GÜNDEM - 21 Temmuz 2024 Pazar 13:01

Vali Karaömeroğlu, çocuk evlerinde kalan çocukları ziyaret etti

A
A
A
Vali Karaömeroğlu, çocuk evlerinde kalan çocukları ziyaret etti

Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu çocuk evleri sitesinde kalan çocukları ziyaret etti.


Muharrem ayı münasebeti ile çocukları ziyaret eden Vali Karaömeroğlu ve eşi Filiz Karaömeroğlu, aşure ikramında bulundu. Bir süre çocuklarla zaman geçirip onların gönüllerine dokunan Vali Karaömeroğlu, çocuklarla birlikte futbol maçı yaptı.



Vali Karaömeroğlu, çocuk evlerinde kalan çocukları ziyaret etti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ‘Nazik Kübizm’ sergisi ile otizmin sanatsal yüzü Eskişehir’de, 10 yaşındaki otizmli sanatçı Ege Bolat’ın özgün eserlerinden oluşan ‘Nazik Kübizm’ sergisi, Vecihi Hürkuş Havacılık ve Teknoloji Parkı’nda sanatseverlerle bir araya geldi. ‘Nazik Kübizm’ sergisinde, Ege Bolat’ın birbirinden farklı tekniklerle oluşturduğu özgün eserler yer aldı. Kübizm tekniğini kendi özgün tarzıyla harmanlayan Bolat, eserlerindeki renklerin ve şekillerin oluşturduğu uyumla dikkat çekti. Bu sergi otizmli bireylerin doğru yönlendirme ile sanatsal yeteneklerini gözler önüne sererek bir farkındalık oluşturdu. Bolat’ın resim öğretmeni Sevdiye Cerrahoğlu, Ege’nin davranış bozukluklarını sanat sayesinde aştığını belirtti. “Nazik Kübizm yapıyorum demeye başladı” Ege’ye kriz anlarında ‘Nazik olur musun?’ demesiyle birlikte Nazik Kübizm’in ortaya çıktığını belirten Sevdiye Cerrahoğlu, “Ege ile Elif Tuğçe Şen sayesinde çalıştım. Onun sayesinde egeyle biz bir yolculuğa çıktık. Bu yolculukta da resim yapmaya başladık. Ege 10 yaşında otizm spektrum bozukluğu var. Davranış problemi çok fazlaydı ve bizim bir araç bulmamız gerekiyordu. Sanat bize en iyi araç oldu. Ege; kendi dilini, akımlarını, çizgi ve renklerini oluşturdu. Ege çeşitli yönlendirmeler sayesinde kendini daha açıkça ifade etmeye başladı. Bazen kriz anları ya da çok fazla gülme anları oluyordu, o anlarda Ege’ye ‘Nazik olur musun’ derdim. Ege akımları öğrendikçe belirli bir zaman sonra Nazik Kübizm yapıyorum demeye başladı ve serginin çıkış noktası bu oldu” dedi. “Özel veya değil aslında her çocuğun bir yolu var” Her çocuğun bir yolu olduğunu ve önemli olanın o yolu keşfedip rehberlik etmek olduğunu dile getiren Cerrahoğlu, “Ege resim yapmaya başladıkça resimlerini evde sergilemeye başladı ve öte yandan resim yarışmalarında ödüller aldı. Eserlerini insanlara göstermeyi çok istiyordu. Tepebaşı Belediyesi de sağ olsun bu imkânı sağladılar, biz de bu sergiyi açtık. Özel veya değil aslında her çocuğun bir yolu var. Önemli olan bu yolu onlara sunabilmektir, rehberlik ederek doğruya yönlendirebilmektir. Ege de bu yolda çok güzel bir şekilde ilerledi. Her çocuğun bir yolu var önemli olan onu keşfetmektir. Resim yapmaya başlamadan önce davranış problemlerini sert bir şekilde ifade ediyordu, artık öfkemizi de sevincimizi de üzüntümüzü de resim yaparak aktarıyoruz” diye konuştu. “Ege, resme başladığından beri çok değişti" Ege Bolat’ın annesi Yasemin Bolat çok güzel duygular yaşadığını vurgulayarak, “Aslında spor dersi alırken oraya bir resim hocası gelmesiyle bizim yollarımız kesişti. Ege’nin el ve göz koordinasyonu gelişsin, hadi resme başlasın derken birdenbire egenin akımlara olan ilgisini fark ettik. Resim hocamızın da ilgisiyle beraber bu yöne doğru bir başlangıç yaptık. Ege resme başladığından beri çok değişti. Kendini daha iyi ifade ediyor. Öfkelendiği zaman bir şeyler çiziyor. Kendini anlatmaya çalışıyor. Resim hepimize iyi geldi bu anlamda. Bizim için bu çok üst seviyede bir şey, böyle bir şeyi tahmin edemezdim. Duygularım karman çorman, ne söyleyeceğimi de bilemiyorum bu konu hakkında. İnanılmaz güzel bir duygu yaşıyorum” ifadelerini kullandı. Ege hangi alanda ilerlerse ilerlesin her daim yanında olacağını belirten Yasemin Bolat, “Ege resme başladıktan sonra duygularını daha çok kontrol etmeye başladı. Öfkesini de mutluluğunu da resme aktarmaya başladı. Bu onun iç dünyasına, bizim ev hayatımıza ve derslerine yansıdı. Bu anlamda çok iyi oldu. İleride nasıl olur bilmiyorum, belki diğer akımlara devam eder. Belki de resim yapmayı bırakıp yüzmek isteyebilir. Bambaşka şeylere de yönelebilir. Ege ne konuda ilerlerse biz her daim ailesi ve öğretmenleri olarak yanında olacağız” dedi.
Adana ’Ya ölürsün ya da bacağın kesilir’ dediler, nadir yapılan ameliyatla sağlığına kavuştu Mardin’de doğum yaptığı sırada sağ leğen kemiğinde tümör tespit edilen ve doktorların ‘Ya bacağın kesilir ya da ölürsün’ diyerek ameliyat etmekten çekindiği kadın, Adana’da 6 saat süren ‘Pelvik rezeksiyon’ ameliyatıyla yeniden sağlığına kavuştu. Mardin’de yaşayan 35 yaşındaki Tayyibet Aldemir’e, 3 sene önce 3. çocuğunun doğumu sırasında sağ leğen kemiğinde tümör teşhisi konuldu. Bunun üzerine doğumdan sonra Diyarbakır’a yönlendirilen Aldemir, orada da ameliyat edilemeyince İstanbul’a sevk edildi. İstanbul’da da doktorların ‘Ya bacağın kesilir ya da ölürsün’ demesi üzerine genç kadın ameliyat olmaktan vazgeçti. Yürüyememeye başladı Gün geçtikçe yürüme kabiliyetini de kaybeden Aldemir, hem yeni doğan bebeğine hem de diğer çocuklarına artık bakamamaya başladı. 1.5 yıl boyunca acı çeken Aldemir, kızının tedavisi için Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne geldi. Ameliyat olmaya karar verdi Burada Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği’nde görevli Prof. Dr. Ahmet Kapukaya’ya başvuran Aldemir, yapılan tetkikler sonucu doktorunun da yönlendirmesiyle ameliyat olmaya karar verdi. Türkiye’de nadir yapılan ve 6 saat süren ‘Pelvik rezeksiyon’ ameliyatıyla genç kadının leğen kemiğindeki tümör temizlendi. Artık evlatlarına bakabiliyor Ameliyattan sonra sağlığına kavuşan Tayyibet Aldemir artık kimseden yardım almadan hem 3 çocuğuna hem de evine bakabiliyor. “Hastanemizin alt yapısı ameliyatlar için müsait” İhlas Haber Ajansı’na konuşan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Kapukaya, “Hastamız bize geldiğinde tümörü çok ilerlemişti. Ameliyat olması halinde yüzde 98 bacak kaybı, yüzde 95’de ölüm riski var denilmişti. Ancak Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanemizin alt yapısı bu tür ameliyatları yapmaya çok müsait. Bizde hastamıza riskleri anlattık ve ekip halinde bu ameliyatı gerçekleştirdik. Leğen kemiğini bölgeden çıkarttık, tümörü temizledik ve vücuttan alınan diğer kemiklerle o bölgede yeni bir leğen kemiği oluşması için kaynamaya bıraktık” diye konuştu. “Sağlığıma kavuştum” Ameliyattan önce çok zor günler geçirdiğini anlatan Tayyibet Aldemir, “Çocuklarıma dahi bakamıyordum, komşular, akrabalar evlatlarıma bakıyordu. Ameliyattan sonra çok rahatladım. Şuanda çok iyiyim. Türkiye’de birçok özel ve devlet hastanesine gittim ancak bir türlü ameliyat olamadım. Adana’da ameliyat oldum ve sağlığıma kavuştum” dedi.