GENEL - 18 Aralık 2017 Pazartesi 13:47

Vali Ustaoğlu’ndan “Göçmenler Günü” mesajı

A
A
A
Vali Ustaoğlu’ndan “Göçmenler Günü” mesajı

Bitlis Valisi ve Belediye Başkan Vekili İsmail Ustaoğlu, “Uluslar Arası Göçmenler Günü” nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Bitlis Valisi ve Belediye Başkan Vekili İsmail Ustaoğlu, “Uluslar Arası Göçmenler Günü” nedeniyle bir mesaj yayımladı.


Ustaoğlu, Türkiye’nin tarihten bugüne kadar çok büyük ve önemli göç süreçlerine tanıklık ettiğini belirtti. Ustaoğlu, “Dünyanın en önemli göç rotalarından biri üzerinde yer almamız hasebiyle son yıllarda bir yandan artan ekonomik gücümüz ve istikrarımız bir çekim unsuru oluştururken, diğer yandan yer aldığımız coğrafi bölgede devam eden siyasi istikrarsızlıklar, ülkemize yönelik göçü teşvik eden bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu gelişmeler dolayısıyladır ki; şu anda binlerce yabancıya ev sahipliği yapmaktayız. Halkımızın misafirlerimize gösterdiği anlayış ve olumlu yaklaşımlar milli duyarlılığımızın, misafirperverliğimizin ve insani duygularımızın bir göstergesidir. Günümüzde birçok ülke tarafından göçmenin bir yük olduğunu, külfet olarak karşılandığını görmekteyiz. Özellikle Suriyeli vatandaşlara Avrupa ülkeleri tarafından takınılan tavrın ne seviyede olduğunu ve Türkiye’nin ise onlara sunduğu imkanlar ile ötekileştirici ve dışlayıcı politikaların ortadan kaldırılmasına yönelik çaba ve çalışmalarının pek çok ülkenin ve iradenin takdirini topladığına şahit olmaktayız. Bu anlamda ülkemizin ve devletimizin yürütmüş olduğu politikaların son derece yerinde olduğunu, Uluslararası İltica Hukukunun ötesinde vicdanlarda yerini bulan bir öneme sahip olduğunu söylemek mümkündür. Göç ile ilgili yaptığımız işlerin sayılarla, kanunla, uluslararası hukukla ilgili olmanın ötesinde yaptığımız işin bin yıllık geleneğimizin, inancımızın bize yapmamızı buyurduğunun bilinci ile işlerimizi yürütmekteyiz” dedi.


Türkiye’de ve Bitlis’te göçmenlerin rahat etmesi için tüm imkanları kullandıklarını sözlerine ekleyen Ustaoğlu, “Bu ülkenin kültürünü, siyasi ve idari yapısını öğrenmek isteyen bütün yabancılar açısından gönüllülük esasına dayalı olmak üzere, bütün göçmen kardeşlerimizin kendilerini rahat hissedecekleri tüm imkânları kendilerine sunmak için gayret etmekteyiz. Ecdadımızın tarih boyunca sahip olduğu hoşgörü politikasının günümüzde artarak devam ettiğini, Türkiye’nin, sahip olduğu kültürel ve tarihi değerlerle kapılarını açık tutmaya ve bu anlamda misafirlerine ev sahipliği yapmaya devam etmekte olduğunu özellikle ifade etmeliyim. Bu vesile ile barış ve huzurun hakim olduğu; savaş, terör ve zulmün son bulduğu, herkesin kendi yurdunda hür ve özgür yaşadığı bir dünya için sorumluluklarımızın olduğunu ifade ederek, ülkemizde ve dünyanın her yerinde anavatanından kopup çeşitli sebeplerle başka memleketlere göç etmek zorunda kalmış göçmenlerimizin 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü’nü içtenlikle kutluyor, sağlık ve esenlikler diliyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Kuduz vakasının görüldüğü bölgeden toplanan 12 köpeğin barınaktaki tedavi süreci devam ediyor Hatay’ın Defne ilçesinde meydana gelen kuduz vakasının ardından bölgeden toplanan 12 köpek, hayvan barınağında müşahede altına alındı ve gerekli testlere başlanıldı. Karantina kafeslerinde tedavileri başlayan hayvanlar, kuduz olmadıklarının tespit edilmesinin ardından gerekli bakımları sonrası tekrar doğal ortamlarına bırakılacaklar. Defne’nin Meydancık Mahallesi’nde 22 Nisan tarihinde hayvan çiftliğindeki büyükbaş hayvanlara saldıran sahipsiz köpekte ‘kuduz hastalığı’ tespit edilmişti. Bu durum üzerine toplanan İlçe Hayvan Sağlık Zabıtası Komisyonu bazı kararlar almıştı. Kararlar doğrultusunda; Meydancık ve Güneysöğüt mahallelerinin karantina altına alınmasına ve komşu mahalleler olan Tavla, Koçören, Hancağız ve Hüseyinli mahallelerinin ise gözetim bölgesi olarak takip edileceği açıklanmıştı. Kuduz riskli alanı içerisindeki bölgeye hayvan giriş çıkışının yasaklanmasının yanı sıra başıboş sahipsiz hayvanların ekiplerin toplanarak, aşılanmasına ve hastalık sönüşü yapılıncaya kadar bakım evlerinde tutulmalarına karar verildi. İlçe Hayvan Sağlık Zabıtası Komisyonu kararları doğrultusunda Defne Belediyesi ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, karantina bölgesine uyarıcı tabelalar asarak bölgedeki hayvanların toplanmasına yönelik çalışmalara başlamıştı. Belediye ekipleri tarafından toplanan sahipsiz hayvanlar, Hatay Büyükşehir Belediyesi Sahipsiz Hayvan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde bakım altına alındı. Sahipsiz hayvanlar, gerekli testlerin ve bakımların yapılmasının ardından doğal yaşam alanlarına tekrar bırakılacaklar. “Karantina kafeslerinde bakılan 12 köpeğin tedavi süreçleri devam ediyor” Karantina kafeslerinde 12 köpeğin olduğunu ifade eden Sahipsiz Hayvan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Ömer Çağan Avcı, kuduz vakası tespit edilmeyen hayvanların küpeleme ve kısırlaştırma işlemlerinin ardından yeniden doğaya bırakılacağını belirterek, “Defne İlçe Belediye ekiplerinin kuduz vakası görülen mahallelerden topladıkları hayvanları, Hatay Büyükşehir Belediyesi’ne ait hayvan barınağındaki karantina kafeslerinde bakılmaktadır. Karantina kafeslerinde toplam 12 köpek var. Bu müşahede sürecinde tarafımızca kuduz olmadığı kanıtlanırsa küpelenerek doğal yaşam alanlarına bırakılacak. Karantina süresi, bir hayvanın ısırılıp ısırılmadığına göre değişmektedir. Bir kuduz hayvan tarafından ısırılan hayvanlar önce 10 gün boyunca tedavi edilir. 10 gün boyunca küpeleme ve kısırlaştırma işlemleri yapılır. Karantinadaki köpeklerin son olarak 10 gün boyunca müşahede altında tutularak doğal yaşam alanlarına bırakılır. Defne İlçe Belediyesi’nin kuduz vakası görülen mahallelerdeki hayvan toplamaya devam etmektedir. Vatandaşlarımızın içi rahat olsun. İnsan ve hayvan sağlığını riske atacak bir şey yapmıyoruz. Başka kurum ve kuruluşlara itibar etmeyin. Devletimiz bu konuda tamamen bilinçli bir şekilde çalışma yapmaktadır” dedi.
Samsun Süper Lig’deki tek yabancı teknik direktör Samsunspor’da SAMSUN (İHA) – Trendyol Süper Lig’de mücadele eden 20 takım arasında yabancı teknik direktör tarafından çalıştırılan tek ekip olarak Samsunspor kaldı. Son olarak Konyaspor’un, Teknik Direktör Fahrudin Omerovic ile yollarını ayırmasının ardından Süper Lig’de yabancı teknik direktörün çalıştırdığı tek takım olarak Samsunspor kaldı. Samsunspor haricindeki 19 takımın tamamı yerli antrenörlere emanet edilirken, ligin 8. haftasında kırmızı-beyazlılarda göreve gelen Alman Teknik Direktör Markus Gisdol ise halen Karadeniz temsilcisinin başında bulunuyor. Galatasaray Okan Buruk’a, Fenerbahçe İsmail Kartal’a, Trabzonspor Abdullah Avcı’ya, Başakşehir Çağdaş Atan’a, Beşiktaş Serdar Topraktepe’ye, Kasımpaşa Sami Uğurlu’ya, Çaykur Rizespor İlhan Palut’a, Alanyaspor Fatih Tekke’ye, Sivasspor Bülent Uygun’a, Antalyaspor Sergen Yalçın’a, Adana Demirspor Hikmet Karaman’a, Kayserispor Burak Yılmaz’a, MKE Ankaragücü Emre Belözoğlu’na, Konyaspor Ali Çamdalı’ya, Gaziantep FK Selçuk İnan’a, Fatih Karagümrük Tolunay Kafkas’a, Hatayspor Volkan Demirel’e, Pendikspor İbrahim Üzülmez’e ve İstanbulspor da Osman Zeki Korkmaz’a emanet edilmiş durumda. Samsunspor’un başında şu ana kadar lig ve kupada 30 maça çıkan 55 yaşındaki Gisdol, 12 galibiyet, 8 beraberlik ve 10 mağlubiyet aldı. Öte yandan kariyerine Almanya’nın Hoffenheim takımında antrenör olarak başlayan Markus Gisdol, daha sonra sırasıyla Hamburg, Köln ve Lokomotiv Moskova’yı çalıştırdı. Samsunspor ile Markus Gisdol arasındaki sözleşme sezon bitiminde sona erecek.
İzmir Ortaklık vaadiyle dolandırıldı üstüne darp edilip ölüm tehditleri aldı İzmir’de yaşayan 35 yaşındaki Sevgi Canlı, iddiaya göre tüm birikimi olan yaklaşık 1 milyon lirayı, İstanbul’da bir kafeye ortak olmak için kullandı. Dolandırıldığını anlayınca parasını geri almak isteyen Canlı, dolandırıldığı kişiler tarafından hem darp edildi hem de tacize uğradı. Darp edildiği anlar güvenlik kameralarına yansırken, şu an korkarak yaşadığını söyleyen Canlı, “Ölmek istemiyorum” dedi. Buca ilçesinde yaşayan 35 yaşındaki Sevgi Canlı, sağlık sorunları sebebiyle bir süre boyunca İzmir’den İstanbul’a gidip geldi. İstanbul’da otelde kalan Canlı, otelin yakınlarında bir kafe buldu. Bulduğu kafeye sık sık gitmeye başlayan Canlı, orada kafenin sahibiyle tanıştı. İddiaya göre bir süre sonra kafe sahibi, Canlı’ya yüzde 50 ortaklık teklifinde bulundu. Sevgi Canlı da bu teklifi kabul ederek tüm birikimi olan yaklaşık 1 milyon lirayı kafenin masrafları için kullandı. Daha sonra dolandırıldığını anlayan Sevgi Canlı, kafenin sahibinden parasını geri istedi. Parayı geri vermemekte direnen kafe sahipleri, Canlı’yı ormanlık alana götürüp, hem silahla tehdit etti hem de taciz etmeye kalkıştı. Parasını geri almak için uğraşan Canlı, son olarak kafenin içerisinde saldırıya uğradı. O anlar güvenlik kameralarına yansırken “Ölmek istemiyorum” diyen Canlı, yetkililerden yardım bekliyor. Hem dolandırıldı hem icralık oldu Dolandırılma sürecinden bahseden Sevgi Canlı, kafe sahibinin iyi niyetine güvenerek kafenin açılış parasını verdiğini belirtti. Sözlerini sürdüren Canlı, “Bana ‘kredi kartımı dükkan için kullanacaklarını ve beni dükkana yüzde 50 ortak yapacaklarını’ söylediler. Kredi kartımı da verdim ve dükkanın bütün ihtiyaçlarını aldım. Fakat ben dükkanın ihtiyaçlarını aldıktan sonra diğer ortaklar beni arayıp, ‘paranı vereceğiz, malını vereceğiz’ diye çağırdılar. Defalarca bu olay darpla sonuçlandı. Bütün param dolar, altın, euro hesabımdaydı. Yaklaşık 1 milyona yakın kaybım var. Şu anda da 370 bin lira icra dosyam mevcut” diye konuştu. Savcılıkta dekontlara, faturalara ve dövüldüğü kamera görüntülerine ait belgelerin olduğunu söyleyen Canlı, İstanbul’da gittiği her yerde rehin alındığını ve ailesinin de defalarca tehdit edildiğini aktardı. “Kişilerin bulunmasını ve yargılanmasını talep ediyorum” İlk darp olayının kafede yaşandığının altını çizen Canlı, şunları kaydetti: “Kafenin gerçek sahibi beni arayıp ‘paranı vereceğiz’ dedi. Daha sonra oraya gittim. Beş adamla oturmuş, ‘bunu sana vermeyiz’ gibi tehditvari konuşmalar yaptılar. Daha sonra ben de o parayı işletme müdüründen almak için ‘onun evine bir şeyler almam gerektiğini ve her şeyin kayıtlı olduğunu’ söyledim. Adam dükkanı dağıtıyordu ve biz hava alsın diye dışarı çıkardık. Sonra ormana götürüp silah çıkardı. Bununla ilgili şikayetim de var. Yetkililerden kişilerin bulunmasını ve yargılanmasını talep ediyorum.” “Korkarak yaşıyorum” Her gün gece korkarak uyumak istemediğini söyleyen Canlı, “Benim annem ve babam da rahatsızlandı. Ben ölmek istemiyorum ve ben şu anda korkarak yaşıyorum” diye konuştu.