SAĞLIK - 23 Mayıs 2025 Cuma 16:05

Dört mevsim gözyaşı yağmuru, bir cerrahiyle güneşle buluştu

A
A
A
Dört mevsim gözyaşı yağmuru, bir cerrahiyle güneşle buluştu

Burdur’da 4-5 yıldır gözyaşı kanalı tıkanıklığı ve tekrarlayan enfeksiyonlarla mücadele eden 86 yaşındaki Hacer Yavaş’ın gözyaşı kanalı kabusu yapılan cerrahi müdahaleyle son buldu.


Burdur’un Düğer köyünde yaşayan ve yıllardır gözünde sulanma ve tekrarlayan şiddetli enfeksiyonlarla yaşam kalitesi ciddi şekilde etkilenen Hacer Yavaş (86), gözünde oluşan apse ve iltihap nedeniyle sık sık Burdur Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne ve çevre hastanelere başvurmak zorunda kaldı. Bu süreçte çeşitli merkezlerde tedavi görmesine rağmen kalıcı bir çözüm bulamayan Yavaş, son başvurusunda gözdeki enfeksiyon ve tıkanıklığın tedavisi için Acil Servis tarafından Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Büşra İşleyen’e yönlendirildi. Dr. İşleyen, öncelikle hastanın enfeksiyonunu ilaçla kontrol altına aldıktan sonra, ileri yaş grubundaki hastalarda uygulanan Eksternal Dakriyosistorinostomi (DSR) ameliyatını başarılı bir şekilde gerçekleştirdi. Bu cerrahi müdahale ile Hacer Yavaş’ın gözyaşı kanalı tıkanıklığı giderilirken, tekrarlayan enfeksiyonların önüne geçildi ve hastanın yaşam kalitesi önemli ölçüde artırıldı.



"3-4 defa acil servise başvurmuş, tedavisi orada yapılmış ancak bir sonuca varılmamış"


Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Büşra İşleyen, "Hacer teyzemiz Acil Servis’ten bize yönlendirildi. Uzun zamandır yaşadığı bazı problemler vardı. Gözyaşı kanalı tıkanıklığına bağlı olarak ciddi bir şekilde tekrarlayan enfeksiyonları vardı. Gözyaşı sürekli dışına akıyordu. Buna bağlı olarak 3-4 defa acil servise başvurmuş. Tedavisi orada yapılmış ancak bir sonuca varılmamış. En sonunda yollarımız kesişti. Öncelikle enfeksiyonu tedavi ettikten sonra cerrahi aşamayı planladık. Bu tarz gözyaşı kanalı tıkanıklıklarında ileri yaşta yaptığımız işlem Eksternal Dakriyosistorinostomi (DSR) denilen cerrahi bir operasyondur. Teyzemize de bu operasyonu başarıyla gerçekleştirmenin haklı gururunu yaşıyoruz. İnşallah bundan sonraki süreçte daha konforlu bir hayat sürecek. Tabi teyzemizde bu gecikmiş bir vakaydı. Tedavinin daha önceden planlanmış olması gerekiyordu ancak bazı kısıtlıklardan ya da cerrahi teknik eksikliğinden gerçekleştirilememiş. Teyzemiz 4-5 senedir bu problemle karşı karşıya kalmış. Farklı yerlere, farklı merkezlere başvurmuş ancak bir sonuç alamamış. Şu an için işler gayet yerinde ilerliyor. Planladığımız sürece devam ediyoruz. Bundan sonraki süreçte de Burdur halkı için bu tarz cerrahi işlemler farklı illere veya farklı merkezlere başvurmadan kendi şehirlerinde hizmet alabilme imkanı tanıyacak. Aslında Hacer teyze minvalinde düşündüğümüzde bayağı ilerlemiş bir vakaydı. Sürekli ciddi göz enfeksiyonları, selülit ve tekrarlayan apseler söz konusuydu. Bu tarz durumların önce göz dışında başlayıp daha sonra göz içine ilerlemesiyle sürekli göz enfeksiyon odaklarının bulunması hem ileri yaşta hastalarda yan hastalıklara neden olmasını düşündüğümüzde hasta için hem göz sağlığı açısından hem de genel sağlık durumu açısından tehlike arz ediyor" dedi.



"Bu hastalıktan çok çekti"


Hacer Yavaş’ın kızı Şerife Öney annesinin bu hastalıktan çok çektiğini dile getirerek, "Annemin gözü sürekli iltihap kapıyordu, gözü şişiyordu. Bu şişme daha sonra patlama yapıyordu. Sürekli hastaneye gelip bir hafta müşahede altında kalıyordu sonra taburcu oluyordu. Devamlı bu süreç öyle devam ediyordu. Bu hastalıktan çok çekti. En son geldiğimizde Büşra hanıma gösterdik o da ameliyat kararı aldı. Çok memnun kaldık. Bizimle ilgilenen Büşra hanım ve tüm hastane personeline teşekkür ederiz" diye konuştu.



"Büşra hanım ‘ben yaparım’ dedi ve ameliyat etti"


Yıllardır gözyaşı kanalı enfeksiyonu yaşayan ve ameliyat sonrası sağlığına kavuşan Hacer Yavaş ise, "Doktorumdan ve hemşirelerden çok memnunum. Çok şükür gözüm iyileşti. Daha önceki doktorlar beni ameliyat etmediler bana çok çektirdiler. Ama Büşra hanım ben yaparım dedi ve ameliyat etti. Hepsine çok teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.



Dört mevsim gözyaşı yağmuru, bir cerrahiyle güneşle buluştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Özdoğan : "Hacılar, birlik ve dayanışmanın ilçesidir" AK Parti Hacılar İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen ’Ahde Vefa’ gecesinde, teşkilat mensupları ve partiye kurulduğu günden buyana hizmet eden isimleri bir araya getirdi. Programda, AK Parti teşkilatlarının kuruluşundan bugüne kadar emeği bulunan isimler onurlandırılırken; birlik, beraberlik ve vefa duygusu ön plana çıktı. AK Parti Hacılar İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen ’Ahde Vefa’ gecesinde teşkilat mensupları ve davaya gönül veren isimler bir araya geldi. Programa başta AK Parti Kayseri İl Başkanı Hüseyin Okandan, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, ilçe belediye başkanları, önceki dönem belediye başkanları, ilçe başkanları, meclis üyeleri, teşkilat mensupları ve çok sayıda davetli katıldı. Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, programda yaptığı konuşmada teşkilat yapısının önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı; "Teşkilat vefadır, teşkilat çalışmaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi teşkilat varsa zafer vardır. Teşkilatsız bir yapı, belediyecilikte de her zaman bir tarafı eksik kalmış olur. Biz bunun bilincindeyiz. Ne mutlu ki bugün burada sizlerle bir araya geliyoruz. Ne mutlu ki Rabbim bize bu güzelliği lütfetti." Başkan Özdoğan, Hacılar’da hayata geçirilen tüm hizmet ve projelerin arkasında güçlü bir teşkilat iradesi bulunduğunu vurgulayarak, bu birlikteliğin ilçenin gelişiminde belirleyici bir rol üstlendiğini ifade etti. AK Parti Hacılar İlçe Başkanı Fazilet Kahraman ise konuşmasında vefa kavramının Hacılar’ın karakterinin ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek şunları söyledi; "Emeğin, hasretin, kardeşliğin ve en çok da vefanın buluştuğu bir yerdeyiz. Hacılar’ın tarihine baktığımızda bu ilçenin her zaman birlikte durmayı, yan yana yürümeyi, kardeşliği ve dayanışmayı hayatının merkezine aldığını çok net görürüz." Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Hacılar’ın şehir ve bölge açısından taşıdığı öneme değinerek; "Erciyes’imizin hemen eteğinde yer alan, kayak merkeziyle de anılan Hacılar ilçemizin kendine özgü çok özel güzellikleri var. Her ilçemizin yeri ayrı ama Hacılar, ilk günden bu yana duruşuyla ve Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında net bir şekilde yer alışıyla gönüllerde taht kurmuştur" dedi. AK Parti Kayseri İl Başkanı Hüseyin Okandan da programın anlam ve önemine dikkat çekerek; "Bu güzel programı tertip eden İlçe Başkanımıza teşekkür ediyorum. AK Parti’nin 24 yıllık iktidar sürecinde Kayseri’de ilk kez bir hanımefendinin ilçe başkanı olarak görevlendirilmiş olması çok kıymetlidir. Biz biliyoruz ki bu dava, bugün bizdeyse yarın başka bir kardeşimizle, düşerek değil her zaman yükselerek yoluna devam edecektir" ifadelerini kullandı. Program sonunda, geçmişten bugüne teşkilata emek vermiş isimlere teşekkür edilirken; Hacılar’da teşkilat ruhunun ve vefa anlayışının aynı kararlılıkla sürdürüleceği vurgulandı. Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, katkı sunan tüm teşkilat mensuplarına ve programa katılan misafirlere teşekkür ederek, ilçede birlik ve beraberlik içerisinde çalışmaya devam edeceklerini ifade etti.
Muğla İtalya’da birincilik alan Kervansaray projesine MTO dan tam destek Marmaris Ticaret Odası (MTO), Marmaris’in yerel değerlerini, tarihini, kültürel ve mimari mirasını gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla yürüttüğü kültür yayınları çalışmalarını genişletmeye devam ediyor. Bu kapsamda, ilçede bulunan az sayıdaki Osmanlı dönemi yapılarından biri olan Hafsa Sultan Menzil Yapısı (Kervansaray) üzerine hazırlanan ve İtalya’da en yüksek puanla ödüllendirilen yüksek lisans tezi, MTO tarafından kitap haline getirilerek yayımlandı. İtalya’nın başkenti Roma’daki Sapienza Universit di Roma’da Mimari Koruma ve Restorasyon Yüksek Lisans Programını tamamlayan Yüksek Mimar Elif Öncel’in bitirme tezi olarak hazırladığı "Yeniden Kullanım Odaklı Koruma Projesi: Hafsa Sultan Menzil Yapısı" başlıklı çalışma, jüri değerlendirmesinde 110 üzerinden tam puan alarak dönem birincisi oldu. Hakkında çok az kaynak bulunan Hafsa Sultan Kervansarayı için yapılmış en detaylı çalışma olma özelliğini taşıyan bu tez, akademik ve mimari açıdan önemli bir boşluğu da dolduruyor. Tez sonuçlarının açıklanmasının ardından projeyi kitap haline getirerek kültür yayınları arasına dahil eden Marmaris Ticaret Odası, eseri 17. kültür yayını olarak ilgili kurumlar, üyeleri ve tarih meraklılarının beğenisine sunuyor. Başkan Ayhan: "Restorasyon bütçesini karşılamaya hazırız" Kitabın yayımlanması ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Marmaris Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı S. Mutlu Ayhan, şu ifadeleri kullandı: "Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Valide Hafsa Sultan adına 1522 yılında inşasına başlanan ve 1545 yılında kullanıma açılan Menzil Yapısı, Osmanlı döneminde hem konaklama hem de lojistik amaçlarla kullanılan menzil yapılarının en seçkin örneklerinden biridir. Ancak son yıllardaki atıl ve bakımsız görüntüsü, Marmaris kale bölgesinin mimari dokusuyla maalesef örtüşmüyor. MTO olarak tarihi değerlerimizi gelecek nesillere taşımak ve turizme kazandırmak öncelikli çalışmalarımız arasında yer alıyor. Menzil Yapısı da özellikle kamulaştırma sürecinin tamamlanmasıyla birlikte bölgenin tarihi dokusuna yeniden kazandırmak istediğimiz projelerimizden biri oldu. İtalya’da en yüksek puanla birincilik elde eden bu çalışma için Yüksek Mimar Elif Öncel’e teşekkür ediyorum, başarısıyla gurur duyduk. Projede sunulan renovasyon ve restorasyon önerileri, Menzil Yapısı’nın yenileme çalışmalarında önemli bir rehber niteliğinde. Açık hava sineması, müze ve hediyelik eşya alanları gibi işlev önerileriyle yapının yeniden kullanıma kazandırılmasına yönelik sürdürülebilir çözümler ortaya koyuyor. Projeyi ilgili kurumlara ilettik; uygulama izni verildiği takdirde MTO olarak bütçesini karşılamaya hazırız" Yüksek Mimar Elif Öncel: "Bu yapının yeniden kazandırılması gerektiğine inandım" Projenin sahibi Elif Öncel ise şunları ifade etti: "Marmaris, dedem ve ailesinin yaz aylarındaki sık ziyaretleri nedeniyle çocukluk hatıralarımda önemli bir yere sahip. Hafsa Sultan Menzil Yapısı’nın geçmişteki canlı dönemlerini dinledikçe, bugünkü atıl durumunun Marmaris tarihi için büyük bir kayıp olduğunu düşündüm. Bu tarihi yapının yeniden kente kazandırılması gerektiğine inanarak bitirme tezimi bu konu üzerinde çalışmaya adadım. Tez savunmam sırasında Marmaris ve yapı, jüri üyeleri tarafından büyük ilgi gördü. Birçok kişi bu vesileyle Marmaris’i belki hayatında ilk kez tanıma fırsatı buldu. Proje hazırlık sürecinde katkı ve desteğini hiçbir zaman esirgemeyen Marmaris Ticaret Odası Başkanı Mutlu Ayhan’a özellikle teşekkür ediyorum. Tezimin kitaplaştırılması, hem çalışmanın daha geniş bir kitleye ulaşmasına hem de Marmaris’in tarihine sahip çıkılmasına katkı sağlayacak. Umuyorum ki bu önemli yapıyı en kısa sürede eski ihtişamlı haliyle yeniden ziyaret edebiliriz"
Sivas Meşhur aktörlerin yerini avatarlar ve influencerlar alıyor. Yapay zekâ ile oluşturulan dijital avatarlar ve influencerlar, reklamcılıktan sinemaya kadar birçok alanda markaların yeni yüzü olmaya başladı. Doç. Dr. Ömer Aydınlıoğlu ise avantajlarının yanı sıra krizler ve güvenlik risklerine de dikkat çekerek, yapay zekada yaşanabilecek bir sorunun geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabileceğini ifade etti. Son yıllarda yapay zekâ teknolojilerindeki hızlı gelişim, iletişim ve pazarlama sektörlerinde köklü bir dönüşümü beraberinde getirdi. Yapay zekâ artık yalnızca veri analizi ya da otomasyon süreçlerinde değil reklam, sinema, sosyal medya ve marka iletişimi gibi çeşitli alanlarda da yoğun biçimde kullanılmaya başlandı. Özellikle yapay zekâ ile oluşturulan dijital avatarlar ve influencerlar, markaların hedef kitleyle kurduğu iletişimde yeni bir araç olarak öne çıkıyor. İnsan influencerlara alternatif olarak geliştirilen yapay zekâ avatarlarının, kişiselleştirilebilir yapıları, maliyet açısından daha tasarruflu olmaları, yorulmadan kesintisiz içerik üretebilmeleri tercih edilmelerinde rol oynuyor. Tamamen üreticilerinin kontrolünde hareket edebilen bu dijital karakterler, reklam kampanyalarında, tanıtım videolarında ve sosyal medya içeriklerinde aktif olarak kullanılıyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ömer Aydınlıoğlu, yapay zekâ influencerların iletişim sektöründe önemli bir aktör haline geldiğini belirtti. Aydınlıoğlu, yapay zekânın insanın belli bir sürede yapabileceği işleri çok daha kısa sürede gerçekleştirebilmesinin bu teknolojiyi cazip kıldığını ifade etti. "Gün geçtikçe artıyor" Yapay zeka ile üretilen avatarların insana kıyasla daha uzun süre içerik üretebilen bir yapıya sahip olduğunu söyleyen Ömer Aydınlıoğlu, "Yapay zekanın son dönemdeki popülerliğini hepimiz görüyoruz. Hemen hemen her sektörde yoğun bir biçimde kullanım ortaya koymakta, çünkü insanın belli bir süre zarfında yapabileceği işleri çok daha kısa bir sürede yapabilmesi sonucu hayatı kolay kılması tercih edilebilirliğini artırıyor. Özellikle iletişim sektöründe gerek reklamcılık gerekse sinema sektörü olsun yoğun bir kullanım alanı gözlemliyoruz. Yapay zekanın pazarlama alanında yeni nesil bir pazarlama anlayışı sunduğundan da bahsedebiliriz. İnsan influencerlara kıyasla bizlere çok fazla avantaj sunuyor. Bu avantajlardan ilki kişiselleştirilebilir olmaları. Yapay zeka influencerlar üretici firma doğrultusunda hareket edebilen, hastalanmayan, yorulmayan böylece daha uzun süre içerik üretebilen bir yapıya sahip. Bu da onları tercih edilebilirlik açısından öne çıkaran bir unsur halini alıyor. Özellikle son dönemlerde sayılarının arttığından da bahsedilmelidir. Yapmış olduğum literatür taramalarımda yapay zeka influencerların sayılarının 400den fazla olduğuna dair veriye ulaştım. Bu sayının her geçen gün arttığını söyleyebiliriz" dedi. "Avantajları ve dezavantajları var" Tehdit oluşturma noktasında cevabın farklılık gösterdiğini belirten Aydınlıoğlu, "Günümüzde çeşitli kuruluşlar sadece yapay zeka influencer üretip markaların tanıtım faaliyetlerinde marka yüzü olarak hizmetine sunmaktadır. Daha önce belirttiğimiz gibi insan influencerlara kıyasla daha tasarruflu bir maliyet ortaya koymaları, daha hızlı ve uzun süre içerikler üretebilmeleri ise önemli bir unsur. Bu influencerlar hedef kitle ile de iletişime geçebiliyor. Bilgisayar üretimi dijital bir varlık olsalar da ürettikleri içerikler üzerinden etkileşime geçme konusunda oldukça başarılılar. İnsan influencerlarla kıyaslanabilir bir etkileşim elde edebiliyorlar. Bize bir tehdit oluşturuyor mu? sorusunun cevabı ise farklılık gösteriyor. Yapay zekanın belli sektörleri ortadan kaldıracağı veya insan iş gücünü büyük oranda azaltacağına dair öngörüler mevcut ama yapay zeka influencerlar ile ilgili yaptığım okumalarda kaygı duymak için erken olduğunu gözlemledim. Her yeni gelişmede olduğu gibi avantajlar beraberinde dezavantajları da getiriyor" diye konuştu. "Yapay zeka duygu ifadesinde zorluk çekiyor" Yapay zeka influencerlar dijital varlıklar oldukları için duygulanım veya duyguyu aktarım noktasında zayıflık sergiliyor. Aydınlıoğlu, "İnsan influencerlar, duyguyu ifadelerinde iletebiliyorlar. Yapay zeka influencerlarda ise duygunun aktarımı konusunda eksiklik gözleniyor. Nitekim bilgisayar üretimi varlıklar oldukları için insanın sahip olduğu ve kontrol edebildiği bazı konularda eksiklik gösterebiliyorlar. Örneğin sosyal medya ekosisteminde influencerın kendisinden veya hedef kitleden kaynaklanan krizler ortaya çıkabiliyor. İnsan influencerlar bu tür krizler konusunda çok daha hassas davranırken yapay zeka influencerlar bu noktada zorluk yaşıyor. Çünkü onların duyguyu algılaması, anlamlandırması ve aktarması insan rakiplerine kıyasla çok daha zor. Bu da taşıdığı risklerden birini teşkil ediyor. Dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da dijital saldırı veya kötü niyetli kullanımlara açık hale gelebilmeleri. Bu noktada amaçları dışında kullanım sergileyebiliyorlar. İnsanlar yorulma, hastalanma gibi dezavantajlar taşısa da krize sebep olma veya krizi yönetme noktasında güvenilirlikleri daha yüksek. Yapay zekada oluşabilecek bir sorun ise geri dönüşü olmayan sonuçlarla bize geri dönebiliyor" şeklinde konuştu.