GENEL - 13 Temmuz 2018 Cuma 09:35

Bitlis Kalesi’nde 3 yıl aradan sonra kazı çalışması

A
A
A
Bitlis Kalesi’nde 3 yıl aradan sonra kazı çalışması

Bitlis Kalesi’nde 2015 yılında durdurulan kazı çalışmaları, Ahlat Müze Başkanlığı ve Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) bilimsel danışmanlığında tekrar başladı.

Bitlis Kalesi’nde 2015 yılında durdurulan kazı çalışmaları, Ahlat Müze Başkanlığı ve Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) bilimsel danışmanlığında tekrar başladı.


İlk olarak Denizli Pamukkale Üniversitesi tarafından 2004 yılında Bitlis Kalesi’nde başlatılan kazı çalışmaları, daha sonra Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi tarafından 2015 yılına kadar devam etti. 3 yıl ara verilen Bitlis Kalesi kazı çalışmalarına bu yıl ise Ahlat Müze Başkanlığı ve Bitlis Eren Üniversitesi bilimsel danışmanlığında tekrar başladı. Kazı çalışmalarının yapıldığı bölgede incelemelerde bulunan Bitlis Valisi ve Belediye Başkan Vekili İsmail Ustaoğlu, kalenin en kısa sürede ziyarete açılacağını söyledi.


Ustaoğlu, "Bitlis Kalemizdeki kazı çalışmalarımız başlamıştır. İlk olarak Denizli Pamukkale Üniversitesi tarafından başlatılan ve belli bir süre devam etmiş. Ondan sonra Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi bünyesinde kazı çalışmaları sürdürülmüş. Maalesef 2015 yılından beri, yaklaşık 3 yıldır kazı çalışmaları durmuş durumdaydı. Geldiğimiz günden itibaren ilimizin farklı sektörlerindeki ve farklı alanlarındaki arkadaşlardan aldığımız bilgi çerçevesinde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz bünyesinde kazı çalışmalarını bir an önce başlatmamız gerektiğine karar verdi. Bugün Ahlat Müze Başkanlığı himayesinde kazı çalışmalarını başlatmış olduk. Belli bir bütçe ayrıldı. Başlatmış olduğumuz bu kaz çalışması, ilave bütçe destekleri ile kazı evini de açtık. Önümüzdeki dönemde biraz daha konunun üzerinde durarak kazı çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Bu uzun soluklu bir süreç. Ama belli bir noktaya getireceğiz. Tabi bunun yanında bizim için en önemli değer olan her şehre nasip olmayan bu tarihi kale, Bitlis’in kalbinde tüm ihtişamı ile binlerce yıldır ayakta duran tarihi bir eser. Bunu halkımızın hizmetine sunmak, ülke insanının istifadesine sunma adına bir taraftan kazı çalışmalarını sürdürürken diğer taraftan ise tüm ihtişamı ile ayakta duran bu kalemizin aydınlatılması da çok önemliydi. Maalesef kalemizin aydınlatması yoktu. Bunu da projelendirdik ve bu ay içinden kuruldan geçmesini bekliyoruz. Önümüzdeki dönemde de Bitlis Kalesi’nin aydınlatmasını gerçekleştireceğiz. Diğer taraftan ülke turizmi açısından büyük bir potansiyele sahip olan bu kale, maalesef vatandaşlarımızın ziyaretine kapalıydı. Yapacağımız çalışma ile karşılama merkezini yaparak bir taraftan kazı çalışmaları sürdürülürken diğer taraftan da buraya gelen yabancıların da gelip görmesine olanak sağlayacak altyapı hizmetini de bu dönem içinde gerçekleştirmiş olacağız. Tüm bu çalışmalar her zaman vurguladığımız gibi bu tarihi şehrin geçmişinde yüzyılla meydan okuyan tarihi eserlerin ayağa kaldırılması çok önemliydi. Devletimizin desteği ile inşallah ayağa kaldıracağız" diye konuştu.



"Kalenin topogratif haritası çıkarıldı"


Bitlis Eren Üniversitesi Araştırma Görevlisi ve Kazı Çalışması Bilimsel Danışmanı Dr. Korkmaz Şen ise kazı çalışmalarının uzun soluklu bir çalışma olacağına değinerek, "Tarihi milattan önce 330’lu yıllara dayandığını tahmin ettiğimiz Bitlis Kalemizde bir ara verilmişti. Biz bu kale kazısına yeniden başlamış olduk. Burada ilk yapılması gerekenleri yapmış bulunmaktayız. Bunların başında kalemizin jeoradar ve jeofizik haritasının çıkarılmasıydı. Daha sonra topogratif haritası çıkarıldı. Ayrıca drone çekimleri yapılmış oldu. Biz bu çekimlerle daha önce yapılmış olan çalışmaları üç boyutlu canlandırmaya çalışacağız. Diğer bir işlem ise daha önce Bitlis’te bir kazı evi bulunmuyordu. Şu anda tadilat aşamasında olan kazı evimiz de 10 güne kadar faaliyete geçecek. Kazı alanları sürprizlere sürekli gebedir. Çıkacak buluntulara göre kazının hızı ve yavaşlaması buna bağlıdır. Ancak tahmini olarak 20 veya 30 yıl boyunca devam edecek. Kazı çalışması bittikten sonra restorasyon ve konservayon işlemi başlayacaktır. Bu da başlı başına ayrı bir uzmanlık gerektiren bir işlemdir. Şu anda kazı çalışmalarımızda Osmanlı dönemine rastlıyoruz, fakat katmanlar aşağı doğru indikçe Emeviler, Abbasiler ve yerel beylikler olan Dilmaçoğulları, Ahlat Şahları ve Selçuklulara da ait yapılar bulabiliriz" dedi.



"Yeraltı görüntüleme tekniğini uyguladık"


Jeofizikçi Yunus Levent Ekinci de, yaptıkları jeofizik çalışmaları ile kalede yer alan buluntularda birçok mimari yapının olduğunu belirtti. Ekinci, "Kalemizde jeoradar çalışması yaptık. Üstüne de elektrik özdirenç tomografi adını verdiğimiz yeraltı görüntüleme tekniğini uyguladık. Bu iki tekniğin birbiri ile kolerasyonu sonucunda alanda birçok mimari yapının belli farklı derinliklerde bulunduğunu tespit ettik. Kazı aşaması çok yavaş işleyen bir prosedür olduğundan dolayı o yapıların da gün yüzüne çıkarılması belli bir süre alacaktır. Bizim yaptığımız jeofizik çalışmaları ile hangi yüzyıla ait olduğu belirlenemez, fakat yapının yeri, konumu ve durumunu belirleyebiliyoruz" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul BankPozitif’ten kredi notu artışı değerlendirmesi Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in mart ayındaki not artışının ardından bir kredi notu artışı da Standard & Poor’s’tan geldi. S&P, Türkiye’nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükseltirken, kredi notu görünümünü ise "pozitif" olarak korudu. S&P Global raporuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan BankPozitif Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erkan Kork, beklentiler doğrultusunda yapılan kredi notu artışının kararlılıkla uygulanan ekonomi programının bir sonucu olduğuna vurgu yaptı. Dr. Erkan Kork, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ekonomi yönetimi büyük bir emek veriyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in nasıl bir özveri gösterdiğine iş dünyası olarak şahitlik ediyoruz. Yapılan kredi notu artışları Türkiye’nin potansiyelinin çok altında olsa da yabancı ilgisinin arttığı bu dönemde önem arz ediyor. Enflasyonla mücadele ederken, büyümeyi de başarabilen bir ekonomi var. Daha fazla sermaye girişi için gerekli rasyonel zemine sahip bir Türkiye var. Bu not artışları yılın ikinci yarısından itibaren bambaşka bir tabloyla karşılaşacağımızın işaret fişekleridir. Enflasyonun gerilemesiyle özellikle sonbaharın Türkiye için not artışlarının olduğu bir mevsim olacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı. ”Yatırımcının Türkiye’ye ilgisi artarak devam edecek" Kararın hem portföy hem de uluslararası doğrudan yatırımları olumlu etkileyeceğini belirten Dr. Erkan Kork, sözlerini şöyle tamamladı: “Ekonomi yönetiminin rasyonel adımları, öngörülebilir politikalar ve enflasyonun düşeceğine ilişkin beklentiler yabancı yatırımcı tarafından satın alındı. Yapılan not artışlarının yanı sıra Türkiye’nin, Dünya Bankası gibi dev kuruluşlarla yürüttüğü milyar dolarlık finansman anlaşmaları, haziran ayında gri listeden çıkılacak olması ve temel göstergelerde iyileşmenin devam etmesi ekonomiye olan güveni perçinleyecek. Türkiye, geçen yıl doğrudan yabancı yatırım projelerinde İspanya’yı geride bırakarak Almanya’nın ardından Avrupa’da 4’üncü sırada yer aldı. Ülkemizin önü açık ve daha gidecek çok yolumuz var. Uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisinin artarak devam edeceğini düşünüyorum."
Manisa Soma’da yaşayan Ordulular hayatını kaybeden madenciler anısına fidan dikti Manisa’nın Soma ilçesindeki Ordulular Kültür ve Yardımlaşma Derneği yöneticileri ve üyeleri, Soma’daki maden faciasında hayatını kaybeden Ordulu madencilerin anısına dernek bahçelerine fidan dikti. 13 Mayıs 2014 yılında Soma’da meydana gelen ve 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasının acısı hala yüreklerdeki tazeliğini koruyor. Soma ilçesindeki Ordulular Kültür ve Yardımlaşma Derneği yöneticileri ve üyeleri de faciada hayatını kaybeden Ordulu madencilerin isimlerini yaşatmak için dernek bahçelerine fidan dikimi gerçekleştirdi. Dernek tarafından yapılan açıklamada, madende hayatını kaybeden 301 şehide rahmet ve yakınlarına başsağlığı dilendi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Hayatını kaybeden 301 şehit madencimizin arasında bulunan Hüseyin Avkaş, Ferhat Avkaş, Sadettin Yılmaz, İsa Sadan ve ilçemizdeki başka madende hayatını kaybeden Salih Ayber’in hatıralarını burada yaşatmak hem de onların ailelerini onurlandırmak için böyle bir çalışma yaptık. Maden şehitliğine giderek hayatını kaybetmiş madenciler için dualar ettik. Diktiğimiz fidanlara da onların adının olduğu plakaları korkuluklarına çakarak isimlerinin ve hatıralarının yaşamasını istiyoruz. Emeği geçen yöneticilerimiz ve üyelerimizden Allah razı olsun. Hayatını kaybeden tüm madencilerimizin ruhları şad olsun”