ÇEVRE - 28 Eylül 2020 Pazartesi 13:03

Salda Gölü’nün Beyaz Adalar bölgesine girilmeyecek

A
A
A
Salda Gölü’nün Beyaz Adalar bölgesine girilmeyecek

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Salda Gölü’nün ‘Beyaz Adalar’ bölgesinde 15 Ekim itibarıyla göle girilemeyeceğini, yüzülemeyeceğini ve plajın kullanılamayacağını açıkladı.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Salda Gölü’nün ‘Beyaz Adalar’ bölgesinde 15 Ekim itibarıyla göle girilemeyeceğini, yüzülemeyeceğini ve plajın kullanılamayacağını açıkladı. Bakan Kurum, "Bakanlık olarak, Beyaz Adalar bölgesinde yaklaşık 1,5 kilometrelik sahil şeridindeki taşıma kapasitesine bağlı olarak ziyaretçi sayısını belirleyecek çalışmamızı da başlattık” dedi.


Bakan Murat Kurum, Salda Gölü’nün Türkiye’nin eşsiz güzelliklerinden biri olduğunu ifade ederek, bu doğa harikasının hep güzel kalması ve nesiller boyunca yaşaması gerektiğini vurguladı. Kurum, tüm çalışmalarının bu yönde olduğunu kaydederek, bölgedeki ekosistemi ve su kalitesini sürekli olarak takip ettiklerinin altını çizdi.



“Bölgedeki kaçak yapıları yıktık”


Bakan Kurum, “Cumhurbaşkanımızın kararıyla korunan alan büyüklüğünü 7 kat artırdığımız ve Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen Salda ve çevresinde yapılaşmayı yasakladık. Bölgedeki kaçak yapıları yıktık ve sadece vatandaşlarımızın temel ihtiyaçlarını gidereceği, doğal malzemelerden oluşan kullanım alanları oluşturduk. Göl yakınına araç park edilmesini engelledik. Göl çevresini dumansız hava sahası ilan ettik. 24 saat aktif kamera sistemi ile bölgeyi koruma çemberine aldık ve vatandaşlarımızın da www.saldagolu.gov.tr adresinden anbean takip etmesine olanak sağladık” dedi.



“Göle girilmeyecek”


Salda’nın korunmasına dair; akademisyenler ve STK temsilcilerinden oluşan Çevre ve Tabiat Varlıkları Kurulunun tavsiyelerini uygulamaya geçirdiklerini belirten Kurum, sözlerine şöyle devam etti:


“Kurulun yeni tavsiye kararı doğrultusunda Salda Gölü ve çevresinde aldığımız tedbirlere bir yenisini daha ekledik. Salda Gölü’nü diğer göllerden ayıran en önemli özellik; eşsiz beyaz kumsalıdır. Bu kumsal rengini hassas bir ekolojik etkileşime borçludur. Vatandaşlarımızın büyük bir bölümü bu alanı ziyaret ediyorlar. Dolayısıyla göl çevresinde en büyük tahribat bu alanda oluşuyor. Beyaz adalar bölgesi, endemik türlere ev sahipliği yapan ve adeta göle rengini veren yapıların kuluçka merkezidir. Bilimsel araştırmalar ve raporlar doğrultusunda aldığımız kararla bu yapıların ezilerek azalmasının önüne geçiyoruz. Buna göre; 15 Ekim itibarıyla ’Beyaz Adalar’ kısmında göle girilmeyecek, yüzülmeyecek ve plaj kullanılmayacaktır. Bakanlık olarak, Beyaz Adalar bölgesinde yaklaşık 1,5 kilometrelik sahil şeridindeki taşıma kapasitesine bağlı olarak ziyaretçi sayısını belirleyecek çalışmamızı da başlattık.”


Kurum, kurulun tavsiyesi doğrultusunda alınan bu yeni karar ve çalışmanın; Salda Gölü Çevre Koruma Projesi’nin bir parçası olduğunu belirterek, "Bu kararla; Salda’nın eşsiz güzelliğini daha da korunaklı hale getiriyoruz. Tek gayemiz bu eşsiz güzelliği koruyarak gelecek nesillere aktarmak" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Büyükşehir’den ‘Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı’ paneli Kayseri Büyükşehir Belediyesi, 21-27 Mayıs Türk Mutfağı Haftası dolayısıyla 21 Mayıs Salı günü Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde ‘Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı’ Paneli düzenliyor. Pastırmasından sucuğuna, mantısından yağlamasına, nevzinesinden gilaburusuna çeşit çeşit lezzetleri ile Kayseri’yi gastronomi alanında da dünyaya tanıtmak için Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç’ın girişimleri ve talimatları doğrultusunda önemli çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Bu çerçevede, binlerce yılı aşan kültür, gelenek, toplumsal miras ve köklü bir tecrübenin birikimi ve mirası olan zengin Türk Mutfağı, 21-27 Mayıs tarihleri arasında yeniden bereketli sofrasının eşsiz serüvenini ve lezzetini dünya ile paylaşırken, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kayseri Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi bu özel hafta dolayısıyla ‘Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı’ Paneli düzenliyor. Türk mutfağı konusunda farkındalık oluşturmak, markalaşmak ve Türk mutfağının sağlıklı, geleneksel ve atıksız özelliklerini yurt içi ve yurt dışında vurgulamak, bilinirliğini, sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla her yıl kutlanan Türk Mutfağı Haftası’nın üçüncüsü bu yıl 21-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında kutlanacak. Bu yıl 3’üncüsü kutlanacak Türk Mutfağı Haftası’nda, Gastronomi Günleri etkinliği ile tanıtımı yapılan ve hizmete giren, Türkiye’nin en büyük millet bahçelerinden biri olan Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde düzenlenecek panel, birbirinden değerli konuşmacıları ağırlamaya hazırlanıyor. Erciyes Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Ülker Moderatörlüğünde "Türk Mutfağında Modern Yaklaşımlar” konusu ile gerçekleştirilecek panele sektöründe uzman kişiler konuşmacı olarak katılacak. Ana teması "Sürdürülebilir, Atıksız Türk Mutfağı" olan etkinlik haftasının yurt içinde uygulanacak faaliyet konsepti "81 İlin Coğrafi İşaretli Ürünleriyle Türk Mutfağı Kutlaması", yurt dışında uygulanacak faaliyet konsepti ise "Tarih, Kültür ve Doğanın Buluşması: Turkaegean Lezzetleri" olarak belirlendi. Türk Mutfağı Haftası’nın, valilikler ve yerel yönetimler tarafından düzenlenecek gastronomi temalı etkinliklerle tüm paydaşların katkısı ile kutlanması hedefleniyor.
Ankara Bakan Tunç: "Netanyahu ve Gallant için yakalama kararı başvurusunda bulunması, gecikmiş ancak olumlu bir karardır" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısının, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant için işledikleri savaş ve insanlık suçları nedeniyle yakalama kararı başvurusunda bulunması, gecikmiş ancak olumlu bir karardır" dedi. Bakan Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısının, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant için işledikleri savaş ve insanlık suçları nedeniyle yakalama kararı başvurusunda bulunması, gecikmiş ancak olumlu bir karardır. İsrail, 7 Ekim’den bu yana Gazze ve Refah bölgesinde yaptığı saldırılarla uluslararası hukuku ayaklar altına almakta, en temel insan hakları olan yaşam hakkını, mülkiyet hakkını, güvenlik hakkını, din ve vicdan özgürlüğünü yok saymaktadır. Masum insanları hedef alan İsrailli yetkililer, en kısa sürede hukuk önüne çıkarılmalıdır ve hesap vermeleri sağlanmalıdır. Türkiye olarak, daima işgalci İsrail’in adaletsizliklerini, yaptığı soykırımı, işlediği insanlık suçlarını gündemde tutmaya devam edecek, Filistinli kardeşlerimizin haklı davasında yanında olmayı sürdüreceğiz. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığının kabul edilmesi ve Filistinli kardeşlerimizin kendi ülkelerinde özgürce ve insan onuruna yakışır bir şekilde yaşaması için çaba göstermekten geri durmayacağız" ifadelerine yer verdi.