GENEL - 17 Temmuz 2019 Çarşamba 10:02

Baston ustası atık kütükleri ev dekorasyonuna kazandırıyor

A
A
A
Baston ustası atık kütükleri ev dekorasyonuna kazandırıyor

Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde ceviz ağaçlarından yaptığı bastonların yanı sıra tasarımlarıyla dikkat çeken 3’üncü kuşak baston ustası Cumali Birol, artan ceviz kütükleri de farklı tasarımlarla birleştirerek sehpa, süs ve farklı eşyalara dönüştürüyor.

Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde ceviz ağaçlarından yaptığı bastonların yanı sıra tasarımlarıyla dikkat çeken 3’üncü kuşak baston ustası Cumali Birol, artan ceviz kütükleri de farklı tasarımlarla birleştirerek sehpa, süs ve farklı eşyalara dönüştürüyor.


Yaptıkları tasarımları ebru sanatı yaparak reçine ile kaplayan Cumali Birol, özel siparişleri ile dikkat çekiyor. Aileden 3’üncü kuşak bastonculuk mesleğini sürdüren ve birçok ünlüye yaptığı bastonlarla gündeme gelen Cumali Birol, yaklaşık 2 yıllık bir çalışmanın ardından bastonla ebru sanatını birleştirdiğini, bununla yetinmeyerek, epoksi kullanarak ceviz kütüğünden zigon sehpa ürettiklerini söyledi. Bu şekilde baston yapımında kullanılan ve atık duruma gelerek yakacak olarak kalan ceviz kütüklerini de üretime kazandırdıklarını ifade eden Birol, bir taraftan doğayı korumak, diğer taraftan müşterilerin farklı süs eşya siparişlerine cevap vermek için çalıştıklarını belirtti. Birol, “Ben aileden 3. kuşak baston imalatı yapıyorum. Son birkaç yıldır baston imalatından artan ve sobalarda yakacak olarak kullandığımız ceviz kütüklerini üretime kazandırmak için neler yapabiliriz diye bir araştırma yaptım. Yaptığımız araştırmalarda, üzerine ebru sanatı yaparak ve epoksi dökerek ortaya farklı bir hediyelik eşya çıkardık. Bunu fuar ve festivallerde tanıtmaya başlayacağız” dedi.



“4 bin öğrenciye ebru kursu verdik”


Cumali Birol, kaymakamlık ve belediye başkanlığının destekleri ile ilçede üretilen el sanatlarının sergilenmesi için bir sergi salonu oluşturduklarını belirterek, “Adilcevaz ilçesinde el sanatları ustalarında bir yılda üretilen ürünleri burada sergiliyoruz. Başta kaymakamlığımız olmak üzere belediye başkanlığı ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. İlçede el sanatlarına önem verilmesi bizleri memnun ediyor. Bu anlamda kaymakamlığımız tarafından yürütülen bir proje kapsamında da ilçedeki farklı okullarda yaklaşık 4 bin öğrencimize ebru sanatı dalında kurslar verdik. Bu kursumuz yaklaşık 3 ay sürdü. Özellikle engelli çocuklarımızda terapi etkisi oluşturduğunu düşünüyoruz. Bu şekilde kaybolmaya yüz tutmuş bazı sanatları da gelecek nesillere aktarıyoruz” diye konuştu.



“Adilcevaz’da 170 bin ceviz ağacı var”


Cumali Birol, işlerinin büyük bir kısmını ceviz ağaçları üzerinden yaptığını ve ilçede 170 bine yakın ceviz ağacının bulunduğunu ifade ederek, “Bölgemiz cevizi ve ağaçları ile tanınır. Adilcevaz ve bölgesinde 170 bine yakın ceviz ağacı var. Bazı kesimler tarafından sanki ceviz ağaçlarını yok ediyormuşuz gibi söylentiler dolaşıyor. Aslında biz bastonculara bir yıl içerisinde sadece bir kütük yetiyor. Hiçbir parçasının boşa gitmemesi için mücadele ediyoruz. İşte sehpa üretimimiz de böyle başladı. Artık malzemeleri de üretime kazandırmak için çalışıyoruz. Bastonumuz gibi sehpayı da marka haline getirmek için çalışacağız. Ebru sanatı ile birleştirdiğimiz sanatta kısa sürede alıcılar da buluyoruz. Bugün 500 TL’den başlayıp, 15 bin TL’ye kadar alıcı bulabiliyoruz. El emeğimizle yaptığımız çalışmalar rağbet görüyor” ifadelerini kullandı.


Klasik bastonculuğun Türkiye’de birçok yerde olduğunu ancak ebru sanatı ile birlikte bir farkındalık oluşturduklarını sözlerine ekleyen Birol, “Ebru sanatı ile bastonculuğu birleştirmek 2 yılımızı aldı. Selçuklu ve Osmanlı sanatı olan ebrunun günümüze kadar yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması için biz de elimizden geleni yapıyoruz. Ebruyu bastona işlemek için 2 yıllık bir araştırma ve geliştirme projesi yaptım. 2 yılın sonunda bastona işlemeyi başardık. Bu şekilde hem ilçemizin tanıtımına da katkı sunduk” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize İlhan Palut: “Üzgünüz, çok değerli iki puan bıraktık” Çaykur Rizespor Teknik Direktörü İlhan Palut, MKE Ankaragücü maçının ardından yaptığı açıklamada, “Üzgünüz, çok değerli iki puan bıraktık” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Çaykur Rizsepor, sahasında MKE Ankaragücü ile 2-2 berabere kaldı. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Çaykur Rizespor Teknik Direktörü İlhan Palut açıklamalarda bulundu. İlk yarısını 2-0 önde tamamladıkları maçtan 2-2’lik beraberlikle ayrıldıkları için üzgün olduklarını ifade eden Palut, "İlk yarıda 2 gol bulduk. İlk yarıda telafisi zor bir farkla içeri girebilirdik. İkinci yarı ise rakibimizin değişikliklerini gördük. Riskler karşısında sağlam durmalıydık. Kazandığımız toplar ile maçı kendimize iyice yaklaştırabilirdik ama kazandığımız toplarda bir ciddiyetsizlik vardı. Zor top kazandık, kolay top kaybettik. Maalesef kötü bir gol yedik. Futbolda bunlar var. Bir golün biri takımı bu kadar panikletmesi düşündürücü, topu ayağımızda saniyelerce bile tutmadık, oyunu rakibe teslim ettik. Çok geri geldiğimiz için çıkış oyununda oyuncu bulmakta zorlandık. Ankaragücü’nün temposu 75. dakikaya kadar sürdü. Kötü bir ikinci yarı ama maçı bu şekilde bitirelim derken ters bir top, maçın son topunda golü yedik. Üzgünüz, çok değerli iki puan bıraktık. İlk yarıdaki oyunumuz ile 3 puanı hak ederken,, ikinci yarıdaki oyunumuz bizi mağlubiyete bile götürebilirdi” ifadelerini kullandı.
Rize Emre Belözoğlu: “2-0’dan 2-2’ye gelmek önemli ve değerli” MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, Çaykur Rizespor maçının ardından yaptığı açıklamada “2-0’dan 2-2’ye gelmek önemli ve değerli. Hele ki Rizespor gibi iyi bir takıma, iyi bir organizasyonu olan bir takıma karşı” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Çaykur Rizespor ile deplasmanda 2-2’lik skorla berabere kalan MKE Ankaragücü’nde Teknik Direktör Emre Belözoğlu maçın ardından yaptığı basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Belözoğlu, “Baktığımızda Rizespor’u zaten biliyorduk. Rizespor, Galatasaray ve Fenerbahçe’den sonra bu ligde kendi sahasında en çok puan toplayan takım. Çok önemli geçici hücumları yapabilen ve bunu da sonlandırmada çok maharetli bir takım. İlk gol de aynen bu şekilde oldu. İkinci gol de duran top. Burada bizim çok istemediğimiz bir görüntü var. Bunu kendi adımıza değerlendirmemiz gerekiyor. Duran topta bu kadar basit gol yenmemesi gerekiyor. Bunu bir eleştiri olarak kendime söyleyebilirim. İkinci yarıda ilk yarının sonlarıyla beraber net bir galibiyeti hak eden bir oyun vardı. Sadece topa sahip olma değil, bence pozisyon üretmede de yüksek bir oyun vardı. Sonucu gelmedi. 2-0’dan 2-2’ye gelmek önemli ve değerli. Hele ki Rizespor gibi iyi bir takıma, iyi bir organizasyonu olan bir takıma karşı. Biz de son dönemde gerçekten yüksek işler yapmaya çalışıyoruz. Karşılığını ne yazık ki alamadık. Beraberliklerimiz çok fazla. Bu beraberliklerin yüzde 80’i yüzde 90’nında aslında kazanmaya yakın taraf hep bizdik. Bugünkü ikinci yarıyı da buna dahil edebilirim. Rizesporlu oyuncuları tebrik ederim. Kendi oyuncularımı tebrik ederim. Oyuna giren arkadaşları oyuncuları tebrik ederim. İlhan Hoca’ya da başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.