GENEL - 13 Nisan 2019 Cumartesi 09:25

Bitlis’ten Türkiye’ye örnek olacak davranış

A
A
A
Bitlis’ten Türkiye’ye örnek olacak davranış

Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) tarafından başlatılan ve Halk Eğitim Müdürlüğünün de destek verdiği ‘Bir Sevgi Bir İlmek Projesi’ tüm Türkiye’ye örnek olacak.

Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) tarafından başlatılan ve Halk Eğitim Müdürlüğünün de destek verdiği ‘Bir Sevgi Bir İlmek Projesi’ tüm Türkiye’ye örnek olacak.


’Bir Sevgi Bir İlmek’ projesi kapsamında kurulan atölyede, plastik oyuncaklarla oynayamayan lösemili çocuklar için organik iplerden oyuncaklar üretiliyor. Bitlis Eren Üniversitesinde (BEÜ) kurulan atölyedeki kursiyerler ise doktor öğretim üyesi, öğretim görevlisi, ev hanımı, hemşire ve öğrencilerden oluşurken, kursiyerler arasında erkek öğrenci bile var. Öncülüğünü BEÜ Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Öğretim Görevlisi Esra Dursun’un yaptığı kursta usta öğretici olarak ise Şazime Hancı görev yapıyor. Burada kursiyerler tarafından organik iplerle oyuncaklar, ilk etapta çevre illerdeki hastanelerde tedavi gören lösemili çocuklara hediye edilmesi hedefleniyor. BEÜ Rektörü Prof. Dr. Erdal Necip Yardım’da atölyeyi sık sık ziyaret ederek kursiyerlerin bir eksiklerinin olup olmadığını soruyor. Burada gazetecilere açıklama yapan Rektör Yardım, “Üniversiteler sadece bir eğitim kurumu değil sosyal hayatında içinde bulunması gereken kurumlardır” dedi.


Rektör Yardım, “Bundan bir müddet önce öğrenci topluluklarımız lösemili çocuklar için donör kampanyası başlatmışlardı. Bu kampanyamız hale devam etmektedir. Ama bu sefer Sürekli Eğitim Merkezi Müdürümüz Esra hocamız liderliğinde ‘Bir İlmek Bir Sevgi’ projesi gerçekleştirildi. Bu gerçekten çok önemli bir projeydi. Bu projede Bitlis Milli Eğitim Müdürlüğü ve Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü de destek verdi. Bu proje kapsamında lösemili çocuklar için organik oyuncak üretiyoruz. Bilindiği üzere onlar sadece bu tip oyuncaklarla oynayabiliyorlar. Onların bu oyuncaklarla oynadıklarını görmek bizleri oldukça mutlu edecektir. İnanıyorum bu oyuncaklar üretildikten sonra hep beraber götürüp kendilerine hediye etmek şansına da sahip olacağız. Bu kampanya tamamen bir farkındalık oluşturma adına yapıldı. Gördüğümüz kadarıyla yeterince bir farkındalık da oluşturdu. Uluslararası bir yayıncı firması bizi arayarak bu konu hakkında belgesel çekimi için izin istedi. İnşallah bu izni de gerçekleştireceğiz. Tabi bununla sınırla kalmayacağız. Bizim inancımız şu, üniversiteler sadece bir eğitim merkez değil. Bulundukları topluma ülkeye bu şekilde sosyal katkılarda sağlamak zorundadır. Biz buna inanarak yola çıktık. Böylede devam edeceğiz” şeklinde konuştu.



"Türkiye’de her yıl 2 bin 500 kişi lösemiye yakalanıyor"


BEÜ Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Öğretim Görevlisi Esra Dursun, ablasından esinlenerek böyle bir proje başlattığını ifade ederek, "Ablam Ankara’da kendi atölyesinde bu işi yapıyordu. Hem eğitimini yapıyordu hemde LÖSEV’deki çocuklara oyuncak yetiştiriyordu. Çok hoşuma gitti benim dedim bunu büyütmem lazım. Bende üniversiteyi arkama alıp kendi üniversitemde bu projeyi başlatmak istedim. Maalesef Türkiye’de her yıl 2 bin 500 kişi lösemiye yakalanıyor. Biz ilk başta çevre iller Diyarbakır, Erzurum, Van ve Elazığ’daki çocuklarımıza yetiştirmek istiyoruz. Kendi çocuklarımız şuan oyuncak anlamında hiç umurumuzda değil önemli olan hasta yavrularımız” dedi.


Dursun, “Aslında Türkiye arkamızda desek yalan söylemiş olmayı çünkü birçok yerden birçok haber aldık. Çoğu yerle iletişime geçtik. İnşallah gönüllü olarak ben bu projeyi gidip başka illerde de başlatmak istiyorum. Öğrencilerimiz arasında doktor öğretim üyeleri var, öğretim görevlisi var, akademik ve idari personelden arkadaşlarımız var ve aynı zamanda kendi öğrencilerimiz de var” diye konuştu.


Kursun usta öğreticisi Şazime Hancı ise böyle bir projede yer almaktan son derece mutlu olduğunu kaydederek, "BEÜ’ye bağlı ‘Bir Sevgi Bir İlmek’ projesinde yer alıyorum. Proje koordinatörümüz Esra Dursun ile beraber iyi niyete ve sevgiye adım atarak lösemili çocuklara Augurimi örgü bebek yani organik oyuncak yapıyoruz. Bizim buradaki niyetimiz gayemiz doğrultusunda sevgi ortamı içinde yapmış olduğumuz bu örgü bebekleri lösemili çocuklara ulaştırmayı düşünüyoruz. Aynı zamanda katılan öğrencilerimize bu mesleği öğreterek de kendine bir kazanç kapısı açmaya çalışıyoruz. Niyetler ve gayeler iyilik doğrultusunda ilerliyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’da turunçgilde unlu bit mücadelesi başladı Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından turunçgil bahçelerinde unlu bit zararlısına mücadele çalışmalarının başladığını duyurarak kültürel, biyolojik ve kimyasal mücadele yöntemlerini açıkladı. Turunçgil ağaçlarının kapladığı 43 bin 889 dekar alan ve 162 bin 172 ton üretimi ile yaş meyve ve sebze ihracatında gelişme potansiyeline sahip illerden olan Aydın’da, turunçgil bahçelerinde kontroller devam ediyor. Bu çerçevede harekete geçen Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında kontrollerini aralıksız sürdürürken, tespit edilen unlu bit zararlısının mücadele gerektirecek düzeyde olduğunu belirledi. Üreticilere çağrıda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, mücadele çalışmalarının başladığını duyurdu. Konu ile ilgili Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “İlimiz turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında, yapılan bahçe kontrollerinde unlu bitin ekonomik olarak mücadeleyi gerektirecek düzeyde olduğu görülmüştür. Mücadele zamanı gelen ve yayılma eğiliminde olan Turunçgil Unlu Biti (Planococcus citri) zararlısının tüm üreticiler tarafından tanınıp, yoğunluğunun izlenmesi ve bahçelerde mücadelenin uygulanması ilimiz turunçgil yetiştiriciliği için büyük önem taşımaktadır. Turunçgil unlu bitinin ergin dişileri, uzunca oval biçimde, beyaz ve unlu gibi bir görünümdedir. Ortalama uzunluğu 3,7 mm, eni ise 1.8 mm’dir. Vücudun her tarafı beyaz ince mumlu iplikçiklerden oluşmuş bir örtü ile kaplıdır. Bazen tek başına, çoğunlukla da koloni halinde yumakçıklar şeklinde görülürler. Bir dişi 300-400 adet yumurta bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar yumakçıklar içerisinde kısa bir süre kaldıktan sonra dışarı çıkarlar. Bu dönemde larvalar oldukça hareketlidir. Yıllara ve bölge koşullarına göre değişmekle birlikte yılda 3-4 döl verirler. Turunçgil unlu biti emgi yaparak doğrudan, ballımsı madde salgılayarak fumajine neden olmasıyla da dolaylı yoldan bitkilere zarar verirler. Popülasyon yoğunluğunun yüksek olduğu zamanlarda turunçgillerde aşırı meyve dökümüne ve fumajine neden olurlar. Esas konukçuları turunçgil tür ve çeşitleri olup, incir , asma, nar, sera ve süs bitkilerinde de zarar yaparlar. Kışı çoğunlukla yumurta ve yumurtalı ergin olarak ağacın gövde çatlakları arasında, yumurtasız ergin ve larva olarak da sürgün uçları arasında beslenerek geçirirler. Yumurtalar ilkbahar aylarında havaların ısınması ile birlikte açılır ve çıkan larvalar öncelikle yapraklarda ve sürgünlerde özellikle de iki bitki organının birbirine değdiği yerde beslenir. Yeni meyvelerin teşekkülü ile meyvelerin sapla birleştiği çanak yaprakları ve meyvelerin birbiriyle temas ettiği yerlerde, göbekli portakalların göbek kısmında emgi yaparak meyve kalitesini düşürür ve sap dipleri zayıflayan meyvelerin dökülmesine neden olurlar. Bu zararlının bulunduğu yerlere harnup ve portakal güveleri de yumurta bırakır. Zararlının çıkardığı tatlı maddeler bu güvelerin larvalarının besin kaynağı olur. Orantılı nemi yüksek gölgeli sıcak yerler unlu bitin gelişmesine uygundur. Yaz sonuna doğru bu belirtilen yerlerden gövde ve dallara dağılırlar” ifadeleri yer aldı. “Avcı böcekler salınmalı” Mücadele yöntemlerine ilişkin yapılan açıklamanın devamında ise “Kültürel mücadele çerçevesinde bahçede yabancı ot temizliğine dikkat edilmeli, sürümler tavında yapılmalı, budama yaparken ağaç taçları hiçbir zaman birbirine kavuşmamalıdır. Güneşlenme ve hava akımı sağlanmalıdır. Biyolojik mücadele ise ülkemizde kitle üretimi yapılan ve bahçelere salınan, bölge şartlarında kışı geçiremeyen Cryptolaemus montrouzieri Muls. (Col.:Coccinellidae) avcı böceği ve Leptomastix dactiilopii How. (Hym.:Encyrtidae) parazitoidi en önemli doğal düşmanlarıdır. Bu yararlı böcekler unlu bitle bulaşık bahçelere salınarak başarılı bir şekilde biyolojik mücadele yapılmaktadır. Bu şekilde biyolojik mücadele yapan üreticilerimiz ayrıca Bakanlığımızın biyolojik mücadele destek ödemesinden de yararlanabilmektedirler. Bunlar dışında ülkemizde doğal dengenin bozulmadığı bahçelerde unlu bitin çok sayıda yerli doğal düşmanları da vardır. Bahçe, Nisan ayı ortasından itibaren 15 gün ara ile kontrol edilir. Yeni meyvelerin oluşmasından meyvelerin çanak yapraklarının kapanmasına kadar olan devrede ağacın gövde dal ve sürgün uçları, bu devreden Haziran ayının son yarısına kadar meyve çanak yaprağı arası, Temmuz ayından itibaren ise bitişik meyveler ve yaprağa temas eden meyveler kontrol edilir. Mayıs ayı sonuna kadar yüzde 5 ağaç ve Haziran ayı sonuna kadar yüzde 8 ağaç veya meyve bulaşıklığı saptanırsa ağaç başına 2-3 adet predatör C. montrouzieri ile 10 adet parazitoit L. dactylopii salınması gerekir. Ağustos ayında gerek ağaç ve gerekse meyve bulaşıklığı yüzde 15 olursa ağaç başına 4-5 adet predatör ile 10 adet parazitoit verilir. Bu devrede meyve bulaşıklığı daha yüksek oranda tespit edilir ve koloni teşekkülü görülürse 5-10 adet veya daha çok sayıda predatör ile bu miktarın 2 katı parazitoit salınır. Eylül ayında yüzde 20 ağaç ve meyve bulaşıklığı bulunan bahçeye iklim durumuna göre Kasım sonuna kadar ağaç başına 10 adet predatör ve 20 adet parazitoit salımına devam edilir. Karınca faaliyeti olan bahçelerde yararlı böcek salımlarından önce ağaçların kök boğazları daire şeklinde karınca öldürücü toz bir ilaçla ilaçlanmalıdır. Ayrıca ağaçların toprakla temas eden dal uçları budanarak karınca faaliyeti önlenmelidir. Kimyasal mücadele de unlu bitin olduğu belirlenen bahçelerde biyolojik mücadele yapılmıyor ise meyveler fındık iriliğinde iken ruhsatlı olan ilaçlarla kimyasal mücadele yapılmalıdır. Ancak yüksek popülasyonlu bahçelerde biyolojik mücadele uygulamasından önce popülasyonu düşürmek ve dökümü kısmen önlemek bakımından da yine kimyasal mücadele yapılmaktadır. Arı ölümlerini önlemek için ilaçlamalardan önce çevrenizdeki arıcıları bilgilendiriniz” ifadelerine yer verildi.