EĞİTİM - 18 Temmuz 2018 Çarşamba 12:51

Uygulamalı girişimcilik eğitimlerine başvurular başladı

A
A
A
Uygulamalı girişimcilik eğitimlerine başvurular başladı

Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Türker Ateş, İş Kurumu ve KOSGEB işbirliğiyle gerçekleştirilecek olan uygulamalı girişimcilik eğitimlerinden ilk ikisi için başvuruların alınmaya başladığını bildirdi.

Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Türker Ateş, İş Kurumu ve KOSGEB işbirliğiyle gerçekleştirilecek olan uygulamalı girişimcilik eğitimlerinden ilk ikisi için başvuruların alınmaya başladığını bildirdi.


Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Türker Ateş, TSO ve İş Kurumu işbirliğiyle, KOSGEB destekli olarak gerçekleştirilecek olan uygulamalı girişimcilik eğitimleri hakkında açıklamada bulundu. Ateş tarafından yapılan açıklamada girişimcilik eğitimlerinin KOSGEB internet sitesinde başvuruya açıldığı bildirildi.


Birisi hafta içi, diğeri hafta sonu olmak üzere ilk etapta iki eğitim için başvuruların KOSGEB internet sitesi üzerinden alınmaya başladığını söyleyen TSO Başkanı Ateş, “Hafta içi gerçekleştirilecek eğitimin 30 Temmuz - 2 Ağustos tarihleri arasında 4 gün süreyle, hafta sonu gerçekleştirilecek eğitimin ise 4-5-11-12 Ağustos tarihlerinde yine 4 gün süreyle Ticaret ve Sanayi Odası eğitim salonlarında yapılacak. Eğitimlere başvurmak isteyen girişimci adayları KOSGEB internet sitesi üzerinde yer alan ‘uygulamalı girişimcilik eğitimi duyuruları’ üzerinden Bolu ilini seçerek eğitimlere başvurabilir. Başvurular kişiler tarafından e-devlet sistemi üzerinden de yapılabilir. Başvuru sayfasında konuyla ilgili yönlendirme bulunuyor. Eğitimler için belirlenen kontenjanların 25’er kişi ile sınırlı” dedi.


30 Temmuz’da başlayacak olan eğitimin son başvuru tarihinin 24 Temmuz 2018, 4 Ağustos’ta başlayacak olan ikinci eğitimin ise son başvuru tarihinin 29 Temmuz 2018 olduğunu da belirten Ateş, bilgi ve yönlendirme desteği için girişimci adaylarının TSO Genel Sekreterliği ile iletişime geçebileceklerini sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Prof. Dr. Osman Bektaş: "Doğu Karadeniz 3 riskli fay ortasında yer alıyor" Doğu Karadeniz Bölgesi’nde dolgu ve heyelanlı alanlarındaki yapılaşma deprem riskini büyütüyor. Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, bölgenin 3 tane fay arasında bulunduğuna dikkat çekerek yerel yöneticilerinin deprem algısını benimsemeleri gerektiğini söyledi. Doğu Karadeniz Bölgesi’nin dik ve engebeli arazi yapısı tehlikeli yapılaşmayı beraberinde getirdi. Son yıllarda dolgu ve heyelanlı alanlarda yükselen yüksek katlı binalar deprem riskini arttırdı. 3 riskli fay ortasında bulunan Doğu Karadeniz Bölgesi’nde uzmanlar özellikle dolgu ve heyelanlı alanlara yapılan yüksek katlı binalara karşı uyarılarda bulundu. Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Trabzon’daki yapı stokunun depreme dayanıklı olmadığını belirterek “Yerel yöneticilerin Doğu Karadeniz’in deprem tehlikesini kabullenmesi gerekir. Maalesef yıllardan beri burada deprem olmaz buranın deprem tehlikesi yoktur diye Doğu Karadeniz’in yapı stoku maalesef depreme dayanıklı değildir. Yani hem şu andaki yapı stokumuz depreme dayanıklı değil hem şehirleşme, heyelan sahaları üzerinde, yamaçlarda veya kumsal alanda yapılaşmalar mevcut. Kumsaldaki bir apartman üç depremi hissetti. Şimdi bu durumda burada deprem tehlikesi yok demek mümkün mü? Mümkün değil. Yani her şeyden önce yöneticilerin bu deprem algısını benimsemeleri lazım. Halkın daha duyarlı olması lazım. Toplum ve yöneticiler ile el birliği verirsek bu gelecek kuşağı daha sağlıklı, daha güvenli bir yaşam ortamı bırakmış oluruz” dedi. Trabzon’da Yomra, Beşirli ve Akyazı’da riskli yapıların olduğuna dikkat çeken Bektaş, “Deprem açısından eğer değerlendirecek olursak en riskli yerlerden bir tanesi Yomra’da Şana mevkii. Kumsal alan üzerindeki binalar veya dere yatağındaki büyük binalar. Ayrıca Beşirli ve Akyazı mahallelerinde heyelan sahaları üzerinde dikilmiş çok katlı binalar. Bunlar her an sallanıyor. 10 kilometre açıkta kuzeyimizde Karadeniz fayı var. Deprem kaynağı. Güneyimizde 100 kilometre uzaklıkta Kuzey Anadolu fayı var. Türkiye’nin en büyük fayı. Doğumuzda Kuzeydoğu Anadolu fayı var. Bu üç tane deprem kaynağı arasında ben kumsalın üzerindeyim ve her depremi de hissediyorum. O zaman deprem tehlikesi yok demek ne kadar doğrudur?” ifadelerini kullandı.
Bursa (Özel) "Tarlasını yola çevirenlere" kızdı, tabelayı dikti Bursa’da parsel parsel sattıkları arazilerin yolunu çiftçinin mahsul ekili tarlasından geçiren emlakçılar, köylüyü çileden çıkardı. Tarlasının ortasından kaçak yol yapıldığını gören köylü ise, “Bu tarladan emlakçı geçemez, vatandaşa helaldir” tabelası asıp yolu kapattı. Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı 165 haneli Güngören Köyü’ndeki arazileri parsel parsel satan emlakçıların oyunu, köylüyü isyan ettirdi. Emlakçılar, ’hobi bahçesi ve tiny house projesine uygun’ diyerek arazileri köy ve doğa hayali kuran vatandaşlara satmak istedi. Ancak iddiaya göre emlakçılar satışa çıkardıkları arazinin yolu olmayınca, Yücel Özdemir’e ait tarlanın ortasından izin almadan yol geçirdiler. Durumu fark eden arazi sahibi Yücel Özdemir (37) tarlasının ortasından giden yolun izinsiz yapıldığını görünce hemen emlakçıyı aradı. Fakat emlakçıyla anlaşamayan Özdemir, “En azından ahlaken bana bir sorsaydı, ben hayvancılıkla uğraşıyorum. Benim mahsulümü ezip geçti. Kendisinden şikayetçi olacağım” dedi. Kendisine ait tarlanın yol olarak kullanılmasına izin vermeyen Yücel Özdemir, tarlanın girişine “Buradan emlakçı geçemez, şahsa helaldir” tabelası dikti. Yaşadığı mağduriyet üzerine konuşan Özdemir, “Bir emlakçı benim tarlamın arka tarafında hobi bahçesi yapmak için yer alıyor. Buraya gidecek yolu bulamayınca beni aramadan kepçelerle tarlamın ortasından yol geçiriyor. Burada hayvanlarımı otlatıyordum, şimdi tarlamın 3’te birini kullanamıyorum. İnsan en azından beni arar, "anlaşalım" diye sorar. Ben kendisini aradığımda da komik rakamlar teklif ediyor, "istediğim gibi yol geçiririm" diye konuşuyor. Üstelik beni mahkemeye vereceğini söylüyor” diye konuştu. Yol krizinin sık sık yaşandığını belirten Köy Muhtarı Mesut Aydın ise, “Burada sık sık parsel sorunu yaşanıyor. Bu köyün 165 hanesi 300 kişilik yerli nüfusu var. Fakat bu rakam şu anda 900 kişiye ulaşmış durumda. Yer sahibi olan vatandaşlar aldıkları arazinin yolu var mı? yok mu? bakmadan ev yapmaya kalkıyorlar. En azından burada kurulan bir muhtarlık heyeti var. Gelip bize danışsınlar. Şimdi birçok köylümüz bu durum nedeniyle mağdur oluyor. Mahsulü çiğneniyor, iş mahkemeye gidiyor” dedi.