ÇEVRE - 24 Mayıs 2021 Pazartesi 08:49

Bölgenin en büyük viyadükü itme-sürme tekniğiyle Bitlis’te yapılıyor

A
A
A
Bölgenin en büyük viyadükü itme-sürme tekniğiyle Bitlis’te yapılıyor

Türkiye’de nadir uygulanan projelerden biri olan itme-sürme tekniğiyle Bitlis’te bölgenin en büyük viyadükü yapılıyor.

Türkiye’de nadir uygulanan projelerden biri olan itme-sürme tekniğiyle Bitlis’te bölgenin en büyük viyadükü yapılıyor.


Bitlis-Diyarbakır yolu üzerinde bulunan ve her yıl kış aylarında heyelan nedeniyle geçişi zor olan bölgede inşa edilen çelik köprü bölgede ilk olurken, Türkiye’de ise nadir uygulanan projelerden biri olacak. Önceki yıllarda ihale edilen ve 12 ayak üzerine inşa edilecek çelik köprünün 2022 yılında tamamlanması hedefleniyor.


Yaklaşık bir kilometre uzunluğundaki köprünün parçaları Ankara ve Bitlis’te oluşturulan fabrikalarda çalışan 350 kişi tarafından yapılıyor. Yapıldıkça ayaklara doğru itilen köprüyol bittikten sonra bölgede büyük sorunlardan biri olan heyelan riskine rağmen trafik akışını sürdürecek.


Konuyla ilgili gazetecilere bilgi veren Bitlis Çayı Viyadükü Yüklenici Firma Yetkilisi Arafat Özaydın, “Bitlis Çayı viyadükünün 900 metre uzunluğunda olup iki kenar ayak ve 10 orta ayak olmak üzere maksimum açıklığı ise 90 metredir. Aynı zamanda ayak yüksekliği 54 metredir. Bu projemiz itme-sürme tekniğiyle yapılmaktadır. Çelik konsolsuyum olup 14 bin 700 ton ağırlığa sahiptir. Bu projeyi önümüzdeki yıl tamamlamayı planlamaktayız. Şu ana kadar 120 metre civarında itme sürme yaptık. Bitlis’te projenin iki ayağı için Baykan ve Bitlis yönünde olmak üzere iki adet fabrika kurduk. Aynı zamanda üç adet fabrikamızda Ankara’da bulunmaktadır. Burada da projemiz için imalatlar yapılmaktadır. Bu projede yaklaşık olarak 350 kişi istihdam edilmektedir. Bu proje bittiği takdirde bölgenin ulaşımı ve trafiği ciddi anlamda rahatlayacak. Bu viyadükün yapım amaçlarından biri de bölgede heyelan ve çığ tehlikesinin olmasıdır” diye konuştu.


Viyadükün tamamlanmasının ardından vatandaşların ulaşımlarını heyelan riskine rağmen güvenli bir şekilde sürdüreceklerini ifade eden Özaydın, “Bitlis Çayı viyadükü projemiz, bölgenin en uzun projesi olup tamamlandığı zaman bugüne kadar yaşanan problemler ortadan kalkmış olacaktır. Sürücülerin kış şartlarında çektiği zorluklar tamamen ortadan kalmış olacak ve bölge ciddi bir projeye kavuşacaktır. İtme-sürme tekniği çok zor bir proje olup yatay ve düşey kulpları olduğundan dolayı böyle bir projenin bölgede yapılmış olması teknik açıdan bölgeye de ciddi bir kazanım sağlayacaktır. Firma olarak da bu projenin güzel bir şekilde sonuçlanacağını taahhüt ediyoruz. 2022 yılında bu yolu vatandaşlarımız rahatlıkla kullanmış olacaktır. Burası bölgenin çok önemli bir yolu, aynı zamanda Diyarbakır’ın, Adana’nın ve Mersin’in bağlantı yoludur. Dolayısıyla tırlar ve yüklü araçların ciddi anlamda kullanmış olduğu bir yoldur” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü Dünyada birçok ülke ile güçlü bağlantıları bulunan, NATO ve Birleşmiş Milletler Diplomatlığı gibi görevler yapan 46 yaşındaki iş insanı Ferhat Süleyman Çınar, başarı öyküsünü anlattı. Birleşmiş Milletler ve NATO’da önemli görevler üstlenen, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasındaki ilişkide önemli bir konuma sahip Ferhat Süleyman Çınar, 1978 yılında Ankara’da, üç çocuklu memur bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, dönemin zorlu şartları altında geçti ve Ankara’da memur bir ailenin ferdi olarak yaşamak ona mücadeleci bir ruh kazandırdı. Çınar, henüz ortaokul çağlarındayken, ailesinin beklentileri ve kendi davranışları arasında bir denge kurmaya çalıştı. Ailesi, onun abisi ve ablası gibi iyi bir eğitim alıp üniversiteye gitmesini ve kendileri gibi memur olmasını istiyordu. Ancak, Çınar, kendi geleceğini belirleme konusunda oldukça kararlıydı ve daha farklı bir yol izlemeye karar verdi. 80’ler ve 90’lar, Türkiye’nin ve dünyanın önemli dönüşümler yaşadığı yıllardı. Bu dönemde, Çınar, çevresindeki değişimleri yakından gözlemledi ve bu değişimlerin etkilerini bizzat deneyimledi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel sistemin dönüşümü gibi büyük olaylar, onun dünya görüşünü şekillendiren önemli faktörler oldu. “13 yaşında geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı” Çınar, sadece 13 yaşında olmasına rağmen, geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı. Geleneksel eğitim sistemi yerine gerçek okul olarak iş hayatını gördüğü için daha genç yaşlarda iş dünyasının içine adım attı. İş dünyasında içindeki erken deneyimleri, ona farklı bir bakış açısı kazandırdı. Matbaa sektöründe çalışmaları, ona sadece bir iş kolunun ötesinde, büyük bir resim olduğuna inanıyor ve küresel pazarın önemli bir parçası olarak görüyordu. Matbaacılığı, sadece basılı malzemelerin üretimi olarak görmek yerine, toplumun derinliklerine etki eden bir araç olarak değerlendiriyordu. Bu süreçte Ankara da Türk Siyasetinin kalbinde tanıştığı ve ortaklık kurduğu önemli kişiler başta Süleyman Demirel olmak üzere Ali Çetin Şener, Şahbettin Çimen, Cavit Çağlar gibi isimlerde onun Türk ve Dünya siyasi yapısını okumasında büyük önem taşıdı. “Sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıdı” Zamanla sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıyan Ferhat Süleyman Çınar, bu süreçte, uluslararası alanda geniş bir ağ oluşturdu ve işlerini küresel bir perspektifle genişletti. Ferhat Süleyman Çınar, insanlığı bir bütün olarak ele aldı ve küresel işbirliğinin, içinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü olduğuna inandı. Ona göre insanlar kalıplarını devletler ise sınırlarını aşmalıydı, bu kaçınılmaz bir sondu ve elbet ki olacaktı. Bu gün bu amaca ulaşmak için Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK’larda önemli misyonlar üstlenen Ferhat Süleyman Çınar bunun yanı sıra Orta Doğu’daki küresel işbirliğini geliştirmeye ve bölgede barış ve istikrarı sağlamak amacıyla Bölgedeki önemli Kraliyet Ailelerine danışmanlık yapmakta. ’’Ülkemiz ve dünya adına çok çalışıyoruz” Türkiye ve Dünya adına çok çalıştıklarını söyleyen Ferhat Süleyman Çınar ’’Ülkemiz Ekonomik, sosyal, kültürel ve insani nitelikteki uluslararası sorunları çözme düsturuyla, ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirlikleri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ilkeler ile yola çıktık. Türk İş İnsanlarının Dünya’da temsili için güçlü lobilerde aktif rol alıyoruz. Birleşmiş Milletler misyonun gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Misyon içerisindeki rolünün daha aktif olması için buradayız. Her zaman dediğimiz gibi bizler Türkiye ile Dünya arasında bir köprü görevi görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.