GENEL - 04 Eylül 2019 Çarşamba 09:35

Bitlis domatesten yılda 200 milyon TL kazanıyor

A
A
A
Bitlis domatesten yılda 200 milyon TL kazanıyor

Bölgenin yüzde 30 Türkiye’nin ise yüzde 4 ihtiyacını karşılayan domatesten Bitlis yılda 200 milyon TL kazanıyor.

Bölgenin yüzde 30 Türkiye’nin ise yüzde 4 ihtiyacını karşılayan domatesten Bitlis yılda 200 milyon TL kazanıyor.


Tatvan ve Ahlat ilçeleri arasında bulunan Van Gölü’ne yakın tarlalarda yetiştirilen domatesler, kızarmaya başlamasıyla birlikte mevsimlik işçiler tarafından toplanmaya başlandı. Tek tek dallarından koparılarak kasalara konulan domatesler, araçlar vasıtasıyla iç piyasaya veriliyor. Domates hasadı istihdama da katkı sağlayarak mevsimlik yaklaşık 10 bin kişi bu işte para kazanıyor. Domates hasadını yerinde incelemek üzere Tatvan ve Ahlat ilçelerine giden Bitlis Tarım ve Orman Müdürü Rıfat Çelik, yılın ilk hasadı olan domates tarlalarını inceledi. Yetiştirilen domatesin bu yıl verimli olduğunu belirten Çelik, ilçede bu yıl yaklaşık olarak 240 bin tona yakın verim alacaklarını söyledi.



“Bu yıl Bitlis’teki domates üretimi 240 bin ton”


Bitlis’te domates hasadının birkaç gündür başladığını ifade eden Müdür Çelik, "Çok hızlı bir şekilde de devam ediyor. Tarım müdürlüğü ve teknik personel olarak sahadayız. Çiftçilerimizin üretimlerini gözlemliyoruz. Bu sene çok şükür gördüğümüz kadarı domates verimi çok iyidir. Bitlis genelinde 2019 yılı itibari ile toplamda 20 Bin dekarlık alanda domates üretimi mevcut. Sahada gözlemlediğimiz kadarı ile dönüm başına 8-10 ton düşmektedir. Buda ilimizin genel rekoltesinin 240 Bin ton olması demektir” diye konuştu.



“Sulu tarım daha çok kazandırıyor”


Sulu tarıma geçmeden önce domates yerine yem bitkileri üretildiğini belirten Çelik, “2006 yılında Tarım ve Orman Bakanlığımızın başlatmış olduğu Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı kapsamında basınçlı sulama sistemleri ile ilgili proje uygulamaları ile birlikte bölgemizde sulu tarıma geçilmiş oldu. Bu alanlarda suyun gelmesi ile birlikte çiftçinin ekim ve üretim alışkanlıklarında bir değişiklik oldu. Daha az maliyetle birim alanında daha fazla verim elde edebileceği alanlara yöneldiler. Bizlerde onların destekçileri olduk. Siirt, Batman, Diyarbakır ve Şanlıurfa gibi illerden de talepleri karşılamak üzere çok yoğun bir şekilde domates üretimi yapılıyor. Şuanda gayri safi hasıla anlamında ise ilimizin yıllık geliri 200 milyon TL civarındadır” dedi.



“Domates fidelerini artık dışarıdan almayıp Bitlis’te üreteceğiz”


Domates fidelerinin il dışında geldiğini ifade eden Bitlis Tarım ve Orman Müdürü Rıfat Çelik, “Çiftçilerimizle yaptığımız görüşmelerde fideleri de kendi ilimizde üretmek üzere Kırsal Kalkınma Projeleri kapsamında fide yetiştirilecek seraları teşvik edecek onlara yüzde 50 hibe desteği sağlayacağız. 2020 üretim sezonundan itibaren biz kendi fidemizi kendimiz üretmiş olacağız. Bölgede daha önce benim projemle kurulmuş olan bir salça fabrikası vardı. Yaptığımız araştırmada sermaye yetersizliğinden dolayı iki yıldır atıl durumda. Yatırımcı kardeşlerimle bir daha görüşeceğim inşallah bu sene bu fabrikamızın gerekli moderizasyonunu da yapıp salça fabrikamızı da tekrardan faaliyete geçireceğiz” diye konuştu.



“Türkiye genelinde Bitlis, son turfanda yeridir”


Bitlis’in iklim ve coğrafi yapısına göre son turfanda yeri olduğunu söyleyen Çelik, “Bitlis Türkiye’nin diğer coğrafi bölgelerine göre iklim ve coğrafi etkileri bakımından son turfanda yeridir. Türkiye’de üretilen özellikle açıkta sebze yetiştiriciliği son turfanda durumundayız. Bir buradan Türkiye’nin batı illerine de pazara mal arz etmekteyiz. Bölgemizin domates ihtiyacının yüzde 30’unu Bitlis karşılamaktadır. Ülkemizin de yaklaşık olarak yüzde 4’ünü karşılıyoruz. Domates üretimi Nisan ve Mayıs ayından itibaren başlar. Takriben bir beş aylık çalışma süreci var. Komşu illerden bize mevsimlik işçi göçü de mevcuttur. Aynı zamanda ilimizdeki işsizlerin istihdamı da burada sağlanmaktadır. Tarlalarımızda sadece domates alanlarında Mayıs ayından Ekim ayına kadar yaklaşık olarak 10 bin işsizimiz iş bulmaktadır” şeklinde konuştu.



“Tarım işçilerinin eğitim ve sağlık durumlarını da göz ardı etmiyoruz”


Aynı zamanda tarlada çalışan ve ailesi olan işçilerin çocuklarının eğitim ve sağlık durumlarında da yardımcı olduklarını belirterek şunları ifade eden Müdür Çelik, “Ailesi olan işçi kardeşlerimizin ailesinin sağlık ve eğitim durumlarını da göz ardı etmedik. Özel idare kaynaklı mevsimlik tarım işçilerinin rehabilitasyon projesini yaptık. Ahlat’ta belirli merkezde bulunan yaşam alanlarını oluşturduk. Milli Eğitim ve Sağlık Müdürlüğümüzle beraber koordineli yaptığımız çalışmalarda okur yaşında olan çocuklarımızın okula gitmelerini sağladık. Sağlık taramalarını gerçekleştirdik. Onların mağduriyetlerini bir nebzede olsa düzelttik” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Büyükşehir kırsaldaki çınarların yanında Muğla Büyükşehir Belediyesi ‘Kırsaldaki Çınarlar’ projesi ile kırsalda yaşamını sürdüren, özellikle kendi ev ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan yaşlı vatandaşların hayatını kolaylaştırmak için evlerine giderek hizmet veriyor. Ekipler, proje kapsamında vatandaşların temizlik, tamirat, soba kurulumu ve daha birçok konuda yanlarında oluyor. Hizmet kapsamında bugüne kadar 761 aileye 12 bin 728 kez hizmet verilerek vatandaşlara önemli bir destek sağlandı. Nurten Kaleli; “Büyükşehir ekipleri ailemizin birer ferdi oldular” Menteşe İlçesi Ortaköy Mahallesi’nde eşi ve oğluyla oturan Nurten Kaleli, Kırsaldaki Çınarlar hizmeti ile Büyükşehir ekiplerinin belli dönemlerde kendilerini ziyaret ettiğini söyledi ve gelen ekiplerin ailelerinin birer ferdi olduğunu belirtti. Nurten Kaleli; “80 yaşındayım, eşim ve oğlumla yaşıyorum. Eşim felç geçirdi. Benim de gücüm kalmadı. Ev temizliğinden diğer işlere Büyükşehir ekipleri hep yanımda oluyor. Siliyorlar, süpürüyorlar, camları temizliyorlar. Onlar geliyoruz dediğinde ben çayı koyuyorum, çaylarını içip işlerine öyle başlamalarını istiyorum. Çünkü onlar da bizim ailemizin bir ferdi oldular” diye konuştu. Büyükşehir Belediyesi Kırsaldaki Çınarlar ekibinden Deniz Çağlar vatandaşların evlerine giderek tadilat, temizlik ve isteklerine göre birçok hizmeti verdiklerini söyledi. Deniz Çağlar; “Kendine bakamayan, yaşlı vatandaşlarımıza Kırsaldaki Çınarlar projemizle hizmet veriyoruz. Evlerinde temizlik, tadilat, odun kırma neye ihtiyacı varsa karşılıyoruz. Nurten teyzemize de aylık periyotlara göre uğruyor, ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Bu hizmetimizle onların yanında oluyor, dualarını da alıyoruz.” Kırsaldaki Çınarlar ekibinin diğer üyesi Gülden Madran da genel temizlik, dolap, kapı, cam temizliği, süpürge gibi hizmetlerle vatandaşlara hizmet verdiklerini ve kendilerini gittikleri evin bir ferdi gibi hissettiklerini belirtti.
Aydın Nazilli’de öğrenciler projelerini görücüye çıkardı Nazilli Atatürk Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan Bilim Fuarı törenle açıldı. Öğrenciler, hazırladıkları projelerini heyecanla protokol üyelerine anlattı. Aydın’ın Nazilli ilçesinde bulunan Atatürk Anadolu Lisesi’nde Bilim Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi. Açılışa Kaymakam Sedat Sırrı Arısoy, İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek, şube müdürleri, okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Fuarda öğrenciler, hazırladıkları bilimsel çalışmaları davetlilere detaylarıyla anlattı. 17 projenin yer aldığı fuarda 13 tasarım, 4 inceleme, 1 de araştırma projesi yer aldı. Öğrencilerin yaptığı birbirinden farklı çalışmalar, protokol üyelerinden tam not aldı. Fuarın tek araştırma projesi olan “Bukalemun Saha Çalışması” projesi dikkat çekti. Bukalemunların tanıtımını ve ekosisteme olan katkılarının öne çıkarıldığı çalışmada öğrenciler, köylerdeki vatandaşlara bukalemunlar hakkında bilgi verdi ve bu hayvanın ne kadar tanındığına dair araştırma yaptı. Alper Barlık danışmanlığında projeyi hazırlayan öğrenciler İlknur Atik ve Bahriye Çiftçi, bukalemunların öldürülmemesi gerektiğini ifade ederek, “Bu projeyi hazırlamaktaki amacımız bukalemunların tanıtımlarını sağlamak ve bitki zararlıları ile mücadelesinde etkisini göstermek. Kıyı bölgelerinde daha çok varlık gösteriyor. Hassas bir hayvan oldukları için en ufak bir etkileşimde ölebiliyorlar. Bu yüzden insanlarımızı bilinçlendirmek amacıyla bu projeyi hazırladık. Soylarını devam ettirmek istiyoruz. İnsanlar bukalemunları yakalayıp öldürüyor, bazıları ilaç yapıyor. Tıpta böyle bir şeyin karşılığı yok ama halk arasında böyle bir inanış var. Arslanlı Mahallesini pilot bölge olarak seçtik. Mahalle sakinlerine bukalemunları tanıttık. Orada 100 kişi ile röportaj yaptık, 78 kişi bukalemunları tanımadığını söyledi. Kalanı ise tanıyıp öldürdüklerini söyledi. Biz de yararlarını anlattık” ifadelerini kullandı.