GENEL - 19 Ekim 2017 Perşembe 17:44

Vali Ustaoğlu ASKON ziyareti

A
A
A
Vali Ustaoğlu ASKON ziyareti

Bitlis Valisi İsmail Ustaoğlu, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Bitlis Şubesi’ni ziyaret etti.

Bitlis Valisi İsmail Ustaoğlu, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Bitlis Şubesi’ni ziyaret etti.


Tatvan’daki ASKON şubesini ziyaret eden Vali Ustaoğlu, ASKON üyeleri ile birlikte toplantı gerçekleştirdi. Yapılan toplantıda gündemdeki konulara değinen Vali Ustaoğlu, “Ülkemizin geçirmiş olduğu süreç çok önemli. Dünyada zaman zaman oluşan küresel ekonomik krizler, Allah’a şükürler olsun ülkemizin ekonomide aldığı tedbirlerle, Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle hep teyit geçerek yine biz beklenen ve planlanan büyümelerimizi gerçekleştirdik. Bunda ülkemizdeki sağlam temellere dayanan belli ekonomik politikaların hayata geçirilmesinin çok ciddi etkisi oldu” dedi.


Geriye dönüp bakıldığında bir gecede bir çok bankanın içinin boşaltıldığını, günlük faiz oranlarının çok yüksek seviyelere ulaştığının görüldüğünü hatırlatan Vali Ustaoğlu, “Yani bir gece içerisinde birileri zengin olurken, birilerinin iflas ettiğini geçmiş dönemlerde görmüştük. Döviz kurlarının bir anda üç katına çıktığı günler çok eski değil. Ama Allah’a şükürler olsun, istikrarlı sürdürülen ekonomik ve siyasi politikaların sonucu olarak şuan çok dinamik ve diri olan bankacılık sistemimizin sayesinde ve ekonomideki çok sağlam ayaklara dayanan politikalar sayesinde şuan etrafımızda yaşanan bir sürü sıkıntıya rağmen bugün yine büyüme rakamlarımız Avrupa ülkelerinin bir çoğundan çok üst düzeyde ve şuan yolumuza da devam ediyoruz. Ülkemizin çıkmış olduğu bir yolculuk var, bu medeniyet yolculuğunda 2023 Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kısa vadede hedef koyduğumuz, 2053 ve 2071’i hedefleyen bir ülke artık var. İşte bu birilerini korkutuyor, birilerini artık Türkiye üzerinde farklı stratejilerde farklı politikalarla bu ülkenin ve köklü medeniyetlere sahip olan bu milletin önünü kesmek için ellerinden gelen yapılıyor. Çünkü bu ülke artık öyle bir ülke haline geldi ki, mazlumların sesinin dünyaya ulaştırıldığı tek ülke artık bu ülke. Cumhurbaşkanımızın önderliğinde çıkılan bu yolculukta Allah’a şükürler olsun kimse bu memleketin önünü kesemiyor. Yani büyümede dünyada ilk 10 hedefini koyan bir ülkeyiz. Artık eski Türkiye yok, yeni bir Türkiye var ve yeni Türkiye vizyonuna, hedefine adım adım ilerliyor. Çıkmış olduğumuz bu yolculukta hedeflere ulaşmada bizim en önemli silahımız birliğimiz, kardeşliğimiz ve dayanışmamız olacak. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunların bitmesi çok zor, sürekli bu oyunlar oynanacak. Anadolu coğrafyasının, özellikle Ortadoğu coğrafyasına sınır olduğumuz bu coğrafyanın maalesef kaderi bu. Ama biz bir olup, diri olup iri olursak, işte bu oyunları bozacak olan yine bu milletin birlikteliği, bu milletin beraberliği olacaktır. İşte burada siz kıymetli sivil toplum kuruluşlarımıza çok önemli işler düşüyor. Özellikle bu coğrafyada yaşanan sıkıntıları bertaraf edilmesi adına burada girişim yapan, burada istihdam oluşturan tüm kıymetli arkadaşlarımızı, bir askerimiz gibi kahraman görüyorum. Bu bölge ekonomisine katkı sunan, bu bölge insanına istihdam sağlayan, fakir fukarasına aş imkanı sağlayan her kes en vatanperver, bayrağına vatanına milletine sadık insanlardır” diye konuştu.


ASKON’un Bitlis’teki istihdamının 2 bini aştığını kaydeden ASKON Bitlis Şubesi Başkanı Ömer Kara ise, "Şehrin ticareti, istihdamın geliştirilmesi 2013 hedeflerine giderken üstümüze giden vazifelerimizi yerine getiriyoruz. ASKON Bitlis’in 2 bine aşkın istihdamı mevcuttur. Son iki yıl içinde 50’ye yakın işadamımızı şehrimize getirdik ve gezdirerek şehrin potansiyelini anlatıp yatırıma davet ettik. Ponza madeninin önünün açılması için yapılan çalışmalara katıldık. Turizmin geliştirilmesi ve bölgenin tanıtımı için çalışmalar yapıyoruz. Türkiye genelinden 300 civarında işadamının katılacağı ASKON’un genel merkez kurultaylarından birisinin Bitlis’te yapılması için genel merkezimizden söz aldık. Ticari faaliyetlerimizi yaparken, sosyal sorumluluk projelerimizi de unutmuyoruz. Köy okullarımıza kırtasiye yardımında bulunduk, ihtiyaç sahibi ailelere gıda yardımı paketleri dağıttık. Köy okullarımızın boyama işini yapıyoruz” şeklinde konuştu.


Toplantıya, Tatvan Kaymakamı Mehmet Ali Özkan ile Tatvan Belediye Başkanı Fettah Aksoy ve ASKON üyeleri katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Nevşehir Okuma yazmayı öğrendi, ilk mektubunu Ağrı İl Emniyet Müdürüne yazdı Nevşehir Necip Fazıl Kısakürek İlkokulu’nda 1. sınıfta öğrenim gören Sevde Oğul, ilk mektubunu Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar’a yolladı. Nevşehir Necip Fazıl Kısakürek İlkokulu 1. sınıf öğrencisi olan ve okuma-yazmayı öğrenen Sevde Oğul; ilk mektubunu Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar’a yazarak, 10 Nisan Polis Haftasını kutladı. Nevşehir’den kendisine gelen mektubu okuyan Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar da, Sevde Oğul’un mektubuna kayıtsız kalmadı. Emniyet Müdürü İpar, aynı şekilde Sevde Oğul’a mektupla karşılık verdi. Nevşehir Emniyet Müdürlüğü personelince okulunda ziyaret edilen minik öğrenci Sevde’ye Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar tarafından gönderilen mektup ve hediyeler takdim edildi. Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar, 1. sınıf öğrencisi Sevde Oğul’a gönderdiği mektubunda, "Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü olarak, şehrimizin huzurunu ve güvenliğini sağlamak için gece gündüz çalışıyoruz. Suçlularla mücadele ediyor, kazaları önlüyor ve ihtiyaç duyan herkese yardımcı olmaya çalışıyoruz. Görevimizi yerine getirirken, minik kalplerden gelen sevgi ve destek bizim için çok büyük bir güç kaynağıdır" ifadelerine yer verdi. Kendisini "Kapadokya’nın başkenti" Nevşehir’e davet eden minik öğrenci Sevde Oğul da, İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar’dan gelen mektubu sınıfında açarak heyecanla okudu. Minik öğrence Sevde Oğul yaptığı açıklamada, “Okuma-yazmayı yeni öğrendim. Öğretmenimin tavsiyesi ile ilk mektubumu yazdım. Yazarken çok heyecanlandım. Mektubumda tüm polislerin polis bayramını ve Ramazan bayramlarını kutladım” dedi.
İstanbul Aslan: "‘Bütüncül Eğitim’ yaklaşımının esas alınması önemli" Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredat değişiklikleri hakkında değerlendirme yapan Bahçeşehir Koleji Genel Müdür Yardımcısı Özge Aslan, “Bütüncül Eğitim Yaklaşımı”, okuryazarlık becerilerinin kazandırılması, sadeleşmiş eğitim programı uygulamaları, farklılaştırılmış eğitim, huzurlu aile ve toplum hedeflerinin önemli olduğunu söyledi. Millî Eğitim Bakanlığı 2024-2025 Eğitim - Öğretim Dönemi’nde okul öncesi, ilkokul birinci, ortaokul beşinci ve lise dokuzuncu sınıflardan itibaren kademeli şekilde uygulanacak yeni öğretim programını kamuoyuyla paylaşılmak üzere askıya çıkardı. “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adını taşıyan yeni öğretim programlarını değerlendiren, Bahçeşehir Koleji Genel Müdür Yardımcısı Özge Aslan, yeni programın öğrencilerin zihinsel, sosyal, duygusal, fiziksel ve ahlaki açıdan çok yönlü gelişimini esas alan “Bütüncül Eğitim” Yaklaşımı” esas alınmasının önemine dikkat çekti. Sadeleşmiş öğretim programı Öğrencilerin bireysel ihtiyaçları karşılandığında en iyi şekilde öğrendiklerini kabul eden bu yaklaşımla konu içeriklerinin, değerlerin, eğilimlerin ve okuryazarlık becerilerinin kazandırılmasının bağlam olarak kabul edildiğini belirten Aslan, şunları söyledi: “Bu anlamda öğretim programlarının içerik alanında konu alanları ile ilgili genellemelere, ilkelere ve anahtar kavramlara yer verilmektedir. Bu yaklaşım, öğrencilerin merak duygusunun beslenmesi ve disiplinler arası bir anlayışla derinlemesine öğrenmeleri ve ayrıca öğretmenlerin yoğun müfredatı yetiştirme kaygısı taşımadan sadeleşmiş bir öğretim programını uygulamaları açısından çok değerlidir” dedi. Yeni öğretim programlarında dijital yetkinliğe ve hayat boyu öğrenme kültürüne sahip fertler yetiştirmeyi hedeflendiğini belirten Aslan, öğrencilerin disiplinler üstü ve disiplinler ötesi deneyimler ile ilgi alanlarını keşfetmeleri, yeteneklerini geliştirmeleri, toplum bilincine sahip aktif vatandaşlar olmaları için okul dışı öğrenme deneyimleri sunan etkinliklere yer verildiğini belirtti. Uluslararası değerlendirmeler için olumlu bir adım Okul öncesinden lise sonuna kadar okuryazarlık becerilerinin kazandırılmasının hedeflendiğini vurgulayan Özge Aslan, şöyle konuştu: “Bu beceriler, bilgi okuryazarlığı, dijital okuryazarlık, finansal okuryazarlık, görsel okuryazarlık, kültür okuryazarlığı, vatandaşlık okuryazarlığı ve veri okuryazarlığı becerileridir. Okuryazarlık becerilerinin öğretim programlarında yer alması, öğrencilere 21’inci yüzyıl yaşam becerilerini kazandırmak ve ayrıca PISA, TIMSS gibi uluslararası değerlendirmelerde ön plana çıkan okuryazarlık becerilerinde öğrencilerimizin daha iyi noktalara gelebilmeleri açısından çok olumlu bir adımdır.” Erdem, adalet, sorumluluk, saygı Öğretim programlarında değerler eğitimine temel oluşturacak “Erdem-Değer-Eylem” modeline dikkat çeken Aslan, burada hedefin “Huzurlu Aile ve Toplum” ile “Yaşanabilir Çevrede Huzurlu İnsan” yetiştirmek olduğunu söyledi. Aslan, “Modelin merkezinde erdemler bulunmakta; erdemden sonraki halkayı adalet, sorumluluk ve saygı değerleri oluşturmaktadır. Bu üç ortak değerden sonra alanlara göre sınıflandırılmış değerler gelmektedir. Modelin son halkasında erdem temelli değerler eğitiminin ana hedefleri olan ‘Huzurlu İnsan’, ‘Huzurlu Aile ve Toplum’ ile ‘Yaşanabilir Çevre’ bulunmaktadır” şeklinde konuştu. Öğrencilerin bireysel farklılıkları dikkate alınıyor Programların uygulanmasında temel alınan öğrenme yaklaşımlarının yaşantısal öğrenme, proje temelli öğrenme, bağlamsal öğrenme, sorgulamaya dayalı öğrenme ve iş birlikli öğrenme olarak belirlendiğini belirten Aslan, öğretim programlarında farklı öğrenme yaklaşımlarına yer verilmesi ile öğrencilerin bireysel farklılıklarına duyarlı bir öğretme-öğrenme sürecinin sağlanması yönünde önemli bir adım atıldığı düşünüldüğünü söyledi. Aslan, “Farklılaştırılmış öğretim, yeni öğretim programlarının ön plana çıkan bir diğer özelliğidir. Öğrencilerin bireysel farklılıklarını dikkate alan bu yaklaşım, yeni öğretim programlarının en güçlü yanlarından biri olup Bahçeşehir Koleji olarak uyguladığımız ve her öğrencinin kendi öğrenme hızı, ilgisi ve öğrenme profili doğrultusunda öğrenmesine olanak sağlamayı amaçlayan “Kişiye Özgü Öğretim Modeli” ile örtüşmektedir” dedi. Sürekli değerlendirme anlayışı Aslan, eğitim programında ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin öğrencilerin, bilgi, beceri, eğilim ve değerlerdeki düzeylerini belirlemenin yanı sıra öğrenme eksiklerinin ve bunların nedenlerinin tespit edilmesi amacıyla yapıldığının belirtildiğini, beceri tabanlı olacak şekilde planlandığının vurgulandığını söyledi. Bütüncül programda, öğrencilerin öğrenmesini iyileştirmek için sürekli değerlendirme anlayışı üzerinde durulduğunu belirten Aslan, “Programda, öğrencilerin kazandırılması hedeflenen bilgi, beceri, eğilim ve değerler konusunda ne durumda olduklarını ve öğrenmelerini geliştirmeye yönelik yapılabilecekleri belirlemek için kullanılacak farklı ölçme ve değerlendirme araçlarından elde edilen sonuçlar için “Öğrenme Kanıtları” kavramı kullanılmıştır. Bu kapsamda portfolyolar, ödevler, projeler, performans görevleri, sunumlar, kontrol listeleri, sınavlar, gözlem ve görüşme formları, öz/akran/grup değerlendirmeleri, sınıf içi tartışmalar, yansıtma yazıları gibi kanıtların öğrenci performansını ölçmek ve geliştirmek amacıyla kullanılabileceğinden bahsedilmiştir. Ayrıca ön değerlendirme / hazırbulunuşluk uygulamalarına vurgu yapılmış; öğrencilerin hangi konularda bilgi sahibi olduklarının ve neleri öğrenmek istediklerinin belirlenerek değerlendirme sonuçlarının eğitimin içeriğinin farklılaştırılması, zenginleştirilmesi ve öğrenci gereksinimlerine uygun hale getirilmesi için kullanılmasına değinilmiştir” şeklinde konuştu.