GENEL - 30 Temmuz 2020 Perşembe 10:12

Van Gölü sahilleri Akdeniz ve Ege’yi aratmıyor

A
A
A
Van Gölü sahilleri Akdeniz ve Ege’yi aratmıyor

Van Gölü’ne kıyısı bulunan Bitlis’in Tatvan, Ahlat ve Adilcevaz ilçelerinde yaz mevsimi nedeniyle sıcak havadan bunalan vatandaşlar, serinlemek için kendini Van Gölü’nün serin sularına bırakıyor.

Van Gölü’ne kıyısı bulunan Bitlis’in Tatvan, Ahlat ve Adilcevaz ilçelerinde yaz mevsimi nedeniyle sıcak havadan bunalan vatandaşlar, serinlemek için kendini Van Gölü’nün serin sularına bırakıyor. Yüzmenin yanı sıra Van Gölü’nde yapılan çeşitli sportif faaliyetler havadan drone ile görüntülendi.


Hava sıcaklığının gün içerisinde 30 ile 35 derecelere kadar yükseldiği Bitlis’in Tatvan, Ahlat ve Adilcevaz ilçelerinde, Van Gölü sahilleri serinlemek isteyen vatandaşların akınına uğruyor. Özellikle hafta sonlarında Akdeniz ve Ege sahillerinden farksız olan Ahlat ve Adilcevaz’ın Van Gölü sahilleri, çevre il ve ilçelerden gelen vatandaşlarla birlikte binlerce kişiyi ağırlıyor. Son yıllarda göl turizmine yönelik yapılan yatırımlar ve artan plajlarla birlikte yaz mevsiminde Doğu ve Güneydoğu illerinden gelen birçok kişiyi misafir eden Van Gölü sahilleri temiz kumsalları, doğası ve temiz suyuyla Akdeniz ve Ege sahillerini aratmıyor. Van Gölü’nde gezi tekneleri ile yapılan turlar, sürat teknesi, jet ski, muz ve ringolar ile yapılan bir çok aktivite vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor.



“Bölge Halkı Ege Veya Akdeniz’i Değil, Van Gölü’nün Tercih Etsin”


Kahramanmaraş’tan Ahlat’a yaz tatili için gelen Halil İbrahim Orçan, yaz tatilini ve yüzme tercihini Ege ve Akdeniz’de değil Van Gölü’ne yaptığını belirtti. Orçan, “Genellikle son yıllarda Van Gölü’nü tercih ediyorum. Akdeniz bölgesi de güzel ama Van Gölü’de çok güzel ve temiz. Ahlat’ta arkadaşlarım var ve ben her yıl 10 veya 15 gün gelip yanlarında kalıyorum tatilimi yapıyorum. Bu bölge halkının ve Türkiye’nin diğer bölgesinde ki vatandaşların Van Gölü’ne gelip yüzmelerini öneriyorum. Çünkü burası çok temiz çok doğal bir yer Akdeniz’i, Ege’yi ve Marmara’yı aratmıyor. Ahlat bölgesini özellikle tavsiye ediyorum. Özellikle burada çok güzel su sporları faaliyetleri de yapıyoruz” dedi.



“Yaz Turizmine Katkı Sağlamaya Çalışıyoruz”


Van Gölü’nün Ahlat sahilinde aile plajı işleten Harun Barçın, Ahlat’ta çok fonksiyonlu ve su sporları yapılacak plaj kurduklarını ve yaz turizme katkı sağlamaya çalıştıklarını söyledi. Barçın, “Plajımızda aile kısmı ayrı yerde, erkekler plajı ayrı yerde bulunuyor. Plajımızda soyunma kabinleri, duşlarımız, şezlonglar ve şemsiyelerimiz mevcut. Ailelerin daha rahat edebilmeleri için yastıklı, minderli localarımız var. Plajımızda gezi teknemizde mevcut. Gelen misafirlerimizi Van Gölü’nde gezdiriyoruz. Sürat teknemiz, jet ski ve su sporları yapılacak muzlar ve ringolar gibi bir çok aktivite mevcut durumda. Biz plajımızda yüzme kursları da veriyoruz. Çok güzel tepkiler alıyoruz. Van Gölü’nün kıyı kenar çizgisinde bulunan en güzel kumsalı Ahlat’ta bulunuyor” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.