve tehlikeli görüyoruz. İmam Hatip okulları her türlü siyasi ve ideolojik tartışmaların dışında kalarak başarılarıyla gündem olacaktır. Ancak zaman zaman kendi çıkarları için suni gündem oluşturmak isteyen, bu okullara ve mensuplarına saldırarak, hakaret ederek içlerindeki önyargıyı, kini ve nefreti dışa vuran zavallı kişiliklere de üzülerek şahit oluyoruz. Gülşen isimli bir şahsın konser sırasında İmam Hatip okullarına, bu okullarda okuyan öğrenci ve öğretmenlere yönelik çirkin itham ve iftiralarda bulunması toplumu alenen kin ve düşmanlığa sevk etmektir. İmam Hatip Okullarının mensuplarına ve mezunlarına aynı zamanda toplumun tamamına saygısızlıktır. Bu çirkin ithamı ve iftirayı söz konusu şahsın kendisine aynen iade ediyoruz. İmam Hatip okullarına ve mensuplarına yönelik bu saygısızlığından dolayı kendisini şiddetle kınıyoruz.”


Şarkıcı Gülşen hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirten Orta, “Toplumumuzu, aile yapımızı ve neslimizi ifsad etmeyi kendisine vazife bilen bu saygısız şahıs için tüm İmam Hatip Okulu mezunlarını ve mensuplarını, halkımızı hukuk önünde hesap sormaya davet ediyoruz. Cumhuriyet Savcılıklarına söz konusu şahıs hakkında hukuki işlem yapılması için suç duyurusunda bulunacak, şikayetçi olacağız” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ATO Yönetim Kurulu Üyesi Akça: "Mesleki eğitim, üretimin niteliğini ve toplumsal refahı doğrudan etkileyen stratejik bir kalkınma aracıdır" Cumhurbaşkanlığı Eğitim Politikaları Üst Kurul Üyesi ve ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Akça Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Akça, "Mesleki eğitim sadece bir istihdam politikası değil, üretimin niteliğini, rekabet gücünü ve toplumsal refahı doğrudan etkileyen stratejik bir kalkınma aracıdır" dedi. ATO, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile bu yılın ekim ayında hayata geçirdiği ‘Mesleki Eğitimde Ankara Model’ iş birliği protokolü kapsamında düzenlediği "Sektör- Meslek Öğretmenleri Buluşması’ ATO Duatepe Salonu’nda yapıldı. Yenimahalle İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Mimar Sinan Mükemmeliyet Merkezi koordinatörlüğünde düzenlenen toplantı, Cumhurbaşkanlığı Eğitim Politikaları Üst Kurulu Üyesi aynı zamanda ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Akça, ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ali İhsan Güçlü ile Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Volkan Hasan Kaya, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Veli Karakuş ve Yenimahalle İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Erkan Tuzsuz başkanlığında gerçekleşti. Toplantıda mesleki eğitimin, üretim niteliğine ve rekabet gücüne etkisi ele alındı. "Kamu, özel sektör ve eğitim kurumları arasında güçlü bir iş birliği, mesleki eğitimin başarısının temel şartıdır" ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Akça, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, ATO’nun Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile hayata geçirdiği "Mesleki Eğitimde Ankara Modeli"nin mesleki eğitimin sektörün ihtiyaçlarıyla uyumlu biçimde yapılandırılması açısından önemli bir model olacağını belirterek, "Mesleki eğitim, sadece bir istihdam politikası değil, üretimin niteliğini, rekabet gücünü ve toplumsal refahı doğrudan etkileyen stratejik bir kalkınma aracıdır. İş dünyasının ihtiyaçlarıyla uyumlu, uygulama ağırlıklı ve güncel beceriler kazandıran bir mesleki eğitim yapısı, gençlerimizi geleceğin mesleklerine hazırlarken ekonomimizin de sürdürülebilir büyümesini güvence altına alır. Bu nedenle kamu, özel sektör ve eğitim kurumları arasında güçlü bir iş birliği, mesleki eğitimin başarısının temel şartıdır" ifadelerini kullandı.
Adana Adana’da yıkım yapılan Amerikan Adası girişi kayalarla kapatıldı Adana’da Amerikan Adası olarak bilinen yerdeki kaçak yapıların yıkım işlemleri sona ererken, bölgenin girişi kayalarla kapatıldı. Yıllardır tartışma konusu olan Merkez Çukurova ilçesi Göl Mahallesi Menderes Bulvarı’ndaki Amerikan Adası’nda 23 Aralık’ta başlayan yıkım işlemleri tamamlandı. Yıkılan kaçak yapılardan arta kalan molozlarda kamyonlarla taşındı. Adanın girişi de kaya parçalarıyla kapatılırken, girişinde nöbet tutan polis bölgeye kimsenin girmesini izin vermiyor. Bölgeye gezmeye gelen vatandaşlar kayaları görünce geri dönmek zorunda kaldı. Eşi ve çocuğuyla bahardan kalma havayı değerlendirip adada gezmek isteyen Serkan Çokal, "Üzüldük desek doğru olur. Ancak daha iyisi olacaksa Adana için hayırlısı olsun. Biz burayı seviyorduk ve sürekli geliyorduk. Buradaki yapıların kaçak olduğunu bilmiyorduk. Görüntü açısından çok çirkindi. Yolumuzu kesip çevirenler vardı. Zorla mekâna çağıranlar vardı. Ailece geldik, burayı gezelim demiştik. Yeni yapılacak yer, halkın girebileceği şekilde olsun. İnsanlar rahatça dolaşsın. Uyuşturucu kullanan kişilerin burada olmadığı belli olsun. Devletimizden buranın güzel bir yer olmasını istiyoruz" dedi. İlknur Çokal ise, "Çok üzüldüm, ancak bir yandan da sevindim. Burada uyuşturucu kullananlar da çoktu. İnşallah daha güzel yapılar olur. Mekânların içerisinde güzel olanlar da vardı, ancak büyük kısmı kötüydü. Burayı ailece ziyarete gelmiştik. Kapatıldığı için şu an giremiyoruz" diye konuştu.
Ankara Uzmanından uyarı: "Uyku düzeninin bozulması agresif tip meme kanseri riskini artırabiliyor" Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun, "Uyku düzeninin bozulması sadece yorgunluğa veya strese sebep olmuyor. Aynı zamanda agresif tip meme kanseri riskini de artırabiliyor" dedi. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun, yeni yapılan araştırmalarda gece vardiyasında çalışan ya da uyku bozukluğu olan bireylerde, agresif meme kanseri riskinin önemli ölçüde arttığını belirtti. Texas A&M Üniversitesi’nde yürütülen ve JAMA Oncology dergisinde yayımlanan çalışmada, bozulan sirkadiyen ritmin, bağışıklık sistemini baskılayarak tümör gelişimine ve yayılmasına zemin hazırladığını açıkladı. Dr. Coşkun, sirkadiyen ritim bozukluğu, meme bezlerinin yapısını bozarak bağışıklık sisteminin savunmasını zayıflattığını ve bozulan bağışıklık sonucunda tümörler daha hızlı ve daha agresif şekilde büyüyebileceğini vurguladı. "Geç saatlere kadar uykusuz kalmak ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirebiliyor" Uyku düzeninin bozulmasının ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirdiğini ve kaliteli uykunun insan vücuduna her anlamda yararı olduğunu belirten Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun, "Uyku düzeninin bozulması sadece yorgunluğa veya strese sebep olmuyor. Aynı zamanda agresif tip meme kanseri riskini de artırabiliyor. Araştırmada, laboratuvar modelleri iki gruba ayrıldı. Biri normal gündüz gece döngüsünde yaşarken diğeri sirkadiyen ritimleri bozacak şekilde ışık döngülerine maruz bırakıldı. Normal döngüde tipik olarak 22’nci haftada kanser gelişirken, ritmi bozulan grupta kanser belirtileri yaklaşık 18’inci haftada ortaya çıktı. Bu modellerde daha agresif tümör gelişimi gözlemlendi ve tümörün akciğerlere yayılma ihtimali daha yüksek bulundu. Çalışmayı yürüten araştırmacılar, çalışmada bağışıklık tepkilerini bastıran bir molekül olan LILRB4’yi odak noktasına aldı. Normalde bağışıklık sistemini aşırı iltihaptan koruyan bu molekül, kanser ortamında aşırı aktifleşip bağışıklığı daha da baskılayabiliyor. LILRB4 etkisi hedeflendiğinde ise, bağışıklık sistemi tekrar aktifleşerek hem tümör büyümesini hem de metastazı önemli ölçüde azalttığı görüldü. Çalışmanın bir diğer önemli bulgusu da uzun vadeli sirkadiyen ritim bozukluğunun sağlıklı meme dokusunun yapısını değiştirerek bu dokuların tümör gelişimine karşı savunmasız hale gelmesine neden olmasıdır. Sonuç olarak gece vardiyasında çalışmak, sık sık seyahat etmek veya geç saatlere kadar uykusuz kalmak sadece yorgunluk değil, ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirebiliyor. Bu çalışmanın sonucuna göre uyku ve dinlenme sürelerine daha çok özen göstermek gerektiği görülüyor. Özellikle gece vardiyasında çalışan kadınların sağlık taramalarını aksatmaması, mümkünse vardiya saatlerinin biyolojik ritimle uyumlu şekilde planlanması, vardiya sistemiyle çalışanların düzenli uyku alışkanlığı edinmeleri, karanlık ve sessiz ortamlarda uyumaları, uyku hijyenine dikkat etmeleri yaşam kalitesi ve hastalıklardan korunmak açısından oldukça önemli" ifadelerini kullandı.