GENEL - 12 Eylül 2018 Çarşamba 10:03

Van Gölü’nün derinliklerindeki yerleşim kalıntıları gün yüzüne çıkartılıyor

A
A
A
Van Gölü’nün derinliklerindeki yerleşim kalıntıları gün yüzüne çıkartılıyor

Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde Van Gölü’ne dalış yapan dalgıç Cumali Birol, gölün derinliklerinde yaşam alanlarının kalıntılarını tespit etmeye devam ediyor.

Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde Van Gölü’ne dalış yapan dalgıç Cumali Birol, gölün derinliklerinde yaşam alanlarının kalıntılarını tespit etmeye devam ediyor.


Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü, Nemrut volkanik dağının patlaması sonucu oluşan ve sodalı suyuyla dikkat çeken 3 bin 713 kilometrekarelik alanıyla tıpkı bir deniz gibi uzanan uçsuz bucaksız sularının altında pek çok sır saklıyor. Kimilerine göre gölün mavi sularının altında kayıp uygarlıklar yatıyor, kimilerine göreyse devasa bir Van Gölü canavarı yaşıyor. Van Gölü sahiline yaklaşık 1.5 kilometre uzaklıkta bulunan Adilcevaz’ın Esenkıyı bölgesinde dalış yapan Cumali Birol, gölün altında yaşam belirtilerinin olduğunu ileri sürdü.


Yaptığı dalışla ilgili açıklamada bulunan dalgıç Cumali Birol, “Van Gölü çalışmalarımız halen devam etmekte. Sizlerin de bildiği gibi 15 gün önce burada biri dalış yaptık. Bir su altındaki yapılara rastladık. Yaklaşık 2 bin 500 metrekarelik alanda bir yapıya rastlamıştık. Buradan geçerken yan tarafta bulunduğumuz Kuşadası Adilcevaz sınırları içerisinde. Kuşadası’nın da çok ilgimizi çeken bir unsur söz konusu oldu. Bir drone kaldırarak sizler de göreceksiniz ki her şeyi açık ve net. İnsan eli değdiği bu adanın kendiliğinden oluşan bir arada olmadığı izlenimi oldu bizde. Kuşadası’nın da gerek su altındaki çekimlerimiz, gerek su yüzeyindeki çekimlerimiz şunu gösteriyor bize. En azından buraya bir insan eli değdiği belli. Bu taşların sıradan bir taş oluşumu olmadığını gözlemlemekteyiz. Bu da şunu gösteriyor höyüğe benziyor. Ben en azından öyle bir yer düşünüyorum. Tabi bunu bilim adamları, gerek su altı arkeologları, gerek arkeologların bu işe daha önem vereceğini ve gelip burada bir inceleme yapacağını bizler inanıyoruz. Bizim işimiz sadece keşif. Van Gölü havzasının daha öncede dediğimiz gibi en iyi mikrobiyalitleri Adilcevaz sınırları içerisinde. Kale Adilcevaz sınırları içerisinde. Rus batığı Bitlis sınırları içerisinde. Ama Van’da da farklı mikrobiyalitler var. Van Gölü havzasını bir bütün olan olarak görüyoruz. Çünkü eğer o bütünlüğü sağlarsak, eğer bu bütünlük içerisinde buraları turizme açarsak hem dalış turizmine, hem inanç turizmine hem de kültür turları burada gerçekleşirse yörenin kalkınması özellikle Adilcevaz’ın son derece de buna ihtiyacı olduğunu söyleyebiliriz bir Adilcevaz olarak. Burada da Adilcevaz’ın gelişimine katkı sağlayacağına ben şahsın inanıyorum. İnşallah bu keşiflerimiz sonucu bir şeyleri elde ederiz gerek turizmde payı olsun, gerek se dalış turizmindeki dalış severlerin Adilcevaz’a daveti noktasında buradan da bir çağrı yapalım. İnşallah bunu da başaracağız” dedi.


Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Yaklaşık 15 günlük önce Adilcevaz açıklarında kıyıdan yaklaşık 1-1,5 kilometre açığında bir yerleşim yeri kalıntısına rastladığımız söylemiştik. Tabii daha sonraki 15 günlük süreç içerisinde Cumali Birol beyin girişimleriyle buradaki dalışlarımıza devam ettik. Şunu gördük ki 2 hafta önceki bulduğumuz yerleşim birimi kalıntıları aslında sandığımızdan çok daha büyük bir alan kapsıyor. Şu anda yaklaşık 4,5 kilometrekarelik tahmin ettiğimiz bir alan söz konusu. Buralar belli ki dışarıdan taşlar getirilmiş yürüme yolları yapılmış, duvarlar yapılmış. Bunların hepsinin kalıntıları var ve araştırdıkça ileriki günlerde daha farklı bulgular elde edeceğimize inanıyoruz. Bunların hepsi bu bölge için bir değerdir, bir fırsattır. Bunları dalış turizmine kazandırmamız lazım. Tabii öncelikle koruyarak da dalış turizmine kazandırmamız lazım. Dolayısıyla Van Gölü’nün daha birçok gizem içerdiğini inanıyoruz” dedi.


Şu an için buldukları yerleşim biriminin tarihçesi hakkında konuşmak için çok erken olduğunun altını çizen Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Buranın kesin tarihi ile ilgili bilgiyi sanırım sualtı arkeologları ve tarihçilerin yapacağı çalışmalar ortaya çıkaracaktır. Fakat bizler şunu biliyoruz 600 bin yıllık bir geçmişe sahip olan Van Gölü su seviyesi son 6 bin yılda bu şekilde sabitlendi. Yani bundan 6 bin yıl öncesine gittiğimiz zaman Van Gölü’nün su seviyesi şimdiki 1650 metrelik yüzey kodunun en az 100-150 metre aşağısında idi. Dolayısıyla bunun en az bin 2 bin yıllık bir geçmişe sahip olduğu kanaatindeyiz. Ama yine ifade edeyim sualtı arkeologları ve tarihçilerin yapacağı açıklamalar, çalışmalar konuya daha bir kesinlik katacaktır. Fakat Van Gölü’nün su seviyesi az önce ifade ettiğim gibi son 6 bin yıldır bu şekilde sabitlenmiş, bundan 6 bin yıl öncesi geriye gittiğimiz zaman su seviyesini şimdiki su seviyesinden 100-150 metre aşağıda olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Başkan Görgel: “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda” Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikada çıkan yangınla ilgili olarak “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikadaki alanda incelemede bulunan Başkan Görgel, yetkililerden bilgi alıp fabrika sahiplerine ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerini iletti. Yangının büyük bir bölümünün kontrol altına alındığını ifade eden Başkan Görgel, “Burası büyük bir mobilya fabrikası, bize gelen ihbarın ardından kısa sürede gelip yangını söndürmeye çalışıyoruz. Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Kimyasal maddelerin de olduğu için yangının söndürmek kolay değil. Gerçekten arkadaşlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Biraz önce kum ocağı atölyemizde kaza meydana geldi, bir kardeşimiz canımız vefat etti. Ne yazık ki zor bir gece geçiriyoruz. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Başkan Görgel, yangın söndürme çalışmalarına itfaiye daire başkanlığının ekiplerinin yanı sıra orman bölge ve emniyet teşkilatının da destek verdiğini ifade etti.
İstanbul Akademisyenin kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı Türk-Alman Üniversitesi Akademisyeni ve Akşam Gazetesi yazarı Tacettin Kutay’ın 6 yaşındaki kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadın hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama-Hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı. Kutay, olaya ilişkin sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları kaydetti: “6 yaşındaki kızım Fulya ile Göztepe’de yürüyorduk. İlahi söylemek istedi ve ’Ey aşıkı dildade’ okumaya başladı. ’Lailahe illallah Muhammedurrasulullah’ derken videodaki kadın yanımızdan geçiyordu. Durdu ve Fulya’ya ’Bunları size nerede öğretiyorlar anaokulunda mı?’ diye sordu. ’Ben öğretiyorum’ dedim. ’El kadar çocukların beynini bu saçmalıklarla yıkıyorsunuz. Ben üniversite hocasıyım, siz ne cahil insanlarsınız’ dedi. Bu gemi azıya almışlık, şuursuzluk sokak ortasında altı yaşında çocukları sözlü taciz etmeye kadar vardı. Varın gerisini siz hesap edin.” Edinilen bilgilere göre, Kutay’ın polisi araması üzerine M.G. (73) isimli şüpheli işlemler için karakola götürülürken her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Emekli hemşire olduğu öğrenilen M.G. hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama- Hakaret" suçlarından, Kutay hakkında ise "Hakaret" suçundan adli işlem başlatıldı. Dosyaları ikmalen adliyeye gönderilen şahıslar adli makamlarca karakoldan serbest bırakıldı.
Bursa “Mahzen-32” operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa’ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi. Sıkı takibin ardından çete çökertildi Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral’ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi. İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi. Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.