GENEL - 18 Kasım 2019 Pazartesi 16:02

Dünyaca ünlü markalar Güroymak’ta üretiliyor

A
A
A
Dünyaca ünlü markalar Güroymak’ta üretiliyor

Bitlis’in Güroymak ilçesinde 2013 yılında bir atölye ile başlayan tekstil sektörü, hızla büyüyerek, dünyaca ünlü markalar da üretilmeye başlandı.

Bitlis’in Güroymak ilçesinde 2013 yılında bir atölye ile başlayan tekstil sektörü, hızla büyüyerek, dünyaca ünlü markalar da üretilmeye başlandı.


6 sene önce 8 kişiyle faaliyete geçen tekstil fabrikasında şu an iki atölyede 400 personel çalışıyor. Devlet desteği de alan Nur Tekstil Atölyesinde dünyaca ünlü markaların üretimi yapılırken, ikinci tekstil fabrikasında çalışacak olan evli kadınlara yönelik çocuk kreşi ile çıraklık eğitimi için sınıflar yapılarak çalışanlar eğitime tabi tutulacak.


Konu ile ilgi açıklamalarda bulunan tekstil atölyeleri yöneticisi Sıraç Nur, 2013 yılında Nur Tekstil Atölyesini kurarak 8 işçi ile üretime başladıklarını belirterek, “Bitlis Valiliği ile Güroymak Kaymakamlığının destekleriyle kısa bir süre içerisinde çalışanlarımızın sayısını arttırarak, 2016 yılı sonlarına doğru ikinci şubemiz olan Köknar Tekstil adı altında atölye açtık. Şu an toplam 400 aktif çalışanımız var. Nur Tekstil bünyesinde 270, Köknar Tekstil bünyesinde ise 130 çalışanımız mevcut. Yer sıkıntımız olduğundan dolayı fazla eleman alamıyoruz. Devletimizin desteği ile hazine arazisine ait 16 bin 500 metrekarelik bir alan üzerinde 10 bin 500 metrekare kapalı bir alanın inşaatına başladık ve inşaatımızın yapımı devam etmektedir. İnşaatı 2020’nin Haziran ayında bitirip faaliyete geçirmeyi planlıyoruz” dedi.



“Yeni fabrikada bin 500 vatandaşımıza iş olanağı sağlayacağız”


Fabrikada aktif bin 500 vatandaşa iş olanağı sağlayacaklarını ifade eden Sıraç Nur, “Yeni binamızda evli bayanları çalıştırmamız için çocuk kreşi ile çıraklık eğitimi için yeterince sınıflar olacak. Bu vesile ile hem evli bayanlara hem genç çalışanlara daha yardımcı olacağız. Yer tahsisinde özellikle İçişleri Bakan Yardımcımız Tayip Sabri Erdil, ilçe kaymakamlığı, ilçe milli emlak müdürlüğü ve il milli eğitim müdürlüğü, valiliğinin koordineli çalışması sonucu kısa sürede bize arsa tahsisi yapıldı. İnşallah 2020 yılının ortalarında bin 500 kişilik çalışanımızla faaliyete geçeceğiz. İlçemizde işsizlik sayısını bir nebzede olsa düşürmüş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. İki fabrikamızın günlük toplam üretim kapasitesi 14 bin adettir. Yeni yapmakta olduğumuz tekstil binası faaliyete geçtiğinde, günlük 50 bin adet parça üretmeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı.


Dünyaca ünlü markalarla çalıştıkları için iş sıkıntıları olmadığını dile getiren Nur, “Bu ürünler ilçemizde üretilip dünyanın dört bir tarafına dağıtılacak. Nasip olursa ilçemize yatırımlarımız devam edecek” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.