EKONOMİ - 07 Ağustos 2025 Perşembe 13:04

Bakan Ersoy: "Turizm alanında da ülkemizde büyük bir devrim gerçekleştirip, turizmi ilk kez stratejik bir sektör ilan ettik"

A
A
A
Bakan Ersoy: "Turizm alanında da ülkemizde büyük bir devrim gerçekleştirip, turizmi ilk kez stratejik bir sektör ilan ettik"

Turizm alanında da ülkede büyük bir devrim gerçekleştirip, turizmi ilk kez stratejik bir sektör ilan ettiklerini dile getiren Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Turizm alanında yeni bir paradigma inşa ederek öncü çalışmaları hayata geçirdik. Geçmişte turizm dendiğinde insanların aklına sadece deniz, kum, güneş geliyordu. Ancak hayata geçirdiğimiz çalışmalar neticesinde artık ülkemiz 12 ay boyunca dünyanın dört bir yanından misafirler ağırlıyor" dedi.


Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Bingöl’e geldi. İlk olarak valiliği ziyaret eden Bakan Ersoy, Vali Ahmet Hamdi Usta’dan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Bakan Ersoy, toplantının ardından açıklamalarda bulundu.


Kültür ve turizm alanında Bingöl’de neler yapılması gerektiği konusunu etraflıca ele aldıklarını dile getiren Bakan Mehmet Nuri Ersoy, "Çünkü artık bu kadim coğrafyanın sahip olduğu tarihi mirasa uygun bir şekilde anılması gerektiğine inanıyoruz. Medeniyetimizden güçlü izler taşıyan bu topraklar dünya kentleriyle rekabet edecek potansiyele sahiptir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli önderliğinde başlayan süreç, inanıyoruz ki bu potansiyelin en doğru ve etkin şekilde kullanılması açısından bize tarihi bir fırsat sunmaktadır. İnşallah hep birlikte bu sürece katkı sağlayarak Bingöl’e olan sorumluluğumuzu yerine getireceğiz. Kabinemizin her bir bakanı kendine ilişkin konularda bu coğrafyaya yapabileceği katkıyı detaylı şekilde masaya yatırmış durumdadır. Bizler de Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak neler yapabileceğimizi bir süredir ekiplerimizle değerlendiriyoruz. Bingöl’ün turizmine katkı sunacak, dünyaya tanıtacak neler yapabiliriz buna bakıyoruz. Bölgenin imkanlarını en doğru şekilde nasıl değerlendirebileceğimizi ele alıyoruz. Elbette yalnızca turizm değil" diye konuştu.



"Kaybedecek bir dakikamız dahi yok, daha yapacak çok işimiz var"


Bölgenin yıllardır mahrum kaldığı imkanların da bu topraklara taşınması gerektiğini aktaran Bakan Ersoy, "Bunun için bizler de Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak dünyanın en seçkin festivallerinden biri olan Kültür Yolu Festivallerimiz kapsamında, Diyarbakır, Van ve Şanlıurfa’da da geniş çaplı etkinlikler düzenlerken, şimdi bildiğiniz gibi bu etkinliklere bir yenisini daha ekliyoruz. Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürlüğümüzün koordinasyonunda Hakkari, Bingöl, Bitlis, Tunceli ve Şırnak’ta çok kıymetli sanatçılarımızın ve daha da önemlisi etkinliklerimizin yer alacağı şenlikler düzenliyoruz. Bir Anadolu Şenliğiyle bu beş şehrimizin sokaklarında müzik sesleri yükselecek. Bu yeni dönemde sinemanın, tiyatronun, müziğin, kardeşliğin sesi yükselirken, şehirlerimiz sanatın konuşulduğu, türkülerin söylendiği, halayların çekildiği bir yer haline gelecek. Tüm Türkiye’nin tanıdığı sanatçıların şehirlerde verecekleri konserlerin yanı sıra Devlet Tiyatroları, Opera ve Bale, Güzel Sanatlar, Sinema, Kütüphaneler ve Yayımlar Genel müdürlüğümüz de elindeki tüm imkanları sizler için seferber edecek. İnşallah ilk şenliğimizi 22 Ağustos’ta Hakkari’de başlatacağız. Takvimler 19 Eylül’ü gösterdiğinde ise Bingölümüzde şenlik havasını tadacağız hep birlikte. Bu çalışmaların ülkemize, bölgemize, şehirlerimize büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu sebeple bizim kaybedecek bir dakikamız dahi yok. Daha yapacak çok işimiz var. Bingöl için, ülkemizin bu bereketli toprakları için kat etmemiz gereken daha çok yolumuz olduğunu biliyoruz. Bunun için hep birlikte el ele, omuz omuza vererek yolumuza emin adımlarla devam etmeliyiz" şeklinde konuştu.



"200’e yakın ülkede Türkiye’nin tanıtımını gerçekleştiriyoruz"


Bakan Ersoy, "Şunu açıkça ifade etmek isterim ki, sorunlarını çözmüş Türkiye; kalkınmış, refahını artırmış, kardeşliğini güçlendirmiş bir Türkiye demektir. Bingöllü gençlerimizin, Bingöllü kardeşlerimizin barış ve huzur içinde aydınlık yarınlara, Türkiye Yüzyılı hedeflerine hep birlikte yürümesi demektir. Şenliklerimizin şimdiden bölge halkına hayırlı olmasını diliyor ve hemşerilerimizi etkinliklerimize davet etmek istiyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak bildiğiniz gibi son yıllarda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde birçok farklı alanda olduğu gibi turizm alanında da ülkemizde büyük bir devrim gerçekleştirip, turizmi ilk kez stratejik bir sektör ilan ettik. Turizm alanında yeni bir paradigma inşa ederek öncü çalışmaları hayata geçirdik. Geçmişte turizm dendiğinde insanların aklına sadece deniz, kum, güneş geliyordu. Ancak hayata geçirdiğimiz çalışmalar neticesinde artık ülkemiz 12 ay boyunca dünyanın dört bir yanından misafirler ağırlıyor. Elbette bu başarılar kolay elde edilmedi. Bunu başarmak için gece gündüz demeden çalışıp ortaya bir iddia koyduk. 200’e yakın ülkede Türkiye’nin tanıtımını gerçekleştiriyoruz. Ancak her zaman ifade ettiğim gibi turizmde artık sadece ülkeler değil şehirler arasında ciddi bir rekabet yaşanıyor. İşte bu amaçla biz sadece genel olarak ülkemizin değil şehirlerimizin de tanıtımına ayrı bir önem verdik. Amerika’da Antalya’yı, Çin’de İstanbul’u tanıtırken Brezilya’da Diyarbakır’ı, Japonya’da Mardin’i, Hakkari’yi, Bingöl’ü de tanıttık. Şu anda hep birlikte bulunduğumuz insanlık tarihinin en kadim coğrafyasını, bu toprakların kültürünü, tarihini, sanatını farklı milletlere anlattık. Bakanlık olarak Bingöl’ün turizm pastasından daha fazla pay alması, Bingöllü kardeşlerimizin refahının artması için bu güzel şehrimiz için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.



Bakan Ersoy: "Turizm alanında da ülkemizde büyük bir devrim gerçekleştirip, turizmi ilk kez stratejik bir sektör ilan ettik"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş: "Üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme, günahlarımız için af dileme fırsatıdır" Diyanet İşleri Başkanı Safi Arpaguş, "Üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme ve samimiyetle Rabbimize yönelerek kulluk hususundaki eksikliklerimizi giderip hata ve günahlarımız için af dileme fırsatıdır" dedi. Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş, Recep, Şaban ve Ramazan aylarını kapsayan mübarek üç ayların başlamasıyla ilgili bir mesaj yayımladı. Arpaguş, üç ayların insanın hayatını yeniden göz geçirmesi, Allah’a yönelerek kulluk konusundaki eksikliklerini gidermesi ve günahlardan af dilemesi için fırsat olduğunu belirtti. "Üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme, günahlarımız için af dileme fırsatıdır" İçerisinde nice feyiz, bereket ve hikmetler barındıran mübarek üç aylara kavuşmanın sevincinin yaşandığını ifade eden Arpaguş, "Bugün itibariyle mübarek ayların ilki olan Recep ayına girmiş bulunuyoruz. Manevi hayatımızda müstesna bir yere sahip olan, zihin ve gönül dünyamızda derin manalar taşıyan bu özel zamanlara bizleri ulaştırdığı için Yüce Rabbimize hamd ediyoruz. Bu kıymetli vakitlerin her anını hakkıyla değerlendirebilmeyi bizlere nasip etmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyoruz. Yüce Rabbimiz dünya hayatını bizim için bir imtihan sahası kılmış ve bizlere en büyük sermaye olarak ömür nimetini bahşetmiştir. Hiç şüphesiz ömür nimetinin her bir anı paha biçilemez bir hazine değerindedir. Ne var ki insan çoğu kez gaflete düşerek bu nimetin değerini yeterince fark edememektedir. İşte üç aylar ve bu ayların içinde barındırdığı mübarek gün ve geceler, vaktin kadrini bilmemize ve zaman bilincini yeniden kuşanmamıza vesile olan bir maneviyat iklimidir. Hayatın hızlı akışı içinde ruhların dünya meşgalesi ile yorgun düştüğü bir vasatta idrak edilen üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme ve samimiyetle Rabbimize yönelerek kulluk hususundaki eksikliklerimizi giderip hata ve günahlarımız için af dileme fırsatıdır" dedi. "İbadetlerimizi daha düzenli, daha ihlaslı ve bilinçli bir şekilde yerine getirmenin gayreti içinde olmalıyız" Aynı zamanda Arpaguş, mesajında şu ifadelere yer verdi: "Peygamber Efendimiz, ‘Allah’ım Recep ve Şaban aylarını bize bereketli kıl ve bizi Ramazana ulaştır’ diye dua ederek bu mübarek zamanların önemine dikkat çekmiş; bu aylarda ibadetini artırmış ve müminleri de buna teşvik etmiştir. Dolayısıyla bu müstesna zamanlar vesilesiyle her birimiz ibadetlerimizi daha düzenli, daha ihlaslı ve bilinçli bir şekilde yerine getirmenin gayreti içinde olmalıyız. Niyetlerimizi, sözlerimizi ve davranışlarımızı gözden geçirerek daha samimi bir Müslüman ve daha iyi bir insan olma azmimizi pekiştirmeliyiz. Geçmişimizin muhasebesini yaparak hayatımıza çeki düzen vermek ve eksiklerimizi gidermek için bu mübarek vakitleri bir fırsat bilmeliyiz. Bu vesileyle aziz milletimizin ve tüm İslam âleminin üç aylarını tebrik ediyorum. İbadet, taat ve dualarımızı kabul buyurmasını, iyiliklerimizi katından bir rahmetle bereketlendirmesini Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum."
Adana Kargoyu aracından inmeden bahçeye fırlattı Adana’da bir kargocu, müşterisine teslim edeceği kargoyu aracından inmeden bahçeye fırlattı. O anlar güvenlik kamerasınca kaydedildi. Olay, 18 Aralık’ta merkez Seyhan ilçesine bağlı Narlıca Mahallesi’nde meydana geldi. İnternetten bir ürün sipariş eden Sinem Şahin (20), kargosunu teslim alacağı gün evde olmadığı için kargocudan ürününü müstakil evinin giriş kapısına bırakmasını istedi. Eve geldiğinde kargosunun kapı yerine bahçenin ortasında olduğunu fark eden Şahin, durumdan şüphelendi. Güvenlik kamerası kaydetti Evinin güvenlik kamerasını inceleyen Şahin, kargocunun, adrese geldiğinde aracından inmeden kargoyu bahçeye fırlattığını gördü. Görüntüleri sosyal medyada paylaşan Sinem Şahin’in videosu viral oldu. Şahin, "Kargomu getirmek için kargocu beni aradı, evde olmadığımı söyledim ve kapıya bırakmasını rica ettim. Kargomu eve gelince kapı yerine bahçede görünce güvenlik kamerasına baktım ve kargocunun temassız teslimat yaptığını gördüm. Videoyu paylaşınca çok fazla izlendi. Kargocuyla da görüştüm ve videonun tuttuğunu, eğlenceli bir video olduğunu söyledi" ifadelerini kullandı. Ürününün kırılacak bir ürün olmadığını ancak kargocuların dikkatli olması gerektiğini de belirten Şahin, "Kargomda kırılacak bir ürün yoktu ancak kırılacak bir ürün de olabilirdi. Kargocuların daha dikkatli olması gerek" dedi.
Antalya Antalya’dan toplanıp, Avrupa’ya gönderiliyor İlaç, gıda, kimya, boya ve kozmetik sektöründe kullanılan defne yaprağı, Antalya’nın Akseki ilçesindeki orman köylüsüne geçim kaynağı oldu. Akseki’nin Sinanhoca Mahallesi’nde her yıl aralık, bazı yıllar ocak-şubat aylarında yaklaşık 4 haftalık dönemde hasadı yapılan defne yaprağı, yaklaşık 100 aileye önemli ölçüde gelir sağlıyor. Meydanda toplanıp tartımı yapılan defne yaprakları kilosunu 25 liradan firmalar tarafından yerinde alınıp işlenmek üzere götürülüyor,işlenmiş ürünler ise Avrupa’ya ihraç ediliyor. "3 bin dönümlük arazi üçe bölünüyor" Akseki Orman İşletme Müdürlüğünden alınan izin ile yaklaşık 3 bin dönümlük arazideki ormanlık alanı 3’e bölüp köy sınırları içerisinde kendiliğinden doğal ortamda yetişen defne ağaçlarının 3 yılda bir hasat yapılıyor. Hasat zamanında çoluk çocuk şafak vakti evlerinden çıkıyor. Dik yamaçlarda, kayalıkların arasındaki ağaçlardan defne yaprağı toplayan köylüler, traktör römorklarına yükledikleri defne çuvallarını, köy meydanında istifliyor. "Antalya’nın defne yaprağı ihracata gidiyor" Köylüler topladıkları defne yapraklarını köy meydanına getiriyor. Meydanında toplanan tartımı yapılan defne yapraklarını kilosunu 25 liradan satın alan çeşitli İzmir firmaları, işlemek üzere İzmir’e götürüyor. Özellikle ilaç, gıda, kimya, boya ve kozmetik sektörlerinde kullanılan defne yaprakları ya da işlenmiş ürünler Amerika ve Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Yılın bu döneminde köylülerin büyük çoğunluğu defne kesimiyle uğraşıyor. 5 kişilik bir aile ortalama 60 bin lira gelir elde ediyor "Bu yıl 150 ton defne" Sinanhoca Mahallesi Muhtarı Erol Büyükarslan, bu orman arazisinde yetişen defne ağaçlarının kalite oranının yüksek olduğunu söyledi. Sinanhoca bölgesinin defne yaprağının Türkiye’deki en iyi defne yaprakları arasında yer aldığını dikkat çeken Büyükarslan, köylüler için önemli bir gelir kaynağı olan defne yaprağında geçen yıl 350 ton ile rekor kırmıştık. Bu sezon ise 150 ton defne yaprağı toplandı. Bunun nedeni ise bu yıl kesim yapılan bölmede defnenin daha az olmasından kaynaklandığını söyledi. Büyükarslan, "Kilosunu da bu yıl çok iyi fiyata verdik. 25 liradan ihale ederek satışını gerçekleştirdik. Geçen yılda 19 lira 30 kuruştan satmıştık. Köy halkı bu yılda çok iyi bir gelir elde etti. Defne, alıcı firmalar tarafından işlendikten sonra yurt dışına ihraç edilerek ülke ve ilçe ekonomisine de önemli katkı sağlıyor" dedi. "İşletme müdürlüğü gözetiminde toplanıyor" Akseki Orman İşletme Müdürlüğü yetkilileri ise belediyeye ait özel ağaçlandırma sahalarının 1987 yılında koruma altına alındığını belirterek, 3 bölgeye ayrılan alanda defne kesimi yapıldığın vurguladı. İlaç ve kozmetik sanayisinde kullanılan ürünün yöre sakinleri için de önemli bir gelir kapısı olduğunu ifade eden yetkililer, işletme müdürlükleri gözetiminde defne yaprağı toplandığını belirtti. Defne kesimi yaparak aile bütçesine katkı sağlayan Hasan Hüseyin Arslan, her yıl dönüşümlü olarak defne kesimi yaptıklarını ve köylü olarak kesime hep birlikte girdiklerini, her yıl başka bölgelerde kesim yaptıklarını söyledi. Arslan,"Kesimi de zor. Köyde 70-80 aile çor çocuk defne kesimi yapıyoruz. Bizim için çok önemli bir geçim kaynağı" diye konuştu. "Defne Yaprağının şifaları" Defne yaprağı taze veya kurutulmuş halde kullanılabiliyor, ancak daha güçlü aroması nedeniyle kurutulmuş olarak kullanımı daha yaygın olarak kullanılıyor. Defne yaprakları, tanenler, flavonoidler, alkaloidler, linalol, öjenol, metil kavikol ve antosiyaninler gibi anti-inflamatuar, diüretik, antioksidan, sindirim ve anti-romatizmal özelliklere sahip maddeler içerirken mutfakta kullanımının ötesinde, yüzyıllardır tıbbi özellikleri nedeniyle tercih edildiği biliniyor. Ayrıca çaylarda, yağlarda ve doğal ilaçlarda da kullanılırlar.