KÜLTÜR SANAT - 19 Haziran 2020 Cuma 09:24

Korona virüs baston üretimini de etkiledi

A
A
A
Korona virüs baston üretimini de etkiledi

Tüm dünyayı ve Türkiye’yi etkisi altına alan korona virüs salgını her kesimi olumsuz yönde etkilediği gibi Bitlis’in Adilcevaz ilçesindeki meşhur baston üretimini de etkiledi.

Tüm dünyayı ve Türkiye’yi etkisi altına alan korona virüs salgını her kesimi olumsuz yönde etkilediği gibi Bitlis’in Adilcevaz ilçesindeki meşhur baston üretimini de etkiledi.


Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde 3. kuşak baston imalatı yaptıklarını ifade eden Cumali Birol, normalleşme süreci ile tezgahlarını yeni yeni açtıklarını belirtti. Birol, pandemi dolayısıyla Van Gölü Havzası’nın turizm değerinin tamamen kapandığını ifade ederek, “Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde 3’ncü kuşak baston imalatçısıyım. Yaklaşık 40 yıldır baston imalatı yapmaktayız. Korona virüs salgını nedeniyle imalathanemizi kapatmak zorunda kaldık. Normalleşme süreci ile birlikte bizlerde yeni yeni açmaya başladık. Bu süreçte ekonomik olarak çok güçlükler yaşıyoruz. Ancak bu pandeminin sona ereceğini ümit ediyoruz. Pandemi dolayısıyla Van Gölü Havzası’nın turizm değerinin tamamen kapandığını görüyoruz. Geçen yıl bu dönemlerde en az 100’ün üzerinden otobüsle gelen turist ağırlamıştık. Sezonu böyle kapatacağız diye düşünüyoruz. Üretim durmuştu. Yeni yeni başladık. Virüsten dolayı birçok sıkıntı yaşadık. Bu sıkıntıları inşallah bertaraf edeceğiz. El sanatları bu dönemde Türkiye’de ciddi bir sıkıntıdadır. Bu pandemi ile birlikte fuar ve festivaller durdu. Bizim bu atölyelerimizde yaptığımız bastonlar yurt içinde ve dışında büyük rağbet görüyor. 2020 yılında üzücü olaylarla karşılaştık. Van’da çığ felaketi, deprem, dolayısıyla çok sıkıntılı bir yıl oldu. Bu yılı tamamlayacağız. Bizim yaptığımız ürünler el sanatı. İhtiyaç arz etmeyen sanatlarla uğraşıyoruz. Ancak burası bir atölye. Buradan 3 aile geçimini sağlıyor. Bununla ilgili çok zor durumdayız. Buna da şükrediyoruz. Her şeyin Allah’tan geldiğine inanıyoruz. Biz ahilik sisteminde de bunu gördük. Ahiliğin özünde de bu var. Şükretmek bizim yaslandığımız en büyük dağdır. Birazda toplum bununla ilgili şükretmeyi bilmelidir. Şimdi tekrardan üretim yapmaya başladık. Eğer fuar ve festivaller olursa katılacağız. Pandemi sürecinde dışarıdan ilimize gelen vatandaşlarımıza da buradan seslenmek istiyorum. Maske ve mesafe kuralına uymaları gerekiyor. Eğer dışarıdan gelenler varsa 14 gün boyunca evlerinde kendilerini izole etmelerini rica ediyoruz. Bu süreci hep birlikte aşacağız” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.