- 08 Mayıs 2022 Pazar 14:32

Sosyolog Adem Palabıyık: “Instagram anneleri anneliği değersizleştirdi ve çocukları metalaştırdı”

A
A
A
Sosyolog Adem Palabıyık: “Instagram anneleri anneliği değersizleştirdi ve çocukları metalaştırdı”

Sosyolog Doç.

Sosyolog Doç. Dr. Adem Palabıyık, sosyal medya fenomenlerinin özellikle gençlik üzerinde kültürel ve ahlaki olarak olumsuz etkilerinin olduğunu belirterek, “Paryalaşmış sosyal medya fenomenleri, Youtuberlar ve Influencerlar toplumsal ahlakı çökertti. Paylaşımlara yaptırım uygulanmalı” dedi.


Doç. Dr. Adem Palabıyık, günümüzde sosyal medya fenomenlerinin sosyolojik açıdan analiz edildiği takdirde kolektif ahlakı ortadan kaldırdığını ve bu çöküş sebebiyle sosyal medyanın TV kanalları gibi denetime tabi tutulması gerektiğini ifade etti. Palabıyık, “Sosyal medya günümüzün en büyük ve önemli iletişim alanlarından biri haline geldi. Bu sebepten sosyal medya üzerinden çeşitli konularda bilgi vermek isteyen kullanıcılar da, popüler olabilmek için her türlü ahlaki olmayan yolu cazip olarak görmeye başladı. Özellikle gençlik üzerinde etkili olan paryalaşmış fenomenlerin, Youtuberların ve Influencerların yaşam biçimi ve önerileri ergenlik çağında olan genç kuşağın, gelenek ile bağlarının kopmasına sebep oldu. Kendilerinin fenomen olduğunu iddia eden isimlerin, popüler olabilmek için güncel olanı takip etme zorunluluğu, geleneğe arka dönmekle eşleştirildi. Böylelikle genç kuşağa geçmişi unutturuldu ve kuşaklar arası aktarılan kültür yok edildi. Kültür kavramı, özellikle kuşaktan kuşağa aktarılan bir olgu olduğu için genç kuşak, aktarılamayan kültürden dolayı tecrübe bilgisinden yoksun bırakıldı ve güncel olana adapte olabilmek için hatalar yapmaya başladı. Bu hataların çoğu ise intihar, evden kaçma, hırsızlık ve ölüm vakaları ile sonuçlanmaya başladı. Ayrıca en büyük sorun ise hayat ile yaşanan kavgada ortaya çıktı. Genç kuşağın hayata dair beslediği memnuniyetsizlik, asi bir kuşağın yetişmesine sebep oldu. Asi kuşağın hayata bakışı aynı zamanda İslam’a, kendi hayatlarında yer vermemelerinin esas nedeni haline geldi. Gelenekten kopuş, genç kuşağın İslam’dan uzaklaşmasının ana nedeni olarak karşımıza çıktı. Müslüman bir toplumun temel öğretisi ise geleneğe dayanmaktaydı, sosyal medya fenomenleri ise geleneği bilmedikleri için toptan reddiye ile bir set oluşturdu. Bu reddiye genç kuşağın sarılacağı en büyük yılandı ve maalesef gençliği damarlarından zehirledi. Popüler olmanın verdiği bireysel haz, dinin geri planda kalmasına ve öğretilememesine sebep olunca toplumsal ahlak çöktü. Bu sebepten sosyal medya fenomenleri, Youtuberlar ve Influencerlar toplumsal ahlakı çökertti. Yaptırım uygulanmalı” dedi.



“Instagram anneleri anneliği değersizleştirdi ve çocukları metalaştırdı”


Bu yapıların özelliklerine değinen Sosyolog Palabıyık, şunları ifade etti:


“Annelik hem kültürümüzde hem de dinimizde oldukça kutsal ve değerli bir kavramdır ve annelik, geleneğin en önemli parçasıdır. Annelik kavramı kadında içkindir ve tecrübe ile öğrenir. Fakat günümüzde Instagram anneliği diye bir kavram türetildi. Bu tip anneler, kendi evlatlarını medyanın metası haline getirmekten hiç çekinmiyor. Öz evlatları üzerinden görsel şovlarla para kazanıyor ve çocuklar, pazar ekonomisinin bir parçası haline getiriliyor. İlkokul çağına yaklaşan çocuklara giydirilen kıyafetler ve alınan eşyalar, asıl ürün olma vasfını kaybediyor ve çocuk bizzat asıl ürün yani meta haline getiriliyor. Ürünler, çocuğun bedeni üzerinden pazarlanıyor ve maalesef, bu pratik bir geçim ekonomisi olarak görülüyor. Bu tür aileleri takip eden aileler veya çocuklar, gördükleri ürünlerin kendileri için de aynı anlama geldiğine dair bir kanaate sahip oluyor ve böylece aile içi huzursuzluğun başlaması kaçınılmaz hale geliyor. Instagram anneleri, metalaştırdıkları çocukları için en fazla parayı veren şirketlerin ürünlerini öz evlatları üzerinden pazarlıyor. Emek kavramının hercai hale getirilmesi ile değer kavramı da anlamsızlaşıyor ve Instagram anneleri metalaştırdıkları çocuklarının mirasını yiyor.”



“Parya fenomenler veya Influencerlar ahlaki olmayanı sıradanlaştırıyor”


Ahlak kavramının toplumsal bağlamının olduğunu ve toplum ile birlikte varlığını koruyabileceğini sözlerine ekleyen Palabıyık, “Unutulmamalıdır ki ahlak kavramı toplumsal bir olgudur ve toplum yozlaştıkça ahlak kavramı da aşınır. Hatta bir süre sonra ahlaki olmayan normal veya sıradan hale gelir. Fenomen yada Influencer olarak isimlendirilen kişilerin hesaplarından paylaştıkları görüntüleri gündelik hayatının parçası olarak gören takipçilerin benzer tavırlara yönelmesi yeni toplumsal kimlikler de oluşturuyor. Mesela, ‘göbeği açık’ moda takibi ülkenin her yerinde gündelik hayatın parçası haline gelerek yeni bir model tipi de oluşturabiliyor. Bu tür giyimlerin moda olanın bir parçasıymış gibi sunulması özellikle geleneğin korunduğu alanlarda, geleneğin hızlı biçimde aşınmasına sebep oluyor. Çünkü moda olanın, popüler olmanın bir parçası olarak kabul edilmesi bu tavrı zorunlu kılıyor ve yeni bir toplumsal tip, sözde moda ile ortaya çıkıyor. İslam dininin toptan reddettiği bu tür bir moda anlayışı batı dışı modernliğin bir parçası olarak da kabul görmüyor. Tamamen paryalaşmış moda biçimi olan yeni toplumsal tip, maalesef paryalaşmış fenomen ya da Influencerlar tarafından teşvik ediliyor. Artık bu paryalığa dur demenin, kontrol etmenin veya yaptırım uygulamanın zamanı geldi, hatta geçiyor. Yoksa birkaç yıla kadar ülkemizi emanet edebileceğimiz genç kuşağımız kalmayacak” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Başkan Tahmazoğlu: "1 ayda beton fiyatları Türkiye standartlarına gerilemezse beton santralleri kuracağız" Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, sosyal medya hesabından Gaziantep’teki çimento üreticilerine seslenerek, "Gaziantep’teki beton fiyatları 1 ay içerisinde Türkiye ortalaması fiyatlarına gelirse problem yok, gelmediği taktirde biz de Şahinbey Belediyesi olarak gerekiyorsa işbirliği içerisinde Gaziantep’e beton santrali kurup bunu halka daha ucuz fiyata veririz" dedi. Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Bora Keçeci, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ile görüşme gerçekleştirdi. Yapılan görüşmede Gaziantep’te beton ve çimentodaki ücret artışları ele alındı. “Beton ve çimento ile ilgili bir şeyler yapmak gerek” Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Bora Keçeci, "Gaziantep’te vatandaşların konut sahibi olması çok zorlaşıyor. 2+1 daireler 3 milyondan başlayıp 5 milyona kadar çıkıyor. Dar gelirli insanların da bunu alması çok zorlaştı. Bunun yegane sebebi maliyetler, maliyetlerin bir kısmını ise beton ve çimento oluşturuyor. Dolayısıyla yüksek fiyatlı beton ve çimento ile ilgili bir şeyler yapmak gerekiyor. Bu konuda da belediyelerin öncülüğü bizim için çok önemli” dedi. “1 ay içerisinde fiyatlar Türkiye standartlarına gerilemezse beton santralleri kuracağız” Beton fiyatlarının Türkiye standartlarına getirilmediği takdirde beton santralleri kuracaklarını söyleyen Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile beton ve çimento üreticilerine çağrıda bulundu. Tahmazoğlu, "Şahinbey Belediyesi olarak 10 bine yakın konut inşa ettik. Sizin de ifade ettiğiniz gibi son zamanlarda fiyatlarda anormal artışlar oldu. Ben buradan da beton firmalarına bir çağrıda bulunmak istiyorum. Neden Gaziantep Çimento fabrikası burada olduğu halde Türkiye’nin en pahalı hazır betonunu kullanıyor. Gaziantep’in fiyatları 1 ay içerisinde Türkiye ortalaması fiyatlarına gelirse problem yok, gelmediği taktirde biz de Şahinbey Belediyesi olarak gerekiyorsa işbirliği içerisinde, Gaziantep’e beton santrali kurup bunu halka daha ucuz fiyata veririz. Herkesin konut sahibi olmasını istiyoruz” diye konuştu.
İzmir TED Aliağa Koleji öğretmenlerinden meslektaşlarına destek TED Aliağa Koleji’nde bir öğretmen, iddiaya göre yaşadığı hastalık sebebiyle rapor aldığı için işten çıkartıldı. Olayın ardından aynı kolejde görev yapan öğretmenler, meslektaşlarının işten çıkartılmasını okul önünde protesto etti. TED İzmir Aliağa Koleji’nde iddiaya göre bir grup öğretmen, çeşitli nedenlerden dolayı yaşadıkları stres sebebiyle doktora başvurdu. Olayın ardından bir günlük rapor alan öğretmenler arasından T.S., raporunun ’fenni olarak uygun olmadığı’ gerekçesiyle işten çıkartıldı. Alınan kararın ardından öğretmenler ve veliler, okul yönetimini protesto etmek amacıyla okul önünde basın açıklaması düzenledi. Öğretmenler adına açıklama yapan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Ege Bölge Temsilcisi Rabia Atbaş, “TED İzmir Aliağa Koleji’nde kurumun maaş politikasına karşı tepkisini dile getiren yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı sonucunda farklı sebeplerden hasta olan 22 öğretmen arasında bulunan bir meslektaşımız, okul yönetimin tarafından işten çıkarıldı. Yönetim, bu haksız ve hukuksuz kararı, öğretmenimizin hastaneden aldığı raporun "fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirdi” ifadelerine yer verdi. “Öğretmenler mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” Çalıştıkları kurumların patronlarının sadece kurumlarını ve karlarını düşünen sömürü uygulamalarına maruz kaldıklarının altını çizen Atbaş, "Bizler patronların insafına bırakılmış, asgari ücrete mahkum edilmiş, ailesinin ve kendisinin temel ihtiyaçlarını kısarak geçinmeye çalışan, insanlık dışı şartlarda çok sevdiğimiz mesleğimizi icra eden, özel öğretim kurumlarında görevini yapan öğretmenleriz. Ne yazık ki bunun en acı örneğini Türkiye’de eğitime önem verdiği sanılan TED Aliağa Koleji vermektedir. Bundan 1 buçuk sene önce yıllardır yaşadıkları sıkıntıları TED Vakıf Yönetimine bildiren ve çözüm bulunmasını isteyen öğretmenler çeşitli mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” şeklinde konuştu. “Öğretmenlerin raporları incelenmek istendi” Hasta olan öğretmenlere gittikleri doktorlar tarafından 16 Nisan Salı günü için bir günlük rapor verildiğini aktaran Atbaş, "Fakat Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Komsuoğlu tarafından öğretmenlerin raporlarının incelenmesi istendiği için öğretmenler tekrar hastaneye gitmek zorunda bırakılmışlardır. Öğretmenlerin okula gelememesi üzerine veliler okul yönetimine baskı uygulamıştır. Vakıf yönetimi velilere çok çirkin davranışlarda bulunmuş ve mesaj atarak öğretmenlerin maaşlarına 2023-2024 eğitim öğretim yılında yüzde 113 zam yaptığını açıklamıştır. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak velilerin oranlarla kandırılmasına göz yummayarak ve TED adına utanarak öğretmen maaşlarının 18 bin 500 ile 20 bin aralığında olduğunu açıklamak zorunda bırakılmışızdır” cümlelerine yer verdi. “Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır” Öğretmenlerin görevlerini aksatacak hiçbir durumda bulunmamalarına rağmen Vakıf Yönetim Kurulu ve idarecileri tarafından mobbinge maruz kalmaya devam ettiklerini vurgulayan Atbaş, şunları kaydetti: “25 Nisan Perşembe günü kurumda görev yapan bir öğretmenimiz işten çıkarılmıştır. Sebep olarak Hakem Hastanenin öğretmenin raporunun fenne uygun olmadığını belirlediği gerekçe gösterilmiştir fakat öğretmenimiz bayılma şikayeti üzerine doktora gitmiş ve önceden yaptırdığı kan testlerine dayanarak raporunda yazılan hastalığından şüphelendikleri belirtilmiştir. Öğretmenimizin dönem ortasında işten çıkarılmasının asıl sebebinin rapor olmadığının hepimiz farkındayız. Asıl sebep öğretmenimizin 1928 yılında Ata’mızın direktifleriyle kurulmuş Türk Eğitim Derneğine ve öğretmenliğe yakışır şekilde bu sömürü düzenine sendikasıyla birlikte karşı çıkmasıdır. Asıl sebep diğer 24 öğretmenin gözünü korkutmak için öğretmen arkadaşımızın işten çıkarılmasıdır. Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır.” Öğretmenlerin zarar görmesine izin vermeyeceklerini söyleyen Atbaş, şunları kaydetti: “Bir an önce TED’i saltanat yönetimi haline getiren iki şahıs TED’den uzaklaştırılmalı ve TED öğretmenlerinin kaybettirilen değerlerinin, meslek onurlarının tekrar kazanılması için çalışmaların başlaması gerekmektedir. Bizler Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak işten çıkarılan öğretmenimizin ve hakkı için direnen tüm öğretmenlerin yanında olduğumuzu, her türlü desteği sağlayacağımızı ve birlikte direnerek zafere ulaşacağımızı buradan tüm kamuoyuna bildiriyoruz.”