ASAYİŞ - 12 Haziran 2025 Perşembe 14:56

Burdur’da halasının oğlunu öldüren sanık: "Korkutmak istedim, öldürmek istememiştim"

A
A
A
Burdur’da halasının oğlunu öldüren sanık: "Korkutmak istedim, öldürmek istememiştim"

Burdur’da aracının önünü keserek halasının oğlunu tüfekle öldüren ve aynı araçtaki iki kişiyi yaralayan Onur A. ile birlikte yargılanan eşi ve iki arkadaşı ilk kez hakim karşısına çıktı. "Kasten öldürme" suçundan müebbet hapsi istenen Onur A., savunmasında "Öldürme kastım yoktu, korkutmak istedim" dedi.


Olay, 22 Eylül 2024 tarihinde saat 20.00 sıralarında yaşanan olayda, Burdur’un Bucak ilçesi Yunus Emre Mahallesi Yıldırım Caddesi ile 811 Sokak kesişiminde, aralarında daha önceden husumet bulunan halasının oğlu Beytullah Soylu’nun (24) kullandığı ve Durmuş S., Özcan S. (20) ile Bekir Ö.’nün (18) yolcu olarak bulunduğu 15 ACV 879 plakalı otomobilin önü, Onur A. (24) tarafından 07 AFZ 189 plakalı otomobil ile kesildi. Araç içerisinde oturduğu yerden Beytullah Soylu’nun aracına doğru tüfekle 2 el ateş eden Onur A., olay yerinden uzaklaştı. Açılan ateş sonucu göğsünden vurulan Beytullah Soylu bilincini kaybetti. Yokuş aşağı kayan otomobil, park halindeki başka bir araca çarparak durabildi. Araçtaki Bekir Ö. ve Özcan S. ise vücutlarının çeşitli yerlerine isabet eden saçmalarla yaralandı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralılar Bucak Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Durumu ağır olan Beytullah Soylu, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.


Bir evde saklanırken yakalandı


Cinayetin ardından kaçan Onur A., polis ekiplerince yapılan çalışmalar sonucunda suç aleti tüfek ile birlikte bir evde saklanırken yakalandı. Olayla ilgili yürütülen soruşturmada, suç delillerini gizlediği ve Onur A.’nın saklanmasına yardım ettiği iddia edilen babası Yaşar A. (48), eşi Şerife A. (21), arkadaşları Beytullah T. (34) ve Erkan A. (32) gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından Bucak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edilen şahıslardan Onur A. ve eşi Şerife A., Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklanırken; arkadaşları Beytullah T. ve Erkan A. ev hapsi cezası verildi. Babası Yaşar A. ise serbest bırakıldı.


Tutuklu sanıkların iddianemeleri


Hazırlanan iddianamede, tutuklu sanıklar Onur A. ve eşi Şerife A. hakkında Beytullah Soylu’ya yönelik eylemlerinden "kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası", Bekir Ö. ve Özcan S.’ye yönelik eylemlerinden dolayı da ayrı ayrı "olası kasıtla silahla yaralama" suçundan 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Tutuksuz yargılanan sanıklar Erkan A. ve Beytullah T. hakkında ise "suçluyu kayırma" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.


Sanıklar mahkemeye SEGBİS ile bağlandı


Olayla ilgili açılan davanın ilk duruşması bugün Burdur 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Duruşmada tutuklu sanık Onur A., olayda yaralanan Bekir Ö., Özcan S. ve olay anında araç içerisinde bulunan Durmuş S. ile Beytullah Soylu’nun yakınları ile taraf avukatları hazır bulundu. Tutuklu yargılanan sanık Şerife A. ile ev hapsi cezası ile yargılanan Erkan A. ve Beytullah T. ise SEGBİS(Ses ve Görüntü Bilişim Sistemleri) ile katıldı.


""İlk saldırıyı karşı taraf yaptı"


Tutuklu sanık Onur A. duruşmadaki savunmasında; "İlk saldırıyı karşı taraf yaptı. Önce üzerime araba sürüp beni tehdit ettiler. Olay günü 3 arkadaşımla alkol aldıktan sonra eşimle buluşmak için arabamla seyir halindeyken önüme Özcan S. ve Özkan A. çıktı. Aracı önüme kırdılar camdan bana bağırarak "seni öldüreceğim" dedi. Bende kaldırıma çıkıp kaçtım. Daha önce Durmuş, Servet, Beytullah ve Özcan tarafından darp edilmiştim. Arkadaşlarımı indirdikten sonra eşim Şerife ile buluşup alkol aldım. Tuvalet ihtiyacımı gidermek için yakında bulunan bir caminin tuvaletine gittik. O sırada Özcan A.’nın babası Ersan A.’yı arayıp durumu anlattım. O sırada içerisinde Beytullah Soylu’nun olduğu Tofaş araç geldi yine küfredip tehdit ettiler bende kaçtım. Çadıra gidip av tüfeğini babamlar engel olmaya çalışsa da aldım. Eşimle parka doğru giderken takip edildiğimi fark ettim. Olay yerine geldiğimizde karşı istikametten Beytullah Soylu’nun kullandığı ve içerisinde Durmuş S., Özcan S. ve Bekir Ö.’nün olduğu araç gelerek önüme durdu. Beytullah’ın bana doğru silah çektiğini görünce sol tarafımda kapı kenarında bulunan tüfeği alarak hedef gözetmeksizin 2 el ateş ettim. Amacım sadece korkutmaktı Tüfeği eşim vermedi, "Sık" diye bir beyanda bulunmadı ben kendim aldım da ateş etti. Daha sonra olay yerinden uzaklaştım. Kimseyi öldürme niyetim yoktu. Tüfeğimin içinde 3 kabzasında 2 mermi vardı ama ben 2 el ateş ettim çünkü panikledim. Eşim Şerife A. ve arkadaşlarım Erkan A. ve Beytullah T.’nin olayla hiçbir bağlantısı yoktur. Evlerine gittiğimde olaydan haberleri yoktu. Soruşturma aşamasında verdiğim ifadeyi hatırlamıyorum. Burada verdiğim ifade geçerlidir" dedi.


"Sık dedim" dememin sebebi cezaevinde daha güvenli olacağımı düşünmemdi


Tutuklu sanık Şerife A. ise mahkemedeki savunmasında; savcılıkta verdiği ifadesinin tekrarladığını belirterek; " Eşime tüfeği ben vermedim ve kendisine de "Sık" demedim. Eşimle lavaboya gittiğimizde karşı taraf geldi bizde uzaklaşıp çadıra gittik. Çadıra gittiğimizde Onur tüfeği aldı. O gün uyuşturucu etkisinde olduğum için silahı nereye koyduğunu hatırlamıyorum. Hatırladığım kadarıyla arabayla giderken karşıdan bir araç geldi. Ben içinde kimin oturduğunu görmedim ama bize silah doğrulttuklarını gördüm. Eşim beni ve kendini korumak için rastgele ateş etti. Daha sonra oradan ayrıldık. Durmuş, Beytullah ve Özcan S. daha öncesinde beni eve kapatarak eşimden ayırmaya çalıştı. Beni uyuşturucu kullanmaya teşvik ettiler, namusuma göz diktiler. Ben sorgulama esnasında uyuşturucu madde etkisindeydim. Emniyetteki ifademde "sık" dedim dememin sebebi bu süreçte cezaevinde daha güvenli olacağımı düşünmemdi. Ama böyle bir olay olmadı." sözlerini sarf etti.


"Suçsuzum 2 çocuğuma bakabilmem için ev hapsinin kaldırılmasını talep ediyorum"


Ev hapsiyle yargılanan sanık Erkan A. ise ifadesinde olayın öncesinde ve sonrasında olayla ilgisinin ve bilgisinin olmadığını, olayı emniyette öğrendiğini beyan ederek; "Şerife çocuklarımın bakıcısıdır. Ben o gün çocuklarımı alışverişe çıkaracaktım. Şerife’de Onur ile buluşacaklarını söyleyerek kendisini onun yanına bırakmamı istedi. Olay sonrası Onur’u hiç görmedim, beni arayan da olmadı. Ben nezaretteyken evime geldiyse bilmiyorum. 9 ay 11 gündür suçsuz yere ev hapsindeyim. 4 ve 10 yaşında iki çocuğum var onların geçimini sağlamak için çalışmam gerekiyor. Beraatimi talep ediyorum" dedi.


Bir diğer ev hapsindeki sanık Beytullah T. ise Onur’un olay sonrası evine gelip bir bira içip ceket istediğini evinde en fazla 15 dakika kaldığını ve olayla ilgili bir şey söylemediğini belirterek suçsuz olduğunu bu yüzden beraatini talep ettiğini ifade etti. Vefat eden Beytullah Soylu’nun eşi Ayşe Soylu, babası Servet Soylu, Annesi Sevim Soylu, olay günü araç içerisinde bulunan Bekir Ö., Durmuş S., Özcan S. ise sanıkların en ağır ceza ile cezalandırılmasını talep etti. Maktül avukatı sanıkların ayrı ayrı en ağır şekilde cezalandırılmalarını, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını ev hapsiyle yargılanan sanıkların ise tutuklu olarak yargılanmalarını talep etti.


Sanık Onur A.’nın avukatı iddianamede müvekkilinin aleyhine olan hususları kabul etmediklerini, sanığın lehine olan hususların iddianameye işlenmediğini bu yüzden eksik huşuların giderilmesini talep ederken diğer sanıkların avukatları ise müvekkillerinin adli kontrol şartıyla serbest bırakılması isteminde bulundu. İddia makamı ise verdiği mütalaada dosyadaki eksik huşuların giderilmesini, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını, ev hapsi ile yargılanan sanıklara ise uygulanan adli kontrol hükümlerinin devamına karar verilmesini talep etti.


Mahkemeden karar çıktı


Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti tutuklu sanıklar Onur A. ve Şerife A.’nın tutukluluk hallerinin devamına ev hapsiyle yargılanan Erkan A. ve Beytullah T.’nin ise ev hapsinin kaldırılarak adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar vererek mahkemeyi ileri bir tarihe erteledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TŞOF Genel Başkanı Yiğiner, yenilenen Kırıkkale tesisinin açılışını gerçekleştirdi Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Genel Başkanı Mehmet Yiğiner, restorasyonu tamamlanan Kırıkkale Akaryakıt ve Dinlenme Tesisleri’nin açılışını; TŞOF Yönetim ve Denerim Kurulu üyeleri, ESOB başkanları, Ankara, Aksaray, Çorum, Kırıkkale, Nevşehir, Niğde ve Yozgat il ve ilçe şoförler odası başkanları ve yöneticilerinin katılımıyla gerçekleştirdi. Açılış kapsamında Genel Başkan Yiğiner, yürütülen tadilat çalışmaları hakkında katılımcılara detaylı bilgi verdi. Restoran, tuvaletler, yerden ısıtma sistemi, iç ve dış cephe düzenlemeleri ile ibadet ve dinlenme alanlarında tamamlanan çalışmaların, tesisin konfor ve işlevselliğini önemli ölçüde artırdığı vurgulandı. Kurdele kesiminin ardından yenilenen tüm alanları başkanlar ve yöneticilerle birlikte gezen Genel Başkan Yiğiner, tesisin ulaşım teşkilatına ve vatandaşlara daha nitelikli hizmet sunacağını ifade etti. Açılış sonrası gerçekleştirilen istişare toplantısında ise esnafı yakından ilgilendiren korsan taşımacılıkla mücadele, basit usulden gerçek usule geçişi öngören düzenleme, ticari araçlarda mülkiyet hakkı konusu ile odaların teknik donanım ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik bilgisayar, yazıcı ve barkod okuyucu temini başta olmak üzere birçok başlık ele alındı. Yapılan ve planlanan çalışmalar, birlik ve oda başkanlarıyla paylaşıldı. Konforlu ve işlevsel bir mola noktası olarak hizmet verecek Kırıkkale Akaryakıt ve Dinlenme Tesislerinin; ulaşım teşkilatına ve tüm vatandaşlara hayırlı olması temenni edilirken, açılış ve istişare toplantısına katılım ve katkı sunan tüm başkanlar ile yöneticilere teşekkür edildi.
Bursa Bursa’nın fethinin 700’üncü yılı etkinlikleri görkemli törenle tanıtıldı Bursa’nın fethinin 700’üncü yılı dolayısıyla Osmangazi Belediyesi tarafından 2026 yılı boyunca düzenlenecek etkinliklerin tanıtım toplantısı, Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde görkemli bir açılışla gerçekleştirildi. Toplantıda, Bursa’nın tarihi ve kültürel mirasının önemine dikkat çekilirken, 700’üncü yıl sürecinin yalnızca bir anma dönemi değil, aynı zamanda ortak hafızanın gelecek kuşaklara aktarılmasını hedefleyen kapsamlı bir çalışma olduğu vurgulandı. Bu sürecin önceki dönem belediye başkanları tarafından başlatıldığına işaret edilirken, geçmişten bugüne emeği geçenlere teşekkür edildi. Yaklaşık 8 aydır sürdürülen hazırlıklar kapsamında, 2026 yılı boyunca Ocak ayından Aralık ayına kadar devam edecek geniş çaplı bir etkinlik takvimi oluşturuldu. Normal şartlarda nisan ayında başlayıp bir ay süren fetih etkinliklerinin, bu kez bir yıla yayılarak gerçekleştirilmesi planlanıyor. Program çerçevesinde kültürel, sportif ve tarihî içerikli çok sayıda organizasyon düzenlenecek. Etkinlikler kapsamında Bursa’nın 36 kardeş şehrinin kentte bir araya gelmesi hedeflenirken, uluslararası tarihi kent koşusu, rahvan at yarışları ve çeşitli organizasyonlarla Bursa’nın fethinin 700’üncü yılı ulusal ve uluslararası düzeyde anılacak. Programda konuşan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, "700 yıl önce ufacık bir Bizans garnizonu olan Bursa’nın, başta Osman Gazi olmak üzere fetih süreci başlamış, ancak onun ömrü vefa etmemiştir. Oğlu Orhan Gazi’ye nasip olmuştur. 10 yıllık bir kuşatma ile, bir ok atmadan, bir kişinin bile burnu kanamadan bu muhasara ile burası fethedilmiş, fethedildikten sonra da adalet, hoşgörü ve eşitlik ile davranılarak, isteyenlerin burada yaşamaya devam edebileceği, isteyenlerin ise o dönem Bizans’ın başkenti İstanbul’a gitmesi için kolaylıkların sağlanabileceği bir anlayış ortaya konmuştur. O gün burası fethedildikten sonra yayılarak Avrupa’da başkentlere kadar dayanmış, Selçuklu, Osmanlı ve tabii ki Cumhuriyet dönemiyle birlikte bu topraklar hepimize yurt olarak kazandırılmıştır. Osmangazi Belediyesi olarak bu sene 21’incisini düzenleyeceğiz. Yirmi yıldır yapılan Bursa’nın fethi ve Osman Gazi’yi anma etkinlikleri, bizden önceki başkanlarımızın başlattığı bir bayrak yarışıdır. Bu yarışı biz de devralıp daha ileri götürebilmek için çalışıyoruz" dedi. 3 bin yıldır medeniyetlere ev sahipliği yapan bir şehir Bursa’nın Yunan işgali dönemine değinen Aydın, "Buraları bize yurt edinenler, 700 yıl önce buraları fethedenler, onların torunları ve 100 yıl önce de buranın işgaliyle karşılaştılar. Maalesef 100 yıl önceki işgalle birlikte Yunan komutanın Osman Gazi türbesini tekmeleyerek ’Kalk Osman, yurdunu kurtar’ dediğini duyan büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, hemen meclis kürsüsüne siyah örtüyü koyarak 2 yıl 2 ay 2 gün süren Bursa’nın kuşatılmasından sonra 11 Eylül 1922’de düşman işgalinden kurtulduktan sonra da siyah örtüyü kaldırmış ve Bursa tekrar özgürlüğüne kavuşmuş. 700 yıl önce fethedilmiş, 100 yıl önce de işgalden kurtarılmış, 3 bin yıldır da medeniyetlere ev sahipliği yapan Bursa’da olmak bizler için en büyük onur" ifadelerini kullandı. Etkinlikler 1 yıl boyunca sürecek 2026 Ocak ayından Aralık ayına kadar etkinliklerin devam edeceğini kaydeden Aydın, "O gün onların Bursa’yı fethederek bıraktığı izler, eserler ve imalathaneler vardır. Bunları korumak ve yaşatmak görevi de bizlere düşmektedir. Normal şartlarda fetih etkinlikleri ve Osman Gazi’yi anma şenlikleri 6 Nisan’da başlayıp bir ay boyunca devam ediyordu. Nisan ayı boyunca da çeşitli etkinlikler yapıyorduk. Bu yıl 8 ay önce ekibimiz çalışmaya başladılar, profesyonel destekler aldılar. 2026’yı Ocak ayından başlayarak 700’üncü yıl olarak Aralık ayına kadar çeşitli etkinliklerle bir yıl boyunca anma ve kutlama yapılacak. Bunların içerisinde birçok etkinliklerimiz olacak. Otuz altı kardeş şehrimizin Bursa’da buluşmasıyla, dünyanın dört bir yanındaki kardeş şehirlerimizle birlikte, etkinliklerden uluslararası tarihi kent koşusuna, rahvan atlarından çeşitli organizasyonlara kadar bir yıl boyunca 700. yılı anacağız" şeklinde konuştu. Düzenlenecek etkinliklerle, fetihle birlikte oluşan tarihî mirasın korunması ve yaşatılması amaçlanıyor.
Bursa Bursa’da Mustafa Abi’den 576 saattir haber yok: Arama çalışmaları sürüyor Bursa’nın Mudanya ilçesinde 28 Kasım 2025 tarihinden bu yana kendisinden haber alınamayan Mustafa Abi adlı vatandaş için başlatılan arama çalışmaları aralıksız devam ediyor. Kayıp ihbarının üzerinden yaklaşık 576 saat geçmesine rağmen Abi’ye ait herhangi bir ize ulaşılamadı. Daha önce de kayıp haberlerine konu olan Mustafa Abi (80) için Bursa İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri bölgede çalışmalarını sürdürüyor. Kayıp ihbarının ardından ilk 7 gün boyunca AFAD ve çok sayıda sivil toplum kuruluşuna bağlı arama kurtarma ekipleri de çalışmalara destek verdi. Ekipler, Mustafa Abi’nin kaybolduğu günden itibaren köy ve çevresinde yaklaşık 30-35 kilometrelik geniş bir alanı kapsayan çember içerisinde detaylı arama gerçekleştirdi. Ormanlık alanlar, kırsal bölgeler ve muhtemel geçiş güzergâhları tek tek taranmasına rağmen, şu ana kadar herhangi bir somut bulguya ulaşılamadı. Kayıp Mustafa Abi’nin eşi Ayla Abi, yaşadıkları belirsizliğin her geçen saat daha da ağırlaştığını belirterek, "576 saattir umutla bekliyoruz. Günlerdir evimizde huzur yok. Jandarma ekipleri ve köylülerimiz ellerinden geleni yapıyor ama hâlâ bir haber alamadık. Bu belirsizlik çok zor" ifadelerini kullandı. Aile, Mustafa Abi’yi gören ya da nerede olabileceğine dair bilgisi bulunan vatandaşların vakit kaybetmeden 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak bilgi vermelerini istedi.