ÇEVRE - 17 Eylül 2019 Salı 16:27

Burdur Gölü S.O.S. veriyor

A
A
A
Burdur Gölü S.O.S. veriyor

Su kaynaklarının önünün kesilmesi, mevsimsel ve iklimsel değişiklikler ile vahşi sulama dolayısıyla hacminin büyük bölümünü kaybeden Burdur Gölü, önlem alınmaması halinde kısa sürede yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Su kaynaklarının önünün kesilmesi, mevsimsel ve iklimsel değişiklikler ile vahşi sulama dolayısıyla hacminin büyük bölümünü kaybeden Burdur Gölü, önlem alınmaması halinde kısa sürede yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Burdur Gölü’nün çığlığına kulak vermek için farkındalık oluşturmak adına çeşitli etkinlikler yaptıklarını ifade eden Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, “2014 yılından göreve geldiğimizde yaptığımız iskele yataydan da görüldüğü gibi 5-6 metre havada kaldı. Tekne, gölü doldurarak yaptığımız iskeleden yolcularını alıyordu, şimdi iskele karada ve havada kalmış durumda. Bu gölün ne kadar çekildiğinin bir göstergesidir" dedi.


Göl kıyısında yaklaşık 5 yıl önce çevre düzenlemesi ve tekne turlarına geçiş için yapılan iskele, göldeki tehlikenin boyutlarını en bariz şekilde gözler önüne seriyor. Bölge sakinleri, gölün yok olmasının engellenmesi ve bu duruma ‘dur’ denilmesi için yetkililerin acil bir çalışma yapmasını isterken, Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ise, “Seçim döneminde de dillendirildi, kendi su kaynakları yetersizse Burdur Gölü’ne Menderes Havzası’nı besleyen, Eldere’deki su havzasındaki kaynağının Burdur Gölü’ne aktarılması söz konusuydu. Yetkili Bakanlığın bu konuda çalışma yapması gerekli. Sayın Cumhurbaşkanımız da Burdur’a geldiğinde kendilerine Göl hakkında bilgi verdik" ifadelerini kullandı


Burdur Gölü, mevsimsel-iklimsel değişiklikler, vahşi sulama ve gölü besleyen su kaynaklarının kesilmesi nedeniyle günden güne kurumaya devam ediyor. Uygulanan yanlış politikalar nedeniyle yaklaşık 30-40 yıldan bu yana kurumaya devam eden Burdur Gölü için acil bir çözüm üretilmesi gerektiğini belirten bölge halkı, ivedilikle çalışma yapılmasını istiyor. Uzmanlar, Burdur Gölü için bir önlem alınmazsa kısa sürede gölün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade ediyor. Burdur Gölü’nün çıplak gözle görülebilen çekildiği alanı İhlas Haber Ajansı (İHA) ekipleri havadan görüntüledi. Çekilen görüntüler, durumun vehametini bariz bir şekilde ortaya koyuyor.



Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz: "Gölün kuruması tüm hastalıklara davetiye çıkartır"


Burdur Gölü’nün çığlığına kulak vermek için farkındalık oluşturmak adına çeşitli etkinlikler yaptıklarını ifade eden Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, “2014 yılından göreve geldiğimizde yaptığımız iskele yataydan da görüldüğü gibi 5-6 metre havada kaldı. Tekne, gölü doldurarak yaptığımız iskeleden yolcularını alıyordu, şimdi iskele karada ve havada kalmış durumda. Bu gölün ne kadar çekildiğinin bir göstergesidir" dedi.


Israrla Burdur Gölü’nün Burdur kenti ile geçmişte ne kadar önemli ise bugün de o kadar önemli olduğunu anlatmaya çalıştıklarını söyleyen Belediye Başkanı Ercengiz, "Bu gölü kaybetmemiz halinde birçok solunum yolları hastalıklarının, belki olası kanser hastalıkların temel nedeni olabilir. Biz, barajlara bilinçli sulamaya karşı değiliz ama gölün ihtiyacı olan suların göl havzasına bırakılmasından yanayız. Tüm barajlar dolu olup, bu su Burdur Gölü’ne bırakılsa bile hiçbir şey ifade etmeyecek. Yani biz Burdur Gölü’nün hızla çekildiğine şahit oluyoruz. Tüm bileşenlerden destek bekliyoruz. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın, göl için yaptığı çalıştayda ise gölün birinci derece çekilmesinin buharlaşma olduğu kaydedilmişti. Bu göl var olduğundan bu yana buharlaşıyor. Temel nedeni gölü besleyen su kaynaklarının üzerinde barajların yapılması ve bu su kaynaklarının göle akmamasıdır. Tüm bileşenlerle aynı masa etrafında toplanıp bu konuda neler yapılması gerektiği konuşulmalıdır” diye konuştu.



“Sayın Cumhurbaşkanımızın Burdur ziyaretlerinde bu konu kendilerine aktarıldı”


Burdur Gölü’nün kurtarılması için bazı projelerinin de olduğunu sözlerine ekleyen Belediye Başkanı Ercengiz, “Seçim döneminde de dillendirildi, kendi su kaynakları yetersizse Burdur Gölü’ne Menderes Havzası’nı besleyen, Eldere’deki su havzasındaki kaynağının Burdur Gölü’ne aktarılması söz konusuydu. Yetkili Bakanlığın bu konuda çalışma yapması gerekli. Sayın Cumhurbaşkanımız da Burdur’a geldiğinde kendilerine Göl hakkında bilgi verdik" diye konuştu.



“Göl yoksa, Burdur da yok”


Göldeki tehlike konusunda çalışma yapılması gerektiğine dikkat çeken eğitimci Vahit Bulur, “Yetkililerin bu işe kafa yormaları gerektiğini düşünüyorum. Çünkü, göl yoksa Burdur da yok diyorum. Burdur, göl ile ismini duyurmuş, burası Burdur’a ayrı bir güzellik katıyor. Bu güzelliğin yok olmaması için herkesin, kimin bir nebze faydası olacaksa bunun için çalışması gerektiğini düşünüyorum” dedi.



“Burdur Gölü için de Salda Gölü için oluşturulan farkındalığın oluşturulmasını istiyorum”


Son yıllarda Salda Gölü’ne verilen önem ve ehemmiyetin Burdur Gölü için verilmediğini savunan Bulur, “Burası için yapılan etkinlik ve faaliyetlerin bir Salda kadar ses getirmediğini ve ilgi görmediğini düşünüyorum. Bunun için farkındalık oluşturmak adına aynı Salda’da olduğu gibi bazı şeylerin de yapılması gerektiğini düşünüyorum. Burdur Gölü için de Salda Gölü için oluşturulan farkındalığın oluşturulmasını istiyorum” diye konuştu.



“Gölümüzü geri istiyoruz”


Önceden göl sularının kıyıya kadar ulaştığını, kamp kuran ve yüzme amaçlı göle gelenlerin olduğunu anlatan Neriman Petek, “Şimdi göle giren dahi yok. Çok fena, içi bile simsiyah. Burdur Gölü kurudu, günden güne de kurumaya devam ediyor. Çok baraj yapıldı, gölü besleyen suların önleri kesildi, kurumaya bırakıldı. Çok sık sondaj kuruluyor, onlar biraz azalmalı. Barajların önü açılıp, gölümüze destek verilmeli. Yetkililerin bu konuda önlem alması lazım. Gölümüzü geri istiyoruz” diye konuştu.



“Buraları güzelleştirmişler ama göl elden gitmiş”


Aslen Burdurlu olduğunu, ancak Antalya’da yaşadığını dile getiren Emine Erdem ise, “Buraya en son 1 yıl önce yazın gelmiştim. Su, daha azalmış ve daha bulanık bir hale gelmiş. Eskiden daha berraktı. Kuma giriliyordu, piknik için geliniyordu. Şimdi, hiç piknik yapan ve göle girmek için gelenler yok. Gerçi buraları güzelleştirmişler ama göl elden gitmiş, geriye çekilmiş. Yetkililerimiz, akarsuları buraya yönlendirebilirler, boya giden sular göle gelebilir. Gölümüz, Burdur için güzel bir yer” şeklinde konuştu.



“Bizim 10-12 yaşındayken yüzdüğümüz, suya atladığımız hal ile şimdiki halinin arasında dünya kadar fark var”


Çocukluğunda Burdur Gölü’nün ana yola yakın seviyede olduğunu anlatarak üzüntüsünü dile getiren Serkan Akyüzlü, “İnsan üzülüyor, bizim çocukluk zamanımızda yukarıdan sulara atlarken, şimdi göl çekildi. Tekne buralara kadar geliyordu, şimdi kıyıya bile yaklaşamıyor. Göl çekildikçe tekne de gidiyor. Bence, açılan sondajların durması lazım. Göle gelen kaynakların biraz daha artması lazım. Dinar tarafındaki akarsuyun kesinlikle buraya gelmesi lazım. İşte, Karaçal Barajı buraya gelen suyun önünü kesti. Diğer taraftan yukarıdan gelen çayın olduğu yerler kesildi, sondajlar vuruldu. Bugün, İnsuyu Mağarası’na bile gittiğinizde içinde su yok. Şöyle etrafınıza bakar mısınız; bizim 10-12 yaşındayken yüzdüğümüz, suya atladığımız hal ile şimdiki halinin arasında dünya kadar fark var. Bence, Burdur Gölü bir Salda Gölü’nden daha değerli ve daha güzel” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Denizli’de 40 bin metre balık ağıyla yakalanan 7 kişiye 292 bin lira ceza kesildi DENİZLİ (İHA) – Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün talimatlarıyla, ülke genelinde eş zamanlı su ürünleri denetimleri devam ediyor. Denizli Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürlüğü ekipleri, 22- 26 Nisan 2024 tarihleri arasında il genelindeki iç sularda, perakende balık satış yerleri ve soğuk hava depolarında eş zamanlı denetimler gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen denetimlerde, balıkların avlanabilir asgari boyları, tazeliği ve kontrolü gibi konularda bilgilendirme notları dağıtıldı, ayrıca uyulması gereken usul ve esaslar üzerine bilgilendirme yapıldı. İl Müdürü Şakir Çınar, konu ile ilgili yaptığı açıklamada; "Bilim dünyası, balık tüketmenin sağlık için birçok faydası olduğunu defalarca kanıtlamıştır. Özellikle Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin olan balık, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu birçok besin maddesini içermektedir. Balık yüksek kaliteli bir protein kaynağıdır. Protein, kaslarımızın, dokularımızın ve hücrelerimizin yapı taşıdır. Dolayısıyla, düzenli olarak balık tüketmek, kaslarımızın güçlenmesine, dokularımızın onarılmasına ve vücudumuzun sağlıklı bir şekilde gelişmesine katkı sağlar. Balık tüketimi kalp-damar sağlığını korur, beyin fonksiyonlarını iyileştirir, bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu faydalardan yararlanmak ve sağlıklı bir yaşam sürmek için vatandaşlarımızı haftada en az 2 gün balık yemeye davet ediyorum" dedi. İl Müdürü Çınar, sürdürülebilir avcılık için her balığa bir kere üreme fırsatı verilmesi gerektiğini, bilimsel olarak belirlenmiş yasal avlanabilir asgari boyun altında av ve satışının yapılmaması gerektiğini ifade etti. Cezai işlemlere de değinen Çınar, “Kaçak avcılık ve satışı konusunda yapılan denetimlerde, 40 bin metre balık ağına el konularak 7 şahsa 292 bin 326 TL idari para cezası uygulanmıştır. Kaçak avcılığa karşı yapılan denetimlerimiz kararlılıkla devam edecektir” diye konuştu.
Erzurum Erzurum’da çiftçiye makine desteği Erzurum’da hayvancılığın geliştirilmesi ve çiftçiye destek olmak için yüzde 75 hibe destekli süt sağım, koyun kırkım ve yem ezme makinesi dağıtıldı. Erzurum’da yüzde 75 hibe destekli süt sağım, koyun kırkım ve yem ezme makinesi dağıtıldı. Erzurum İl Tarım ve Orman Müdürü Alparslan Kenger törende yaptığı konuşmada, tarımın bilhassa hayvancılığın başkenti konumunda olan Erzurum’un aynı zamanda besi materyali üretim deposu olduğunu ifade ederek, “695 bin büyükbaş, 878 bin küçükbaş hayvan varlığıyla ülkemiz hayvancılığının en önemli hayvansal üretim merkezlerinden olan ilimiz için hayvancılık, şehir ekonomisinde önemli bir yer teşkil eder. 4 milyon 700 bin dekar alanda çiftçilerimiz tarafından yapılan bitkisel üretimde bitki deseni genel anlamda hayvancılığı destekleyici niteliktedir. Bakanlığımız, valiliğimizle ve büyük şehir belediyemizin katkıları ve destekleriyle hayvansal üretimde modernizasyon ve makineleşmeye yönelik projeleri yetiştiricilerimizle buluşturmaya devam ediyoruz. Hayvansal üretimin ana unsurlarından olan süt ve değer katmak, sütün özellikle soğuk zincirle hijyenik bir şekilde endüstriyel aktarılmasını sağlamak önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu kapsamda süte değer projesi uygulamaya konulmuş olup dönem içerisinde desteklenen projeye ek uygulamalar ilimiz hayvancılığına önemli katkılar sundu. Sütün hijyenik şartlarda sağılması ve hayvansal üretimin iş yükünün azaltılması anlamında suç sağma makineleri, hayvan beslemede verimliliğin ana unsurlarından olan kesik yem rasyon hazırlamasında ve yem maliyetlerinin azaltılmasında katkı sağlayacak yem ezme makineleri, küçükbaş yetiştiriciliğinde yetiştiricilerimizin ihtiyacı olan koyun kırpın makineleri, bereketli meralarımıza swaplar ilimiz yetiştiricilerine ve hayvancılık sektörüne olsun diyorum” dedi. Vali Mustafa Çiftçi, AK Parti Erzurum Milletvekilleri Mehmet Emin Öz ve Abdürrahim Fırat, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de yaptıkları konuşmalarda; Erzurum’da tarım ve hayvancılık anlamında ciddi bir potansiyel olduğu ifade ederek bunun hem bölge hem de ülke ekonomisine katma değer olarak daha fazla harekete geçirilmesi gerektiğini dile getirdi. Konuşmaların ardından çiftçilere süt sağım, koyun kırkım ve yem ezme makineleri sembolik olarak dağıtıldı. Protokol üyelerinin de katıldığı etkinlikte koyun kırkımı yapıldı. Makine dağıtım törenine Vali Mustafa Çiftçi, AK Parti Erzurum Milletvekilleri Mehmet Emin Öz ve Abdürrahim Fırat, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, kurum yöneticileri, çiftçiler ve vatandaşlar katıldı.